Öyle yada Böyle… Yaşayacaksın!
Yaşadığımız bu dünyanın çok garip bir hayat örgüsü var. Birçok kurgu bizim müdahalemiz olmadan gerçekleşiyor sonuçta da nasıl oldu bu şaşkınlığını yaşayacağımız bir yere varıyor.
Bazen şimdi tam zamanı dediğiniz de istediğiniz olmuyor. Şu an onu görmeye çok ihtiyacım var, dediğiniz birisini görmek imkânsız bir hale gelebiliyor. Hayat öyle bir kurgulama yapıyor ki burada, bir anda aslında hiç zamanı olmadığını düşündüğünüz gün karşına çıkarıveriyor görmek için çabaladığın insanı.
Bir başka zaman diliminde paraya ihtiyacın oluyor mesela. Arıyorsun, uğraşıyorsun, çabalıyorsun… Fakat bir türlü bulamıyor ya da yetiremiyorsun. Elinden geleni yapsan da bir türlü istediğin düzeyde kazanamıyorsun. Tamda bırakacağın anda pat diye çözülüveriyor bu sorununda.
Bir yolculuktasın çünkü. Öyle yada böyle yaşamaya devam ediyorsun. Zamanı sen belirlemiyor, kurguyu sen kurmuyorsun. Sadece kurgunun içerisinde bir kum tanesi olarak savrulmakla mükellefsin. Kimi zaman bu savrulmaların arasında bir kayaya tutunup kendini kaya zannedersin. Kimi zaman bir su birikintisine karışıp yok oldum zannedersin. Her ihtimalde de yaşamaya devam ettiğin sürece olmazlar olur, olurlar ise olmaz bazen.
Sabrın ağır gelir kimi zaman. Beni en iyi o anlar dediğine bile anlatamayacağın şeyler yaşarsın. Hani bir anlatsam o beni anlardı. Anlamasa da dinlerdi dediğine bile uzak kalmaya başlarsın. Yan yana atılan iki adımın şifasına bile muhtaçken, kör karanlığa gömülmek daha kolay gelir kimi zaman.
Ancak her kör karanlığın sonu yanmaktır ve her yanan elbet küle dönüşür, Küllerinden doğanlar Anka kuşu olur, doğmaya cesaret edemeyenler ise savrulup parçalarına bölünür.
Kolay mı Anka olup güzelliğine herkesi hayran bırakmak. Elbette küllerinden doğabilme cesaretini gösterenlere ödül olmalı bu. Vazgeçip savrulmayı seçmek başlarda kolay gibi gözükse bile, bir ömür ödetir bedelini. Bir anlık cesaretle yeniden başlamak ise ödülü ömürlük verecektir.
Hayat bu öyle de olsa, böyle de olsa devam edecek. Seçim senin Anka kuşu mu olacaksın? Külleri savrulmuş bir yangın kalıntısı mı?
Aslında en güzelini en büyük ustalardan Mevlana Celaleddin Rumi söylemiş, kulak vermeli üstada…
Ve mevsim geçer, gölge veren ağaçların dalları kurur,
Sabır taşar,
Canından saydığın yar bile bir gün el olur.
Aklın şaşar, dostun düşmana dönüşür.
Düşman kalkar dostun olur.
Öyle garip bir dünya,
Olmaz dediğin ne varsa olur.
Düşmem dersin düşersin.
Şaşmam dersin şaşarsın.
En garibi de budur ya;
Öldüm der durur yine de yaşarsın…
Mevlana Celaleddin Rumi
Sevgi ve Muıhabbetle
Yusuf Alper Evcil
17.01.2022
