Maalesef bu saldırılardan en çok etkilenenlerin başında masum çocuklar gelmektedir.
- Artık Filistin’de çocuk olmak; henüz beş yaşındayken “Hayattan yoruldum..” demektir…
- Filistin'de çocuk olmak; erken olgunlaşmak, yaşıtları oyuncakla oynarken dünyaya hayat dersi vermek demektir…
- Filistin'de çocuk olmak; acıkmak, üşümek, "Keşke annemle birlikte ben de ölseydim.." demektir...
- Filistin’de çocuk olmak; gökyüzünde uçurtma göreceği yaşta, savaş uçaklarından atılan bombalara dehşet ve korku dolu gözlerle bakmak demektir…
- Filistin'de çocuk olmak; her gün yeni bir savaşa gözlerini açmak demektir...
- Filistin'de çocuk olmak; “Hayallerimi gerçekleştirmeyi çok istiyorum ama İsrail, okullarımızla birlikte hayallerimizi de yıktı." demektir...
- Filistin'de çocuk olmak; rengarenk boyalarla savaşın karanlık yüzünü çizmek demektir...
- Filistin'de çocuk olmak; büyümeden ölmek demektir…
“Kudüs… Bir sınav kâğıdı… Her Mü’min kulun önünde…”demişti Cahit Zarifoğlu.
Bugün Kudüs’ün bekçileri olan Filistinli anne babalar, Kudüs için hem kendilerini hem de evlatlarını kurban vererek sınavlarını Allah’ın razı olacağı şekilde veriyorlar.
Ya biz?Her müminin önünde bir sınav kâğıdı olan Kudüs için ne yapıyoruz?
Kudüs’ün gölgesine uzanmış Gazze’de; İsrail 7 Ekim’den bu yana düzenlediği saldırılarda en az 15 bin çocuk annesinden, babasından ve kardeşlerinden ayırarak hayattan kopardı. Biz Gazze’de ölen 37 binden fazla insan için ne yapıyoruz?
Ey Rabbim! bizleri Kudüs sınavını hakkıyla verenlerden, Peygamber’in miraca çıktığı kapıyı koruyanlardan eyle…
Ey Rabbim!İsra Suresinin 1. ayetinde “çevresini mübarek belde” olarak tescillediğin Kudüs’ü özgürleştireceklerin arasına bizi de dahil et….
Bizim Kalbimize Gazze’li çocuğun imanından, cesaretinden yerleştir… Nuri Pakdil’in dediği gibi “Ayaklarımıza Kudüs gücü ver…”
Ebubekir yok diye sadakat,
Ömer yok diye adalet,
Osman yok diye edep,
Ali yok diye ilim,
Selahattin yok diye Kudüs yetim kalamaz!
Bizler; “Kudüs işgal altındayken ben nasıl gülebilirim ki” sözüyle hafızalara kazınan Selahaddin Eyyubi’leri yetiştirecek ve Kudüs bilincini çocuklarımıza kazandırmak için elimizden geleni yapacağız.
ANDOLSUN Kİ GAZZE’Yİ UNUTMAYACAK NESİLLER YETİŞTİRECEĞİZ!
Bu hafta içinde ABD kongresinde soykırım suçlusu bir katili alkışlayan kongre üyeleri bizlereGazze’yi işgal etmeye çalışan işgalci Siyonizm’inABD’yi tüm kurumlarıyla çoktan işgal ettiğini göstermiştir.
Andolsun ki Sadece Gazze’yi unutmayan değil; Katil İsrail’in destekçisi olan ABD meclisinde konuşma yapan, eli kanlı Netanyahu’yu ayakta alkışlayan katil sevicileri de unutmayacak nesiller yetiştireceğiz.
Filistin’in, Arakanın, Doğu Türkistan’ın nerede bir zulüm ve mazlum varsa bunun çaresinin İslam’ın adaleti ve kurtuluş reçeteleriyle mümkün olabileceğine inanmış yürekler inşa edeceğiz.
Zamanın Ebubekirleri, Ömerleri, Osmanları Alileri, Selahattin Eyyubileri, , zalimlehesaplaşmak ve Kudüs’ü özgür kılmak için her birimizin evinde büyüyorlar.
“Bize ne Filistin’den” diyen insanlarımıza hatırlatmak istiyoruz Aynı Siyonist terör yapısı sınırlarımızda da İsrail sevici terör oluşumları kurmaya çalışmakta işgalini genişletmeye çalışmaktadır. Yahudi faşizmine karşı olmak, Gazze direnişini yanında olmak İnsani, İslami bir görev olduğu gibi vatanseverliğin de gereğidir.
Kudüs bizler için, Selahaddin’in rüyası, Kanuni’nin mirâsı, Abdülhamid’in davasıdır.
Kalbimin yarısı Mekke’dir, yarısı Medine. Üzerinde bir tül gibi Kudüs vardır.
Bakışlarımız çetin, Nefretimiz büyük, İntikamımız kısa ve hiddetlidir!
Ey İsrail bekle bizi beklediğin her yerde / Ve bekle bizi beklemediğin her yerde…
Sözlerime son verirken Necmettin ERBAKAN hocamızın şu sözünü buradan haykırmak istiyorum.
‘’Bir gün gelecek İsrail’e öyle bir tokat atacağız ki, bütün hayatı gözlerinin önünden GAZZE ŞERİDİ gibi geçecek…’’
Karınca misali safını belli eden Müslümanlara Selam olsun.
Katılımlarınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyoruz.
Allah’a emanet olunuz! Allah’ın selamı rahmeti ve bereketi üzerimize olsun.
Sakarya Sivil Toplum Kuruluşları adına Sakarya Yedi Hilal Temsilciliği