Fısıltı HABERLERİ
HV
18 MAYIS Cumartesi 14:34

Milli İrade Sakarya Meydanlarında STK'ları Adına Adına Sakarya Kültür Ve Eğitim Vakfı “En büyük saadetler büyük acı ve felaketlerin neticesidir.”

SAKARYA MİLLİ İRADE STK’LARI Adına Sakarya Kültür Ve Eğitim Vakfı (SAKEV) Bildiriyi Okuyan; BAYCAN ATEŞ'in 04 Mayıs 2024 Cumartesi Saat 12.30 AKM önünde yapılan basın açıklaması şöyle, Değerli Basın Mensupları, Kıymetli Hazirun; SizleriEn Kalbi Duygularla, Hürmetle, Muhabbetle Selamlıyoruz. Bugün 7 Ekim'den bu yana Gazze'de acımasızca sürdürülen İsrail zulmünü telin etmek, mazlum masum ve mağdur Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu ve uğradıkları zulmü unutmamak/unutturmamak için bir aradayız. Sevgili peygamberimiz Hz.Muhammed(asm) “Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki bu imanın en zayıf derecesidir” şeklinde öğüt veriyor. Bu öğüt çerçevesinde bizler kanayan yaramız olan GAZZE için birey veya sivil toplum kuruluşları olarak elimizle-dilimizle-kalbimizle yapabileceklerimizi yapmanın gayreti gereği buradayız.

SİYASET
Giriş Tarihi : 04-05-2024 16:19   Güncelleme : 04-05-2024 16:28
Milli İrade Sakarya Meydanlarında STK'ları Adına Adına Sakarya Kültür Ve Eğitim Vakfı “En büyük saadetler büyük acı ve felaketlerin neticesidir.”

Bizler zalim Firavunların karşısında Musaların safında olduğumuzu, vahşi Nemrutların karşısında İbrahimlerin yanında saf tuttuğumuzu belirtmek için buradayız. Gazzeli mücahitlerin komutanı Ebu Ubeyde'nin ifade buyurduğu gibi Gazze Savaşı'nda üç kesim vardır: Bunlardan biri zulmedenler, değeri zulme uğrayanlar, ötekiler ise seyirci kalanlardır. Bizler bu zulme ve vahşete seyirci kalmadığımızı, zulme uğrayan Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu ifade etmek için buradayız.

Değerli Hazirun;

Malumunuz insanlık, tarih boyunca birçok zulme ve katliama şahitlik etmiştir. Ve maalesef yaklaşık bir asırdır Ortadoğu'nun ve insanlığın kalbine zehirli bir hançer gibi saplanmış olan zalim ve işgalci İsrail'insakîl menfaatleri ve hain emelleri için aylardır Gazze’yi ateşe vererek “hodgam, alçak, insî şeytan” sıfatına tam liyakat kesb ederek kadın, çocuk, yaşlı ve hasta demeden uygulamış olduğu soykırım, vahşet ve katliamlar tarihte emsaline rastlanmamış bir boyuta ulaşmıştır.

 

Kur’anın kendilerine dehşetli sille-i te’dib vurduğu; her milletten ziyade hırs ile dünyaya saldıran ve tarih boyunca her çeşit fesat komitelerine karışan ve her nevi ihtilale parmak karıştıran dessas Siyonistlerin uygulamış olduğu bu vahşetler insanlığın vicdanını yaralamakla birlikte, bütün bölgenin huzurunu ve tüm dünyanın geleceğini tehdit etmektedir.

Sözde özgürlük, insan hakları ve demokrasi havarileri olan batı dünyası bu zulmün karşısında üç maymunu oynamaya devam etmektedir.İradelerini ve insan sıfatını kaybetmiş olmalarının bir neticesi olarak göstermiş oldukları tüm bu vahşet ve soykırım karşısında zalim Siyonist İsrail'i ve işbirlikçisi olan emperyalistleri telin ediyoruz.

Bunca vahşet ve zulüm karşısında imanıyla,teslimiyetiyle ve cesareti ile şanlı bir cihat ruhuyla direniş sergileyen Mücahit ve Muvahhit Filistinli kardeşlerimiz adeta tüm dünyaya örnek olabilecek bir özgürlük mücadelesi sergiliyorlar.

Gazze’de yaşananciğersûz hadiselerde şehadet şerbetini içen masumlara binler rahmet diliyor; yaralılara şifanın en acilini Şafî-i Hakiki olan Rabbimizden temenni ediyoruz. 70 yıldır bu zulmü aralıksız devam ettiren Siyonist İsrail’in en yakın zamanda Kahhar bir el ile te’dip ve tecziyesini Aziz ve Müntakîm olan Rabbimizden niyaz ediyoruz. Bu elîm hadisenin; küre-i zemin gibi ağır ve âlem-i İslamiyet’e çökmüş olan bu nevi musibet ve belalara karşı en büyük dayanak noktamız olması lazım gelen; muhabbet ile ittihadı ve uhuvvet ile yardımlaşmayı emreden ve bu zamanın en büyük farz vazifesi olan “İttihad-ı İslam”ın tahakkukuna vesile olmasını rahmet-i İlahiyeden diliyor ve bekliyoruz.

Kıymetli müminler:

Filistin meselesi neden bizi bu kadar alakadar ediyor denilirse deriz ki; Bu mesele artık bütün bir insanlık haysiyeti ve hassasiyetine dönüşmüştür. Filistin meselesi insan olmanın göstergesi olmuştur. Zira buyrulmuştur ki “İnsanın kıymetini tayin eden, mahiyetidir. Mahiyetin değeri ise, himmeti nisbetindedir. Himmeti ise, hedef ittihaz ettiği maksadın derece-i ehemmiyetine bakar. Çünkü bir adamın kıymeti, himmeti nisbetindedir. Kimin himmeti milleti ise, o kimse tek başıyla küçük bir millettir. Kimin himmeti yalnız nefsi ise, o insan değil. Çünkü insanın fıtratı medenîdir. Ebna-i cinsini mülahazaya mecburdur.EVETBiz milliyetimizi, yalnız İslâmiyet biliyoruz. Onun için her şeyi de İslâmiyet nokta-i nazarından muhakeme ediyoruz. İşte bu kudsî milliyetin rabıtasıyla bütün İslam alemi bir tek aile hükmüne geçiyor. Ailenin efradı gibi İslâm taifeleri de, birbirine İslam kardeşliği ile bağlıdır ve alâkadar olur. Birbirine manen, lüzum olsa maddeten yardım eder.Çünkü bütün müslümanlar bir silsile-i nuraniye ile birbirine bağlıdır.

Ey Kur’an’a bin yıllık tarihinin şehadetiyle hâdim olan ve İslâmiyet nurunun zemin yüzünde nâşiri bulunan yüksek ecdadın evlâtları olan kıymetli hazirun!Yaşadığımız ve şahidi olduğumuz bunca hadiseler ve zulümler karşısında bizler ümitsiz değiliz. Tam aksineümitvarız. Alem-i İslamın içinde bulunduğu bu durum bize İttihad-ı İslamın bu zamanada farz ve vacip olduğunu telkin ediyor.“Beşer zulmetse de kader adalet eder” anlayışıyla ümit ediyoruz ki; yaşanan bu hadiseler Müslümanların birlikteliğinin tesisine hizmet ettiği gibi insanlığın derin gaflet uykusundan uyanmasına da vesile olacaktır. Katiyyen inanıyoruz ki uzak olmayan bir gelecekte İsrail ve emperyalistler yapmış olduğu bu zulümlerin cezasını layık olduğu şekilde görecektir.

“En büyük saadetler büyük acı ve felaketlerin neticesidir.” Hakikati mucibince, İslam alemi yaşamış olduğu bunca sıkıntılar neticesinde tam bir saadete kavuşacaktır inşaALLAH.

Ey asırlardan beri Kur’an’ın bayraktarlığı vazifesiyle cihanda en mukaddes ve muhterem bir mevki-i muallâyı ihraz etmiş olan ecdadın evlât ve torunları!Bütün dünyaya işittirecek derecede kati bir kanaatle diyoruz ki: İstikbal yalnız ve yalnız İslamiyet’in olacaktır. Ve hakim,hakaik-ı Kur’aniye ve imaniye olacaktır.Her kıştan sonra bir bahar, her geceden sonra bir sabah olduğu gibi, insanlığın da bir sabahı bir baharı olacaktır. Ve kısmetimize razı olmalıyız ki, bize parlak bir istikbal, ecnebilere müşevveş bir mazi düşmüştür.

Evet bizler biliyoruz ki;Zulüm olursa ömrü de az olur. Kader her şeyden üstündür. Ve şu müjdeye hep birlikte gönülden kulak vermeliyiz..”Ümitvar olunuz şu istikbal inkılabı içinde en yüksek gür sada İslam’ın sadası olacaktır.”Yaşasın sıdk! Ölsün yeis! Muhabbet devam etsin!. Şûra kuvvet bulsun!. Bütün levm ve itab ve nefret, heva hevese tâbi olanlara olsun. Selâm ve selâmet Hüda'ya tâbi olanların üstüne olsun. Âmîn...

Bu vesileyle Hak yolunda yürüyen herkese selam olsun diyor ve şu selam ile konuşmama son vermek istiyorum:

“Bizi soracak olursanız biz çok öfkeliyiz.

Ecdadımızın ellerinden

Neslimizin gözlerinden

Beyrut’un toprağından

Bosna’nın bayrağından

Doğu Türkistan’ın hüznünden

Ebu Zer’in yalnızlığından

Bilal-ı Habeşi’nin ilk ezanından

Tarık Bin Ziyad’ınkılıncından

Filistin’li Ebu Ubeyde’nin haykırışından

Gazze’nin göz yaşından öpüyoruz…”

 

Sakarya Milli İrade Sivil Toplum .Kuruluşları

Sabahattin BİRİNCİSabahattin BİRİNCİ

YORUMLAR