UTANDIRMAK
Çocuklarımızın gelişiminde ve eğitim sürecinde bilmeyerek ya da farkında olmayarak yaptığımız yanlışlardan bir tanesi de çocuğu utandırmaktır.
Utandırmak; bireyin kırılması, incinmesi, rencide olması demektir.
Utandırmak; kişiyi yalnızlığa itmek, ötekileştirmek, değersizleştirmek hatta kişiliğinin ayaklar altına alınması demektir.
Utandırmak; küçük ya da büyük bir insanın toplum içindeki ilişkilerinin, çevresiyle olan bağlarının koparılması demektir.
Utandırmak; çocuğun ruhsal ve bedensel gelişimini baltalamak hatta yok etmek demektir. Çocukta var olan bilgi, birikim, beceri ve yeteneklerinin de giderek körelmesi, kaybolması demektir.
Çeşitli nedenlerle çocuk çevresine uyum sağlamakta zorlanabilir.
Kişisel özelliklerinden dolayı konuşmakta, karşılıklı iletişim kurmakta güçlük çekebilir.
Kişinin fiziksel özellikleri gereği davranışları, becerileri, başarıları, çalışma hızı ve çalışma şekli size göre daha yavaş veya daha değişik olabilir.
Yetiştiği çevre ve aile ortamına bağlı olarak giyim kuşamında farklılıklar olabilir.
Ya da gelenekleri ve dini inançları itibarı ile sizin ile çok farklı bir yapıya sahip olabilir.
Hepsindenönemlisi çocuk; sizin arzuladığınız düzeyde kabiliyet ve beceriye sahip olmayabilir. Ya da fiziki yapısı itibarı ile istenilen başarıyı göstermeye uygun yeterliliğe sahip olmayabilir.
İster yaptığı iş, isterse hal ve hareketlerinde kusur veya hata olsun; bunlar asla olumsuz eleştirilerle çocuğun yüzüne vurulmamalıdır.
Çocuğun farkında olmadan sarf ettiği yanlış ya da hatalı bir sözden, farkında olmadan veya doğru bilerek yaptığı kusurlu bir davranıştan dolayıutandırılmamalı; mümkün olduğunca çocuğun incinmemesine dikkat ederek sohbet havasında doğrusu öğretilmeye çalışılmalıdır.
Çevresiyle olan ilişkilerinde; davet ve sohbetlerde, toplantılarda, misafirliklerde, selamlaşmalarda genel görgü kuralları anlamında her hangi bir hatası veya kusuru olduğunda ayıplayıcı bir tarzda değil, şefkat ve hoşgörü çerçevesinde yaklaşarak hata ve kusurları düzeltilmeye çalışılmalıdır.
İçinde yaşadığımız toplumun genel ahlâk kurallarına aykırı olsa dahi yırtık, yamalı, eski vb. kılık ve kıyafetinden dolayı da olumsuz eleştiri yaparak yaklaşılmamalı; uygun zaman ve uygun ortamda utandırılmadan gerekli rehberlik yapılmaya çalışılmalıdır.
Kusur ve hatalarının düzeltilmesi yönünde çalışırken çocuğa mutlaka sevgimizi hissettirerek yaklaşmalıyız. Burada dikkat etmemiz en önemli unsur çocuğun kişisel özellikleri mutlaka dikkate alınmalı, yapacağımız her çalışma, ağzımızdan çıkacak her kelime ya da her davranış çocuğa uygun olacak şekilde yapılmalıdır.
Ayrıca çocuğumuzun morali yüksek tutulmalı, en küçük başarıları bile asla göz ardı edilmeden tebrik ve takdir edilmelidir. Böylece çocuğun kendisine ve çevresine olan saygısının artacağı, yaptıkları ile gurur duyarak kendi özgüvenini kazanacağı unutulmamalıdır. “Utandırma, gurur duy”ilkesiyle hareket etmeliyiz.
Beğenilmek ve takdir edilmek çocuğumuzda sevgi, saygı, başarma azmi, çalışma şevki ve cesaretini de arttıracaktır.

ŞERMİN ERTEKİN