Teselliye Beş Kala

Seyfettin BUDAK ( YAZAR )

19-07-2023 11:44

Teselliye Beş Kala

 

Sarsıntıları yüreğimizde hissettik. Travmayı hep birlikte yaşadık. Zaten Pandemi bunun tuzu biberi olmuştu. Geleceğin belirsiz olması iç dünyamızda zihinsel kırılmalara ve güvenlik duygusunun kaybolmasına sebep oldu.

 

Ruhumuz enkaza dönüştü. Bir an önce onu yeniden inşa edip ayağa kaldıracak bir teselliye kavuşmalıyız. Çünkü bu enkaz, sadece bu günümüzü değil, geleceğimizi de etkileyecektir.

 

Kederden, acıdan, hüzünden uzaklaşma ve dermana kavuşma anıdır teselli. Bir varmış, bir yokmuş gibidir. Anlıktır ve ruhu pansuman eder. Ve bitince pansuman, yara kapanmaz, kan akmaya devam eder. Sabırla beklemek gerek, ilaç denilen zamanı.

 

Çünkü sabırdır, tesellinin yoldaşı. Geçen zamandır, teselliyi insana yaklaştıran.

Bu yakınlık salt bir bekleyiş değil, içinde bilgi, bilinç ve düşüncenin olduğu zamansal bir bekleyiştir. Karakterler, bu bekleyişte ortaya çıkar.

 

 Güçlüler, zamana karşı koyar ve zorluklarla göğüs göğüse çarpışırlar. Zayıflar ise, hemen bir sığınak ararlar, teselliye beş kala tökezleyip menzile varamazlar. Umutsuzluk rüzgârına kapılırlar. Oradan oraya uçarlar.

 

Akıl ve mantık, güçlü karakterlerin, başucu silahıdır. Acı, hüzün ve keder avına bu silahla çıkarlar.

Kutsal kitap Kur’an da bu silahı kullananlar vardı. Güçlerini akıl ve mantıktan alırlardı.

 

Hz. Yusuf, teselliyi, atıldığı kuyunun derinliğinde aramıştı. Satıldığı Mısır’a vali olunca, vezirin hanımının iftirasına maruz kalmıştı. Yusuf, duygusuyla değil, akıl ve mantığıyla hareket etmiş, hapishaneye atılmayı özgürlüğüne tercih ederek iftirayı boşa çıkarmıştı.

 

Hz. Peygamber, Mekke’den Medine’ye hicret ederken Yusuf suresinin inmesi tesadüf değildir. Göklerde bir karar kılınmış, yerdeki sevgilinin bir teselliye ihtiyacı vardı.

Bu sure, Peygamber için bir teselli suresidir. Sure teselli olunca ayetler kalbe dokunan meleğe, melekler de söze dönüşür.

 

O da Yusuf gibi, kardeşleri tarafından çölün uçsuz bucaksız kuyusuna atılmış, acı, hüzün ve gözyaşına maruz bırakılmıştı.  Düşmanın gücünü kırmak için gittiği yönün tersine gitmiş, gündüzleri Sevr mağarasına sığınıp geceleyin yolculuk etmişti. Akıl ve mantık, bir kez daha Peygamber’in eyleminde açığa çıkmıştı.

 

Sevr mağarasında yol arkadaşı, Hz. Ebubekir ile birçok söyleşmelerde bulunmuş, iki kişinin üçüncüsü, bütün bunlara şahit olmuştu.

 

Sözlerin sözü, unutulmaz evrensel bir söze dönüşmüştü. Bu söz bir taneydi ve onlara yetmişti. İçinde tesellinin varlığını, güven, huzur ve mutluluğun rengini taşıyordu. Söylenmeliydi ve yürekler huzur bulmalıydı. Aşık ile maşuk hem hal olup gayba karışmalıydı. Bir söz, ayakları arşa yükselen vurduğunda yeri titreten bir söz…

“La Tehzen İnnallahe meana, Üzülme! Allah bizimle beraberdir.’’ (Tevbe; 40)

Bu sadece bir söz müdür? Ya içindeki manayı kim bilecek? Kim söyleyecek onun içindeki tesellinin yüreklerdeki ateşi bir çırpıda söndürdüğünü?

Hz. Meryem, maddi ve manevi teselliye kavuşmuştu. İsa, O’nun maddi tesellisiydi. Meleklerle konuşması manevi teselliydi. Belli ki bu teselliler yetmemişti Ona.

Ayakları arşa yükselen, vurduğunda yeri göğü inleten bir söze ihtiyacı vardı. İltifat, güven, merhamet, şefkat, güzellik ve huzur içeren bir söz…

 

Amcası Zekeriyya bahçıvan, O, bir çiçek olmalıydı. Yüreğiyle sulamalı, kalbiyle budamalıydı O’nu. Nitekim Rabbi, O’nu bir çiçek gibi büyütmüştü.

 ‘’ Bunun üzerine Rabbi onu güzel bir kabulle kabul etti ve onu güzel bir çiçek gibi yetiştirdi…’’(Ali İmran; 37)

 

Bazen de bir şiir seni alır ve teselliler dünyasına götürür. Her mısrası kalbine ok gibi saplanır. Anlamlar uçuşur yüreğinde, teselli tomurcukları belirir. Bir çiçek gibi açar ruh dünyanda. Kokusu sarhoş eder insanı. Kendinden geçersin. Rahatlarsın, huzur bulursun. Yıllardır kapının kenarında sevgiliyi bekleyip de ona kavuşan birinin heyecan ve mutluluğunu yaşarsın. Bir daha kaybolmasın, gitmesin ve hiç bitmesin istersin.

 

Teselliye beş kala, yıkılmamış ayaktasın. Düşmemiş, yoldasın. Yürürken bir şiir dudaklarında mırıldanırsın! Rabbine niyaz edersin.

Hangi yana baksam kararsızım.

Yüreğim kanıyor sızım sızım

Bir inşirah Rabbim’den tek niyazım.

 Sabrun cemil gösteririm ansızın

Tebessüm dudağında bir melek

İniyor, gökten selam vererek,

Bir inşirah kalbime indirerek

Çekip gitti La Tahzen, diyerek (Seyfettin Budak)

DİĞER YAZILARI Zevkimiz Okumaya Dönüşür Mü? 01-01-1970 03:00 Toplumun Rehberlik Servisi Aydınlar 01-01-1970 03:00 Kötüden İyi Çıkar Mı? Tophaneli Hırsız 01-01-1970 03:00 Galen’e Göre Ahlakın Kaynağı Doğuştan Mıdır?  01-01-1970 03:00 “Ben” Bilinci Üç Pizzacı 01-01-1970 03:00 Hayatın Gerilimlerini Aşmak Mümkün Müdür? Eski Günler 01-01-1970 03:00 İsteklerimiz Niçin Gerçekleşmiyor? 01-01-1970 03:00 Acının İçinde Sevgi Ve Merhamet Aranır Mı? 01-01-1970 03:00 Hayata Anlamlı Mı Anlamsız Mı Bakmalı? 01-01-1970 03:00 Allah (cc) Her Derde Kayıtsız Ve Sessiz Mi Kalır? Gizemli Göl 01-01-1970 03:00 Geleceğe İlişkin 100 Yıllık Öngörüler Jules Verne (1828-1905) Jules Verne 1863'te, “Yirminci Yüzyıl'da Paris” adlı bir roman yazdı, yaklaşan yüzyılı tahmin etmek için… 01-01-1970 03:00 Allah (cc) Niçin Yardım Etmiyor?!!!   01-01-1970 03:00 İnsanın Sorularla Anlam Arayışı 01-01-1970 03:00 İnsanın Sorularla Anlam Arayışı 01-01-1970 03:00 İman Mı İntihar Mı?/Tolstoy "Ben neyim?", "Niçin yaşıyorum?", "Görevim ne?" Sorularının cevabı; 01-01-1970 03:00 Yanılmışım Tanrı Varmış / Antony Flew 01-01-1970 03:00 Alfa Kuşağının Zihin Dünyasını Okumak 01-01-1970 03:00 Sözün Özleri 01-01-1970 03:00 Z Kuşağının Zihin Dünyasındaki Kırılmalar  Z kuşağı, 2000 ve sonrasında doğmuş kişiler… “Kristal Nesil” olarak da adlandırılır. 01-01-1970 03:00 Erken Karar Verme Hastalığı 01-01-1970 03:00 Özel Bireylerin Dünyası (Bipolar, Hiperaktivite, Otizm ve Disleksi Tanıları) Onlar,  hep maskesiz…  01-01-1970 03:00 Otizmli Yağmur Adam Raymond 01-01-1970 03:00 Aklın Tarihsel Gelişimi 01-01-1970 03:00 Ateizm, Teizm, Agnostisizm ve Deizm Nedir? Ateizm ve Agnostisizm Ateizm, tabiatüstü olana (ruhlar, tanrılar, ölümden sonra diriliş, vs.) inanmayı reddeden bir görüşler sistemi… Bilimsel bilginin artışıyla doğmuş ve gelişmi 01-01-1970 03:00 Hayatı Sebep ve Süreç Odaklı Yaşayıp Anlamlı Kılmak 01-01-1970 03:00 Yalnızlık Aforizmaları Aşk, "niçinsiz" bir eylemdir… 01-01-1970 03:00 İnsanın Aşk Halindeki Beyanı Dua 01-01-1970 03:00 ALTINCI HİS 01-01-1970 03:00 Deli ve Dahi 01-01-1970 03:00 Gemiyle Yürüyüş 01-01-1970 03:00 Gençler İçin Ne Yapmalı? 01-01-1970 03:00 Yalnızlık Niçin Ruh, Akıl ve Allah’a Mahsustur? 01-01-1970 03:00 Yalnızlık Niçin Ruh, Akıl ve Allah’a Mahsustur? 01-01-1970 03:00 Ölüme Teselli Aramak 01-01-1970 03:00 Medeniyetin Yolu Batı’dan Mı Geçer? 01-01-1970 03:00 Şehrin Öbür Tarafından Koşarak Gelen Adam 01-01-1970 03:00 Bilgi Bilinç ve Özgürlüğe Adanmış Kadın Hypatia 01-01-1970 03:00 Dert İnsanı Olmak 01-01-1970 03:00 Aşk İmanın Özgürlük Bedeli Midir? 01-01-1970 03:00 Depremde vefat eden babalar anısına… Babasızlık Nedir Bilirim 01-01-1970 03:00 Kaygı ve Belirsizlik Travmasından Kurtulmak 01-01-1970 03:00 Suskun Yıldızların Gizemli Bakışı 01-01-1970 03:00 Kurban Bayramınız mübarek olsun! Tevekkül Çölünün Sabırlı Muhaciri Hacer 01-01-1970 03:00 Bir yer var biliyorum ama anlatamıyorum… 01-01-1970 03:00 Din İle Varlık Sınırında Kapı Açmak 01-01-1970 03:00 Sanatla Varlık Sınırında Pencere Açmak 01-01-1970 03:00 Yalnız Yabancı Garip İnsan 01-01-1970 03:00 Tefekkürün Serencamı 01-01-1970 03:00 DENİZDE YÜRÜMEK 01-01-1970 03:00 Gönül Bahçesinde Yürümek 01-01-1970 03:00 GÖZYAŞIM DÜŞTÜĞÜ AN Gözyaşım: 01-01-1970 03:00