KENDINIZI TANIYORMUSUNUZ
Kendimizi iyi tanımanın en etkili 5 yolu
Ben kimim? Ne isterim? Yaptığım meslek benim seçimim mi? Ne yapmak istediğimi ne kadar iyi biliyorum? Aslında hepimiz bu soruların cevaplarını arıyoruz. Hepimiz kim olduğumuzu, ne yaptığımızı, belki de neden yaşadığımızı merak ediyoruz.
Aslında hepimiz bu soruların cevaplarını arıyoruz. Hepimiz kim olduğumuzu, ne yaptığımızı, belki de neden yaşadığımızı merak ediyoruz.
Peki ama gerçekten sen kimsin? Ne istersin?
Doğduğumuz günden beri çevresel faktörlerden dolayı kim olduğumuzdan çok kim olmadığımıza odaklandık. “Mutsuzum”, “İstediğim bu değil”, “Kafam karışık”, “Doğru gelmiyor”, “Tatminsizim” vb cümleler tanıdık geldi mi?
Çevresel faktörler, kalıplaşmış inançlar, gelenek ve görenekler, ya da ailemiz; herkes bizden bir şeyler bekliyor. Biz de yaşadığımızı sanarak, bu beklentileri karşılamaya çalışıyoruz. Sonra neden herkes mutsuz? Neden ben mutsuzum?
Bir insanın doğru seçimler yapabilmesi için önce kendini tanıması lazım. Sonra da kendini sevmesi lazım. Bir insan kendini tanıdığı ve kendini sevdiği zaman yaptığı seçimlerde eş zamanlı değişiyor.
Peki kendimizi nasıl tanıyacağız?
1. Yazı yazmayı deneyin!
Yazı yazmak dünyanın en ucuz ve en kolay terapisi. Yazı yazarken bazen kendinize bile itiraf edemediğiniz düşünceleriniz ya da daha önce farkında olmadığınız duygularınız ortaya çıkabilir. Yazı yazdıkça sizi rahatsız eden duygu ve düşüncelerin azaldığını göreceksiniz. Kendinize farklı bir pencereden bakmak, olayları daha objektif bir şekilde değerlendirmenizi sağlayabilir. Bu da kendimizi tanımak için oldukça önemli.
Nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız küçük bir egzersiz deneyebilirsiniz. 5 dakika boyunca o gün neler hissettiğinizi, hangi düşüncelerin kafanızda belirdiğini yazın. Zamanla bu süreyi daha da arttırın. Bir noktadan sonra eliniz kaleme otomatik olarak gidecek ve siz daha fark etmeden sayfalarca yazı yazmaya başlayacaksınız.
2. İyi bir psikolog edinin!
Psikoloğa sağlıklı insanların daha çok gittiğini biliyor muydunuz? Toplumda nedense psikoloğa gitmek ya ayıp ya da hastalık. Sadece delilerin psikoloğa gittiğine dair yanlış bir algı var. Ancak birçok psikolojik rahatsızlığa sahip insan, bu durumunu kabul etmediği için terapiste görünmüyor. Bu yüzden de çevre de sağlıksız dolu insan var.
Doğru kararlar verebilmek ve kendimizi tanımak için iyi bir psikolog güzel bir başlangıç. Bu şekilde daha doğru seçimler yapıp, “neden bu şekilde yapıyorum?” sorusuna cevap vermek mümkün oluyor. Terapi sırasında hangi seçimlerin size ait, hangi seçimlerin ise dışa ait olduğunu göreceksiniz.
3. Fiziksel egzersiz şart!
Ruh ve beden dengesini sağlayabilmek için fiziksel olarak iyi hissetmek oldukça önemli. Egzersiz sırasında serotonin hormonu salgılanır. Bu hormon mutluluk hormonudur. Özellikle duygu durumu oldukça değişken bir insansanız, egzersizin duygularınızı kontrol etmek için oldukça yararlı olduğunu göreceksiniz.
Duygu durumunun dengeli olması ile kendini tanıma ne alaka diyenler olabilir. Ruh ve beden dengede olduğu zaman aldığımız kararlarda buna bağlı olarak daha dengeli ve yerinde oluyor. Aynı zamanda motivasyonumuz da artıyor. Kendimizi tanımak için motivasyonunuz her daim yüksek olmalı. Bunun için de hem ruhunuzu beslemelisiniz hem de bedeninize bakmalısınız.
4. Biz kimsek onu çekeriz!
Çok sevdiğim bir söz vardır: “Çevremizdeki insanlar aslında bizim aynamızdır. Biz kimsek onu çekeriz.” Şöyle bir çevrenize baktığınızda nasıl insanlar var? Bu insanların olumlu ve olumsuz yönlerini bir kağıda yazabilirsiniz. Sonrasında ise onlarla olan ortak noktalarınıza bakın.
Çevrenizdeki insanlarda kendinizi buluyor musunuz? Örneğin bazı arkadaşlarınızı “fazla cesur” ya da “hovarda” buluyor olabilirsiniz. Eğer kendinizi onları eleştiriyorken buluyorsanız bir düşünün; Acaba sizin de cesur hisse…
