Peki nedir trafik adabı? 
Eğitimlerin çok az bir kısmını kapsasada Adap, yaşadığımız hayat içinde yalnızca trafikte değil, aile ve sosyal çevremizde de bizi biz yapan belli başlı manevi kurallardır. Herhangi bir hukuk yaptırımı olmamasına rağmen uyulmadığında hukuki ceza dışında daha büyük sorunlara yol açan ve insanlar arasındaki sosyal bütünlüğü bozan kurallardır.
Toplum bir töredir ve "Adap" da toplum töresine uygun kuralları içerir.
Saygı, nezaket, hoşgörü, yardımlaşma, tahammül, tölerans, sabır, sorumluluk, diğerkamlık ve fedakarlık gibi hususlar Trafik Adabı kapsamında ele alınmaktadır.


Bu tüm saydığımız kapsamlar birbiriyle bütün halinde ele alınmalıdır. Adap kurallarında dengeyi bozacak tek bir bütünün parçası diğer kurallara da zarar vererek işleyişi bozabilir.
Adap denilince insanın aklına ilk gelen kendi öz saygısı olmalı. Kendine saygısı olmayan bir insanın haliyle diğer insanlara saygı göstermesi muhtemelen zor olacaktır. Adap kurallarınca  uyguladığımız her davranış,  düşünce vs... aslında kendimize nasıl davranılmasını istediğimizle ilgilidir. Trafikte ya da sosyal çevremizde karşımızdaki insanların bize olan davranışları tam olarak bizim onlara nasıl davranmamız gerektiğini bize açıklıyor.
Devamlı surat asan, karşısındaki ile kaba konuşan insanların kendi içlerinde bir savaş verdiğini (belki kendinin bile bundan haberi olmadığını) farketmeliyiz. Kendi içinde psikolojik savaşı olan insanlar muhakkak bunu dışarıya yansıtırlar.
Söz gelimi trafikten yola çıkmak gerekirse, trafik içinde karşılaştığımız hiç bir sürücüyü ya da yayayı tanımıyoruz. Bazen son anda yol verdiğiniz bir yayadan el hareketi yada kaba bir davranış görebilirsiniz. Yada kavşak içinde yolunuzu almaya çalışan bir sürücü ile karşılaşabilirsiniz. Burada öfkelenmek yerine fedakar davranışta bulunmak ve yolu almasına izin vermek sizi küçük düşürmez. Aksine ona yol vererek öfkenin uzamamasına ve kendinize olan saygının dahada artmasına sebep olursunuz. 
Ben direksiyon derslerinde çok fazla trafikte bulunan bir eğitmenim. Trafik içinde insanların yarısından fazlasının öfkeli davranışlarına devamlı şahit oluyorum. Ekonomik şartlar, iş ve aile sprunları, günlük stres gibi faktörler muhakkak insanlar tarafından trafiğe taşınıyor. Burada baş etme gerçeği devreye giriyor. Bununla baş etmenin tek yolu ise öfkenin sebeplerini süzgeçten geçirip üstünüze alınmamak olmalıdır.
Enerjisel anlamda baktığımızda ise "ne ekersen onu biçersin" sözünü hatırlayabilirsiniz.
Trafikte karşılaştığınız sorunlu insanlar sizlerin sadece zamanınızı harcayacak ve onlarla münakaşayı uzatmak daha ciddi sorunlara sebep olacaktır.
Yinede tragik kurallarını ve trafik adabını görmezden gelmeden, kurallı bir şekilde trafiğe katılmaya devam ettiğinizde günün sonunda mutlu olan siz olacaksınız.
Manevi huzur insanın kendi eliyle ve düşünceleriyle sergilediklerinden kaynaklanır. Kavga etmek, çatışmak en kolayıdır. Zor olan öfkeli insanları idare etmek ve sorunu büyütmeden ordan uzaklaşabilmektir. Trafik içinde bunu başarabildiğinizde en iyi sürücü siz olursunuz.

Şennur Düzkaya
Trafik-Çevre ve Araç Tekniği Eğitmeni
Direksiyon Eğitmeni