BİLİNÇSİZ EBEVEYNLERİN YETİŞTİRDİĞİ BİLİNÇSİZ NESİLLER
Önceden yükseköğretim mezunu olmanın ahlaki ve bilinçsel eğitiminizle tamamiyle ilgisi olurdu ama zaman geçip de insanlar “çağdaşlaşma” adı altında bilinçsizleşmeye başlayınca işler tersine döndü.
Artık istediğiniz kadar İTÜ’lerde Boğaziçi’lerdeeğitim görün, sistem öyle fena ki ahlaki ve bilinçsel yönden eğitiminize dokunulmuyor. Öğrenciyieğittiklerini sanıyorlar ve bu da koca bir neslin çökmesinin en önemli sebebi haline geliyor. Öğrenciyi bilimsel anlamda on altı yıl boyu eğitiyorlar -en azından uğraşıyorlar- da ahlakı; geçmiş dönemlerde yetişmiş, eğitim yüzü görmemiş ailelerine bırakıyorlar.
Ya hu, ben size şimdi bir edebiyatçı olarak fen bilgisi anlatmaya çalışsam ortaya koca bir kargaşa çıkmaz mı? Bilmediğim bir branşın eğitimini nasıl vereyim? Dahası, kendimde olmayan bir kazanımı ben size nasıl aktarayım?
İnce ince işlenmesi gereken milyonlarca genç zihni; 60’larda 70’lerde 80’lerde yaşamış, pek çoğu ilkokul mezunu bile olmayan, ahlakı etek boyundan ibaret sanan ve ömrünü elaleme adamış ebeveynlerin eline bıraka bıraka yitirdiniz koca bir nesli. Fark edilmiyor belki ama pırıl pırıl gençler elinizden kayıyor, mezardakiler mi yönetecek bu ülkeyi?
Eğitim görmek deyince sadece ülkenin en prestijli üniversitelerinden birinden mezun olmak gelmesin aklınıza. Bir insana verilebilecek en mühim eğitim ahlak eğitimidir, maalesef ülkemizin eksik olduğu yönlerden biri olan ahlak eğitimi…
Gencecik zihinlerin içini, yetenekleriyle uzaktan yakından alakası olmayan o kadar çok konuyla dolduracağınıza, bilinçli birer ebeveyn olmayı anlatsaydınız keşke. Anlamaya çalışırken canının çıktığı binlerce bilimsel formül yerine insanlığı öğretseydiniz. Ailesinin veremediği eğitimi ben mi vereceğim demek yerine, ülkemizdeki ebeveynlerin pek çoğunun eğitim görmemiş olduğunu göz ardı etmeseydiniz keşke.
Bugün birçok öğretmen, öğrencisinin dersini dinlemeyip ona saygısızlık yaptığını düşünüyor ama hiçbirinin de çıkıp, “Bir başkasına saygı duymayı bilmeyen bir çocuk kendine de saygı duymuyor demektir. Ülkemin, daha kendine saygısı olmayan meslek erbaplarıyla dolması felaket olur” deyip de, “Ya hu ben ne yapıyorum?” Aydınlanması yaşadığını duymadım!
Az evvel de dediğimiz gibi, ahlaki eğitimi ebeveynlere bırakırsak işimiz yaş. Ki bunca yıl bıraktığımız için böyle olduk ya!
Bugünün çocukları yarının ebeveynleri olacak. Dünün çocuklarını yaktıkları için bugünün ebeveynleri bilinçsiz çocuk yetiştiriyor… Bugünün çocuklarının bilinçli bireyler olması için çabalayalım ki yarının çocukları da yanmasın.
Okullarda gençlere çeşitli matematiksel formüllerden önce, kendilerine olan saygılarını oluşturmalarını öğretelim. Hangi akarsu nerededir bilgisinden önce, öfkelerine hakim olabilmeyi öğretelim. Bir cismin n saatte kat ettiği yolu hesaplatmayı öğretmeden önce, bilinçli bir birey nasıl olur, onu öğretelim.
Öğretelim ki, yetiştikleri bilinçsiz ebeveynlerle dolu yaşama alanlarının zehirli enerjisini fark edip yaşama karşı bilinç kazansınlar.
İnanın gerisi gelir.
Teknolojide geri miyiz? İlerleriz… Bilimde bilişimde yol kat edemiyor muyuz? Dünyalara meydan okuruz.
Ama ahlaksız, hayata ve bilince yabancı bir nesille kum tanesi kadar yol kat edemeyiz. Ha, ahlaktan ve bilinçten uzaklaşıp da ilerleyen toplumlar yok mu? E var! Fakat dünyanın en önemli, en yaşamsal kazanımı olan ahlaktan bihaber olunca, isterlerse Mars’a yerleşsinler… Ne yazar! Tökezleyecekler…
