HZ İBRAHİM BİN EDHEM (HALİME GÜL)

Misafir KALEM 'SİZDEN GELEN KÖŞE YAZILARI'

06-07-2023 12:35

HZ İBRAHİM BİN EDHEM
Hz İbrahim bin Edhem'e:
– Ey İbrahim, musibetlerden bir türlü kurtulamıyoruz bu konuda dua ediyoruz ama kabul olmuyor. Oysa Allah (cc): "Bana dua edin size icabet edeyim." buyurmuştur diye sorulduğunda, İbrahim Bin Edhem hz: 
-Ölmüş kalplerin duası kabul olmaz, der. Halk sorar; 
– Ne türlü günahlarla kalbimiz ölmüş? Büyük Veli on tane günah sayar. Bunlar: 
1-    Allah’ı (cc) tanıdığınızı söylüyorsunuz, ama emirlerini tanımıyorsunuz. 
2-    Kur’an-ı Kerim’i okuyorsunuz, ama muhtevasıyla amel etmiyorsunuz. 
3-    Hz. Peygamberi (aleyhisselâm) sevdiğinizi söylüyorsunuz, ama sünnetini tatbik ederek sevdiğinizi göstermiyorsunuz. 
4-    Şeytanın düşmanınız olduğunu söylüyorsunuz, ama onunla dostluktan asla geri kalmıyorsunuz. 
5-    Cenneti sevdiğinizi söylüyorsunuz, ama ona lâyık bir amel işlemiyorsunuz. 
6-    Cehennemden korktuğunuzu iddia ediyorsunuz, ama ona götürecek fiillerden geri kalmıyorsunuz. 
7-    Ölüm haktır diyorsunuz, lâkin hak olan ölüme hiç hazırlık yapmıyorsunuz. 
8-    Din kardeşinizin ayıbı ile uğraşıyor, kendi ayıbınızı hiç görmüyorsunuz.
9-    Allah’ın lütfettiği nimetleri bolca tüketiyor, ama hiç şükretmiyorsunuz. 
10-    Ölülerinizi, anne babalarınızı gömüyorsunuz, bir gün sizin de gömüleceğinizi düşünmüyorsunuz.
– Ey Basra halkı! Kalbinizi öldüren bu on günahı terk etmedikten sonra dualarınızın kabul olacağını sanmayınız. Kalbinizin ihyasını (dirilmesini) istiyorsanız bu günahlardan kaçınmaya gayret edin. İstikametinizi düzeltin. Göreceksiniz ki dualarınız kabul olacak, başınızdan da bela ve musibetler uzaklaşıp gidecektir.
Nesebi Hazreti Ömer (Radıyallâhu Anh) Efendimiz’e dayanan Hz Şeyh İbrahim B. Edhem (kaddesallahu sırrahul aziz), Süfyan Es Sevri, Fudayl B. İyaz, Evzai, İmamı Azam Ebu Hanife, Şakiki Belhi hz gibi bir çok alimin dostudur. Hz Cüneyd onun hakkında; “İbrahim, miftahul ulum, ilimlerin anahtarıdır” demiştir. Hucvirî’ye göre, o Hızır (as) tarafından yetiştirilmiştir. Kelabâzî de onun “murad” vasfına sahip bulunduğunu, yani Hakk’ın kudret cezbesiyle kendine çektiği kullardan olduğunu söyler. Hz Pir Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî de onu “Mânalar denizinin yüzücülerinden” sayar ve Mesnevisinde övgüyle anlatır. Abdullah b. Mubârek, onun “sır sahibi” zâhid kişilerden olduğunu ifade etmiştir.
İbrahim B. Edhem hz, evliyalık sırrına ermeden önce Belh şehrinin padişahı idi. Bir gün bir köle satın aldı. Ona sordu: “İsmin nedir?” Köle; “Ne diye çağırırsanız odur” dedi. İbrahim bin Edhem; “Ne yersin?” diye sordu. Köle; “Ne yedirirseniz odur” diye cevap verdi. İbrahim bin Edhem; “Ne iş yaparsın?” buyurdu. Köle; “Ne emrederseniz onu” dedi. İbrahim bin Edhem; “Neyi arzu edersin?” diye sorduğunda, “Kölenin hiç arzusu olur mu? Onun arzu ile ne işi var?” müthiş cevâbı üzerine, İbrahim bin Edhem kendi kendine; “Ey miskin, acaba sen ömür boyu Hak Teâlâya böyle kul olabildin mi? Kulluğu bundan öğren” deyip, ağlayarak kendinden geçti.
Tahtının üzerinde uyuyakaldığı bir gece tavanın sallandığını ve tavanda birinin yürüdüğünü hissetti. Orada kimin bulunduğunu sorunca, “Tanıdık biriyim, devemi kaybettim, onu arıyorum” cevabını aldı. İbrahim Edhem, damda deve aramanın şaşkınlık olduğunu söyleyince sesin sahibi ona, Allah’ı altın taht üzerinde ve atlas elbise içinde aramanın damda deve aramaktan daha büyük bir şaşkınlık olduğunu söyledi. Bunun üzerine İbrahim Edhem hz, sabaha kadar uyuyamadı. Kalbi, Allahü Teâlâ’nın aşkı ile yanmaya başladı. Bilip bilmediği bütün günahlarına, hatâ ve kusurlarına tövbe etti.
Belh’i terk edip yolara düşen İbrahim Edhem hz, çobanlarından birine rastladı. Kendi üstündeki kıymetli elbiseleri çobana verdi. O da, çobanın keçe takkesini ve kepeneğini giydi. Koyunları da çobana bağışladı. Birçok şehir gezdi, şöhretten kaçtı.  Bostan bekçiliği, odunculuk, değirmencilik gibi işler yaparak geçimini sağladı. İbrahim b. Edhem hz, çalışmayı telkin etmiş, elinin emeğini yemiş; fakat rızık için endişeyi asla tasvip etmemiştir. 
Tacını, tahtını, tüm dünya nimetlerini, ailesini, vatanını ve rahatlığı Allah için terk ettiğinden Tasavvuf da Terk-i İbrahim olarak müminlere örnek gösterilmiştir. Dünyâ sultânları unutulmuş, fakat o unutulmamıştır. Hayatı, mübarek sözleri ve kerametleri nesilden nesile hep anlatılmıştır.
Bir gün Dicle kenarında hırkasını yamarken iğnesi suya düştü. Birisi görüp; “Ya İbrahim, padişahlığı bırakıp ne yaptın ki?” deyince İbrahim Edhem hz, suya işaret etti. “İğnemi çıkarın” dedi.
Balıklar ağızlarında birer altın olduğu halde sudan başlarını çıkardılar. İbrahim B. Edhem hz, “Bu benim iğnem değildir” deyince zayıf bir balık ağzında iğneyi takdim etti. İbrahim Edhem hz buyurdu ki; “Evvelki padişahlık mı daha güzel, bu mu güzel?” O kişi söylediği söze pişman oldu, özür diledi. 
Abdullah b.el Ferec-Abid dedi ki; Şam da İbrahim B. Edhem’i bir bahçede gördüm, uyuyordu. Başucunda da bir yılan ağzında bir demet yasemin ile onu rahatsız eden sinekleri kovuyor ve onu serinletiyordu.
Gecelerini tefekkürle, zikirle, ağlayarak yaptığı istiğfar ve dualarla geçirip çok az uyuduğu, gündüzleri ise sürekli oruç tuttuğu belirtilen Hz İbrahim B. Edhem, zühdü farz, nafile ve selamet olmak üzere üç kısma ayırır. Haramdan kaçınma şeklindeki zühd farz, helalinden olsa bile az ile yetinme şeklindeki zühd nafiledir. Selamet olan zühd ise şüpheli şeylerden uzak durmaktır. En mükemmel zahid, kalbi en temiz, en samimi olan ve en fazla cömertlik yapan kişidir. 
Nefsî mücâhede ve kalbini masivadan arındırmak için İbrahim b. Edhem hz, hiçbir zaman doyasıya yemek yememiştir. Leziz şeyleri gördüğü zaman kendisi yemeyip, dostlarına ikram etmiştir. Az yediği için bir abdestle on beş vakit namaz kıldığı rivayetler arasındadır. 
Daima abdestli olan İbrahim B. Edhem hz, on dört yılda Kabe-i Şerife ulaşmıştır. Yolda giderken her adımına iki rekat namaz kılarak ilerlemiştir.
Zaman zaman inzivaya çekilse de halkla birlikte olmaya, onlara yardımcı olmaya, dertleşmeye ve nasihatte bulunmaya özen gösterdi. Öğütlerinde her zaman helal kazancın önemini vurgulamıştır. Helal kazançla çoluk çocuğunun nafakasını sağlamayı yiğitlerin işi olarak görür. Yapılan duaların kabul olmasının şartı olarak da helal lokma yemeyi ifade etmiştir.
İbrahim b. Edhem hz bir gün abdest almak için kuyuya kovayı indirdiği zaman, birinci defada içi altın, ikinci defada gümüş, üçüncü defada da inci dolu bir kova çıktı. İbrahim b. Edhem dayanamadı ve Allah’a (cc) yalvararak: “Allah’ım! Biz fakirliği arıyoruz Sen zenginlik veriyorsun. Biliyorum ki hazinelerin sonsuzdur, istediğine verirsin, fakat ben bu gibi servetlerin cazibesinden korkarım. Beni Hak yolundan ayırma, abdestimi almak için bana yalnız su ver” dedi. Bu defa berrak ve temiz bir kova su çıktı, abdestini aldı, namazını kıldı ve sonra ellerini semaya kaldırarak kendisini muradına eriştirdiği için Allah’a hamd-ü senada bulundu.
Hz İbrahim b. Edhem’in en önemli kerameti Hızır (as) ile tanışmasıdır. Kendisine İsmi Azam duası öğretilmiştir. 
İbrahim b. Edhem, tevazusuyla tanınmış bir mübarektir. Onunla ilgili nefsini hakir görme konusunda çok ilginç anekdotlar vardır. Kendisine “sen kendini nerde görürsün?” diye sorulduğunda “Ben toprağın altındaki böcekten daha aşağıdayım” diye cevap verir.
İbrahim b. Edhem hz için en çekilmez hal gittiği yerlerde tanınmış olmasıdır.
Bir gün İbrahim b. Edhem hz, bir şehre girerken yolda karşılaştığı kişiler ona, İbrahim b. Edhem’i görüp görmediğini sorarlar. O da “O sapık adamı ne yapacaksınız?” diye cevap verir. O kimseler de, böylesine mübarek bir zata hakaret ettiği için İbrahim b. Edhem’i fena halde döverler. İbrahim b. Edhem onlar gittikten sonra kan revan içerisinde: “Sen kibirlenip kendini şeyhlerin karşılamasını istiyordun. İşte buldun cezanı” diyerek nefsine kızar.
İbrahim b. Edhem bir gece rüyasında Cebrail (a.s)’ı elinde kalem ve divit olduğu halde yeryüzüne inerken görmüştü. Elindekilerin ne işe yarayacağını sorduğunda Cebrail (a.s), yeryüzündeki evliyaları yazacağını söyledi. İbrahim b. Edhem “Beni de yaz” deyince, Cebrail (a.s): “Senin için emr-i ilahi yoktur” dedi. İbrahim b. Edhem’in ben evliya olmasam da onları severim demesi üzerine, bir müddet sükut edildi. Daha sonra Cebrail (a.s): “Ferman-ı ilahi geldi, ismini defterin başına yazacağım” buyurdu.
Şakîk el-Belhînin de hac yaptığı bir sene Mekke’ye giden İbrahim b. Edhem, onunla tavaf esnasında bir araya gelir. İbrahim b. Edhem, Şakîk Belhî’ye “Düsturunuz nedir?” diye sorar. O da “Biz rızık bulduğumuzda yeriz, bulamadığımızda sabrederiz.” deyince İbrahim b.Edhem “Belh'in köpekleri de böyle yapıyor!” der. Kendilerinin ise rızık bulunca kardeşlerine verdiklerini, bulamayınca şükrettiklerini söyleyince Şakîk Belhî ayağa kalkar, İbrahim b. Edhem’in önüne oturur ve “Sensin bizim üstadımız!” diyerek duygularını belirtir.
Hz İbrahim B. Edhem’in Allah’a karşı olan sevgisinin derecesini gösteren bir örnek, şu duasıdır: “Yâ Rab! İyi biliyorsun ki cennet benim gözümde bir sinek kanadı kadar bile değer taşımamaktadır. Beni zikrine yoldaş et, sevginle rızıklandır ve sana yalvarmayı bana nasip et de cennetini kime dilersen ona ver.” 
Allah Rasulu (s.a.v) Efendimize duyduğu muhabbet ve özlem nedeniyle Rasulullah s.a.v’in ismi geçince gözünden kan gelene kadar ağlardı. Sünnetler konusunda son derece titiz davranır ve şüpheli şeylerden daima uzak dururdu.
Bir gün kendisine Hz Ömer i sordular. “Kelimelerle anlatamayacağımız sahabe efendilerimize layık yaşamak için elimizden geleni yapmalıyız” diye cevap verdi.
İbrahim Edhem hz’nin duası ile sözlerimizi sırlayalım: Allah'ım! Asla uyumayan aynınla bizi koru. Yok olmayan desteğinle bizi himaye et. Üzerimizdeki kudretinle bize merhamet et. Sen bizim güvencemiz ve ümidimiz olduğun sürece helak olmayız. Aminnnn.. Allah şefaatlerine nail eylesin.
Emine Aydemir
Kaynaklar: Sıfatüs Saffe (İbnül Cevzi), Tezkiretül Evliya, Kalbin Sırları ve Faziletleri, İmam Gazali, İBRAHİM BİN EDHEM VE TASAVVUF TARİHİNDEKİ YERİ YÜKSEK LİSANS TEZİ/ Halime Gül

DİĞER YAZILARI Çocukları +18 İçerikten Koruyun ( Bilişim Uzmanı ve Danışmanı Usta Öğretici Eğitmen Serkan GÜL ) 01-01-1970 03:00 Neredesin (Sena Şengül) 01-01-1970 03:00 MİLLÎ SİYÂSETİ ZAÀFA DÜŞÜREN HUSUSLAR... BİRLİKTE HÂREKET VE ERDOĞAN'LA YENİ BİR YÜRÜYÜŞ! NASIL? 01-01-1970 03:00 Vatanımızın Sınır Taşı, Erzurum'un Dadaşı, Aşıklık Geleceğimizin Büyük Üstadlarından Aşık Sümman'i Evladı, (Adnan  Şimşek) 01-01-1970 03:00 MUSTAFA RÜŞTÜ ERDELHUN PAŞA 01-01-1970 03:00 Bu Çağda yaşamak (Aycan Yüztaş) 01-01-1970 03:00 SÖYLEMDE MÜSLÜMAN EYLEMDE NESİN? ( Mesut Cihat ) 01-01-1970 03:00 İNSAN  Doğmadan hiçtir  Ölunce hiç  olur, 01-01-1970 03:00 GÖKYÜZÜ AYNI GÖKYÜZÜ,  YERDE AYNI AMA IKISI ARASINDA DEGISEN OLAYLAR,KIŞILER VAR. ( Tülay Gürel ) 01-01-1970 03:00 AHLAKI SOYULAN SOYUT KİMLİKLER ( Mesut Cihat ) 01-01-1970 03:00 Masum duygular ( Huriye Niyet ) 01-01-1970 03:00 Ne çok anlam yüklendi ( Aycan Yüztaş ) 01-01-1970 03:00 Girişimcilik: Dünya Değişirken Yenilikçi Fikirlerin Gücü, Davut AKAR  Mali Müşavir (Davut AKAR  Mali Müşavir) 01-01-1970 03:00 İNSAN 01-01-1970 03:00 Söz konusu CANIM SOKAK ÇOCUKLARIYSA Akan sular durur, Zaman durur. Yazdıklarımız, Söylediklerimiz durur. Hepsi… Evet, hepsi için… Onlar en sade en aydınlık En gülpembe, en fidanlık AMA İNSANLIK DURMAMALI Bütün sokak çocuk 01-01-1970 03:00 SOKAK ÇOCUĞU  Bir çiçek tomurcuklanır. Çiğ düşer yüreğine. Bir rüzgâr eser , çok uzaklardan. Bir rüzgar ki , Hoyratça , Delicesine. Savurur oradan oraya., ( SELMA MERİÇ ), 01-01-1970 03:00 İÇİM ÜŞÜR  Sokak Çocuklarına  Karanlık sokaklar ıssız, Köşe kuytular çaresiz. Kaldırımlar zaten nemli, Soğuk desen acımasız. ( Nursel Camcı ) 01-01-1970 03:00 Büşra Özden Koç ( SOĞUK ODALAR ) 01-01-1970 03:00 BİRAZ BEN GİBİ ( Aycan Yüztaş ) 01-01-1970 03:00 Allah'ın Planına Güven | 2 ( Semina Habibe AYDIN ) 01-01-1970 03:00 Yaşanabilir Bir Toprak  ve Sürdürülebilir  bir Üretim İçin  ( Engin Akyol ) 01-01-1970 03:00 DÖRTLÜKLER- GAZZE (27) (Abdülkadir Menek) 01-01-1970 03:00 ZALİM ZULMÜYLE HÜKMEDEMEZ (Mesut Cihat) 01-01-1970 03:00 ÜLKEMİZDEKİ BÜROKRASİ VE YOZLAŞMA.. ( Ahmet Bereket ) 01-01-1970 03:00 KÖKSÜZLÜK   ÖKSÜZLÜK MÜ? 01-01-1970 03:00 TRAFİKTE EMPATİ VE SEMPATİ (Şener DANYILDIZ Yapımcı-Yönetmen-Şair-Yazar) 01-01-1970 03:00 ÜMİTSİZ DEĞİLİZ  Fakat müslümanların hali pürmelali,  bizi ciddi üzüyor ve endişelendiriyor.  ( Kamil Nazım Kankılıç) 01-01-1970 03:00 TRAFİKTE EMPATİ VE SEMPATİ  (Şener DANYILDIZ Yapımcı-Yönetmen-Şair-Yazar) 01-01-1970 03:00 Mustafa Böyükata Yozgat Bozok Üniversitesi Öğretim Üyesi 01-01-1970 03:00 YAZSAM KALEMİM TİTRER, SUSSAM YÜREĞİM... AKSA... (Gülay Yılmaz) 01-01-1970 03:00 CÂLÛT’LA SAVAŞA GİDERKEN HEPİMİZ İMTİHAN NEHRİNDEN İÇMİŞİZ (Ravza Zeybek) 01-01-1970 03:00 100. Yılda Yüzlercesine… ( Mustafa Böyükata Yozgat Bozok Üniversitesi Öğretim Üyesi ) 01-01-1970 03:00 BİR KAHVE MOLASI HAYATINIZI KURTARABİLİR  ( Şener DANYILDIZ Yapımcı-Yönetmen-Şair-Yazar) 01-01-1970 03:00 BİR KAHVE MOLASI HAYATINIZI KURTARABİLİR ( Şener DANYILDIZ Yapımcı-Yönetmen-Şair-Yazar ) 01-01-1970 03:00 KANAYAN YARAMIZ: SAĞLIKTA ŞİDDET (Mustafa Çalışan) 01-01-1970 03:00 Gün ağarınca sokağın yolunu tutardik. (Pınar Öter) 01-01-1970 03:00 MOTOSİKLET SÜRÜCÜLERİ DİKKAT (Şener DANYILDIZ Yapımcı-Yönetmen-Şair-Yazar) 01-01-1970 03:00 ARAÇ KULLANACAKSAN ASLA ( Şener DANYILDIZ Yapımcı-Yönetmen-Şair-Yazar ) 01-01-1970 03:00 SERVİS ARAÇLARI (Şener DANYILDIZ Yapımcı-Yönetmen-Şair-Yazar) 01-01-1970 03:00 TRAFİKTE ÖNCE ÇOCUK (Şener DANYILDIZ Yapımcı-Yönetmen-Şair-Yazar) 01-01-1970 03:00 Onun doğumu neden bu kadar önemli? (Hafız Musab Yazgan) 01-01-1970 03:00 Mevlid Kandilimiz mübarek olsun… (Mürsel ASILDAN DEVLET-İ ALİYYE OCAKLARI KÜTAHYA İL BAŞKANI) 01-01-1970 03:00 ÇAMDİBİLİ BİR KOMANDO ERİN HİKAYESİ (MURAT GÜLŞAH) 01-01-1970 03:00 HIZDA EN KÜÇÜK HATA ÖLDÜRÜR  (Şener DANYILDIZ) 01-01-1970 03:00 TRAFİKTE HAYAT KURTARAN ALTIN KURALLAR ( Şener DANYILDIZ Yapımcı-Yönetmen-Şair-Yazar ) 01-01-1970 03:00 MESELE DAVA ADAMI OLARAK ÖLEBİLMEKTİR.. Yaratan, yaşatan ve yöneten Allah (CC) 'ın adıyla. (ÖMER OKUDAN /SAMSUN) 01-01-1970 03:00 EĞİTİM GÖNÜLLÜSÜ, ANADOLU BEYEFENDİSİ YAZAR MUSTAFA USLU (Önder Güzelarslan ) 01-01-1970 03:00 SÜRÜCÜLER VE KURALLAR (Şener DANYILDIZ) 01-01-1970 03:00 UYUDUĞUN YETMEDİ Mİ? ( Ömer OKUDAN /SAMSUN ) 01-01-1970 03:00 BEYİTLER (46) SABIR VE TAHAMMÜL (Abdulkadir Menek) 01-01-1970 03:00 TRAFİK İŞARETLERİ VE KAZALARA ETKİSİ (Şener DANYILDIZ) 01-01-1970 03:00 PRANGALARI KIR EY MÜSLÜMAN (Ömer OKUDAN ) 01-01-1970 03:00 Peki neden? (Gülhanım Can) 01-01-1970 03:00 Denizi Sevmek, Onu Yaşamak (Pınar Öter) 01-01-1970 03:00 YENİ TÜRKİYE DE BELEDİYECİLİK (Ömer OKUDAN) 01-01-1970 03:00 HERŞEY MADDİYAT MI? (Ömer OKUDAN) 01-01-1970 03:00 MİLLİ STRATEJİK KONSEPT, BÜYÜK TÜRKİYE VİZYONU VE YENİ TÜRKİYE YÜZYILI ( ŞENER MENGENE) 01-01-1970 03:00 ÜRETİCİLERE REHBER OLUNMALI (Engin Akyol) 01-01-1970 03:00 FAİZSİZ EKONOMİ VE GÜÇLÜ TÜRKİYE EKONOMİDE KALICI ÇÖZÜM (ŞENER MENGENE) 01-01-1970 03:00 Huzur un anahtarı (Ömer OKUDAN) 01-01-1970 03:00 Huzur un anahtarı (Ömer OKUDAN) 01-01-1970 03:00 KISSADAN HİSSE (Fahri URHAN) 01-01-1970 03:00 Koruyan, kollayan ve bağışlayıcılığı bol olan Allah’ın ismi ile başlarım. Allah’ın selamı, rahmeti, bereketi af ve mağfireti tüm kardeşlerimin üzerine olsun. Değerli Kardeşlerim! (Fahri URHAN) 01-01-1970 03:00 DUANIN GÜCÜ (Fahri URHAN) 01-01-1970 03:00 ANA BABAYA SAYGI (Fahri URHAN) 01-01-1970 03:00 EĞİTİM (Fahri Urhan) 01-01-1970 03:00 Bir ay sonra göreceğiz… ( Ali Çiçen) 01-01-1970 03:00 ABDEST (Fahri Urhan) 01-01-1970 03:00 YETİM HAKKI (Fahri Urhan) 01-01-1970 03:00 YARINLARIMIZIN TEMİNATI ÇOCUKLARIMIZ İÇİN NEFESİMİZ YETTİĞİNCE ANLATMAYA DEVAM... (Ahmet BEREKET) 01-01-1970 03:00 Güne günümüze bir bakış, bizim istediğimiz… 01-01-1970 03:00 AÇIK MEKTUBUMDUR. (Alper Tan) 01-01-1970 03:00 Bizim 23 Nisanlarımız (Mustafa Böyükata) 01-01-1970 03:00 RAHMET VE MAĞFİRET AYI: RAMAZAN'I ŞERİF (Hafız Muhammed Musab Yazgan) 01-01-1970 03:00 Küresel Isınma İçin Mücadeleye Varmısınız (Engin Akyol) 01-01-1970 03:00 NEVŞEHİR DERİNKUYU YERALTI ŞEHRİ (Özlem GÜRBÜZ) 01-01-1970 03:00 YAŞANABİLİR BİR ÜRETİM İÇİN (Engin Akyol) 01-01-1970 03:00 RAMAZAN AYI'NIN GÜZELLİĞİ (Özlem GÜRBÜZ) 01-01-1970 03:00 TOPLUM OLABİLMEK (Özlem GÜRBÜZ) 01-01-1970 03:00 KARANLIĞIN İÇİNDEKİ IŞIK (Özlem GÜRBÜZ) 01-01-1970 03:00 GÜVEN Mİ ? (Özlem GÜRBÜZ) 01-01-1970 03:00 YIKILAN UMUTLAR (Özlem GÜRBÜZ) 01-01-1970 03:00 ÖLÜM BİR SON MUDUR? (Özlem GÜRBÜZ) 01-01-1970 03:00 DEPREM MEKTUPLARI (2) BİZE KEFEN GÖNDERİN... (Safiye Çetinkaya) 01-01-1970 03:00 KURTÇU "...DERLERDİ BİZE ! (Mevlüt Kaleli) 01-01-1970 03:00 İyilik Ve Kötülük Hayat, iyilik ve kötülük arasında geçen bir zaman dilimidir. (Savaş Yılmaz) 01-01-1970 03:00 UMUT EKİP... HAYALLER KURUYORUZ.. (Aydan Kurt) 01-01-1970 03:00 Bu Devirde Devlet Yardımı Olmadan Cennete Girmek Çok (Burhan Bozgeyik) 01-01-1970 03:00 SÜVEYDA DA TEMİZLİK (Mehtap Yücel) 01-01-1970 03:00 Sorumluluk Sahibi Olan İnsanın Dünya Macerası, Prof. Dr. Namık Kemal Okumuş 01-01-1970 03:00 KAÇIRDIKLARIMIZ (Mehtap YÜCEL) 01-01-1970 03:00 Derinlik (Mehtap Yücel) 01-01-1970 03:00 Hayat Sizce Nedir? (MEHTAP YÜCEL) 01-01-1970 03:00 Gecenin Ucunda (Gülhan Kartal Ressam / Şair) 01-01-1970 03:00 SAÇMALAYAN HERKESİ TUTUKLAYACAKMIYIZ? 01-01-1970 03:00 Çocuklar, Anne Ve Babalarının Yazdıkları Senaryoyu Oynamak İçin Hayallerinden Vazgeçmek Zorunda Değiller! (Nurdan GÜLER ) 01-01-1970 03:00 SÖZ KONUSU HAKK İSE (Fatma Nur Özcan) 01-01-1970 03:00 SAVAŞIN GÖZYAŞLARI , FATMA NUR ÖZCAN 01-01-1970 03:00