KRİZ
Koruyan, kollayan ve bağışlayıcılığı bol olan Allah’ın ismi ile başlarım. Allah’ın selamı, rahmeti, bereketi af ve mağfireti tüm kardeşlerimin üzerine olsun.
Kıymetli Okurlarım!
Şöyle çevremize baktığımızda her yerde kriz var her yerde enflasyon var.
İslamiyeti yaşama konusunda, her yerimizde kriz var, enflasyon var.
Giyim kuşam konusunda da durum aynı, ahlakta da.
Mağazalarda durum aynı, çarşı-pazarda da aynı.
İnsanımızda da aynı.
Her yerde Rabbimizin emirlerinin, Peygamberimizin yaşantısının esamesinin bile olmadığı bir zamandayız.
Satıcı, sattığı ürüne normal bir gelir elde edecekken daha fazlasına, daha da fazlasına zam yaparak satmaya çalışıyor. Soruyorsun girdi maliyetleri fazla diye bir bahane bulunmuş. Girdi maliyetinin 3-5 kat hatta 10-20 kat fazlasına satmak esnaflık/pazarlamacılık değil. Olsa olsa aç gözlülük olur.
Bu sadece bizde değil gayr-ı müslimlerde de var. Fakat onlardaki bizimki kadar değil. Bizimkilerin yani müslümanların ki bi acayip.
Başımızda bunları denetleyecek kurumlar var lakin satıcılar nasıl edip ediyor kılıfına uyduruyor. Kılıfına uydur(a)mayanlar da kendilerince bir çözüm buluyor yırtıyor.
İyi de kardeşim, bugün ayaklarımızın üstündeyiz, yarın huzura vardığımızda Yaratıcımıza ne cevap vereceksiniz? Kem küm orada geçmeyecek.
Şeytanın fısıldadığı, çoluk çocuk geçindiriyoruz, çocukların geleceği için, eve ekmek götürmek için yapıyoruz, bahaneleri ne kadar geçerli olacak siz karar verin.
Satıcılara soruyorum neden zam geldi, daha dün böyle değildi bugün ne değişti diye, verilen cevap ya akaryakıt fiyatları arttı, ya dolar-euro arttı diyorlar. İyi de kardeşim akaryakıt düştüğünde, dolar-euro düştüğünde fiyatlar niye geri çekilmiyor bu fiyatlar diyorum, bu defa yine aynı terane “girdiler yüksek”. El insaf.
Hani demişler ya, ahlak azalınca malın fiyatı artar, ahlak çoğalınca fiyatlar düşer diye tam o noktadayız. Bunu İslami değerler olarak da söyleyebiliriz. Yanlış da olmaz.
Birbirimizi anlamıyoruz, birbirimizin derdiyle dertlenmiyoruz. En yakınımızı bile (tabir yerindeyse) ezmekten hiç çekinmiyor, utanmıyoruz.
Bir başka konu ise; Mü’minler kardeşti ya… kardeşlerimiz Arakan’da Myanmar’da, Doğu Türkistan’da, Gazze’de, Kudüs’te, Filistin’de, Balkanlar’da ve dahi dünyanın dört bir köşesinde eziyet çekiyor, cefa çekiyor. Her taraflarını düşmanlar sarmış, anlatılamayacak, izah edilemeyecek, kelimelerin yetersiz kalacağı şekilde bir hayat yaşamaya çalışıyorken bizler geçim derdine düşmüşüz. Bir saniyesine bile hâkim olamadığımız ve kefenimize katıp götüremeyeceğimiz malları biriktirmeye çalışıyoruz.
Birbirimizi kazıklamak yerine birbirimize destek olma zamanındayız. Ancak kimse bunun farkında değil. Bunun için illa bir bela bir musibet mi gelmesi lazım.
Topyekûn birlik içinde olmalıyız birlik beraberlik içinde yaşamalıyız. Yoksa gidişatımız hiç hoş değil. Bizi Yaratan ve bizi Gören, içimizdekileri bilen Rabbimiz elbet bizim hakkımızda bir hüküm verecek. O günler uzak değil. Bir an önce kendimize çeki düzen vermeliyiz.
Peygamberimiz (S.A.V.) Efendimizin “beni yaşlandırdı” dediği “EMREDİLDİĞİN GİBİ DOSDOĞRU OL” ayetine uygun yaşamalıyız. Sırat-ı Müstakim üzere hayatımızı sürdürmeli, Sırat-ı Müstakime uygun hareket etmeliyiz. Nokta.
Hepiniz Allah’a emanet olun. Selam ve saygılarımla.
FAHRİ URHAN