İnsanca yaşamak için gereken ve var olan maddi imkanları nüfusumuzun onda
dokuzuna değil, faizciye, tefeciye verecekleri bir program yapıyor, bütçeyi böyle
hazırlıyorlar.
Dün çay simit hesabı yaparak” Benim halkıma bunu yaşatan bu zalim iktidardır”
diyenler, “kalkınma planında yaşlıların sosyal dışlanmalarına karşı önlem
almaktan “bahsederken , emekliyi çaya ve simide ulaşamaz hale getirerek
ailesinden bile dışlanmasına sebep oldular.
“Emekliye zam verirsek bütçe kaldırmaz “diyerek IMF’nin direktiflerine bağlı
kalacaklarını itiraf etmekteler. Çünkü uluslararası finans kuruluşları borç vermek
için, emekçilere ve emeklilere düşük zam verilmesini şart koşmaktalar.
Bir yanda, emekliye verilecek zammı bütçenin kaldıramayacağını söyleyen iktidar,
diğer yanda Müteahhitlere, faizcilere, tefecilere araç garantisi, hasta garantisi,
yolcu garantisi veriyor. Onların vergi borçlarını siliyor. Bütçeyi ona göre hazırlıyor.
Hazırladıkları bütçede ne eğitime ne sağlığa ne emekçiye ne de emekliye yer
vermiyor. Kaynakları adil dağıtmıyor. Sürekli mazeret üretiyorlar.
Kaynak yok değil. Var. Ancak öncelik müteahhitler, bankalar, tefeciler ve
yandaşların. Yaşadığımız sorunun nedeni budur. Bu düşüncede olanların yani bu
sorunu yaratanların çözüm bulmaları ve uygulamaları mümkün değildir.
Bizler artık mazeret ve bahane dinlemek istemiyoruz. Çalışanlar ve emekliler
lehine uygulanacak çözümler istiyoruz. Yönetemedikleri krizin toplumsalsorunun
faturasını ödemek istemiyoruz.
İktidar değişmelidir. On altı milyon emekli başta olmak üzere kandırılan halkın
büyük bir kesiminin oylarıyla yetki sahibi olan, kendi zenginini yaratıp
palazlandıran ve emekçiyi, emekliyi düşünmeyen bu iktidarın hemen seçimle
iktidardan gitmesi sağlanmalıdır.
2025 yılı için hazırlanan bütçede verilmesi düşünülmeyen ama seçim yaklaşınca
bağış yapar gibi, sanki kendi cebinden veriyormuş gibi yaptıkları hazine
yardımlarını veya seyyanen zamları istemiyoruz.
• En düşük emekli maaşının, yaşamak için gerekli taban ücret olan asgari
ücretin %40 fazlasına yükseltilmesini;
• 2008 yılından bu yana her yıl azaltılan Aylık Bağlama Oranının yeniden
%70’ lere çıkartılmasını;
• Dini bayramlarda verilen yardımların ikramiye olarak asgari ücret
seviyesinde ödenmesini ve Cumhuriyet Bayramının dahil edilerek kalıcı
hale dönüştürülmesini;
• Hak sahibi dul ve yetim aylıklarının asgari ücret seviyesine yükseltilmesini;
• Emeklilerden alınan ve bütçede 2 liradan 20 liraya çıkartılmak istenen
Sağlıkta katkı payının tümden kaldırılmasını istiyoruz, talep ediyoruz. Basın açıklamasına çok sayıda Stk başkanları ve üyeleri katıldı.