TEĞMENLER
Bu yıl, Türk Silahlı Kuvvetleri tarihinde ilk defa 3 askeri okulunda birincisi kadın oldu.
Hava Harp Okulu Birincisi Teğmen İkra Kuyumcu
Kara Harp Okulu Birincisi Teğmen Ebru Eroğlu
Deniz Harp Okulu Birincisi Teğmen Şeyda Yıldırım
Ülkemiz adına gurur verici bir gelişme, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda Kara Harp Okulu’nun mezuniyet töreninde okunan askerlik yemini ve kılıç çatma geleneğinin yerine getirilmesi sonrasında, teğmenler disipline sevk edildi.
Teğmenlerin ve Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının Kurtuluş Savaşı sırasında yoktan bir ordu kuran ve yurdu düşman işgalinden kurtaran Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’e bağlılıklarını ilan etmelerinden daha doğal ne olabilir ki ?
Elbette ki olamaz…
Ancak, suçlu psikolojisinde, hep bir korku ve endişe vardır. Cezalandırma korkusu ya da endişesi.
Doğruyu yaptığına inanan, vicdanı rahat olan kişi suçlanmaktan da, cezalandırılmaktan da korkmaz, endişelenmez.
22 Yıldır, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu tüm kamu kurumlarını özelleştiren, kalan kurumlarında içini boşaltıp, çürüten zihniyet, elbetteki teğmenlerin yemininden rahatsız olacaktır.
Kalan kurumlardan T.C. ibaresini kaldıran, andımızı yasaklayan, bölücübaşı ile ortak hareket eden zihniyet, yeminde geçen Yüce Türk Ulusu sözcüğünden de,
Eğede Türkiye’ye ait 20 ada ve 2 kayalığın Yunanistan tarafından işgaline sessiz kalan zihniyet, yeminde geçen aziz vatatının bir karış toprağına uzanacak eller karşısında bizi bulacaktır, sözlerinden de,
2003 Yılında askerlerin başına çuval geçirilmesine sessiz kalan, iktidara geldiği günden itibaren laiklik ilkesi ile cumhuriyetle, Atatürk ile bir türlü barışamayan hep kavga içinde olan, tek adam rejimini savunan zihniyet, kadının güçlenmesinden ve yeminde geçen laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, sözlerinden rahatsız olacaktır.
Yazımı Atam’ın sözleri ile bitirmek istiyorum.
*Ey Kahraman Türk Kadını, sen yerde sürüklenmeye değil omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.
*Dünyada her şey kadının eseridir. Kadınlarımız eğer milletin gerçek anası olmak istiyorlarsa, erkeklerimizden çok daha aydın ve faziletli olmaya çalışmalıdırlar.
*Milletimiz güçlü bir millet olmaya azmetmiştir. Bunun gereklerinden biri de kadınlarımızın her konuda yükselmelerini sağlamaktır. Bundan dolayı kadınlarımız ilim ve fen sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamaklarından geçeceklerdir.
27.11.2024-Hayal Beliz Arar