Türk Polisi Neden İntihar Ediyor?
Polislerimizin intihar etme nedenleri bakanlığın açıklamalarıyla sıralandı. Psikolojik- Karşı cinsten reddedilme- Ailevi nedenler- ve nihayetinde %3 Mesleki zorluklar. Bu verileri kim veya kimler hazırlıyor. Polis İntiharlarının nedenine kim veya kimler ne kadar doğru bakıyor? Bu veriler Polis intiharlarının doğruluğunu yansıtıyor mu?
Polisler neden intihar ediyor?
Gerçekten polislerimize mobbing-mi uygulanıyor?
Mesleki zorluklarla baş edemiyorlar-mı?
Yoğun çalışma saatleri intiharlarda etkilimi?
Yoksa çalışma şartları ve mesai saatlerinin yoğunluğu mu intiharda etken oluyor?
Stresin intiharlarda rolü varmı?
Ast ve üst ilişkisi yeterlimi?
Birim amirlerinin bunda rolü ne kadar?
Öncelikle şunu belirtmekte ciddi yarar vardır.
Türk polis teşkilatı personeli olmayı genelde ülkesini ve milletini seven bu mesleği aşk ile yapmak isteyen, görevin zorluğuna, uykusuzluğuna, nöbet saatlerinin uzunluğuna, hayati tehlikesinin yüksek oluşuna, çalışma şartlarının uzunluğuna, doğu batı, şark hizmeti olduğuna bakmaksızın özellikle Anadolumuzun yiğit çocuklarının zevkle ve büyük bir özveri gösterileceğini bile bile seçtikleri özel ve kutsal bir meslektir.
Hepsi adeta birer kahramandır.
Gözünü budaktan sakınmayan cesur, Ölüme meydan okuyacak kadar yürekli, taşıdığı ay yıldızlı üniformanın değerini bilecek kadar şuurludur.
Peki durum böyleyken Türk polis teşkilatında bir haftada 5 polisimizin intiharının nedeni nedir?
Polislerimizin eğitimlerindeki eksiklikler, noksanlıklar, ilişkiler, diyaloglar ve yetersiz eğitimler verilmeden görevlendirilmeleri en önemli faktörlerdir.
Eğitimlerin yoğun ve katı olması, sürekliliğinin olması, vücut mukavemetinin arttırılması, çevik ve atik yetiştirilmesi, branşında uzmanlaşması, yorucu tempoya alıştırılması hususunda belkide dünyada bir eşi olmayan Türk polisi bu eğitimlerini en iyi şekilde almaktadır.
Eksik olan Ast üst ilişkisidir.
Bir komiser yardımcısı olarak atanan amirin kendisini mesleğinde 5 hatta 10 yıl yaşadığı deneyim ile cebinden çıkaracak bilgi ve beceriye sahip bir polis memuruna tutum ve davranışlarıyla her fırsatta amir olduğunu hissettirme çabası mesleğinin doruğunu yaşayan polis için her geçen gün uyguladığı mobbing bir insanın artık hazmedemediği noktaya taşımaktadır.
Komiser yardımcısı yıldızını takan meslekte hiç bir deneyim ve tecrübesi olmayan birisi olarak yıllarını mesleğini aşkla yapan bir polis memurunun hayatını sadece iki üç mesleğin onurunu zedeleyecek davranışlar hayatlarını karartabilecek noktaya getirmektedir.
Komiser yardımcısı olarak atanan bir yeni mezun kişinin mesleğinde yıllarca şevkle başarıdan başarıya koşan memurların başına amir olarak atanması bu mesleğin ruhuna aykırıdır.
Polis memurları asaletleri tasdik olduktan sonra meslekte çok başarılı olanların ilk beş yılını doldurduktan sonra imtahanla komiser yardımcısı olabilme imkanına sahip olmalıdır.
Bu durum polis memurları içerisinde çalışmanın başarılı olmanın mükafatı olduğu gibi her memurun çalışma şevkinin artmasını sağlayacak iken polis okulu dışında yüksek okul mezunu adıyla yetiştirilen komiser yardımcılığının Türk silahlı kuvvetlerinde Asteğmen pozisyonu ile aynı olmasını sağlamaktadır.
Bu Türk ordusunda yıllarca görev yapan Astsubaylara amir pozisyonunda verilen Asteğmenler için Ordumuzdaki rahatsızlığın görülmediği bir benzeri olaydır.
Sadece yüksek okul mezunu olup hayatında hiç silah eline almamış birinin doğu ve güneydoğuda yıllarca çatışmalarda destan yazan Astsubaylara yapılan haksızlığı hiçbir zaman ne üst rütbeli subaylar nede Genelkurmay başkanlığına bu konuda rapor verilmemesi binlerce farklı vakalara neden olmuştur.
Tıpkı Türk polis teşkilatında şimdiki komiser yardımcısı mobbingin rütbesiz deneyimli ve tecrübeli mesleğinin doruğunda olan polis memurlarının verilen yanlış, ilgisiz kural ve kaidelere katlanmaya mecbur bırakıldığı gibi.
Artık amirlikten çıkarılıp ilçe Emniyet müdürlüklerine çevrilen ilçelerde ilçe Emniyet müdürlerinin odalarından çıkmadan sadece Amirlere baskı ve talimat vermeleri Amir sınıfında bulunanların ise astları olan Komiserlere baskısı Türk Polis teşkilatının gerçek yükünü taşıyan Anadolunun karayağız vatan millet bayrak devlet diyen rütbesiz polislere yapması sonucu işin içinden çıkılmaz problemlerin olmasını sağlamaktadır.
Aynı baskı ise Polislerden yeni atanan bekçilere yapılmaktadır.
İşte Türk polis teşkilatında eksik olan tek şey burada kendisini göstermektedir.
Peki eksiklik eğitimde değilse Türk Polis teşkilatı dünyada belkide en iyi yetişen polis statüsünde ise eksik olan nedir?
Şimdi İçişleri Bakanımıza sayın Süleyman Soylu'ya soralım.
Hangi İl Valimiz Bağlı ilçe kaymakamlıklarının yerini biliyor?
Hangi İl Emniyet Müdürümüz İlçe emniyet müdürlüklerinin tamamının yerini biliyor?
Hangi Valimiz İl emniyet Müdürü İlçe emniyet müdürleri ile yaptıkları klasik güvenlik toplantısı dışında toplantı yapıp ast üst ilişkilerini vatandaş polis ilişkilerini konuşmuştur?
Hangi Kaymakam ilçe emniyet müdürü ile amirleri toplantıya alıp ast üst ilişkisi konusunda bilgi vermiş, zamanla ani kontroller yaparak Müdürlük, amirlik veya polis merkezini ziyaret etmiştir.
Hangi kaymakam polis uygulaması yapılan bir yeri tebdili kıyafet denetleme amaçlı gitmiştir.
Hangi Kaymakam tebdili kıyafet ilçesinde sokağa çıkarak iş yerleri, lokal, dernek, kahvehane, park ve bahçelerde halk ile bir araya gelerek kaymakamın kim olduğunu, çalışmaları hakkında bilgi aldığı görülmüştür?
Hangi emniyet müdürü göreve gönderdiği uygulama yapan polis ekibinin vatandaş ile kimlik kontrolü yaptığı esnada kurduğu diyaloğa şahit olmuştur?
Hangi il ilçe emniyet müdürü il ve ilçesinde halkın arasında tebdili kıyafetle yılda birgün olsun vatandaşlarına polisini sorup çalışmaları hakkında bilgi alma teşebbüsünde bulunmuştur?
Hangi il ve ilçe emniyet müdürü mahiyetindeki amir sınıfında olanları personeline karşı tutum ve davranışı gözlemlemek için sivil korumasız ve makam araçsız bulundukları görev yerlerinde izleme gereği duymuştur?
Hangi Mülkiye amiri olarak devleti en üst seviyede temsil eden kaymakam kendisini korumakta görevli polis memuru dışında bir polis memurunu tanıyor.
Devleti temsil edenler millet için hizmetli olduklarını çoktan unutmuş durumdadır.
Devleti temsil edenler millet için oturdukları koltuklarda olduklarını unutmuş durumdadır.
Burada en büyük devlet temsilcisi benim diyen Kaymakam ile Asayişi devlet adına sağlayan en üst rütbeli Emniyet müdürü ise milletin her ferdini adeta terörist gibi göstererek mahiyeti altındaki amirlere talimatı halk ile iç içe olup sürekli halkın arasında olan Emniyet teşkilatının masum ve mazlum polislerinin çaresizleştirip arafta bırakmasına vesile olmaktadır.
Devleti yönetenler ister atanmış olsun ister seçilmiş bu kendilerini üstler olarak görenler astlarına göstermediği sevgi ve saygının karşılığını alamazlar.
Zorunlu olarak göstermelik itaat ise daima yanıltıcıdır.
Devleti il ve ilçelerde amir pozisyonunda olanlar astlarına önce kendileri saygı göstermeli, sevgiyle yaklaşmalıdır. Ben amirim ben ne dersem o olur mantığı ile hareket ettiklerinde en düşük rütbeli işte o bu işin bütün yükünü çeken polislere hayatı zindan edecek kadar baskı uygulamaktadırlar.
Sevginin ve saygının olmadığı bir yerde ne görev olur, ne itaat. Sadece salla başını al maaşını uygulanır-ki bunun ise devamlılığı olmaz.
Türk Polisine şefkatle yaklaşan amirler Polislerimizin vatandaşına şefkatle yaklaşmasına neden olur.
İbrahim Erdem KARABULUT
