SUBÜ İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ömer Hulusi Dede'nin moderatörlüğünü yaptığı söyleşide; STK'ların toplumsal gelişmedeki yeri ve önemi, STK'lara katılımın bu gelişmelere etkisi ve Türkiye'deki çevre bilinci gibi konular ele alındı. Programın tamamı SUBÜ'nün YouTube kanalı üzerinden izlenebiliyor.

Debik: "Gençler Gönüllü Çalışmalarda Aktif Olmalı"

Gençlerin ülkenin geleceği olduğunu belirten Prof. Dr. Eyüp Debik, "Gençlerimizin topluma fayda üreten projelerde aktif olarak yer almaları gerekiyor. Toplumu anlamaları, yapılması gereken işlerin topluma nasıl yönlendirilmesi gerektiğini bilmeleri, gelecekte yönetici veya farklı kademelerde görev aldıklarında STK'larda edindikleri tecrübeleri kullanmaları onlara önemli bir değer katacaktır. Bu nedenle, lise ve üniversite çağlarından itibaren gönüllü çalışmalara katılmak, gençlerin mesleklerini icra ederken, topluma yaptıkları işlerin benimsenmesi açısından da faydalı olacaktır," dedi.

Öğrenci kulüplerinin de STK'lar gibi önemli işlevler gördüğünü ifade eden Debik, "Kulüplerde aktif olarak yer almak, gençleri hayata hazırlamanın yanı sıra, toplumsal gelişime de katkıda bulunmaları için harika bir fırsat sunuyor. Öğrenci kulüpleri aynı zamanda sektörle iletişim kurmaya da olanak tanır. Bu kulüplerdeki çalışmalar, sadece teorik bilgilerle sınırlı kalmayıp, pratiğe dökülerek somut sonuçlar elde edilmesini sağlar. Bu nedenle, tüm öğrencilerimize kendi ilgi alanlarına uygun bir öğrenci kulübüne katılmalarını ve aktif rol almalarını tavsiye ederim," şeklinde konuştu.

"Erken Yaşta STK Katılımı Önemli"

Türkiye'deki çevre bilinci ve sürdürülebilirlik durumunu da değerlendiren Debik, "Türkiye'de çevreyle ilgili toplumsal algı henüz tam olarak gelişmiş değil. Ancak son zamanlarda çevre bilincinde bir artış gözlemliyoruz. Türk çevre STK'larının uluslararası alandaki etkisi şu an için sınırlı olsa da, kurumsallaşma ve finansal destekle bu durumun iyileşebileceğine inanıyorum," dedi. Gönüllülük esaslı çevreci faaliyetlerin kalıcı davranış değişikliği oluşturmada kritik bir rol oynadığını vurgulayan Debik, özellikle erken yaşta gönüllü çevre çalışmalarına katılımın bu bilincin yetişkinlik döneminde de devam etmesini sağladığını belirtti.

Üniversite-Sanayi-STK İş Birliği Vurgusu

Üniversiteler, sanayi ve STK'lar arasındaki iş birliğinin çevresel sürdürülebilirlik açısından önemine değinen Debik, bu üç kurumun birbirini tamamlayan yapılar olduğunu ve geçmişte bu iş birliğinin yeterli düzeyde olmadığını ancak son yıllarda önemli adımlar atılmaya başlandığını söyledi. Amaçlarının sanayi, üniversite ve STK'ların ortak bir zeminde buluşarak hem ekonomik kalkınmayı sağlamak hem toplumsal fayda üretmek hem de çevreyi daha iyi korumak olduğunu ifade etti.

Öğrencilere STK Tavsiyesi

Programın sonunda öğrencilere çeşitli tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Eyüp Debik, yurt dışındaki bazı üniversitelerde öğretim üyesi olabilmek için STK'larda görev alma zorunluluğu olduğunu hatırlatarak, "Gençlerimiz öncelikle kendi üniversitelerindeki öğrenci kulüplerinin faaliyetlerine aktif bir şekilde destek vermeli. İlgi alanlarına uygun, gönüllü olarak katkıda bulunabilecekleri kulüplere katılmalı. Üniversite kulüplerinin yanı sıra STK’lara da destek olmak, toplumu daha yakından tanımak için büyük önem taşıyor. Öğrencilerin bir STK’ya yönelmesi ve destek vermesi hem kişisel gelişimleri hem de toplumsal fayda sağlamaları açısından kritik bir adım olacaktır. Topluma dokunmak, sadece akademik bilgiyle sınırlı kalmamak gelecekteki başarılar için de önemli bir fark oluşturacaktır," ifadelerini kullandı.