ANA BABAYA SAYGI
Koruyan, kollayan ve bağışlayıcılığı bol olan Allah’ın ismi ile başlarım.
Allah’ın selamı, rahmeti, bereketi af ve mağfireti tüm kardeşlerimin üzerine olsun.
Değerli dostlar!
Yüce Kitabımız Kur’an- Hakim’de, İsra Suresi 23. Ve 24. Ayetlerinde “Bismillahirrahmanirrahim. 23- Rabbin, kendisinden başkasına asla ibadet etmemenizi, anaya-babaya iyi davranmanızı kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara ÖF bile deme, onları azarlama, onlara tatlı ve güzel söz söyle. 24- İkisine de acıyarak tevazu kanatlarını indir” buyurmaktadır.
Hepimiz, ahirette cenneti ve Peygamber (S.a.v.) Efendimize komşu olmayı istiyoruz ve dua ediyoruz. Buna ulaşmanın yegâne yolu ana-babaya sevgi ve saygıdan geçmektedir.
Hasan-ı Basri Hazretlerine bir gün sormuşlar “ana-babayla kavga edilir mi onlarla tartışılır mı?” diye. Mübarek müthiş bir cevap vermiştir “bırakın onlarla kavga etmeyi tartışmayı, ayakkabılarıyla bile tartışamazsınız yüksek sesle konuşamazsınız” demiştir.
“Cennet anaların ayakları altındadır” Hadis-i Şerifini bilmeyenimiz yoktur. Ana-baba rızası Allah-ü Teâlâ’nın rızasına vesiledir.
Hiçbir ana baba çocuğunun evladının kötü olmasını istemez. Her zaman iyilerle, iyiliklerle karşılaşmasını ister. Yaşamında da rahat huzurlu ve mutlu olmasını istediği gibi ahiretinde de bunları ister. Her zaman her daim her yerde yıldız gibi parlamasını ister en önde olmasını ister.
Bazı çocuklar ana-babasının toplum içerisindeki sosyal statüsünden utanmakta, onlardan uzaklaşmakta olduğunu son zamanlarda çok görmekteyiz. Helal yönden evinin nafakasını kazanmaya çalışan ebeveynlere yapılan bu davranışı, hem Rasulullah’ın hem Rabbimiz’in hoş görmeyeceğini bile bile çocuklar ana-babalarını incitmektedir. Ana-babanın kalbinin mahzun olması bile dağların titremesine sebeptir.
Kıymetli kardeşlerim! Lütfen ana-babalarımıza gereken ihtimamı gösterelim. “Anasının ayağının altını öpen, Cennetin eşiğini öper” hadis-i Şerifini unutmayalım.
Hayatta olanlardan dualarını almaya çalışalım. Ellerini ayaklarını öpelim. Yoksa iş işten geçtikten sonra topraklarını öperiz ki artık onların dualarını alamayacağımız gibi onlar bizim dualarımıza muhtaç olurlar.
Ne mutlu ana-babasının duasını alanlara.
Hepinize selam, sevgi ve saygılarımı arz ederim.
Fahri URHAN
