Fısıltı HABERLERİ
HV
24 NİSAN Çarşamba 19:46

ZAMAN TEOLOJİK ÇAĞ

Beyhan Uygur, Şair, Yazar,
Beyhan Uygur, Şair, Yazar,
Giriş Tarihi : 05-09-2022 15:16

ZAMAN  TEOLOJİK ÇAĞ 

Bir  merhaba  ile başlar  her şey...

    Ardından veda gelir.

Merhaba demek ne güzel degil mi ?

 Bir kadın için  dünyanın kendi ekseni  etrafında  dönmesi  gibi.

Bir çocuk  düşünün  elinde  bayram yerinde gibi elma şekeriyle ödüllendirilmiş bir de kadın  düşünün, #mutluluk  yağmuruyla  donatılmış tüm bedeni, dünya  ile  bağını  koparmış mutluluğun  tadını çıkaran.  Sonra olanlar  olmuş. 

   Yer yerinden  oynamış, kadın  bir tarafa, çocuk  bir tarafa,  elindeki  elma şekeri başka  bir  tarafa  fırlamış...

     Sonra şimşek  çakmış, ardından  yağmur  suları  tüm  dünyayı  yerle bir  etmiş.

Sonra ertesi  gün  güneş  açmış,  çiçekler  gonca  vermiş,  sanki dünkü  yağmur ve fırtına  olmamış  gibi  hayat kaldığı yerden devam ediyor.

     "Kadın  ve çocuk "

Ya da kadın  ve erkek  arasındaki farkı  bulmak  gerekirse  kadın da çocuk da  erkek de sevgiye  muhtaç.

     Çocugun  elinde elma  şekeri,  kadının elinde  mutluluk  şemsiyesi. 

Erkek  sizce  kimi seçmeli?  Elma şekeri   olan  çocuğu  mu  yoksa #mutluluk  dağıtan  kadını  mı?

   Bence seçenek  basit; her ikisini  de.

Kadın  sevgisiz,  çocuk  babasız  ve yetim.

 Her ikisinin de sevgiye, şefkate  ihtiyacı  var.

     Ne demiş büyük önder,

"Kadınlar  yerde sürüklenmesi için değil  omuzlar üzerinde  taşınmak  için  yaratıldı."

 Çocuklar için  de seçenek  basit aslında. Çocuk masum  ve  sevgisiz  kadın   yuvasının  bir  parçası  kadın yok  ise hayat  durur. Erkek de sevginin  izinden gitmeli diye düşünüyorum...

       Hayat çıkmaz  sokak  bizler de hancı. Yük  taşır  gibi dert  taşırız. Kimimiz baba hasreti  ile  yanıp tutuşurken, bir başka  çocuk  gününü  gün  eder. Hayatındaki  değerin kıymetini bilmeden,  hayatını yaşar, acı   gerçeklerle yüzleşemez.  Paylaşım  ve sevgiden uzak  nesil  olduk. Bunun sebebi  apaçık  ortada;  sanal  alem ve dijital ortam.

     Bir  aile  ortamına  girmişiz  gençler  elindeki  telefonu  ya da tableti bırakıp  bir  hoş geldin demekten aciz olmuş.

 Sohbet  sıfır. Aile ortamı  yaşamak  desek, o da yok. Anne çocuğu  ile  sofrada bir  araya gelir  oldu. Sebebi kariyer  ve iş  hayatımız bize  engel olan sebeplerden  yalnız  bir tanesi.

   Durum nereye  gider, ne  olur bilinmez  ama bu böyle devam ederse içler acısı mutluluğu yakalamak an meselesi. Kitap  okumak  insanın zihnini  geliştirirken ve yeni kelime üretmeye  yardımcı  olur. Yazmak  ise terapi  gibi  kendine  güven  getiri.

      Şöyle  devam  edecek  olur  isek;

Zaman;   TEKNOLOJİ DEVRİ" olmuş.

Durum içler  acısı...

 Bizlere de izlemek  kalmış.

Yüce yaradanın sonumuzu  hayır  etmesi  umuduyla,

hayata tutunun.  Hayat her şeye  rağmen  huzur veren  bir coğrafya  olduğu  gibi, nefes almayı mutlu kılan  sevdikleriniz  nefes alıyor ya işte  o zaman  halimize  şükür  edelim!..

Yolumuza  kaldığımız yerden  devam edelim.

Şükür  sebeplerimiz   dostlarımız  var ise  hayat  daha  da anlam  kazanır.

Sizce  biz nerede  hata yaptık?

Yorum sizde

Okuduktan sonra  eser sizindir.

 

SEVGİYLE...

Şiire Sevdalı  Şaire

Beyhan Uygur

YORUMLAR