"Emeklilik Bir Dinlenme Değil, Geçim Derdiyle İkinci İş Arama Zamanı"
Mustafa Taşcı, açıklamasında emeklilerin yıllarını bu ülkeye hizmet ederek geçirdiğini ancak emekliliğin onlar için bir dinlenme değil, geçim derdiyle boğuşma anlamına geldiğini belirtti. Taşcı, "En düşük emekli maaşı, temel yaşam giderlerini bile karşılamıyor. Yıllarca hizmet vermiş özel sektör ve kamu çalışanları, ihmal edilmiş ve 'unutulmuşlar listesine' dahil edilmişlerdir" dedi. Özellikle 28 Şubat mağduru kamu görevlilerinin hala iade-i itibar beklediğinin altını çizdi.
Hükümete Vicdan Çağrısı: "Hangi Vicdana Sığar?"
Taşcı, devleti yönetenlere hitaben, "Emeklilik bir ödülse, neden cezaya dönüşmüştür? Yıllarca devlete sadakatle hizmet edenlerin, bugün sıkıntı içinde muhtaç bırakılması hangi vicdana sığar? Devletin yıllarca yükünü taşıyan ama hakları hala iade edilmeyen emekliler ne zaman adalet bulacaklar?" şeklinde vicdanlara seslenen sorular yöneltti.
HAK-BİR'den Net Talepler
HAK-BİR olarak, emeklilikte adaletin tesisini ve yoksullukla değil, onurla anılan bir sürece dönüşmesini istediklerini vurgulayan Mustafa Taşcı, taleplerini şu şekilde sıraladı:
-
En düşük emekli maaşı asgari ücretin altında olmamalıdır.
-
28 Şubat mağduru kamu personellerinin tüm özlük hakları iade edilmelidir.
-
Emeklilere yılda bir gün değil, yılda 12 ay sosyal destek, sağlık erişimi ve saygınlık verilmelidir.
-
Emekli sendikaları ve derneklerinin talepleri dikkate alınmalı, sosyal politika üretimine katılmaları sağlanmalıdır.
"Emeklinin Duasını mı, Bedduasını mı İstiyorsunuz?"
Açıklamasının sonunda, "Bu milletin vicdanına sesleniyoruz. Ve karar vericilere şunu söylüyoruz: 'Emeklinin duasını mı istiyorsunuz, yoksa bedduasını mı?'" diyerek hükümete güçlü bir uyarıda bulunan Mustafa Taşcı, emekliler için adalet ve onurlu bir hayatın tesis edilmemesi durumunda bu vebalin ağır olacağını belirtti. Taşcı, "Unutmayın: Bir ülkenin medeniyet ölçüsü, emeklisine gösterdiği vefadır" sözleriyle açıklamasını sonlandırdı.