EGE VE YAŞAYAN NOSTALJİ /2
   Törenlerin başladığı ilk gün gelin be damat evinde ki seremonilerden  bir gün sonra akşam üstü gelin evinde damat için hazırlanan hediyeler yine selelere konup renkli tüller ve çiçeklerle süslenip damadın evine doğru yola çıkıldı.Kısa bir yolculuktan donra arabalardan inerken damat bey ve ailesi tarafından güler yüz ve neşeyle karşılandık.Götürülen hediye dolu seleler takdim edildi.
   Hemen arkamızda orman,önümüzde deniz… 
Ormandan efil efil gelen tatlı bir esinti,renkli fenerlerle aydınlatılmış bir bahçe,denizin üzerinde süzülen geceye göz kırpan ay…
Ortam adeta tanrının fırçasından çıkmış harika bir tablo…
   Bu atmosfer içinde önceden hazırlanmış  masalara oturuyoruz.En azından bir kısmı imece usulüyle yapılmış yemekler.Kilolarca asma yaprağından incecik sarılmış yaprak sarması,yoğurtlara, baklava ve diğerleri
     Bir taraftan yemekler yenip içliler içilirken bahçeye gelen davul zurna ortamı şenlendiriyor. Arka arkaya çaldıkları  Hekimoğlu ve Sepetçioğlu ile  gelin damat ve ortaya  çıkanlar harika oyunlarıyla büyük beğeni ve alkış alıyorlar.Ege ezgileri,Ege halk oyunları,zeybek ve harmandalıyla taçlanan bir gece daha sona eriyor.
    Üç gün ara verildikten sonra sıra gelinin evinde yapılacak kına gecesinde…
  Sonra ki köşemde,
Sevgiyle kalın
Birsen Yurdakul Tomurcuklu