İSTANBUL
Fatih'in emaneti, gönüllerin otağı
Sol yanına alarak, bağrına bastın beni
Eyüp Sultan'a yurtsun, velilerin yatağı
Maneviyat salarak, bağrına bastın beni
İsmi olan tepede yatar Hazreti Yuşa
Misafirine huzur katar Hazreti Yuşa
Evliyan, ereninle namın ile çok yaşa
Sevdiğimi bilerek bağrına bastın beni
Toprağında yatıyor Aziz Mahmud Hüdayi
Nice derviş evliya senle buldu Hüda'yı
Dinletti Ayasofya kâinata nidayı
Huzurunla dolarak bağrına bastın beni
Koynunda haykırıyor ol Ulubatlı Hasan
Al bayrak olsun diyor şu cihandaki tasan
Yeni baştan yetiştir tarih yazacak insan
Sevdana kapılarak, bağrına bastın beni
Şanlı şehir, sendedir Mehmet Emin Tokadi
Dünyanı aydınlatır huzur verirken adı
Sana asi olanlar her dem yemiş tokadı
Sevincimle gülerek bağrına bastın beni
O Pir de sende uyur, Hazreti Ebul Vefa
Dervişin Ariflerin her dem gösterdi vefa
Toprağında bulunmak bana büyük bir sefa
Hikmetini bularak bağrına bastın beni
Şeyh Zahit Kotku ile Şeyh Esat Coşan sende
Necip Fazıl üstadı ağırladın bünyende
Ardından geleceğiz sen olacaksın önde
Hep kalbimde olarak bağrına bastın beni
Sendedir Nakşibendi şeyhi Mahmud efendi
Tesettüre uzanan elleri kırıp yendi
Kainatın içinde sana en şehir dendi
Dertlerimi silerek bağrına bastın beni
Sen muzdarip olmazsın, mübarek kadim şehir
Sen müjdeye nailsin, varlığın bize şiir
Durmuş der, noksan kalır seni yazmayan şair
Yüreğimi çalarak bağrına bastın beni
Durmuş Tunacık