ÇOK MU, YOKSA ÖZ MÜ KONUŞMAK? 

Özlem GÜRBÜZ ( YAZAR )

26-02-2024 20:31

ÇOK MU, YOKSA ÖZ MÜ KONUŞMAK? 

Güzel olan ne varsa tatlı sözdedir aslında. Tatlı söz için de yapılması gereken, bir insanın kendi ana dilini en doğru ve en anlaşılır bir şekilde konuşması gerekir. Çok konuşan, bir o kadar da boş konuşur; çünkü fazla yorum yapmak, gereksiz konuları da beraberinde getirir. Az konuşup öz ve anlaşılır konuşmak, her zaman en mantıklı olanıdır. Bir insan düşünün, kendisini ve söylemek istediklerini ifade etmekte zorlanıyor, fakat bir başkasının fikrini eleştirmekte de üstüne yok. Böyle insanlar ne yazık ki günümüzde çok fazla. Onları konuşma tarzları ile tanıyoruz. 'Tarz' dedim, dikkat ettiniz değil mi? Elbette derim. Yani bir insanın giyim tarzı, makyaj tarzı veya saç - sakal tarzı oluyor da, neden konuşma tarzı olmasın? Ağzı - dili olan herkes konuşur, önemli olan konuşmamız değil; nasıl konuştuğumuzdur.

Bilirsiniz... Eskiler genelde askerlik anılarından tutun, gençlikte yaşadıkları aşk maceralarına kadar birçok anılarını anlatmaya bayılırlar. Bizler de onları bayıla bayıla dinleriz, hatta zaman geçtikten sonra yine dinlemek isteriz de anlatmaları için kendilerine tekrar tekrar ricada bulunuruz. Aslında iz bırakan hiçbir anı unutulmuyor. Ölen insanlar bile birer anıdan ibaret kalıyorlar.

Küçük yaşlarda olmasına rağmen konuşkan çocukları düşünün, nasıl da sevimli gelirler bize, onlar konuşup bir şeyler anlatmaya çalıştıkça daha çok hoşumuza gider ve daha çok severiz o çocukları. Yetişkin bir birey de tatlı diliyle insanlara kendisini sevdirebilir, yeter ki patavatsız olmasın. Patavatsızdan kastım, düşünmeden ölçüsüz konuşan insanların olması. "Karşı taraf kırılır mı, yanlış anlar mı, üzülür mü" diye düşünmeden aklına gelen her bir şeyi söyleyen insanlar ne kadar da itici olabiliyorlar.

Öyle işte... Konuşmak için konuşmak değil de, gerçekten bir şeyi anlatmak için konuşmak gerekir.

DİĞER YAZILARI ÖĞRETMENLERİMİZ 01-01-1970 03:00 KALABALIKTA BİLE YALNIZ 01-01-1970 03:00 BUGÜN 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI 01-01-1970 03:00 KİTAPLARIN ANLAMLI GÜCÜ 01-01-1970 03:00 HANGİ ACI UNUTULUR?  01-01-1970 03:00 DÜNYA OTİZM FARKINDALIK GÜNÜ 01-01-1970 03:00 KALPLERİMİZ MIDIR KURUYAN YOKSA ?  01-01-1970 03:00 HAYALLERİNİZİ HAYATLARINIZA KATIN 01-01-1970 03:00 YALAKALIK DA YALANDAN MIDIR ? 01-01-1970 03:00 AŞK MI, MANTIK MI? 01-01-1970 03:00 AKRAN ZORBALIĞI 01-01-1970 03:00 BU NASIL BİR KIŞ? 01-01-1970 03:00 NEYİN PEŞİNDEYİZ? 01-01-1970 03:00 "MAŞALLAH" DEMEK ZOR MU ? 01-01-1970 03:00 BİZİM ÇOCUKLARIMIZ 01-01-1970 03:00 ÖNYARGI MI, EMPATİ Mİ? 01-01-1970 03:00 YAPAY GIDALAR 01-01-1970 03:00 HER ÇOCUK DEĞERLİDİR 01-01-1970 03:00 PAYLAŞMAK      Dünyada yapılması gereken en büyük iyiliklerden biri de hiç şüphesiz paylaşmaktır. Her ne kadar bu gerekli bir iyilik olarak düşünülse de, tamamen tercihe dayalıdır. Yaptığımız tercihlerin olumlu ve olumsuz yö 01-01-1970 03:00 TÜRBE ZİYARETLERİ 01-01-1970 03:00 HAYVAN SEVGİSİ VE BİLİNCİ 01-01-1970 03:00 HATA! 01-01-1970 03:00 BİTKİLERDEKİ BİLİMSEL VE BİLİNMEYEN GERÇEKLER 01-01-1970 03:00 İNSAN HAFIZASI 01-01-1970 03:00  KIRMIZI NOKTA 01-01-1970 03:00 KÜRESEL ISINMADAKİ ROLÜMÜZ 01-01-1970 03:00 SİZİ SEVİYOR ZANNETTİĞİNİZ KİŞİ 01-01-1970 03:00 SEVEN ALDATMAZ 01-01-1970 03:00 PARA'NIN SATIN ALAMAYACAĞI GÜÇLER 01-01-1970 03:00 ÖFKE KONTOLÜ 01-01-1970 03:00 KISA BİR EMEK ÖYKÜSÜ 01-01-1970 03:00 ANNELİK – BABALIK GÖREV Mİ, DUYGU MU? 01-01-1970 03:00 MEKTUPLARIN EVRİMSELLEŞME SÜRECİ 01-01-1970 03:00 SOSYAL MEDYA'NIN FARK EDİLMEZLİĞİ 01-01-1970 03:00 KARS - ANİ HARABELERİ 01-01-1970 03:00