HOŞ GELDİN  

Ey Sultan, 

Ey Rahmet kapılarını aralayan, 

Gözde olan, her daim aranan, 

Müminin müjdesi, göz aydınlığı, 

Rahman’ın mahlukâta araladığı huzur kapısı, 

Hoş geldin memleketime, 

Hoş geldin haneme, 

Hoş geldin gönlüme, 

Yüreğimin ta en derinine, 

Taht kurdun, bütün bir âleme, 

Senin gelişin en büyük silkeleniş mümine, 

Vesile oldun günahlardan tövbe etmeye, 

Vesile oldun huzura doğru, huzur dolu yürümeye, 

Sensin müminin miracı, 

Sensin gönlümün ilacı, 

Sensin on bir ayın sultanı, 

Sen ki hanelere misafir, huzur veren davetli, 

Sefa ile geldin; Hoş geldin. 

 

Bu yıl da mübarek Ramazan ayı hayırlısıyla kapımızı çalmış ve hanelerimize konuk olmuştur.  

Ancak bu mübarek misafir sadece hanede ağırlanmaz, gönül ile de ağırlanmalı. Kin, nefret, küslük, gıybet ve daha bir çok kötü tavırlar bu ay hürmetine tövbe edilerek, terk edilmeli. Daha sonra ise istikrarlı bir şekilde sürdürülmelidir. 

Unutmayın Rabbimiz ’in rahmet kapıları her daim kullarına merhamet etmek için hazır. 

Lâkin bizim ömrümüz dünya alemi için bâki değildir. Bu sebeple sürekli yapmayı planladığımız ancak bir türlü eyleme dökemediğimiz; tesettüre girme, namaz kılma, tövbe etme, oruç tutma vb.       eylemleri gerçekleştirmek için ömrümüz yetmeyebilir. Bu konuya efendimizin hadisi ile açıklık getirmek isterim. 

“ İki nimet vardır ki, insanların çoğu bu nimetleri kullanmakta aldanmıştır:       Sıhhat(sağlık) ve boş vakit.”