Deli ve Dahi

Seyfettin BUDAK ( YAZAR )

06-10-2023 12:54

Deli ve Dahi

Salvador Dali: “Bir deliyle aramdaki tek fark, benim deli olmamamdır.” der.

Aristoteles: “Hiçbir büyük deha yoktur ki çılgınlık ona değmemiş olsun.”der.

Platon da “Delilik Tanrı’nın bir hediyesidir” der.

Eskiden birinin akıl sağlığının yerinde olmadığını ima etmek için ona “Kırk altılık”, “Bakırköylük” ya da “Mazhar Osmanlıksın” derlerdi.

Buradaki “Kırk altılık” sözcüğü Türk Ceza Kanunu’nun 46. Maddesinde yer alan akıl sağlığı yerinde olmayanların cezai ehliyetlerinin bulunmadığını belirten bir nitelemedir.

Mazhar Osman (1884-1951), 1927 yılında Bakırköy’de, kendi adıyla anılan Türkiye’nin ilk modern ruh sağlığı hastanesini kuran Türk hekimdir.

Mazhar Osman, zekâsı geri olanları Fransızca olarak üçe ayırırdı. Bunlar, “debil”, “embesil” ve “idiyot” idi. O, “debil” için kalın kafalılık, “embesil” için budala, “idiyot” için ise aptal kavramlarını kullanırdı.

Burada “idiyot” en ağırları olup, çıkarlarını koruma ve kendini yönetme yeteneği kalmamış kişi anlamındadır.

Abdal ile budala aynı kökten geldiği için onun “embesile” budala ve “idiyoda” aptal demesi biraz problemli görülebilir.

Biliyorsunuz Dostoyevski’nin “Budala” adlı bir romanı var. Ve orada Prens Mişkin bir abdalı oynuyor. O, kendi iç dünyasında yaşayan, herkese güler yüzle davranan, budalalık derecesinde saf ve insanları çok seven bir prenstir. İşte buradaki budalalık daha çok masumiyet yansıtan saftirik bir kişiliktir.

Dolayısıyla abdal, herkesin akıl ile elde ettiği maldan mülkten ve böyle bir akıllılıktan yüz çevirip bakış açısını değiştiren biri iken deli ise kendisine gelecek yarar ve zararı takdir edemeyen kişi demektir. Mesela, hastalığa aldırmadan kışın çıplak ayakla dolaşabilir.

Bu ikisi aynı kişilerde birleşip delilerde dâhilik, dâhilerde delilik bulunabilir.

Böyle bir durum, halkın arasında özlü sözler söyleyen dervişlerde de görülürdü. Onlar, biraz meczup, biraz mecnun gibi şehir şehir dolaşırlardı.

Bunlar toplum içinde uzlaşamayan, tutunamayan gezginlerdi ve üretmezlerdi, dilenerek geçinirlerdi.

O yüzden delilik ile velilik ya da delilik ile dâhilik hep yan yana olmuştur.

Şu üç film, deli ile dâhinin aynı kişilerde birleştiği filmlerdir.

“3 idiots (3 Aptal)” filmi; Aamir Khan’nın başrolde oynadığı filmde, tüm okula ilham olan, deli gibi gözüküp herkesten farklı düşünen ve mevcut eğitim sistemini değiştirmenin mümkün olduğunu savunan dâhi Rancho’nun hikâyesi anlatılır. İzlerken sık sık sevinç gözyaşlarına boğulabilirsiniz.

“Shine” filmi; dünyaca tanınan ve baba baskısından delirmiş piyanist Avustralyalı David Helfgoth’un yaşam serüvenini anlatır. Delirmiş gibi dolaşır ama o, bir dehadır.

“Deli ve Dahi” filmi; Oxford İngilizce Sözlüğü’nü yazmak isteyen bir profesöre, akıl hastanesindeki bir kişi yardım eder. Bu kişi deli gibi görünse de aslında bir dâhidir. Bu filmde de oldukça dramatik sahneler vardır.

Bu filmlerdeki kahramanlar, akıllı delilerdir. Ve onlarla pek baş edilemez. Normal olarak problemli ama görme yetenekleri çok güçlü. Çünkü diğerleri gibi normal bir yerden bakamıyorlar.

Edebiyatımızda özlü sözler söyleyip şiirler okuyan abdallar da tıpkı bunlar gibidirler. Ve onlar aynı zamanda ozandırlar.

Şiirlerimizde geçen delilik, sarhoşluk ve aşk kavramları hep övülmüştür. Bu yüzden bunları bir arada düşünmek gerekir.

Buralardaki delilik, aklı terk edip geride bırakmak, sarhoşluk aklın örtülüp gitmesi, aşk da tıpkı sarhoş gibi aklın örtülmesi demektir.

Bunlardan ayrı olarak mecnun kavramı da hem deli hem de âşık anlamında kullanılır.

Sarhoşlukla ilgili Azeri divan şairi Nesimi(1369-1417) şöyle der.

Bezm-i ezelde içmişem vahdet meyinin cürasın,

Şol cür’a kim ta ebed Sermet-ü mahmur olmuşam.

Ezelde ilk ruhlar yaratıldığında birlik yani vahdet şarabından bir damla içtim. Ezel de içtim ama ebedi sonsuza kadar sarhoş oldum, diyor.

Yine edebiyatımızda kime ait olduğu bilinmeyen şu dizelerde delilik övülür.

Ehli irfanım diye ta’n etme kimseye sen

Defter-i irfana sığmaz söz gelir divâneden

Senin bilmediğin öyle divaneler, deliler vardır ki, irfan mekteplerinde okutulan kitaplarda görmeyeceğin güzellikte ve derinlikte sözler söyler ve o bildiklerin hiçbiri ona cevap veremez.

DİĞER YAZILARI Zevkimiz Okumaya Dönüşür Mü? 01-01-1970 03:00 Toplumun Rehberlik Servisi Aydınlar 01-01-1970 03:00 Kötüden İyi Çıkar Mı? Tophaneli Hırsız 01-01-1970 03:00 Galen’e Göre Ahlakın Kaynağı Doğuştan Mıdır?  01-01-1970 03:00 “Ben” Bilinci Üç Pizzacı 01-01-1970 03:00 Hayatın Gerilimlerini Aşmak Mümkün Müdür? Eski Günler 01-01-1970 03:00 İsteklerimiz Niçin Gerçekleşmiyor? 01-01-1970 03:00 Acının İçinde Sevgi Ve Merhamet Aranır Mı? 01-01-1970 03:00 Hayata Anlamlı Mı Anlamsız Mı Bakmalı? 01-01-1970 03:00 Allah (cc) Her Derde Kayıtsız Ve Sessiz Mi Kalır? Gizemli Göl 01-01-1970 03:00 Geleceğe İlişkin 100 Yıllık Öngörüler Jules Verne (1828-1905) Jules Verne 1863'te, “Yirminci Yüzyıl'da Paris” adlı bir roman yazdı, yaklaşan yüzyılı tahmin etmek için… 01-01-1970 03:00 Allah (cc) Niçin Yardım Etmiyor?!!!   01-01-1970 03:00 İnsanın Sorularla Anlam Arayışı 01-01-1970 03:00 İnsanın Sorularla Anlam Arayışı 01-01-1970 03:00 İman Mı İntihar Mı?/Tolstoy "Ben neyim?", "Niçin yaşıyorum?", "Görevim ne?" Sorularının cevabı; 01-01-1970 03:00 Yanılmışım Tanrı Varmış / Antony Flew 01-01-1970 03:00 Alfa Kuşağının Zihin Dünyasını Okumak 01-01-1970 03:00 Sözün Özleri 01-01-1970 03:00 Z Kuşağının Zihin Dünyasındaki Kırılmalar  Z kuşağı, 2000 ve sonrasında doğmuş kişiler… “Kristal Nesil” olarak da adlandırılır. 01-01-1970 03:00 Erken Karar Verme Hastalığı 01-01-1970 03:00 Özel Bireylerin Dünyası (Bipolar, Hiperaktivite, Otizm ve Disleksi Tanıları) Onlar,  hep maskesiz…  01-01-1970 03:00 Otizmli Yağmur Adam Raymond 01-01-1970 03:00 Aklın Tarihsel Gelişimi 01-01-1970 03:00 Ateizm, Teizm, Agnostisizm ve Deizm Nedir? Ateizm ve Agnostisizm Ateizm, tabiatüstü olana (ruhlar, tanrılar, ölümden sonra diriliş, vs.) inanmayı reddeden bir görüşler sistemi… Bilimsel bilginin artışıyla doğmuş ve gelişmi 01-01-1970 03:00 Hayatı Sebep ve Süreç Odaklı Yaşayıp Anlamlı Kılmak 01-01-1970 03:00 Yalnızlık Aforizmaları Aşk, "niçinsiz" bir eylemdir… 01-01-1970 03:00 İnsanın Aşk Halindeki Beyanı Dua 01-01-1970 03:00 ALTINCI HİS 01-01-1970 03:00 Gemiyle Yürüyüş 01-01-1970 03:00 Gençler İçin Ne Yapmalı? 01-01-1970 03:00 Yalnızlık Niçin Ruh, Akıl ve Allah’a Mahsustur? 01-01-1970 03:00 Yalnızlık Niçin Ruh, Akıl ve Allah’a Mahsustur? 01-01-1970 03:00 Ölüme Teselli Aramak 01-01-1970 03:00 Medeniyetin Yolu Batı’dan Mı Geçer? 01-01-1970 03:00 Şehrin Öbür Tarafından Koşarak Gelen Adam 01-01-1970 03:00 Bilgi Bilinç ve Özgürlüğe Adanmış Kadın Hypatia 01-01-1970 03:00 Dert İnsanı Olmak 01-01-1970 03:00 Aşk İmanın Özgürlük Bedeli Midir? 01-01-1970 03:00 Depremde vefat eden babalar anısına… Babasızlık Nedir Bilirim 01-01-1970 03:00 Kaygı ve Belirsizlik Travmasından Kurtulmak 01-01-1970 03:00 Suskun Yıldızların Gizemli Bakışı 01-01-1970 03:00 Kurban Bayramınız mübarek olsun! Tevekkül Çölünün Sabırlı Muhaciri Hacer 01-01-1970 03:00 Bir yer var biliyorum ama anlatamıyorum… 01-01-1970 03:00 Din İle Varlık Sınırında Kapı Açmak 01-01-1970 03:00 Sanatla Varlık Sınırında Pencere Açmak 01-01-1970 03:00 Yalnız Yabancı Garip İnsan 01-01-1970 03:00 Tefekkürün Serencamı 01-01-1970 03:00 Teselliye Beş Kala 01-01-1970 03:00 DENİZDE YÜRÜMEK 01-01-1970 03:00 Gönül Bahçesinde Yürümek 01-01-1970 03:00 GÖZYAŞIM DÜŞTÜĞÜ AN Gözyaşım: 01-01-1970 03:00