"Seferberlik", bir devrin hikayesini anlatırken, aynı zamanda o zorlu yıllarda askerden kaçanların ve ülkeyi sömürenlerin yüzüne bir tokat gibi iniyor. Adıbeş, hiçbir çaba göstermeden sahiplik iddia edenlerin aksine, gerçek kahramanları anmak ve onurlandırmak amacıyla bu romanı kaleme aldığını belirtiyor.
Kitapta, vatanın kahraman evlatları canlarını feda ederken, bazı asker kaçaklarının saklandığı, çeteler kurup halkı katlettiği karanlık tablolar da gözler önüne seriliyor. Diğer yandan, Deli Mehmet gibi vatan aşıklarının Ruslara karşı verdiği beş yıllık mücadele, cepheden cepheye koşmaları ve ölüme meydan okumaları destansı bir dille anlatılıyor. Cephedeki kahramanların yanı sıra, geride kalan çocukların, yaşlıların ve kadınların da kendi onurları ve canları için verdikleri kahramanca mücadeleye dikkat çekiliyor.
Roman, Doğu Anadolu'da Ermeni çetelerinin binlerce Türk'e uyguladığı zulmü de unutmuyor. Rus Harbi sonrasında terhis olan askerlerin, dağları Ermeni çetelerinden temizleme mücadelesi ve İstiklal Harbi'ne milis olarak katılımları etkileyici bir şekilde aktarılıyor. Birçoğunun evlerine dönemediği, dönenlerin ise savaşın izlerini ömür boyu taşıdığı o zorlu yılların acı gerçekleri okuyucuyla buluşuyor.
Yazar Mahir Adıbeş, romanının sonunda tüm şehit ve gazilerimizi rahmetle anarak, mekanlarının cennet olması dileğinde bulunuyor. "Seferberlik", İstiklal Harbi'nin sadece cephelerde değil, cephe gerisinde de verilen büyük mücadeleyi ve unutulmaması gereken kahramanlarını yürek burkan bir dille anlatıyor.