Sakarya Milli İrade STK'ları başkanı Gazanfer Üvez okudu;  Haniye'nin daha önce de 3 çocuğu ve 3 torununun saldırı sonucu hayatını kaybettiğini hatırlatan Üveyz, şöyle devam etti:


Hamas lideri, Direnişin öncüsü, Ümmetin onuru İsmail Haniyye şehadete yürüdü.

Biz biliyoruz ki her şehidin kanı zalimlere, Siyonistlere, haçlılara karşı verilen şanlı kıyamın yakıtı olacak, kıyamı daha da yukarıya taşıyacak, kıyamı ateşleyecektir.

Bugün kıyam önderi bir şahsiyeti kaybettik. Allah’ın izniyle bu bir kayıp olmayacak, aksine direnişin fitilini Siyonistlerin ve batılı müttefiklerinin hiç ummadığı ölçüde ateşleyecektir.

Büyük şeytan Amerika ve Siyonist İsrail, 7 Ekim Aksa Tufanı ile yaşadıkları şokun, maruz kaldıkları zilletin acısını sadece Gazze’nin masum insanlarını katlederek değil, aynı zamanda direnişin liderlerini hedef alarak çıkarmaya çalışıyor.

Önce Hamas’ın lider kadrosundan Salih Aruri’yi hedef aldılar. Dün Hizbullah komutanlarından Fuat Şükrü’yü, bugün ise Hamas’ın lideri İsmail Haniyye’yi hedef aldılar.

Komutanlarını, liderlerini şehit ederek direnişi bitireceklerini ya da körelteceklerini zannediyorlar.

Bu zalimlerin, bu kafirlerin bilmedikleri bir şey var: Her Müslümanın hayali, her Müslümanın ideali Allah yolunda şehit olmaktır. Biz Müslümanlar ebedi olan ahiret hayatına iman ettik ve Allah’ın şehitlere vaadi olan cenneti kazanmak için şehadet sıramızı bekliyoruz.

İslam ümmeti zor günlerden geçiyor. Şehit olan çocuklar, kadınlar, tüm masumlar bizi ziyadesiyle üzüyor.

Ancak 7 Ekim Aksa Tufanı ile ateşlenen direniş bizi her geçen gün daha umutlandırıyor.

Siyonistler yanlarına Amerika ve Avrupa’yı alarak bütün güçleri ile Gazze’de yaklaşık 10 aydır savaşıyorlar. Peki sonuç nedir? Hala direniş devam ediyor, hiçbir direniş liderini yakalayamadılar, 4 kişi hariç hiçbir esire ulaşamadılar. Kısacası zilleti yaşıyorlar.

Bir yandan kuzeyde Hizbullah ile topyekün savaştan bahsediyorlar. Şu ana kadar bunu göze alamadıkları açık…

Diğer tarafta Yemen’den Ensarullah’ındronu gelip Tel Aviv’i bombalıyor.

Siyonist cephe eğer sonucunun kendi lehine olacağını kestirse, hiç tereddüt etmeden bölgemizi ateşe verir. Ancak direnişin kararlı duruşu nedeniyle, direnişin umulanın üstündeki moral ve motivasyonu nedeniyle sonucu kestiremiyorlar.

Allah’ın izniyle bu savaşı İslâm ümmeti kazanacaktır. Bu noktada bizim direnişi her yönüyle desteklememiz üzerimize bir vecibedir.

Öncelikle Gazze’de Hamas, İslami Cihad ve diğer direniş örgütlerinin yanında kalplerimizle, söylemlerimizle ve amellerimizle saf tutacağız.

Ayrıca Mezhebi veya kavmi ayrılıkları bir kenara bırakıp ümmet olarak birleşeceğiz. Her türlü fitneye karşı uyanık olacağız ve müsaade etmeyeceğiz.

İçinden geçtiğimiz süreçte en büyük yaramız, en büyük eksikliğimiz İslam Birliği’nin olmamasıdır. Rahmetli Erbakan Hocamızın sürekli gündemde tuttuğu bu konu mutlaka çözüme ulaşmalıdır.

Tek başına Türkiye, tek başına İran, tek başına Pakistan, tek başına Cezayir, tek başına Endonezya, Amerika, Avrupa ve İsrail’den oluşan şer cephesi ile başa çıkacak güçte değildir. Ancak güçler birleşirse, yani, ekonomik, siyasi, askeri ittifak gerçekleşirse oluşacak gücün nasıl bir dengeye tekabül edeceğini kestirmek zor değildir.

İslam İşbirliği Teşkilatı gibi sembolik ve anlamsız birliktelikleri çöpe atıp gerçek bir İslam Birliği kurmanın zamanı gelmiştir.

Biz buradan siyonizme karşı duyarlı bir söylem ve duruşa sahip tüm İslam ülkelerinin liderlerine sesleniyoruz:

İslam Birliği’ni mutlaka gündeminize almalısınız. Bugün Gazze yanıyor, bu ateşin yarın tüm Ortadoğu’yu, İran’ı, Irak’ı, Suriye’yi, Türkiye’yi ve diğer İslam coğrafyalarını yakma riski yüksektir.

İslam ülkelerinin yöneticilerinin akıllarını başlarına toplayarak, ihtilaf ettikleri az sayıdaki meseleyi bir kenara koyup ittifak ettikleri çok sayıda mesele üzerinden bir birlikteliğe, bir güç olmaya, bir cephe olmaya karar vermeleri gerekiyor. Aksi takdirde öncelikle Allah nezdinde, sonra da tarihte hesabını veremeyecekleri bir vebali üstlenmiş olacaklardır.

Üzerinde durmamız gereken önemli bir diğer husus da, Siyonist israil’in bunca vahşetine bir de İsrail Haniyye’nin şehadeti eklenmişken, Türkiye’nin İsrail’e giden petrolün vanasını kapatması, tüm diplomatik ilişkilerini kesmesi ve İncirlik, Kürecik gibi tüm Amerikan üslerini kapatması talebimizdir.

Gün bugündür. Denge politikaları adına söylem ve eylem makasını sürekli açık tutmak, söylemlerin gereğini yerine getirmemek bu ülke yöneticilerini bugüne kadar yeterince vebale soktu. Artık Allah’tan korkarak ne söylüyorsak onu yerine getirme zamanıdır. İsmail Haniyye’nin şehadetinin hükümet için bir dönüm noktası olmasını bekliyoruz.

Buradan Siyonistlere, emperyalistlere ve her şeyden önemlisi onların tüm dünyadaki maşalarına sesleniyoruz. Allah,’a söz veriyoruz. Bundan böyle size rahat uyku uyutmayacağız. Direniş, cephede siyonist ve emperyalist katillere gereken cevabı verirken, biz de tüm sivil alanlarda onların maşalarını, işbirlikçilerini, istihbaratçılarını rahatsız edeceğiz. Fiziki ve psikolojik tüm araçları kullanarak onlara dünyayı dar edeceğiz.

Artık Amerika ve İsrail ile hesaplaşmada bir ileri aşamaya geçme zamanıdır. Amerika ve İsrail’in anladığı dil ile konuşmaya başlama zamanıdır.

Rabbimize söz veriyoruz: şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak, intikamları alınacaktır.

Rabbimize söz veriyoruz: Büyük şeytan Amerika ve siyonist İsrail’e karşı siyasi, ekonomik, kültürel, sosyal tüm alanlarda mücadelemizi en üst seviyeye çıkaracağız.

Rabbimize söz veriyoruz: Şehitlerimizin yolunu sonuna kadar sürdüreceğiz.

Yaşasın Filistin Direnişi

Yaşasın Nehirden Denize Özgür Filistin

Yaşasın küresel intifada

 

Sakarya Milli İrade STK'ları başkanı Gazanfer Üvez okudu