Almaz, Çalmaz, Doğrultmaz
30 metrekare balkonumuzun üstü kapanıyor ustalarımızın bereketli elleri, tecrübereli ve maharetleri sayesinde. Şimdilerde böyle yerlere VERANDA diyorlar. Biz ise ÇARDAK derdik. Nedense benim kulağıma ÇARDAK kelimesi daha hoş geliyor.
"Farsça çār ṭāḳ چار طاق ""dört kemer", dört kemer veya dört ayak üstünde duran çatı, divanhane" sözcüğünden alıntıdır. Farsça sözcük Farsça çār چار "dört" ve Farsça ṭāḳ طاق "kemer, tak" sözcüklerinin bileşiğidir." alıntıdır.
Sabah 09.00 gibi başladılar verandaya, af edersiniz edersiniz, çardağımıza demek istemiştim, Akşam oldu, iskeleti tamam. Bu arada hava oldukça güzel. O önceki sıcaklar gitti. Sonbaharın başlangıcı hava biraz serinledi. Semaverde çayın tadı bir başka oluyor Sonbaharda.
Ustalar yanyana gelir de ustalıkla ilgili muhabbet olmazmı. Köylümüz Cengiz Bey ile en yakınımızdaki Elmakırı (eski ismi) Kirampa köyünden Hüseyin Abimiz;
-"USTALAR,
Çivi çalmaz,
Düşeni almaz,
Eğrileni doğrultmaz," dedi. Çivi çalmaz sözü çok hoşuma gitti. Diğer iki sözü biraz düşündüğümüzde, Tabiki;
Her düşen çiviyi almaya çalışırsa, PAT diye düşer, eğri çivileri doğrultmaya kalkışırsa, ZAMAN KAYBI olur. Ustalar için zaman kaybı ZAMAN İSRAFIDIR. Önemli işler yaptıkları için, daha az önemliyi ya tehir eder veya daha az önemliyi terkeder...
Usta Ellerden
Omuz omuza danyanmalı,
Sağlam iş çıkar inanmalı,
Kardeşsiniz, siz, uyanmalı,
Tekke'liyle Elmakırı'lı.
Biri ustaymış diğeri de,
Elleri doğru, kalpleri de,
Muhabbet bol, gönülleri de,
Tekke'liyle Elmakırı'lı.
Çardağımız usta ellerden,
Çayımız demli semaverden,
Tebessüm görürsün yüzlerden,
Tekke'liyle Elmakırı'lı.
İyilerse güneşler doğar,
Kibirliyse birbirini boğar,
Birlikten daim kuvvet doğar,
Tekke'liyle Elmakırı'lı.
Temiz iş gör, temiz ellerden,
Doğru söz duy, doğru dillerden,
Muhabbet bul, kardeşliklerden,
Tekke'liyle Elmakırı'lı.
Ahmet Aydın.*