Fısıltı HABERLERİ
HV
19 NİSAN Cuma 09:44

Paris Elçisi Yirmisekiz Mehmet Çelebi’nin Kanal Raporu

Vehbi Kara Dr. ( YAZAR )
Vehbi Kara Dr. ( YAZAR )
Giriş Tarihi : 29-12-2022 08:55

Paris Elçisi Yirmisekiz Mehmet Çelebi’nin Kanal Raporu


Bundan tam 300 yıl önce Paris’e Osmanlı Elçisi olarak atanan Yirmisekiz Mehmet Çelebi, Fransa’da bulunduğu süre içerisinde edinmiş olduğu bilgileri “Sefaretname-i Mehmet Çelebi” ismi kitabı ile yayınlamıştır. Kitabında yük ve yolcu taşımacılığı maksadı ile yapılmış su kanalları ile ilgili olarak detaylı açıklamalar yapılmıştır.
Akdeniz sahilindeki Toulouse limanından Atlantik sahilindeki Bordeaux limanına kadar gemi ile seyahat eden Mehmet Çelebi, suyollarının önemini bundan 300 yıl önce keşfetmiş ve bunu bir seyahatname raporu ile Padişah 3. Ahmed’e arz etmişti. İşte Fransa’nın bu dönemde nasıl bir gelişme gösterdiği ve dünyanın en büyük devletlerinden birisi haline geldiğini bu seyahatname kayıtlarından anlayabiliyoruz.
Med-cezir (gel-git) akıntılarından yararlanarak suyollarında gemi taşımacılığı yapmak tarihin çok eski dönemlerinden beri sık rastlanan bir durumdur. Bununla birlikte denizlerin önemini idrak edememiş özellikle bozkır kültüründen gelen insanlar, Osmanlı’nın gerilemesine hatta çökmesine neden olmuştur.
Bugün yani 2019 yılında dahi Kanal İstanbul gibi çok önemli projelere karşı çıkan insanlara rastlayabiliyoruz. Bu durum ülkemizde denizcilik kültürünün ne derece zayıf olduğunu gözler önüne sermektedir. İşte bu nedenle Mehmet Çelebinin hatıralarına geçmeden önce denizciliğin ve suyollarının (waterway) ne derece önemli olduğunu anlamaya çalışmak gerekiyor.
Tarih boyunca insanoğlu yük ve yolcu taşımacılığında denizyolundan istifade etmiştir. İlkel sallardan günümüzün teknolojik modern gemilerine uzanan süreçte denizyolu ve nehir taşımacılığı çeşitli evrelerden geçmiştir. Özellikle dünya ticareti ve tarihi açısından dönüm noktalarından biri olan coğrafi keşifler, sanayi devrimi ve ardından buharlı gemilerin icadı deniz taşımacılığının önemli bir yönüdür.
Dünya tarihi boyunca denizyoluna hâkim olabilen topluluklar gelişmişler ve refah düzeylerini arttırmışlardır. Ülkemiz üç taraftan denizlere açıldığından jeopolitik konumu nedeniyle bu topluluklar arasındadır. Usta denizciler sayesinde Roma gibi Osmanlı’da denizcilik sayesinde dünyanın en büyük devleti haline gelmiştir.
Denizcilik dünya ticaretinde, siyasetinde, kısaca tarihinde önemli bir yere sahiptir. Sektörel olarak dünya coğrafyasının şekillenmesinde belirleyici rol oynayan denizcilik, ülkemiz için de rekabetçi üstünlüğe sahip olduğumuz alanların içerisinde yer almaktadır.
Denizcilik sektörünün sahip olduğu stratejik önemin denizcilik alanında bilim adamlarının özgün araştırmalarını yayınlayacakları, bilgi birikimini paylaşacakları bir platforma da dönüşmesi gerekliliği açıktır.  
Ülkemiz ekonomisinin anahtar sektörleri içinde yer alan denizcilik sektörü, değişik unvan ve yeterliklere yönelik eğitim veren kurumlarının öncülüğü ile bilimsel açıdan da son yıllarda önemli atılımlar yapmıştır. Eğitim kurumlarımız sayı olarak artmış, kadrolarını güçlendirmiş, yüksek lisans, doktora derecelerine yönelik çok sayıda mezunlar vermiş, genç bilim insanlarının yetişmesine katkı sağlamıştır.
Kısaca denizcilik ekonomisi, deniz işletmeciliği ve yönetimi, deniz hukuku, balıkçılık, denizcilik tarihi gibi denizciliğin değişik alanlarında çok sayıda önemli bilimsel çalışma gerçekleştirilmiş ve gerçekleştirilmeye devam etmektedir.
2023 Türk denizcilik vizyonu; uluslararası rekabet gücü yüksek, küresel ağ ile entegrasyonunu sağlamış, bir ülke ekonomisini öngörmektedir. İstihdamda artan paya sahip bir yapı ile yolcu ve yüklerin zamanında, güvenle ve kesintisiz ulaşımını sağlanması ve sürdürülebilirliği hedeflenmektedir.
İstikrar içinde büyüyen, gelirini daha adil paylaşan küresel ölçekte rekabet gücüne sahip, bilgi toplumuna dönüşmüş, dünya denizciliğinin doğal limanı haline gelmiş, bölgesinde denge ve güven unsuru bir Türkiye için denizcilik sektörüne önem verilmesi şarttır. Deniz ticareti ve denizyolu taşımacılığı gerek tek seferde taşıdığı yük miktarı, gerekse maliyet açısından diğer taşıma yöntemlerine göre daha avantajlı konumdadır.
İşte bütün bu nedenlerden dolayı; Kanal İstanbul projesi denizcilik sektörünün gelişmesi açısından büyük öneme sahiptir. Dünyada ve ülkemizdeki ekonomik gelişmeler ve bu gelişmelerin deniz ticaretine etkileri waterway gibi suyollarının inşasını da gerektirmektedir. Ülkemiz deniz ticaretinin son yıllardaki değişimi ve dünyadaki konumunu güçlendirmek için neler yapılması gerektiği sorusuna en güzel cevaplardan bir tanesi yüzlerce bilim adamının emek verdiği “Kanal İstanbul” projesidir.
Avrupa haritası incelendiğinde binlerce mil uzunluğunda suyolları göze batacaktır. Sadece Avrupa değil, Amerika, Asya kıtası dahi suyolları ile kaplanmış olup Türkiye ne yazık ki bu konuda çok geç kalmıştır.
Bazı siyasetçiler, Yeniçerilerin “iztemezük” yaygaralarına paralel olarak anlaşılması güç nedenler ileri sürerek ülkemizin yararına olan bir çok projeye karşı çıkmaktadırlar. Bunun vebali çok büyüktür. Bu nedenle dünya üzerindeki meşhur bir örnekten yola çıkarak işin vahametini anlatmak gerekiyor.
Wasserstrassenkreuz Magdeburg (Magdeburg Su Yolu) Avrupa'nın en büyük su köprüsüdür. Elbe nehrinin üzerinden geçen köprünün üzerinden de ayrıca gemiler geçebilmektedir. Yanlış duymadınız bu köprü gemilerin geçişi için yapılmış olup “gemi köprüsü” de denilebilmektedir.
Bir köprü ne için yapılabilir ki? Araba, hayvan, yük taşımacılığı veya tren... Fakat bu yapı köprü hakkında insanın bütün bildiklerini unutturacak bir yapıdır.  Su, daha doğrusu bir nehrin akışını sağlamak için yapılmış sadece köprüden Elbe nehrinin geçtiği Magdeburg Su Köprüsü (Magdeburg Water Bridge) Almanya'nın Magdeburg kentinde 1997'de yapımına başlanmıştır. Toplam 6 yıl inşası süren akarsu köprüsü 2003 yılında hizmete açılmıştır.
Önemli bir mühendislik çalışması olan bu köprü Elbe nehrinin istenilen güzergahta Mittelland Kanalı ile karışmaması ve üstüne üslük kocaman gemilerin üzerinden yoldan ve rahatça geçebileceği şekilde tasarlanmıştır. Almanlar bu köprüyü yaparak denizcilik konusuna ne derece önem verdiklerini göstermişlerdir. Peki, sadece Almanlar mı? İngilizlerin de denizcilikte ileri olduğunu biliriz.
Ya Fransızlar? Onlarda bu konuda çok gayretli ve denizci milletlerdendir. Paris’e elçi olarak gönderilen Yirmisekiz Mehmet Çelebi de seyahat notlarında Fransızların denizciliğe verdiği önemi izah etmiştir.
Bu zat; Yeniçeri ocağında iken Peç Seferinde şehit düşen Süleyman Ağanın oğludur. Kendisi de Yeniçeri ocağında yetişmiştir. Yirmisekizinci ortada hizmet gördüğü için hayatı boyunca bu isimle anılmıştır. 1720 yılında bu görevde bulunduğu sırada Fransa’ya büyükelçi olarak gönderildi. Osmanlı Devleti'nde ilk defa olarak devamlı bir elçilik görevi ülke dışına çıkan devlet görevlisi olan Mehmed Çelebi, Paris’te on bir ay kaldı. Dönüşünde, seyahati sırasında gördüklerini bir kitap halinde padişaha sundu.
Mehmet Efendinin, "Fransa’nın vesait-i umran (deniz vasıtalarının) ve maarifine dahi layıkıyla kesb-i ıttıla ederek (anlaşılmasına) kabil-i tatbik olanların takriri (uygulanması mümkün olanların raporu)" için gönderildiği anlaşılmaktadır. Aynı zamanda Sefâretnâme’si tarihî ve edebî açıdan bu alanda yazılmış en önemli eserlerden bir tanesidir.
Kitabında İstanbul-Paris yolculuğu, Bordeaux üzerinden Paris'e varışı, detayları ile anlatılmaktadır. 1720’de Akdeniz ile Atlantik arasında Güney Fransa’da bir suyolu olduğunu öğreniyoruz. Kim bilir daha kaç yıl önce işletmeye açılmıştır?
Kitabında; XV. Louis tarafından kabul edilişi, katıldığı askeri merasimler ve Paris’in ilgi çekici yerlerini konu edinmiştir. Mehmed Çelebi ayrıca, giyimi, hali, tavrı, konuşması ve terbiyesiyle, başta saray olmak üzere, ilim ve teknik kurumlarından ve genel anlamda Fransızlardan da takdir görmüştür. Fransa o dönemde ittifak arayışı içinde ve talepkar bir konumda olduğundan elçiye gösterilen ilgi ve özeni anlayabiliyoruz.
Bu eserin yazılması üzerinden neredeyse 3 asır geçmiş olmasına rağmen ülkemizde hala denizciliğin ve suyollarının öneminin idrak edilememesi, büyük bir talihsizliğimizdir. Bu açığı nasıl kapatıp gelişmiş ülkeler seviyesine çıkarız ayrı bir meseledir lakin “Kanal İstanbul” sayesinde suyollarından yararlanma kültürümüzün gelişeceğinden şüphe duymuyorum.
500 yıl boyunca Tuna nehrinden taşımacılık yapan ve Süveyş Kanalı gibi çok önemli işleri projelendiren ecdadımızdan ders almalıyız. Abdülhamid Han, 110 yıl önce Konya Suyolu projesi ile hem sulama hem de nehir taşımacılığından yararlanmak için adımlar atmaktaydı. Yeniden büyük devlet olmak için denizciliği ve suyolu taşımacılığı gündemimizin ilk sıralarına almamız gerekiyor, vesselam…

YORUMLAR
DİĞER YAZILARI Erdoğan Silahlı Kuvvetleri İyi Yönetemiyor Müslumanlarin ve materyalistlerin ölüm sonrasına bakışı CHP neden kazandı? Allah İsminin Yüceltilmesi  Ramazan Ayında ne yapmalı? 28 Şubat Muz Cumhuriyeti Bir tane ordumuz var Tuzla Piyade Okulu’nda darbeci tehdit Türk Silahlı Kuvvetlerinde Darbeci Gelenek Devam Ediyor Tarikatlar Hakkında  Hükûmetten kimse lütuf beklemiyor görevini yapsın yeter İnsanlı Ay Yolculuğunda Son Durum Herkes Kendi İsmi İle Çağrılmak İster Gerçek Savaş Gazisi Bediüzzaman Le Monde'ye göre Türkiye'deki darbe kalkişması Ordumuzda darbeci kalkışma dalga dalga yayılıyor Atatürk’ün ve Erdelhun'un Nutukları 2.Abdülhamid'in Putlaştırılması Meçhul asker anıtları ve şehitlere vefa borcu Türkiye'de ve Dünyada Faşizm Nasıl Ortaya Çıktı? Mısır, İsrail ve Yemen ile ilgili kısa hatıralar Rüşdü Erdelhun’un darbeci askerlere karşı nutku ve darbe karargahinin Kara Harp Okulundan Tuzla Piyade Okuluna taşinmasi Faşist Darbeci Kalkışma Yeniden Hortladı Yeni Askeri Darbe Hazırlığı  Birlik ve beraberliği nasıl sağlayabiliriz? Zekât ve Ekonomi Nasihatler niçin tesir etmiyor? Sonsuzluk Ülkesindeki Gerçek Hayat  Hamas Sorgulanmalıdır Türkiye'deki Arap Düşmanlığının Sebebi Nedir? Cifir İlmi ve Ebced Hesabı Nedir? En güzel eserleri nerede buldum? Filistin Müslümanların uyanışına vesile olacak Susun ve sessiz kalın! Hayber ve Allah’ın Arslanı Polemik ve İcraat Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye nin şu andaki en büyük polemik ustasidir. Müslümanların en önemli ihtiyaçları Bediüzzaman Said Nursi kimdir? Cumhuriyet İslâmi Yönetim Şeklidir Bu çürümüş kemik parçalarını kim diriltecek? Trump'ın Çaldığı Dosyalar ve 11 Eylül Ne mutlu namazımı kılıyorum diyene! Kemal mi Kamâl mı ? Hangisi doğru? Bediüzzaman' a dil uzatanlar hakkında Meyveli ağaç taşlanır, bir deyimimizdir. Ordunun Şerefi Kime Aittir? İki sene önce Yeni Akit Gazetesindeki veda yazım. Kayıt Dışı Ekonomi Kalkınmaya Engeldir İnsanlar niçin yaratılmıştır? Hutbe konusunda en önemli husus nedir? Karpuz seçmiyor yönetici seçiyoruz Ay yerine nereye gittiler? Hürriyet ve Sevad-ı Azam Kavramı Mazdek Kavatından Feto'ya geldik 15 Temmuz 2016 ile 28 Şubat İlişkisi Hutbenin aslı Arapçadır Dünya Başkenti İstanbul Dünya Başkenti İstanbul Alemi İslâm ın ve sizin Kurban bayramınızı bütün ruh u canımla tebrik ederim. Hilal ve Yıldız Yüzyılı Bilinmesi gereken en önemli husus nedir? Kat'iyen bil ki; Faşist CHP'nin Dayattığı Uydurma Tarih Son zamanlarda sık sık dile getirilen Türkiye Siyasi Hayatında Karakaşi-Kapani Kavgası Türkiye Yunanistan Savaşı Artık topa girmek gerekmez mi? Rüşdü Erdelhun ve darbeci faşistler Sabetay Aşiretinden Kurtulmamız Gerekiyor Allah’ın güzel isimleri Oyumuzu kullanırken dikkat edeceğimiz hususlar Siyah Beyaz Türkiye'de namaz ibadeti Başarı Milletin Malıdır Şahıslara Yüklenemez Biz namaz kılanlardan değildik Günahsız hükümet olur mu Rusya Ukrayna Savaşı ve Müslüman Dünyasına Etkileri Bediüzzaman Said Nursi’ye karşı yapılan haksızlıklar Muslümanlara Karşı Şia ve Vahhabi Kıskacı Dinde siyaset ve yöneticilik var mıdır? Deprem gibi afetlerin gerçek sebebi nedir? Nevruz nedir? Nevruza nasıl bakmak gerekir? Para basma hikayesidir nedir? Deprem ve Hikmetleri Deprem ABD işi değildir Ailenin korunması için hükumetin sorumlulukları Ordudaki dindar düşmanları ile mücadelemiz bitmedi Gaspçı Devlet Olur Mu? Kur'an okumanın fazileti Lozan’a giden yolda İngiltere'nin ikiyüzlü politikası Feto Büyücüsünün Marifetleri!... Salavat Nedir ve Ne İçin Okunur? Sabetay tarikatı ve Feto Avrupa'nın çıplak ayaklı çocuk köleleri Katiline âşık olan insanlar Türkiye’nin kurucu ilkeleri nelerdir? Demokrasi neden saltanattan üstündür CHP olmasaydı ne hale düşerdik? Mecliste Generali Öldürdüler Feto denilen İslam düşmanını tanıyalım FETO’nün üç yüzünü göremeyen, Doğu Türkistan ve Çin Müslümanları Demokrasi ve hürriyet fitne midir? Fırtınanın Düşündürdükleri Yılbaşının Düşündürdükleri Şah Kavat'tan günümüze muta nikahı Serbest piyasa ve devletin fiyatlara müdahale etmesi 2022 Türkiye'nin ekonomi ve teknolojide en hızlı yükseliş dönemi oldu 92 Yıl önce Menemen 'de ne oldu? Yakamoz nedir? Kadına karşı şiddetin en önemli sebebi Niçin memur olmaya can atıyoruz Bediüzzaman'ın Eyalet Sistemi Hakkındaki Düşünceleri Zincir marketler ve serbest piyasa mekanizması Devletin fiyatlara müdahalesi caiz midir? Üzülme Allah İnanlarla Beraberdir Bediüzzaman ismi nereden geliyor? Siyasi mülahazalar ve Ak Parti niçin desteklenmelidir? SEVGİ VE MUHABBET ÜZERİNE... Bediüzzaman’ın dinsiz siyasete bakışı HELÂL DAİREDE YAŞAMAK VE FAİZ