Fısıltı HABERLERİ
HV
29 NİSAN Pazartesi 10:26

AHLAKI KAYBETTİK!

Mesut BALYEMEZ  ( YAZAR )
Mesut BALYEMEZ ( YAZAR )
Giriş Tarihi : 27-10-2023 16:11

AHLAKI KAYBETTİK!

Özellikle iki bin yılından sonra Millet olarak “Dindar Nesil” yetiştireceğiz derken geldiğimiz nokta kocaman bir “0” sıfır.
Kindar ve bomboş bir nesil yetiştirdik.
Elinden cep telefonu düşmeyen asosyal bir Nesil.
Çocukluğumuzda yani yetmişli yıllarda dini konular bugünkü kadar bilinmiyordu. 
Halkın çoğunluğu ki muhafazakar geçinenler dahi, özellikle fıkhi konularda bilgisizdi.
Hatta birçok vatandaş beş vakit namaz kılmasına rağmen doğru dürüst sure bilmezdi.
Maddi durumu iyi olan binbir meşekkat ile otobüslerle hem de yiyeceklerini yanlarında götürerek Hacca giderdi Umre ise o zamanlar bilinmezdi.
O günlerin meşhur fetvası  “Sakız Çiğnemek Orucu Bozar mı”ydı. 
Düşünün artık.
Açıkçası Halk Din konusunda Cahildi.
Bunu kabul etmek lazım. 
Bu cehalet aslında İnsanların suçu da değildi.
Yaşanan baskıcı rejim, verilmeyen eğitim ve korkak hocaların suçuydu.
İlaveten o zamanlar bilgiye ulaşmak da kolay değil zordu. 
İntermet, Tv, Radyo yoktu olsa da muhteviyatı belli programlardı.
Köylerde, kırsalda fıkhi ve ilmi kitap vs nereden bulacaksın. 
Diyelim ki buldun bu kitap günümüzdeki bazı sahtekar hocaların veya benzerlerinin kitabı ise yandın.
Doğru bilgi alayım derken zehirlendin.
Evet, o zamanlarda Halk Din konusunda yeterince bilgili değildi ama niyetinde ve ibadetinde samimiydi.
Yazılı olan veya olmayan Ahlak kurallarına titizlikle riayet ederdi.
Mahallede bir kişi vefat etse komşu evlerde 3 gün tv, radyo vs açılmazdı. 
Kimse kimseyi kandırmak, dolandırmak için elli film çevirmezdi.
Yaptığını Allah rızası için yapar, karşılık beklemez, menfaat gütmezdi.
Türbanını ve cilbabını Göşteriş veya başkaları istedi diye değil, inandığı için kuşanırdı.
Nikah akdine ömür boyu sadık kalır tek eşi ile ömür geçirirlerdi.
Söz verdimi sözünde durur, Vefayı asla bırakmazdı.
Devletin malı dahil bir hakkı olmayan birşeyi çalmaz, çaldırmaz, almazdı.
Kendini bilir, hakkı olmayan makama gelmek için binbir takla atmazdı.
Emeğin değerli olduğunu bildiğinden Devlet Memuru olup yan gelip yatayım demez, çalışır, üretirdi.
Mahalledeki her kadını kendi namusu bilir, yan gözle bakmazdı.
Peki ya bugün,
Kardeş, kardeşin karısına göz dikiyor.
Kadınlar, kocasından başka bir erkeğe kaçıyor, erkek karısını başka kadınlarla aldatıyor.
Elinden gelse önüne geleni kandırırlar.
Devletin, Milletin malını bırakın Allahın malını bile çalarlar.
Söz vermek peynir ekmek gibi gelir söz verir anında dönerler.
Türban, tesettür vs artık gösteriştende öteye geçti. Baş kapalı ama altta bedene yapışmış kotpantolon veya tayt giyiyorlar.
Hiçbir liyakati olmadığı halde adamını bulup en tepeye yerleşiyorlar.
Vefa dersen semt adı olarak da kalmadı neredeyse.
Emek, üretim ve çalışmak tu kaka havadan para kazanmak moda oldu.
İnsanlar şimdi Din hakkında her şeyi biliyorlar, istediği bilgiye de anında ulaşıyorlar amaaaaa Ahlakı kaybettiler.
Dindar nesil derken Ahlakı kaybettik.
Din ve Ahlak bir yürürdü hani.
Hatta okullarda “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi” dersi yokmuydu.
Biz Ahlakı kaybettik ey Milletim, Kurânı ezbere bilsek, günde beş kez hatmetsek neye yarar.
Oysa Peygamberimiz (s.a.s.): “Ben, güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim.” “Mizân'da güzel ahlâktan daha ağır basan bir şey yoktur. Güzel ahlâk sahibi, ahlâkı sayesinde, namaz ve oruç sahibinin derecesine ulaşır.” Buyurmamışmıdır.
İnsan, Güzel Ahlaktır vesselam.

Mesut BALYEMEZ

YORUMLAR