Fısıltı HABERLERİ
HV
29 NİSAN Pazartesi 06:10

SASÇED Başkan Yardımcısı Kerim ÇATALBAŞ 'ın Kıbrıs Girne ve Levkoşa Ziyaretleri

Geçtiğimiz günlerde, Kısa Adı SASÇED olan Sakarya Sağlık Çalışanları Ve Emeklileri Derneği Başkan Yardımcısı Kerim Çatalbaş Girne ve Lefkoşa Sokaklarından izlenimlerini Fısıltı Haberleri ile paylaştı.

MAGAZİN
Giriş Tarihi : 28-11-2023 14:54   Güncelleme : 28-11-2023 15:08
SASÇED Başkan Yardımcısı Kerim ÇATALBAŞ 'ın Kıbrıs Girne ve Levkoşa Ziyaretleri

1955 yılında Kıbrıs 'lı Rumlar ve Yunanlılar yasadışı Eoka' yı kurarak Türkleri öldürmeye ve imha etmeye başladılar . Eoka'nın amacı Kıbrıs Adası 'nı Yunanistan 'a bağlamaktı.  Kıbrıs Türk Halkının haklarını korumak maksadıyla Türk Mukavemet Teşkilatı kurulmuştur. Rumlar savunmasız çocukları ve yaşlıları.         öldürmüştür.  Tekke Başı Şehitliği 21 Aralıkta vahşice katledilen şehitlerimizin ilk gömüldüğü yerdir.                  1961 Ayvasıl Bölgesinde vahşice katledilen ve toplu mezarlara gömülen Türkler  daha sonra Tekke Başı Şehitliği defnedilmiştir. 1974 barış hareketında şehit olan bazı siviller mücahitler ve Türk ordusu mensubupları da Tekke Başı Şehitliği ' ne defnedilmiştir.  Tekke Başı Şehitliği' nde halen 161 şehit yatmaktadır.

GİRNE KALESİ
Girne 'nin Kuzey doğusunda yer alan kale, limana hakim durumda. Antik kaynaklarda kaleden ilk kez 1191 yılında Üçüncü Haçlı esnasında Arslan Yürekli Ricard' ın Kıbrıs Kralı İsak Konnen' i yenmesi ve ve Kıbrıs ' ı ele geçirmesi üzerine bahsetmektedir. Kale içi ve çevresinde yapılan araştırmalar, kale tarihini Halen estetik Roma devrine kadar götürmekle beraber Girne kalesi 'nin kesin inşa tarhi günümüze kadar belirlenmiştir. Ancak mevcut kalıntılardan orjinal kalenin M.S VII ' yy' da Kıbrıs 'a Arap akınlarına karşı Girne 'yi savunmak amacıyla Bizanslılar tarafından inşa edildiği bilinmektedir.

Kıbrıs’ın kuzeydoğusunda bulunan ve dikdörtgen plana sahip olan Girne Kalesi, Akdeniz’in mavi sularına açılan limana hakim olmak için birçok uygarlığın, Bizans, Fransız asıllı bir hanedanlık olan Lüzinyanlar ile Venedik, Osmanlı ve İngiliz mimari izlerini taşımaktadır. Kesin inşa tarihi günümüzde belirlenemese de, temel kalıntıları MS 7. yüzyılda Bizanslılar tarafından yapıldığını işaret etmektedir. Kaleye Lüzinyanlar döneminde ilaveler yapılmış, Venedik döneminde son şeklini almıştır. Kalenin büyük bir kısmı MS 1208-1211 yılları arasında Kral John Dibelin tarafından yaptırılmıştır. Luzinyan krallarının barış zamanlarında dinlenme, savaş zamanlarında ise sığınma yeri olmuştur.[1] MS 1373 yılındaki Ceneviz akınlarında büyük zarar gören kale, 1489 yılında Venediklilerin eline geçince savunma planlarına uygun olarak önemli değişikliklere uğradı. 1570 yılında kale direniş göstermeden Osmanlıların eline geçmiş ve yaklaşık üç asır boyunca Osmanlıların elinde kalmıştır. İngiliz Sömürge İdaresi döneminde 1878-1960 Polis Okulu ve hapishane olarak kullanıldı.

Restorasyon
Lüzinyanlar döneminde, Kantara kalesi gibi önemli bir yer olmuştur. Bu dönemde kale bazı yapısal değişikliklere de uğramıştır. Bu restorasyon çalışmaları 1373 yılındaki Cenevizliler kuşatması ile ara bulmuş, daha sonra yeniden devam etmiştir. Kale yapılırken o dönemin savunma taktikleri, zırhlı şövalye ve okçulara göre düşünüldüğünden, 1489'dan sonra kaleyi kontrole alan Venedikliler, Osmanlı topçu saldırılarını göz önüne alarak yeniden Kuzeybatı ve güneydoğu kulelerini eklemeler yapılmış Osmanlılar dönemi tekrar değişiklikler yapılıp restore edilmiştir.[2]

Kulede Lüzinyan, Venedik ve Osmanlı dönemlerinin özelliklerini yansıtan dönemin savaş zırhlarının yanı sıra kaleye hakim olmuş ülkelerin bayrakları da sergilenmektedir.

BÜYÜK HAN ( LEFKOŞA)
Kıbrıs 'ın en önemli Osmanlı dönemi yapılarından  biri olan, Büyük Han,  1571 yılında Kıbrıs 'ın alınmasından hemen sonra Kıbrıs 'a atanan ilk beylerbeyi Muzaffer paşa tarafından 1572 yılında yapılmıştır.

Büyük Han, Lefkoşa'nın kuzey kesiminde yer alan bir handır. Tarihsel olarak Kıbrıs'ın en büyük hanı olup kendisi gibi Asmaaltı Meydanı'nda yer alan Kumarcılar Hanı'yla birlikte Lefkoşa'da Osmanlı döneminden günümüze ulaşan iki handan biridir.

1570'li yıllarda, Osmanlı İmparatorluğu'nun Kıbrıs'ı ele geçirmesi sonrasında inşa edilen Büyük Han, bu dönemde Yeni Han, Han-ı Cedîd veya Alanya'dan gelen tüccarların burada konaklaması dolayısıyla Alâiyeliler Hanı isimleriyle anıldı. 1878 yılında Kıbrıs'ın Britanya yönetimine geçmesiyle birlikte hapishaneye çevrildi ve 1903'e dek bu şekilde kullanıldı. 1903-1947 yılları arasında özgün maksadına uygun bir han olarak kullanım gördükten sonra, her odada bir ailenin kalacağı şekilde dar gelirli kesime kiralandı. 1962 yılında, gerek statik sorunları gerekse "hijyenik olmayan şartlar" gerekçesiyle boşaltıldı. İlk olarak 1963'te başlayan restorasyon çalışmaları toplumlar arası çatışmalar dolayısıyla devam edemedi. 1982'de tekrar başlayan çalışmalar 2002'de tamamlandı.

Osmanlı han mimarisinin genel özelliklerini yansıtan Büyük Han, iki katlıdır ve sivri kemerli revaklar tarafından desteklenen yapı, avluyu çevreler. Avlunun ortasında köşk mescit bulunur. Osmanlı hanlarında tipik olarak tek bir giriş kapısı olmasına rağmen, Büyük Han'da iki giriş kapısı vardır. Günümüzde Büyük Han çeşitli dükkânların, atölyelerin olduğu, farklı sanatların icra edildiği, konser ve sergilerin düzenlendiği bir kültür merkezi olarak hizmet vermektedir. Dükkân ve atölyeler arasında geleneksel Kıbrıs el sanatları en büyük kısmı oluşturmakta olup, kiracıların çoğu üreten kadınlardır. Handa yer alan diğer mekânlar arasında, Karagöz ve Hacivat oyunları oynanan bir sahne, kahvehane ve restoran yer almaktadır.

ÇATALBAŞ O ANLARI FOTOĞRAFLAMAYI İHAMAL ETMEDİ..

 

Sabahattin BİRİNCİSabahattin BİRİNCİ

YORUMLAR
ÇOK OKUNANLAR