Fısıltı HABERLERİ
HV
29 MART Cuma 18:27
1 Advert

YOLUN ÇİZGİLERİ KAYBOLUNCA

Sema KOCA
Sema KOCA
Giriş Tarihi : 03-10-2022 14:05

YOLUN ÇİZGİLERİ KAYBOLUNCA

Geçenlerde yolda gelirken dikkatimi çekti, asfaltın yeniden yapılması ile yolun çizgileri kapanmıştı. Arkadaşımla konuştuk, şu çizgilerin olmaması ne kadar tehlikeli diye. Hangi yolda nasıl gideceğini bilemeyebilir insan. En ufak bir hata kazaya sebep olur ve kim bilir kaç kişinin hayatına dokunur. 

Allah'ın bizim için koyduğu yasalar aklıma geldi. Allah sınırları belirleyendir, hüküm koyandır. Her şeyi unutan aciz bir varlık olan insan ne kadar hüküm verebilir ki? Herkes kendi adına kendi doğrularını dikte ederse o zaman kaos yaşanır. 

Ama Allah yarattığını en iyi bilendir nerede ne yapacağını en iyi bilen o olduğu için hükümleri koyanın onun olmasından daha doğal ne olabilir ki.

Hayatta her şeyi aslında kuralına göre yaşamıyor muyuz? Mesela trafik kurallarına uymazsak alacağımız ceza bizi ne kadar ürkütüyor. Cebimize verdiği zarar ile aynı zamanda ehliyetimiz de elimizden alınabilir. Ne kadar korkunç değil mi? Abartmıyorum, kimse bu ekonomik buhranda daha fazla zarar görmek istemediği içim maksimum düzeyde dikkat eder.

Kanunlara uymadığımızda mutlaka bir cezaya maruz kalmak, dünya hayatında bizi diri tutan hususlarken; sonsuz ahiret için uymamız gereken emirler, sakınmamız gereken yasaklar ne kadar etkileyici oluyor? 

Hangi emir/yasak bizi yerimizden hoplatıyor? Allah'ın hangi emrine karşı, dünya kurallarına gösterdiğimiz özeni/özveriyi gösterebiliyoruz? 

Hangi yasakla karşı karşiya kaldık da bunu Allah için yapmamalıyim dedik? Teraziye koyalım; Allah dedi diye yapıp yapmadıklarımız mı daha ağır basacak, yoksa geçici ve göz açık kapatıncaya kadar süren dünya hayatımızdaki kul yapımı kanunlara itaatimiz mi?

Doğru! Sanırım şeytan bizi Allah'ın rahmetiyle kandırıyor. Halbuki o gün geldiğinde ben hiç uğraşmadım deyip inkar edecek, siz bana uydunuz diyecek. Ayet çok çarpıcı, buraya yazmazsam olmaz. Buyrun birlikte okuyalım:

İbrahim 22: "(Hesapları görülüp) iş bitirilince, şeytan şöyle diyecektir: “Şüphesiz ki Allah size gerçek olanı vadetmişti; ben de size (bir şeyler) vadetmiş ve size tersini yapmıştım. (Zaten) benim size karşı hiçbir gücüm yoktu. 

Sadece sizi (inkâra) çağırmıştım; siz de hemen bana (çağrıma) koşmuştunuz. (Şimdi) beni kınamayın; kendinizi kınayın! Ben sizin feryadınıza yetişemem; siz de benim feryadıma yetişemezsiniz!   

Şüphesiz ki daha önce ben, beni (Allah’a) ortak koşmanızı da reddetmiştim.” Şüphesiz ki zalimler için elem verici bir azap vardır."

Tüm bunları Allah bize bildirmişken, ilk insandan beri şeytan sizin apaçık düşmanınızdır demesine rağmen, nedir bu vurdumduymazlık? 

Garantin mi var ey insan, cennete gireceğine Allah'ın rızasıyla ödüllendirileceğine dair? Üstelik Allah Resulü bile benim için ne yapılacağını bilmiyorum demişken; 

Ahkâf 9: "De ki: “Ben elçilerden bir türedi (ilk defa gönderilen) değilim. Bana ve size ne yapılacağını da bilmiyorum. Ben, bana vahyolunandan başkasına uymam. Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.” 

Emir sahibi belli "Allah", yol belli "sırat-i müstakîm", rehber belli "Kur'an-ı Kerîm", önder belli "Muhammed(as) ve tüm resuller(selam olsun Adem'den son Nebi'ye kadar tüm iman ailesine, bizlere ve bizden sonra gelecek olan müminlere). 

Dileyen dilediği yolu seçme özgürlüğüne -iradesiyle- sahiptir. Amma velâkin bedelini ödemeye de hazır olmalıdır.

Hazır mıyız?
Sema KOCA 
3 Ekim 2022

YORUMLAR