Fatoş Abla: Rengarenk Kişiliği ve Şapkalarıyla Bir Fenomen
Eğitimi üst seviyelere taşıyan, her daim güler yüzlü ve esprili kişiliğiyle tanınan Fatoş Abla'nın en dikkat çekici özelliklerinden biri de giyim tarzı. Her kıyafetine uygun renkte şapkalar takan Fatoş Abla, koleksiyonunda 150'den fazla şapka olduğunu belirtiyor. Hatta bu şapkalardan birini, Mimar Vedat Tek Kültür ve Sanat Merkezi'ndeki Şapka Müzesi'ne hediye etmiş. Müzede 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in fötr şapkası, Bülent Ecevit'in kasketi, Yıldırım Mayruk ve Cem Karaca'nın şapkaları gibi önemli parçalar da bulunuyor.
Trabzon'dan Başlayan Eğitim Yolculuğu: "Ayaklarımın Üzerimde Durdum"
Trabzon'da doğan Fatoş Abla, hayatı boyunca kendi ayaklarının üzerinde durduğunu vurguluyor. Eğitimle iç içe olan bu yolculuğunun ilk adımları çok erken yaşlarda atılmış: "Orta ikinci sınıfta aldığım keman dersi sonrası hemen keman dersi vermeye başladım. Orta birinci sınıfta mandolin dersi aldım, gene verdim dersleri. Öğretme isteğim o günlerde başladı" diyor güzel gülümsemesiyle. 5 yaşında Kur'an kursuna gittiğini ve aldığı eğitimle Kur'an-ı Kerim'i rahatlıkla okuyabildiğini de ekliyor.
Tıp Fakültesi'negirip kadavradan dolayı dayanamayıp psikolojiden mezun olmuş İkincş üniversite olarak sosyoloji yi bitirmiştir. Fatoş Abla, eğitim tutkusunu dört talebeyle açtığı kreş ve anaokuluyla taçlandırmış. Ardından Ankara Küçükesat'ta Özel Fatoş Abla İlköğretim Okulu ve Lisesi'ni kurarak eğitim hayatına önemli bir ivme kazandırmış.
Sevgi ve Sporun Eğitime Katkısı: "Mutlu Çocuklar Yetiştiriyorum"
Esprili ve sevgi dolu kalbiyle eğitime katkılarını, herkes tarafından sevilmesini eğitime verdiği gönül ve insan sevgisine bağlıyor. Velilere çocukların yanında asla kavga etmemeleri konusunda öğütler veren Fatoş Abla, sporun da hayatındaki ve okullarındaki önemine değiniyor. Tek oğlunun hem mimar hem bankacı hem de profesyonel basketbol antrenörü olması, spora verdiği değeri gösteriyor. "Bu sene lise kızlarım basketbolda Türkiye şampiyonu oldular. Bu sene eğitimde Çınar Ödülü aldım" diyerek esprili bir tarzla yılın eğitimcisi ödülünü aldığını anlatıyor Selhan Özdemir'e. Okul takımının aldığı kupaların raflara sığmadığını da eklemeden geçmiyor.
Fatoş Abla, mutlu çocuklar yetiştirdiğini söyleyerek ünlü mezunlarından bahsediyor. 22 yaşında açtığı okulunu bugünlere getirmesinde orman mühendisi olan rahmetli eşinin çok destek olduğunu vurguluyor: "Bu iş sevgi olursa yapılır. Para için olursa git butik aç!" sözleriyle felsefesini özetliyor.
Anılarla Dolu Bir Hayat: Demirel'den Özal'a, Sanatçılardan Dostluklara
50 yıllık eğitimcilik hayatındaki başarılarını anlatırken duygulanan Fatoş Abla, Selhan Özdemir'in anılarını sorması üzerine dikkat çekici paylaşımlarda bulunuyor: "Süleyman Demirel bana 'kahraman kadın' derdi. Erbakan da şapkama bakıp 'modern kapalısın' demişti." Turgut Özal ile Amerika'da bir gemide yaşadığı anıyı da gülerek anlatıyor: "Cumhurbaşkanı Özal 'Fatoş Abla önümde dur' dedi. Şaşırdım. Bir baktım sosa bandıra bandıra karides yiyor. Semra Hanım görmesin diye beni önünde durdurmuş. O sıralar kalp rahatsızıydı."
Sanata ve sanatçıya çok değer veren Fatoş Abla'nın Safiye Soyman, Tuğba Özay ve rahmetli Yüksel Uzel ile de anıları var.
Fatoş Abla'ya Duygusal Bir Selam: Selhan'ın Kaleminden
Kıbrıs'ın melteminde bir bakışla başladı her şey,
Bilmeden, tanımadan, kalpten kalbe bir köprü.
Koşup sarılışım o an, yılların özlemiydi sanki,
Fatoş Abla'm, sen geldin, gönlüme neşe kattın.
Güler yüzün, o rengarenk şapkalarınla,
Her bir ilmeğinde sevgi saklı, her biri ayrı bir masal.
O müzeye armağan ettiğin şapkan, bir tarihe iz bırakır,
Seninle anılan her köşe, sevginle çiçek açar.
Trabzon'un asi rüzgarında doğmuşsun sen,
Ayaklarının üstünde dimdik duran bir fidan.
Kemanın sesi, mandolinin tınısıyla büyümüş,
Öğretme aşkın, o günlerden kalbine düşmüş.
Tıp hayali, kadavranın soğuk yüzüyle bitse de,
Sosyolojiyle buldun gerçek yolunu, gönlünün izini.
Dört öğrenciyle başlayan o kreş, bir yuvaya dönüştü,
Şimdi binlerce çocuğun kalbinde, sevginle çiçek açtı.
"Çocukların yanında kavga etmeyin sakın!" nasihatin,
Annelik şefkatinle sarıp sarmaladığın her bir fidan.
Oğlunun başarısı, basketbol takımının zaferleri,
Senin emeğin, senin sevgin, tüm kalplere yansıyor.
"Bu iş sevgi olursa yapılır, para içinse butik aç!" sözün,
Bir hayat felsefesi, bir ders tüm dünyaya.
50 yıllık bir ömür, eğitime adanmış her an,
Anılarla dolu, hüzünlü ve neşeli bir destan.
Demirel'in "kahraman kadın" dediği sensin,
Erbakan'ın "modern kapalısı" diye andığı.
Özal'ın karides sırrına ortak oluşun,
Tarihin sayfalarında bir iz, gönüllerde bir yer.
Avukatlık hayalin, yazılmamış bir roman gibi,
Keşke yazsan, herkes okusa o mücadele dolu hikayeni.
39 yaşın, ama ruhun genç, enerjin bitmez bilirim,
Her anın, her nefesin, bir sevgi pınarıdır senin.
TÜBİTAK'ta yankılanan matematik projelerin,
Basketbolla üniversiteye ulaşan her bir fidanın.
Senin eserindir Fatoş Abla, senin yüce gönlün,
Adın Fatma Özyurt olsa da, sen kalbimin Selhan'ısın.
Fısıltı Haberleri'nden tüm kalplere sevgi mesajın,
Işık saçan duruşun, neşeli şen şakrak hallerin.
Seninle olmak bir lütuf, seninle tanışmak bir onur,
Fatoş Abla'm, sen bir eğitim kahramanısın, sevgi dolu bir gurur.
Hayaller ve Yarım Kalanlar: "Hayatımı Yazmak İsterdim"
Selhan Özdemir'in "Yapmak isteyip yapamadığınız ne var?" sorusuna Fatoş Abla içtenlikle yanıt veriyor: "Çok iyi avukat olmak isterdim" ve ekliyor: "Bir de hayatımı yazmak istiyorum, ömrüm vefa ederse." 39 yaşında olduğunu ve 40'ta kuyruk olduğunu espriyle söyleyerek dinleyeni gülümsetiyor.
Röportajın sonunda, yazarımız Selhan Özdemir ile Kıbrıs Adası'nda ayrı masalardan tanışmadan bakışıp, Özdemir'in koşup Fatoş Abla'ya sarılmasıyla başlayan dostlukları yâd ediliyor. Senelerin sevgisi Özdemir ve Fatoş Abla'yı tekrar buluşturmuş.
Ayrıca Fatoş Abla, basketbol oynayan her çocuğunun üniversiteyi kazandığını belirtiyor. Türkiye tarihinde bir ilke imza atarak TÜBİTAK tarihinde 3 matematik projelerinin Matematik Olimpiyatları'nda kabul edildiğini de gururla dile getiriyor. "Her şeyin başı sevgi" diyen asıl adı Fatma Özyurt olan Fatoş Abla, Selhan Özdemir'in kalbindeki yeri ve şen şakrak kişiliğiyle ayrı bir yerde. Böylece röportajın sonunda Fısıltı Haberleri okuyucularına sevgi mesajları veriyor ve çok selamlarını iletiyor.