Yaşamak Sandığın Kadar Basit Değil
Yaşamak sandığın kadar basit değil, Leyla.
Bilir misin ki bir balık çırpındığında
İlkin benim yüreğim yanar
Bir mazlumun ahında,
İnan, ikimizin de hakkı var.
Ülkemde aç uyuduğunda çocuklar,
Hadsiz bir yaşın yuvası kutsalım olduğunda,
Köşedeki martıya kimse simit atmayınca İstanbul’da,
Kaldırımın soğuk taşına bir baş değdiğinde
Ve kavuştuğunda ısınmak muradıyla kollar
Benim içim kan ağlar ve kan kusarım ben, Leyla.
Sahillere vurur yalnızlığım,
Muhabbet için dost mu gerekir?
İnsandan bana hiç dost olur mu ki, Leyla
Dost olmak için illa et mi gerekir?
Yok, bana dost olsa insan, istemem, istemem, Leyla
Dar günümde sıcak kum içirir bana
Kaburgalarımı tek sözüyle parçalar da
Bana yine yaşlarla bezeli şiirler yazdırır, Leyla.
Boğazım parçalanmaz mı,
Dişlerim yerlerinden tek tek çıkmaz mı?
Göğsümde yürek kalır mı hiç, Leyla.
Bilmez misin sevmem ben insanı
Yaradanı severim de,
Yaradılan bana çok çektirdi be Leyla
Şu günden sonra müsaade buyur da,
Yaradılan yedi dağ öteye kaçsın ki
Ağaç kovuklarında,
Dağlarda saklansın,
Farelerle sincapları dost edinsin, Leyla.
İnan görmek istemiyorum
Gözlerim ağlıyor
Bakışlarım pörsüyor
Yüreğim parçalarına ayrılıyor sonra, Leyla.
Ben Mevlana değilim
Aşık Yunus hiç mi hiç değilim
Bir tek Sanatkar’ı severim,
Sanatla aramızda soğuk salkınlar esiyor, Leyla.
Yaşamak sandığın kadar basit değil
Sana hep yanlış öğretmiş onlar
Sırf gamzeni sevdiler diye,
Gül istemişler belli ki, apaçık, Leyla.
İnan bana, yaşamak sandığın kadar basit değil
Göğü kaplayan bulutlar pembe değil,
İnan, hepsi benim kahrımdan da kara, Leyla.
Bilecik, Söğüt