Fısıltı HABERLERİ
HV
20 NİSAN Cumartesi 09:04

Fırtınanın Düşündürdükleri

Vehbi Kara Dr. ( YAZAR )
Vehbi Kara Dr. ( YAZAR )
Giriş Tarihi : 01-01-2023 17:23

Fırtınanın Düşündürdükleri
Bir büyük İslam âlimi; “Kâinatın satırlarını dikkatle mütalâa et. Zira onlar, Arş’ın sahibi Allah’tan sana gönderilmiş mektuplardır” diyerek farkına varamadığımız güzellikleri görmek için istikametli bir yol gösterir.
Her şeyden önce kâinatta cereyan eden her şey güzeldir. Hadiseler bazen ya bizzat güzel olur ya da sonuçları itibariyle güzel olur. Önemli olan bakış açısıdır. Manayı harfi ile yani Allah’ı gösteren bir bakış açısı ile bakıldığı vakit güzellikleri görebilmek mümkündür.
Manayı harfi yönü ile bakmak yani “ne güzel” demek değil “ne güzel yaratılmış” demektir. İşte bu bakış açısı gerçekçi ve Allah’ın güzel isimlerini fark etmemize yarayan bir bakış açısıdır.
Denizcilik mesleğinin üzerinde durulmamış bazı özellikleri vardır. Örneğin Cenabı Allah’ın kudret ve azametini, celalli tecellilerini bizzat müşahede etmek imkânı vardır. Eğer siz de benim gibi bir fırtınanın içine düşmüş iseniz bazı gerçekleri daha açık bir şekilde görebilir dünyanın ve kâinatın gerçek sahibinin kim olduğunu çok kalay bir şekilde fark edebilirsiniz.
İmtihan sırrı nedeniyle meydana gelen olaylara bazı perdeler çekilmiş düşünüp tefekkür etmemiz için bize bir fırsat tanınmıştır.
Sebepleri öne sürerek Rabbimizi bize unutturmaya çalışırlar. Hâlbuki her şeyin dizgini Kayyum olan yani her şeyi ayakta tutan Cenabı Hakkın elindedir. Bize düşen, akıl ve duygularımızı kullanarak onun varlığını hissetmemiz, tefekkür etmemizdir.
Fırtına içine düştüğünüzde ise sebeplerin sadece birer perde olduğunu kendiniz bizzat görebilirsiniz. En sefih görünen denizcinin bile “Allah” dediğine şahit olursunuz. Zira denizlere ve rüzgâra kumanda eden bir Kudretin varlığı apaçık ortadadır.
Basınç sistemleri ve atmosferik şartlar fırtınanın etkilerini anlamaya çalışmamıza yardımcı olur. Lakin bunları sebep olarak da kabul edemeyiz zira ne zaman başlayacağı ve denizcileri nerede yakalayacağı belli değildir. Allah’ın kudret ve azametini hissedebilmemiz için aslında bir fırsattır. Fırtına şiddetlendiğinde ise denizcilerin ağzından “Allah” kelamından başka bir söz çıkmaz.
Dualarımız, denizin şiddetini hiç olmazsa bir müddetliğine bırakıp bir an önce sahili selamete çıkmamız üzerinedir. Kuran’da bu husus mealen şu şekilde geçmektedir:
“Sizi karada ve denizde gezdiren O’dur. Hatta siz gemilerde bulunduğunuz, o gemiler de içindekileri tatlı bir rüzgârla alıp götürdükleri ve (yolcular) bu yüzden neşelendikleri zaman, o gemiye şiddetli bir fırtına gelip çatar, her yerden onlara dalgalar hücum eder ve onlar çepeçevre kuşatıldıklarını anlarlar da dini yalnız Allah’a halis kılarak: -Andolsun eğer bizi bundan kurtarırsan mutlaka şükredenlerden olacağız- diye Allah’a yalvarırlar. Fakat Allah onları kurtarınca bir de bakarsın ki onlar, yine haksız yere taşkınlık ediyorlar. Ey insanlar! Sizin taşkınlığınız ancak kendi aleyhinizedir; (bununla) sadece fâni dünya hayatının menfaatini elde edersiniz; sonunda dönüşünüz yine bizedir. O zaman yapmakta olduklarınızı size haber vereceğiz.” (Yunus Suresi 22-23)
Anadolu’da sık sık kuraklık baş gösterir. Kurak giden mevsim karşısında yağmur duasının vakti geldiği için birçok yerde duaya çıkılır. Bu sene kurak bir yıl geçiriyoruz. İnşallah yeterli miktarda yağar ve bereketli olur.
Birçok insanın yağmur yağsın diye dört gözle beklediği hava hareketleri biz denizcilerin endişe ile yaşadığı bir dönemdir. Zira biz bir an önce fırtına bitsin de kurtulalım derken kar ve yağmura hasret milyonlarca kişi sevinecektir. İşte bu yazının aslı da böyle bir zamanda yani fırtınadan sonra kaleme alınmıştır.
Yağmurun yağması için gökyüzünün bulutlar ile dolması ve alçak basınç denilen hava olayının meydana gelmesi gerekir. Lakin bu olay denizlerin altının üstüne gelmesine yol açar. Meteoroloji tahminleri ile fırtınanın nerelerde cereyan edeceğini tahmin edebilme imkânımız vardır. Bazen olur ki bilerek fırtınanın içine gitmek zorunda kalabiliriz. Zira gemiyi kiralayan kişi bir an önce yükümüzü ulaşacağı adrese göndermeyi istemektedir. Kaptana bu yüzden çok baskı yaparlar. Tecrübeli kaptanların gözü ise barometrededir. Basıncın nasıl değiştiğini gözlemleyerek geminin rotasını belirlemeye çalışır.
Kaptanın vereceği karar bu noktada çok önemli olmaktadır. Bazen emniyetli bir yere gidip demirlerse geçen süre için para ödeyen kiracı zor durumda kalmaktadır. Yok, eğer yola devam ederse bu sefer gemi ve personel fırtınayı yaşamakta ve oldukça yıpranmaktadır.
Kaptanın sefere devam etme konusunda geniş yetkileri olmakla birlikte her fırtınada kaçıp demire yatması hoş karşılanmaz. Gemi sahibi tarafından iyi bir denizci olmadığı düşünülür. Aynı zamanda fazla bekleyerek mal sahibini zarara uğratma riski de vardır. Bu nedenle belirli bir şiddetin üzerindeki fırtınalar hariç yola devam etmek durumundadırlar.
Denizlerde bahriye yıllarını da katarsak 36 yıldır çalışıyorum. Birçok defa fırtınaya girmeden demire “kaçtığımı” söyleyebilirim. Bazen kiracıların ağır baskılarını gördüm ve aldırış etmeden bulabildiğim yerlere demirledim. Zaten akıllı denizci, denizle kavga etmez. Onunla uyuşmayı ortak bir noktada buluşmayı ister.
Deniz ortasında her zaman demirlenecek uygun bir yer bulmak mümkün değildir. Keşke bütün denizler Ege denizi gibi olsa. Muhakkak bir ada bulup saçak altına, yani rüzgârın etkilemediği bir yere demirlemek mümkündür. Fakat Akdeniz ve Karadeniz’de böylesine uygun adalar bulmak çoğu zaman imkânsızdır.
Eğer fırtına içine düşmüş iseniz Allah’tan başka sığınacak yeriniz yoktur. Zira hiçbir güç sizi fırtınanın içinden çekip kurtaramaz. İyi bir kaptanın yapacağı yegâne şey geminin yapısına uygun bir rota çizip fırtınanın etkisinden en az şekilde etkilenmesini sağlamaktır.
Bazen günlerce fırtınanın etkisinde kaldığımız dönemler hatta karaya çıktığımızda yürümekte zorlandığımız zamanlar dahi olmuştur. Bununla birlikte denizciler gibi değil de fırtınanın güzel yönünü düşünmenin gerektiğine inanıyorum. Zira bu sayede insan tefekkür edebildiği takdirde nafile ibadetlerden kat kat fazla sevap kazanabilmektedir. Tek şart var ki farz olan namazlarını kılabilmiş olsun.
İşte, fırtına sonrasında böyle bir mektup çıktı. Peki, dünya işlerimizde de birçok fırtına çıkmıyor mu? Elbette, denizcilerin yaşadıkları fırtınalardan kat kat fazlasına tutulduğumuz zamanlar oluyor. Bazen bir kaza, bazen kötü niyetli bir insanla karşılaştığımız durumlarda başımıza gelmedik iş kalmıyor. Bu durum her insan için geçerlidir.
İşte böyle zamanlarda denizcilerin yaptığı gibi Allah’a sığınmak en akıllıca yoldur. Zira sebeplerin yaratıcısı da Allah’tır. Eğer, sabır göstererek ona sığındığımız takdirde imtihan edilmek üzere gönderildiğimiz dünya sınavından geçme imkânına sahip oluruz. İmtihan ise “Allah’a inanıp inanmamak” ile ilgilidir. Allah’ın bir olduğunu, Hazreti Muhammed’in onun kulu ve resulü (a.s.m) olduğuna inananlar, sonsuz bir cennet hayatını kazanabilir. Yok, eğer bunu söyleyememiş ise her ne yapsa da “Allah korusun” ebedi cehennem hayatını hak edecektir.
Dünyanın bize çok az şey kazandıran fuzuli işlerini bir tarafa bırakıp bu imtihan yönü ile ilgilenmek çok önemlidir. Sözün özü, iman hayatın önemli bir gerçeğidir. Yukarıda bir parça değinmiş olduğum deniz fırtınaları gibi olaylar da aslında bu büyük sınavın ta kendisidir.
Ne mutlu o insana ki, hayat sınavının o en önemli sorusuna imanla cevap vererek sonsuz bir mutluluğa erişmiştir. Ne yazık o insana ki hayatın içindeki fırtınaların gerçek yüzünü görmeden inançsız bir yaşam sürerek gözlerini kapamıştır. Rabbimden o büyük sınavdan herkesin başarılı olarak çikmasını niyaz ediyorum, vesselam…

YORUMLAR
DİĞER YAZILARI Erdoğan Silahlı Kuvvetleri İyi Yönetemiyor Müslumanlarin ve materyalistlerin ölüm sonrasına bakışı CHP neden kazandı? Allah İsminin Yüceltilmesi  Ramazan Ayında ne yapmalı? 28 Şubat Muz Cumhuriyeti Bir tane ordumuz var Tuzla Piyade Okulu’nda darbeci tehdit Türk Silahlı Kuvvetlerinde Darbeci Gelenek Devam Ediyor Tarikatlar Hakkında  Hükûmetten kimse lütuf beklemiyor görevini yapsın yeter İnsanlı Ay Yolculuğunda Son Durum Herkes Kendi İsmi İle Çağrılmak İster Gerçek Savaş Gazisi Bediüzzaman Le Monde'ye göre Türkiye'deki darbe kalkişması Ordumuzda darbeci kalkışma dalga dalga yayılıyor Atatürk’ün ve Erdelhun'un Nutukları 2.Abdülhamid'in Putlaştırılması Meçhul asker anıtları ve şehitlere vefa borcu Türkiye'de ve Dünyada Faşizm Nasıl Ortaya Çıktı? Mısır, İsrail ve Yemen ile ilgili kısa hatıralar Rüşdü Erdelhun’un darbeci askerlere karşı nutku ve darbe karargahinin Kara Harp Okulundan Tuzla Piyade Okuluna taşinmasi Faşist Darbeci Kalkışma Yeniden Hortladı Yeni Askeri Darbe Hazırlığı  Birlik ve beraberliği nasıl sağlayabiliriz? Zekât ve Ekonomi Nasihatler niçin tesir etmiyor? Sonsuzluk Ülkesindeki Gerçek Hayat  Hamas Sorgulanmalıdır Türkiye'deki Arap Düşmanlığının Sebebi Nedir? Cifir İlmi ve Ebced Hesabı Nedir? En güzel eserleri nerede buldum? Filistin Müslümanların uyanışına vesile olacak Susun ve sessiz kalın! Hayber ve Allah’ın Arslanı Polemik ve İcraat Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye nin şu andaki en büyük polemik ustasidir. Müslümanların en önemli ihtiyaçları Bediüzzaman Said Nursi kimdir? Cumhuriyet İslâmi Yönetim Şeklidir Bu çürümüş kemik parçalarını kim diriltecek? Trump'ın Çaldığı Dosyalar ve 11 Eylül Ne mutlu namazımı kılıyorum diyene! Kemal mi Kamâl mı ? Hangisi doğru? Bediüzzaman' a dil uzatanlar hakkında Meyveli ağaç taşlanır, bir deyimimizdir. Ordunun Şerefi Kime Aittir? İki sene önce Yeni Akit Gazetesindeki veda yazım. Kayıt Dışı Ekonomi Kalkınmaya Engeldir İnsanlar niçin yaratılmıştır? Hutbe konusunda en önemli husus nedir? Karpuz seçmiyor yönetici seçiyoruz Ay yerine nereye gittiler? Hürriyet ve Sevad-ı Azam Kavramı Mazdek Kavatından Feto'ya geldik 15 Temmuz 2016 ile 28 Şubat İlişkisi Hutbenin aslı Arapçadır Dünya Başkenti İstanbul Dünya Başkenti İstanbul Alemi İslâm ın ve sizin Kurban bayramınızı bütün ruh u canımla tebrik ederim. Hilal ve Yıldız Yüzyılı Bilinmesi gereken en önemli husus nedir? Kat'iyen bil ki; Faşist CHP'nin Dayattığı Uydurma Tarih Son zamanlarda sık sık dile getirilen Türkiye Siyasi Hayatında Karakaşi-Kapani Kavgası Türkiye Yunanistan Savaşı Artık topa girmek gerekmez mi? Rüşdü Erdelhun ve darbeci faşistler Sabetay Aşiretinden Kurtulmamız Gerekiyor Allah’ın güzel isimleri Oyumuzu kullanırken dikkat edeceğimiz hususlar Siyah Beyaz Türkiye'de namaz ibadeti Başarı Milletin Malıdır Şahıslara Yüklenemez Biz namaz kılanlardan değildik Günahsız hükümet olur mu Rusya Ukrayna Savaşı ve Müslüman Dünyasına Etkileri Bediüzzaman Said Nursi’ye karşı yapılan haksızlıklar Muslümanlara Karşı Şia ve Vahhabi Kıskacı Dinde siyaset ve yöneticilik var mıdır? Deprem gibi afetlerin gerçek sebebi nedir? Nevruz nedir? Nevruza nasıl bakmak gerekir? Para basma hikayesidir nedir? Deprem ve Hikmetleri Deprem ABD işi değildir Ailenin korunması için hükumetin sorumlulukları Ordudaki dindar düşmanları ile mücadelemiz bitmedi Gaspçı Devlet Olur Mu? Kur'an okumanın fazileti Lozan’a giden yolda İngiltere'nin ikiyüzlü politikası Feto Büyücüsünün Marifetleri!... Salavat Nedir ve Ne İçin Okunur? Sabetay tarikatı ve Feto Avrupa'nın çıplak ayaklı çocuk köleleri Katiline âşık olan insanlar Türkiye’nin kurucu ilkeleri nelerdir? Demokrasi neden saltanattan üstündür CHP olmasaydı ne hale düşerdik? Mecliste Generali Öldürdüler Feto denilen İslam düşmanını tanıyalım FETO’nün üç yüzünü göremeyen, Doğu Türkistan ve Çin Müslümanları Demokrasi ve hürriyet fitne midir? Yılbaşının Düşündürdükleri Şah Kavat'tan günümüze muta nikahı Paris Elçisi Yirmisekiz Mehmet Çelebi’nin Kanal Raporu Serbest piyasa ve devletin fiyatlara müdahale etmesi 2022 Türkiye'nin ekonomi ve teknolojide en hızlı yükseliş dönemi oldu 92 Yıl önce Menemen 'de ne oldu? Yakamoz nedir? Kadına karşı şiddetin en önemli sebebi Niçin memur olmaya can atıyoruz Bediüzzaman'ın Eyalet Sistemi Hakkındaki Düşünceleri Zincir marketler ve serbest piyasa mekanizması Devletin fiyatlara müdahalesi caiz midir? Üzülme Allah İnanlarla Beraberdir Bediüzzaman ismi nereden geliyor? Siyasi mülahazalar ve Ak Parti niçin desteklenmelidir? SEVGİ VE MUHABBET ÜZERİNE... Bediüzzaman’ın dinsiz siyasete bakışı HELÂL DAİREDE YAŞAMAK VE FAİZ