Kara Yusuf'un Torunları
-"Hocam, bugün acil işim çıktı. Bana yardımcı olabilir misin? dedi hocamız. Ben de
-"Tabiki, neden olmasın. Benim asıl ve asîl mesleğim. Eğitim ve öğretim benim işim" deyip başladım göreve.
Caminin bahçesinde oturan öğrencilere,
-"Gençler. Bugün dersinize ben gireceğim. Dersi bahçede mi yapalım, camide mi" diye sordum. Çoğunluk,
-"Camide yapalım dersimizi" dediler. Benim de beklediğim cevaptı,
-"Gençler, elbetteki Allah'in evi daha bereketli olur. O zaman buyurun camiye" dedim.
Caminin arka saflarında öğrenciler yerlerini aldılar. 20 kişiden fazla idi. Bugün vermeleri gereken derslerini okudular ve ben dinledim. Yanlışlarını düzelttik. Namaz duaları ve surelerden sonra Kur'an Elif Ba'dan yerlerini okuttum. Kur'an-ı Kerim okuyanları da okuttum. Din Kültürü; Peygamberimizden, Kur''an-ı Kerimden, ibadet, ahlak konularından soru-cevap yaptık.
Her okuttuğum öğrenciye adını ve soyadını sordum. 25 öğrencinin en az 20 tanesi aynı soyad idi. Bu hal daha çok dikkatimi çekti. Babalarının, dedelerinin adını da sorarak daha yakından tanımak istedim. Soyad benzerliği olabilir diye. Sonunda dayanamadım, şaşkınlığımı daha fazla gizleyemedim,
-"Hangi Yusufun" dediğimde her birine_
-"Kara Yusufun" dediler hepsi de. Tabi daha çok hayret ettim ve Kara Yusuf'un akrabası olan ayağa kalksın dedim. 20 tanesi ayağa kalktı. Dedikleri kişi babannelerimizden benim de akrabam olur,
-"Aferin Kara Yusuf'un torunları" deyip alkış yaptım, Sonra oturdular ve ben de ayağa kalktım,
-"Gençler, biliyor musunuz, ben de Kara Yusufun akrabasıyım. Ne mutlu! Sizin gibi güzel insanlarla güzel mekanlarda, güzel işler yapmak, ne mutlu değil mi. Hayat bu işte" dedim. Öğrenciler de beni alkışladı.
Keşke her birimiz Kara Yusuf gibi çocuklarımızın, torunlarımızın din eğitimi ile de ilgilensek, camimiz dolar taşardı.
Camiye gelip, Sayın Hocamızdan din kültürü ve ahlak bilgisi, KUR'AN dersi, siyer bilgisi, ve edep, oturma, kalkma, konuşma usulü, edebi alsalar aliyyül âlâ olmaz mı diyoruz.
Ahmet Aydın.*