Fısıltı HABERLERİ
HV
23 NİSAN Salı 12:28

GRUP YAPISI VE DİNAMİĞİ Grup Nedir?

İlknur Gençoğlu Yıldırım Dr.
İlknur Gençoğlu Yıldırım Dr.
Giriş Tarihi : 15-02-2023 09:45

GRUP YAPISI VE DİNAMİĞİ
Grup Nedir?

Grup sözcüğü en genel anlamda çoğul olmayı ifade eder. Bir kalabalığın "grup" olabilmesi için ortak amaçlar, ortak normlar, kendilerini bir grup olarak hissetmeleri gibi koşullar öne sürülmüştür. Grup olabilmesi için gereken en az koşul "etkileşim"dir. Etkileşim halinde olmak için, sadece birbirinin varlığından haberdar olmak bilr yeterlidir. Sosyologların araştırma yaptıkları grup küçük gruplardır. 

GRUPLARIN İŞLEVLERİ NELERDİR?
Gruplara katılmak önemli psikolojik ve sosyal gereksinimleri karşılamamıza yardım eder, örneğin bir yere ait olmak veya başkalarından ilgi görmek gibi. Gruplara katılarak, yalnız başımıza altından kalkamayacağımız işleri başarabiliriz. Grup üyeliği olumlu bir sosyal kimlik edinmemizi de sağlar. Prestijli, toplum içindeki konumu yüksek gruplara üye olan bir kişi, sırf bu gruplara üyeliğinden ötürü kendini iyi hissedecek ve benliği güçlenecektir. 

Grup Araştırmalarının Gelişmesi 

Küçük gruplarla yapılan ilk çalışmalar 19. Yüzyılın sonuna kadar uzanmaktadır. 1850'lerden başlayarak 1930'lara kadar önemini koruyan "grup ruhu" kavramı ön plandadır. 1936'da Sherif'in grup normlarının oluşmasını deneysel olarak incelemiştir. Grup çalışmalarına ilgi 1960'larda düşüş göstermiştir. Bu gerilemenin ardından, 1980 ve 1990'larda yerini olumlu gelişmelere bırakmıştır. 1980'lerde grup içi ve gruplararası çatışmaların çözümü, paylaşım adaleti ve işbirliği çabaları sosyal psikolojinin odaklandığı konular olmuştur. 

Grubun Birey Üzerindeki Etkisi 

Genellikle grup-birey ilişkilerine yönelen araştırmalar ve kuramsal yaklaşımlar 3'e ayrılır:

1. Grup içinde norm gelişmesi ve bireyin bu norma uyması ile ilgili çalışmalar 

2. Grubun bireyin tutum değişimiyle ilişkisini inceleyen çalışmalar, bu çalışmalarda grup bireyde tutum değişmesi yaratan ya da buna engel olan bir güç olarak ele alınması 

3. Grubun iş üretimi ile bireyin iş üretimi karşılaştıran ve grubun bireyin verimliliğine olan etkisi üzerine çalışmalar.

Sosyal Hızlandırma

Başka kişilerin varlığı, kişinin güdülenmesini faaliyet düzeyini arttırır. Kişinin yapma eğiliminde olduğu tepkilerini yapma olasılığı artar. Böylece, kişinin yanlış yapma eğilimi varsa, grup içinde yanlış yapma olasılığı artacak; doğru yapma eğilimi varsa da, doğru işlem yapma olasılığı artacaktır. 

Sosyal Kaytarma 

Bir grupta yer alma, bireyin başkalarının çabasına sırtını dayayarak elinden geleni yapmamasına da neden olabilir. Özellikle grupta bulunan insanların emeklerinin toplam sonucu ortaya bir işin çıkarılacağı durumlarda işten kaytarma meydana gelebilir. Bazı kişilerin " başkaları nasıl olsa yapıyor, benim yapmam gerek yok" şeklinde düşünmesine neden olabilir. Buna sosyal kaytarma denir.

Sosyal Hızlandırma ve Sosyal Kaytarmanın Birlikte İncelenmesi

Kişisel etkinlik beklentisinin yüksek olduğu durumlarda, gruplarda çalışan kişiler, yalnız çalışan ya da başkaları tarafından gözlenen kişilerden daha az performans gösterirler. Çünkü grup içinde gösterilen kişisel çabalar fark edilmeyecek ve bu yüzden sonuç beklentisi düşecektir. Kişisel etkinlik beklentisi düşük olduğunda, grup içinde çalışan kişiler, yalnız çalışan veya başkaları tarafından gözlenen kişilere oranla daha yüksek performans gösterirler.

Grup Yapısı ve Süreci

Grup yapısı karmaşık bir kavramdır. Bu kavramın içine grubun tüm düzeni girmektedir. Bu düzen, grup içindeki is bölümü, statü farklılıkları, iletişim örüntüleriyle, kurallar ve rol ilişkileri gibi normatif beklentileri kapsar. Gruplar yapıları bakımından farklılıklar gösterdiği gibi, bir grup da zaman içinde yapısal değişme gösterebilir. 

a. İletişim Yapısı 

Birbirleriyle konuşan insanların oluşturduğu bir grubun bir süre gözlemini yaptığımızda, bazı grup üyelerinin diğerlerinden daha fazla konuştuğunu, bazılarının ise çok daha az konuştuğu gözlemlenir. İletişimin miktarı bakımından üyelerin gösterdiği bu farklılık bütün gruplar için geçerlidir. İletişim örüntüsü gruptan gruba göre de değişebilir. 

b. Yetkeci- Demokratik Grup Yapısı 

Bir grup içinde merkezileşme var ise, en merkezi mevkide bulunan grup üyesi lider rolünü oynayacaktır. Merkezileşme arttıkça daha yetkeci bir grup düzeni; azaldıkça da daha demokratik bir grup düzeni söz konusudur. Lidersiz daire en demokratik; kesin liderli tekerlek de en yetkeci bir grup düzenine sahiptir. 

c. Etkileşim Süreci Çözümlenmesi ve Liderlik Oluşumu

Grup içi etkileşim sürecini, iletişimin içeriğini kategorilerle çözümleyerek incelenmiştir. Küçük çalışma grupları belirli problemlerin çözümü ile uğraşmışlardır. Bu arada grup içindeki tüm iletişim gözlemciler tarafından not edilir. 

Grup süreci, süregelen grup içi faaliyetlerdir. Bu faaliyetler, örneğin grubun amacına yönelik davranışlar ve bununla ilgili etkileşim ödentilerini kapsamaktadır. 

Ayrıca grup bir sistem olarak düşünüldüğünde, dört ana sorun ortaya çıkmaktadır. Bunlar, 

1. Sistem yeni durumlara uyabilmelidir.
2. Sistem amacını gerçekleştirebilmelidir .
3. Sistem kendini bir bütün olarak koruyabilmelidir. 
4. Sistem üyelerini tatmin edebilmelidir. 

Gereksinmeleri en iyi şekilde karşılayabilen kişilerin lider durumuna geldikleri anlaşılmaktadır. 

d. Liderlikte Rol Farklılaşması 

Grubun temel iki gereksinmesini karşılamak için bir tek lider de yeterli olabilir ve ikinci bir liderin çıkmasına gerek kalmaz. Yeni kurulmakta olan gruplarda ve üyelerinin yapılan işi tatmin edici bulmadıkları gruplarda rol farklılaşması olduğunda iki lider ortaya çıkmaktadır. Hiyerarşi ve statü farklılaşması olmayan, grup yapısının daha tam olarak ortaya çıkmamış olduğu gruplardır. Grup yapısının yerleşmiş olduğu baştan statü farklılıklarının bulunduğu resmi gruplarda, lider ile diğer üyelerin amaç ve iş anlayışları birbirinden çok farklı ise, üyeler arasından ikinci bir lider belirir ve bazı zamanlar resmi liderden de daha etkin bir rol oynayabilir. 

Liderliğin Kavramsallaştırılması

Liderlik Modelleri
a. Kişisel Liderlik Modeli

Liderlerin başkalarından daha akıllı, daha güzel konuşan, hatta daha güzel ve daha uzun boylu oldukları iddia edilmiştir. Liderler diğer grup üyelerinden daha uyumlu, duruma daha hakim, nüfuzlu, daha dışadönük, daha az tutucu, daha akıllı ve kişisel ilişkilere daha duyarlıdırlar. 

b. Ortamsal Liderlik Modeli 

Bu görüşte kişisel özellikler göz önüne alınmaz, sadece ortamsal özellikler siz konusudur. Ortamın gereksinme ve özelliklerine önem verdiğinden, ortamsal bir yaklaşım olarak tanımlanır. Ortamsal gereksinmelere en iyi cevap verebilen kişilerin lider olduğu da göz önüne alındığından, kişisel özellikler ihmal edilmemektedir. 

c. Etkileşim Liderlik Modeli

Grubun gereksinmelerini en iyi şekilde karşılayabilen kimselerin lider olduğu görüşüdür. Etkileşimi söz konusu olan iki önemli öge, bir taraftan grubun gereksinmeleri, Diğer yandan liderlerin kişisel özellikleridir. 

d. Fiedler'in Etkin Liderlik Modeli

Kişilik özelliği üstünde durulmuştur. Kişinin başkalarını nasıl algıladığıdır. Çeşitli grupların liderlerinden, birlikte çalışmayı en çok tercih ettikleri grup üyesi ile birlikte çalışmayı en az tercih ettikleri grup üyesini kişilikleri bakımından tarif etmeleri istenmiştir. Hangi tür liderliğin hangi koşullarda daha etkin olduğunu bulmak için çeşitli öğelerin etkileşimi göz önünde bulundurulmalıdır. Bu açıdan etkin liderlik modeli gününüzde kabul görmektedir.

e. Karizmatik Liderlik Modeli

Yönettikleri grupların üzerinde alışılmamış ve oldukça güçlü etkisi olan liderler incelenir. Liderlerin özellikleri: 
1. Normalde beklenenden yüksek performans
2. Yüksek düzeyde lidere sevgi, bağlılık, saygı ve sadakat
3. Lidere ve onun fikirlerine duyulan heyecan ve coşku 
4. Grubun toplu bir amacı için, bireysel çıkarlardan vazgeçmeye hazır olmak 

f. Babacan Liderlik (Paternalizm) Modeli

Lider çalışma ortamında aile atmosferi yaratmalıdır. Lider, çalışanlarıyla yakın ve bireysel ilişkiler kurmalıdır. Lider, çalışanlarının ailelerinin de düzenlediği iş dışı aktivitelere, özel günlere katılmalıdır. Çalışanlarından sadakat ve bağlılık bekler. Her zaman otoriter olması gerektiğine inanır. Çalışanlar iş yerlerini aile ortamı olarak görmeli ve ailesi gibi benimsemelidir. Liderlerine sadakatle bağlanmalıdır. Lider özel hayatında da bir yardıma ihtiyaç duyduğunda gönüllü olarak liderlerine yardım etmeleri gerekir. Lider otoritesini kabul etmelidir.

Eleştirisiz Grup Tartışması

Eleştirisiz grup tartışması işletme sahasındaki uygulamalı çalışmalarda geliştirilen bir tekniktir. Bu teknikte grubun her üyesi bir problemin çözümü hakkında aklına gelen her fikri eleştiri korkusu olmadan ortaya koyabilmekte, böylece grup üyelerine geniş bir özgürlük tanınmaktadır. 

Riske Girme

Grupta alınan kararlar, grup bireylerinin ortalamada uzlaşması sonucu ortaya çıkmamaktadır. Grup üyelerinin kendilerine zarar gelmesi söz konusu olduğu bir durumda bile, grubun riske girme eğilimi gösterdiğini bulmuşlardır. Grubun risk içermeyen bir karar verdiği durumlarda, riske giren kimseler grup tarafından ikna edici olarak görülmemişlerdir. Riske girme eğiliminde olan kimselerin kişilikleri değil, grubun hangi yöne doğru eğilimi olduğudur. İlk etken grubun eğilimi yönünde düşünen ve konuşan kimseler daha etkili olmaktadır. Diğer bir etken ise sorumluluk dağılması iken bir diğeri kültürel değerlerdir. 

Uçlara Kayma
Grubun eğilimi riske girmeye yönelik değilse, bu durumda grup kararı bireyin kararından daha çok risk içermiyor, bireyin kararından daha temkinli olabilmektedir. Bu konuda yapılan araştırmalar 3 bulgu elde etmişlerdir. Bunlar:
1. Grupların bireylerden sadece riskli değil, aynı zamanda daha temkinli seçimler yapabilmesini göstermektedir.
2. Grubun ne ölçüde "Aşırı"ya kayacağı ve grup üyelerinin başlangıçtaki fikirlerinin ortalamasıyla nekadar orantılı olduğudur.
3. Aşırıya kayma olgusunun Stoner ve Wallach'ın derneklerine yönelttikleri sorularla sınırlı olmamasıdır.

Gruplarda Uzlaşma 

GRUP içinde tartışmaya başlamadan önce, grup bireylerinin hepsinin aynı düşünceye sahip olması durumlarına az görülür. İlk etapta herkesin bir görüşü vardır, onu savunur. Grup içinde bir karara varmadan önce kişiler birbirleriyle görüş alışverişinde bulunup tartışabilirler ve sonrasında ortak nokta bulup birleşebilirler. 

Grup Düşünü

Grup düşünü, uzlaşmaya ulaşmak için gösterilen olağanüstü çaba sonunda zihinsel etkinlik, gerçeğe uygunluk ve ahlaki yargıların kalitesinin düşmesi olarak tanımlanır. 

Sosyal Çıkmazlar: Grup Çıkarları ve Kişisel Çıkarlar 

Sosyal çıkmaz durumlarında, insanlar karışık güdüler içinde kalır. Hem bencil davranmak hem de işbirliği yapmak insanin işine gelmektedir. Kısa vadede bencil davranmak işe yarayabilir, ancak uzun vadede iş birliği yapmak hem grubun tümünün hem de kişinin yararınadır. Araştırmalar, insanların neden bencilce ve hatta zaman zaman aptalca davrandıklarına bakıldığında, tembelliğin, korkunun, hırsın ve açgözlülüğün insanları bencilce davranmasına neden olmuştur. 

Sosyal Çıkmazların Çözümü Var Mıdır?

Sosyal çıkmazların çözülmesinin yolu, insanların sorunların çözümünde iş birliği yapmasıdır. İnsanlarda işbirliğini arttıracak bazı çözüm önerileri:
1. Bencil davranışların cezalandırılması
2. Eğitim
3. Grupla özdeşleşme
4. Eşgüdümlü işbirliğine yönelimin desteklenmesi
5. Grup tartışmalarına olanak sağlamak

İş Ortamlarında Görülen Çalışmalar 

Bir çalışma ortamında işlerin sağlıklı yürümesi için o ortamda çalışanların işbirliği içinde olması beklenir. Oysa işbirliğinin görülmediği durumlar pek de az değildir. İnsanların birlikte çalışmak yerine, birbirleriyle çatışmaya girebildiğini, yani birbirleri için değil birbirlerine karşı ve birbirlerinin çıkarlarına zarar verecek şekilde calışabildikleri gözlemlenir. 

Şirketlerin yapısı ve işleyişi ile ilgili sorunlar çatışmaların nedeni olarak gösteriliyordu. Bu nedenler arasında şirket içi güç ayrımındaki sorunlar, şirket içi kaynaklar için rekabet, bir isi yerine getirebilmek için başkalarına bağımlı olma, sorumlulukların net tanımlanmamış olması gibi sorular öne sürülmektedir. Kişisel ve kişilerarası  düzeydeki etmenlerin çatışmalara yol açtığı ileri sürülüyordu; örneğin çatışmaların kişilerden, kişilerarası ilişkilerden ve insanların başkaları hakkındaki düşüncelerinden kaynaklandığı söylenir.

YORUMLAR