Ağızımda Cam Kırıkları
Bu çağda yaşatılanlar ve yaşananlar bir kenara konmuş olunsa bile;yarım yıldır adeta ağzımızda cam kırıkları, susulsa can yanıyor, konuşulsa dil kanıyor deyimi tamda yerinde yerinde kulanılmış olacak.
Altı aydır yazmamaya çalıştım, ısrarla yazmadım, çünkü yazılacak değil yapılacak önlem alınacak durumlar sözkonusydu.
Yazılacak değil okunacak bir destan Filistin çağlara...
Yazan çizen konuşan da oldukça fazlaydı zaten. Ağızlar dolusu gerekli gereksiz ahkamlar kesildi.
Kimi insanların gazını aldı, kimi Gazze’yi suçlayacak kadar çukurlaştı.
Ancak ve ancak iş yapan olmadı,hiç amele dökülmedi.
Laf kalabalığıyla insanlar oyalanırken, Gazze yerle bir edildi.
Oysa Rabbimiz buyuruyor Asr suresinde, ve asra zamana yemin ederek, kasem ederek insanlık hüsrandadır ikazıyla.
Ancak İman edip salih amel işleyenleri müstesna olarak ayırıyor diğerlerinden kalın çizgilerle, yeminle!!!
Gazze, Kudüs, Mescid-i Aksa “Uzak mescit”Allah’ın Resülünü ağırladığı en üzgün anında huzuruna aldığı,teskin ettiği yaklaştırdığı Kudüs İsrail’in kirli postallarıyla çiğneniyor, tarumar ediliyor.
Kutsal beldenin muhafızları katlediliyor hunharca kadın kız ,kızan,çocuk, yaşlı,genç demeden.
Firavunları geçti zalimler azdıkça azdılar...
Daha da vahim olanı müslüman ülkelerin başına kendi elleriyle atadıkları sözde idareciler, kimi idare ediyorlar anlamakta zorlanıyor zavallı halklar:
Halklar ve zavallı diyorum çünkü iktidarlara onların tercihiyle getiriliyorlar, her ne kadar siyonizmin haber kaynaklarından iş yapacakmış gibi gösterilmeye çalışılsada, akıllarıyla vahiy, sünnet süzgecini devreye sokmadan harekete geçip tercih yapabildiklerindendir ki sonuç ortada.
Bir adım sonrasını hesap edecek basiret, feraset olmalı insanda.
Cennet mekan Erbakan Hocamız insanın feraseti kararınca şerri hayır gibi, hayrı da şer gibi görür derdi:
Ve de eklerdi. Siyonizm öyle bir ustadır ki “kim ben mi sana hizmet edecek mişim dedirte dedirte kendisine hizmet ettirir!!!
Muhterem Hocamız’ın söyledikleri ferasetiyle, öngörüsüyle yapmış olduğu analizler ve hakikatlerdir.
Özellikle “hocamız” diyorum çünkü “yolundayız” savrulmadık,makam mevki madde peşinden gitmedik elhamdulillah...
Hem siyonizmin güdümünde yol alacaksın, hemde Hoca’mız diyeceksin yemezler.
Kimin ekmeğini pardon ekmek bizim de siyonizm sayesinde yediniz ve onların kılıcını sallamaktasınız buna yer gök şahit.
Hele ki Gazze herkesin gerçek yüzünü ortaya çıkardı görebilene tabi ki.
Hâla bahanelere sığınıp,Gazze hayrına kılını kıpırdatmayanlar, meydan meydan koro ,solo, şarkılarla, karşılıklı oyun oynayarak miting meydanlarında Gazze üzerinden pirim yapma derdindeler:
Biz bu sahneleri, beraber yürüdüğünüz kadınlı erkekli söylediğiniz şarkıları, yine otobüsler üzerinde söylediğiniz megrilerden tanıyoruz da yine de Allah hayra çıkarsın diye dua etmekle yetinelim.
İBB başkan adayı seçççilirse Gazze kurtulacakmış...
Bre gafil bre aciz bu yerel seçim sen İstanbul başkanlığına mı , Türkiye yönetimine mi talipsin!!!
Kaldı ki senin Cumhurun dagenelseçimlerde Gazze üzerinden pirim yapmaya çalışmıştı.
Biz gelmezsek Gazze düşer demişti.
Ne yazik ki yazık geldi gelmesine bi şekilde sözüm ona “altılı masa” edebiyatı yapıp dalga geççerken,sayısız ortakla iktidar oldu olmasına da...
Gazze düşmekle kalmadığı gibi, daha önce yaşamadıkları tüm hazinlikleri yaşıyor, soykırım daha nasıl yaşanır yaşamaya da devam ediyor.
Dünya da film izler gibi izliyor fütursuzca;
İstisnalar hariç...
İnsan düşünmeden edemiyor, Rabbimizin Akletmezmisiniz ayetlerinin mucibince.
Hani İsrail CB Hertzok Türk askerlerinin eline paçavralarını Türk bayrağıyla birlikte tutuşturup kırmızı halılarla karşılarken, protokol yoluna paçavralarını asarken”AGD li gençlerin “ indirip yaktıkları/ sonra karakola götürüldükleri gün/
Hani küliyenin kapısında hazrolda karşılamalarınız zalimin elini güçlendirmiş olabilir mi diye sormadan edemiyor insan.
Yahut o günkü anlaşmaların tezahürü mü Gazze de yaşatılanlar.
İnsanın hafsalası almıyor bir müslüman olarak, hatta hiç müslüman olmadan da insan olarak yaşananları tasavvur etmek adeta imkansız.
Nasıl bir anlayış ki Allah’ın kutsadığı üzerine yemin ettiği beldenin, lanetlediği düşmanlarına peşkeş edercesine,Kudüs’ün gerçek muhafızlarını sahiplenmemek hangi vicdana yakışır.
Kaldı ki gemiciklerle İsrail’e yapılan ticareti masum göstermek hangi akla hizmetin göstergesidir.
Bu nasıl yaman bir çelişkidir ki; Doğuya dönüp Filistin kurmızı çizgimizdir deyip, umut aşılayıp gaz keseceksiniz.
Batıya’da Filistini yakıp yıkacak malzeme sevkiyatı yapıp yaptıracaksınız.
Ve kendi mitinginizde,seçmeninizin açtığı İsrail’e ticaret,Filistine ihanet pankartı toplatıp açanı yaka paça sorguya alacaksınız,
Üsler kapatılsın diyene kez başka tavırlar sergileyeceksiniz...
Filistin’cilik oyununuz tutmadı gerçekten...
Cennet mekan Erbakan Hocamızın Irak için size haykırdığı cümleleri buraya taşımayı borç görüyorum:
Filistin’de akan bir damla kanın bedelini yedi sülalenizin başı “secde” demeyeceğim çünkü secdeye eğilen baş beşere eğilmez/vebalini ödeyemezssiniz...
Meclis kürsüsünden de haykırıldığı üzere ne tarih ne Filistin nede Allah affetmez
Yazıktır,günahtır mal makam bu kadar kör etmemeli insan olanı.
Vesselam
Nazile ŞANAL
