Fısıltı HABERLERİ
HV
05 MAYIS Pazar 01:22

Ayetler Işığında Vazgeçme Sanatı / İnteheyna 

Zuhal UYAR ( YAZAR )
Zuhal UYAR ( YAZAR )
Giriş Tarihi : 25-04-2024 16:30

Ayetler Işığında Vazgeçme Sanatı / İnteheyna 


İçkinin yasaklanma aşamaları beni çok etkiler, bunu yalnızca bir şeyin yasaklanma olayı olarak görmem ve kendime farklı açılardan ders çıkarırım. İnsanın sevdiği şeylerden ve özellikle alıştığı şeylerden vazgeçmesinin zor olduğunu ama mümkün olduğunu, aşama aşama anlatır. Bir terapi süreci gibi yavaş yavaş akla ve kalbe uydurur. En son davranışa dönüşmesini sağlar.  Bizi yaratan, elbette bizi tanır. Tanıdığı için de belki vazgeçilmesi en zor alışkanların başında olan içkiyi uzun bir süreçte ve birkaç ayette yasaklamıştır. 

Şimdi kısaca gelen ayetler üzerinden meseleyi okumaya çalışalım. Konuları salt içki olarak değil de durum/olay olarak geniş düşünelim. 

 “Hurma ve üzüm gibi meyvelerden içki ve güzel rızık elde edersiniz. Şüphesiz bunda da aklını kullanan kimseler için bir ibret vardır.” (Nahl 16/67) 

İlk önce diyor ki, evet bu var, hoşuna da gidiyor, sana güzel geliyor ama aslında sandığın kadar güzel değil.. Ayette temiz rızık ile içkiyi ayırması da onun kötülüğünü çok ince bir beyanla dile getiriyor. Yani kötü bir şeyi tarif ederken kötülüğe değil de, onun iyiden ayrı oluşuna vurgu yapılmış gibi. Üslup da öğretiyor.

 “Sana şarap ve kumar hakkında soru soruyorlar. De ki; ikisinde de büyük günah ve insanlar için birtakım faydalar vardır. Ancak her ikisinin de günahı faydasından daha büyüktür.” (Bakara 2/219) 

Müslüman olanlar, İslam'ı idrak etmeye ve yaşamaya başladıklarında doğal olarak fıtratları onlara bunun yanlış olduğunu haykırıyor ve hemen Efendimiz'e sormaya gidiyorlar.. Cevap yine çok ince. Fayda var ama sandığınız kadar değil.. Zaten o fayda sandığınız 'sarhoşluk' fayda da değil. ! 
Ben bu sarhoşluk halini bugün niye var olduğumuzdan gafil olmak olarak okuyorum. Yalnız günü kurtarmak için, ölmeyecekmiş gibi yaşayıp, ne için yaşadığını, ne için öleceğini, ölünce ne olacağını düşünmemek sarhoşluk değil de nedir? 


“Ey iman edenler! Sarhoş iken -ne söylediğinizi bilinceye kadar- namaza yaklaşmayın ...” (Nisa 4/43) 

Ve madem o geçici hoşluğu tercih ediyorsunuz. Ondan vazgeçene kadar sonsuz ve gerçek huzurdan uzak durun.. Siz sahte ve geçici olanı, sonsuz olana mı tercih ediyorsunuz? Sarhoşken namazdan men edilen sahabelerin çoğu bu ayet ile tamamen içkiyi bırakırlar ve gerçek faydayı yani göz nuru namazı tercih ederler. Ama henüz tam olarak yasaklanmamıştır ve hala içenler vardır. 

“Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar), fal ve şans okları birer şeytan işi pisliktir, bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz. Şeytan, içki ve kumar yoluyla aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi?” (Mâide 5/90-91)

Buradan sonra içki artık haram olarak kayıtlara geçer ve sahabe sokaklara koşar; Allah'ın ayette "Artık vazgeçiyorsunuz değil mi?" hitabına karşı 
“İnteheyna Ya Rabbi.. yani 
Vazgeçtik Ya Rabbi!” diye bağırarak içki fıçılarını sokaklara dökerler. Medine sokaklarından günlerce içkiler akar. Ne kadınlardan ne de erkeklerden hiç kimse içki yasağına karşı çıkmaz. Nasıl vazgeçeriz demez. Ben bağımlıyım, ben faydalı şeyler yapıyorum, ben az kullanıyorum, ben arada sırada yapıyorum, benim alışkanlığım bu demez. Bahane üretmez, kılıf uydurmaz. Eski hayatlarına bir daha geri dönmemek üzere nokta koyarlar. 

Öyle lafta söylemek kadar kolay olmaz elbette vazgeçişler. Kimimiz birkaç musibete, belaya düçar olur, öyle farkına varırız. Kimimiz daha ilk anda, o ilk mesajı alır kendimize geliriz, kimimiz ayıramayız hayrı ve şerri birbirinden, zahirden geçip batını göremeyiz.. Nihayetinde bizler de yalnız ve yalnız Allah öyle istediği için ve aslında vicdanımızın 'bu kötü' diye bağırdığı her şeyden vazgeçebiliriz.. Herkesin vicdanı kendini seslendirir, kimi gıybetten vazgeç der kimi haset.. kimi faiz der kimi başka başka haramlar.. 
Hadi, şimdi vazgeçemediğimizi sandığımız ama aslında boş heveslerden, kendimize daha hayırlısını bulamadığımız için yaptığımız boş işlerden, daha hayırlı konuşmadığımız için konuştuğumuz faydasız sözlerden, malı mezara götürecekmiş hırsından  ve sahte tutsaklardan ibaret olan her şeyi karşımıza koyup; "inteheyna Ya Rabbi" diye bağıralım.. Geçici bir dünyada, hangi şey kalıcı olabilir de vazgeçilmez olsun ki..
İnteheynaaa... ! 
Kötülük namına farkında olup olmadığımız ne varsa;
VAZGEÇTİM, VAZGEÇTİK..
Daima iyiliğe niyet ettik.

YORUMLAR