Fısıltı HABERLERİ
HV
16 NİSAN Salı 19:21

Ayakkabılarını Çıkar

Ahmet AYDIN ( YAZAR )
Ahmet AYDIN ( YAZAR )
Giriş Tarihi : 19-09-2022 11:01

"Ayakkabılarını Çıkar..."

        Şu an saat 20.39 Hem okuyorum, hem de yazıyorum yaşadıklarımı. Okudum, gezdim, gördüm, etkilendim. Bazen sevindim, bazen de üzüldüm yaşadıklarımdan. Kutsal yerlerimiz kutsal ama bizler sanırım kutsallardan habersiziz. Kutsallık, Kutsal Yaratan Adına Kutsal. Biz ise nefsimizin, şeytanın ve kötülerin tuzaklarına düşüp, onların adımlarını takip ediyoruz bazen. Kendimize yazık ediyoruz, kendimize zulüm ediyoruz.
        Ayakkabılar yerde gezer, ayakkabılar her yere girer, ayakkabılar her yere, her şeye basabilir. Dolayısıyla dış yüzü kirlenir. Necaset bulaşabilir. İçini temiz tutabilirsin, ama dış yüzünü asla. Dış yüzü ıslanırsa, toz, toprak, çamur olur necaset karışır.
        Cenaze namazındayız caminin bahçesinde. İmam efendi tekbir almadan önce bir kaç kelam ediyor ölümle ilgili. Helallik alıyor orada bulunanlardan, "Nasıl tanırsınız" diye soruyor, birazdan cenaze namazını kılacağız. Baktım bazıları ayakkabılarını çıkarıp, ayakkabıların üstüne basıyor. Yani dış kısmına. Ayakkabının necaset bulaşma ihtimali yüksek olan yerine çoraplarıyla basıyor. Çıplak ayağıyla basıyor. Varın siz düşünün. “Ayakkabılarını çıkarma amca” diyemedim. Çünkü, bir değil bir çok kişi öyle yapmıştı. 
        Çocuklarının Türkçe konuşmasını öğrenmeleri için yardım isteyen bir ailenin evine gittim. Ders için evlerine girerken ayakkabılarımı çıkarmak istediğimde, "Ayakkabılarınızı çıkarmayın, böyle durabilirsiniz evin içinde” dediklerinde,”Namaz kılınan yerde ayakkabıyla duramam. Evlerimiz kutsaldır. Ayakkabılarımı çıkarmalıyım" dedim.
        Kâbe'de tavaf edilirken ayakkabılar, terlikler çıkarılır, Sa'y ederken bile ayakkabılar giyilmez. Temiz, kutsal yerlerimiz. Temiz tutmalı, kirletmemeliyiz. Camilerimiz de Kâbe hükmünde. Temiz tutmalı, kirletmemeli. Kirletenler uyarılmalı. Çocuklarımıza kutsal yerlerimizin kutsallığı öğretilmeli elbette, değil mi. 
        İlim öğrenilen yerlere de ayakkabılarla girilmese iyi olur. Okullarımız, Kur'an Kurslarımız, etüt salonlarımız, kütüphanelerimiz ilim öğrenilen mühim yerler. Ayakkabılar sınıflarda kokar, ayakkabılar mikrop taşır, ayakkabılar ses çıkarır, hele hele topuklu ise, tTak tak tak tak” diye. Koridorlarda görmeseniz bile kimin gidip geldiğini bilirsiniz, dikkatiniz dağılır, sinir olursunuz, onun düşüncesiz, saygısız tavrından. İlim öğrenmek ibadettir. İbadeti ifsat edebilir. Kütüphanelerde bile mümkün olsa da ayakkabısız girilse. "Ayakkabılarını çıkar..." uyarısı buralar için de uygulanabilir.
        Hamamlara girerken bile ayakkabılar çıkarılır, dolaba yerleştirilir. Ayaklara terlik giyilir ki, ne yerdeki ayağına bulaşsın, ne de ayağındaki yere bulaşsın. Mantar hastalıkları bulaşıcıdır bildiğiniz gibi. Temizliğe, hijyene çok dikkat etmek gerekir. İslam, Kur'an temizliğe büyük önem vermektedir. İçi, ruhu, İslam’la, Kur’an’la temizlenmeyenin, dış dünyayı temiz tutması mümkün değildir. 
        Yerlere atılan şeyler hayatımızı, yaşamımızı büyük ölçüde tehdit ediyor. Denizleri, sahilleri, piknik alanlarını kirletenler medeni mi sizce. Halbuki çocuklarımıza temizlik ruhunu aşılamak için, “Açık alanlarda kendi atıklarımızı poşete toplama etkinliği” belki de çocuklarımızda kalıcı, güzel düşünceler, olumlu alışkanlıklar, temizlik anlayışı aşılanabilir, babalar, anneler, ailelerce birlikte. 
        Hazreti Ömer'in Müslüman olmasına vesile olan Sure, Allah AZZE ve CELLE'nin Kur'anı Kerimde TA-HA SURESİ,
Bismillahirrahmanirrahim
اِنّ۪ٓي اَنَا۬ رَبُّكَ فَاخْلَعْ نَعْلَيْكَۚ اِنَّكَ بِالْوَادِ الْمُقَدَّسِ طُوًىۜ
“Şüphe yok ki, ben senin Rabbinim. Hemen ayakkabılarını çıkar. Çünkü sen mukaddes vadi Tuvâ’dasın.”
"Allah Teâlâ, Hz. Mûsâ’ya mukaddes Tuvâ vâdîsinde “Ayakkabılarını çıkar!” diye emretti. Çünkü, orası Hak Teâlâ’nın huzûru, yaygısıydı ve oraya ayakkabıyla basılması uygun değildi. Ayrıca orada yalınayak yürümek, tevâzû ve edeb yönünden en münâsip olanıydı. Bu sebepledir ki, ümmet-i Muhammed’in seçkinlerinden Bişr-i Hafî ve benzeri kişiler, yalınayak yürümüşlerdir. Selef-i sâlihîn de, Kâbe’yi yalınayak tavâf ederlerdi." Bu bilgi alıntıdır
        Ayet, bize, kendimizi ve çevremizi, kutsal yerlerimizi temiz tutmamızı emrettiğine apaçık delil değil mi. DÜNYA TEMİZLİK GÜNÜ Müslüman için her gün, her beş vakit namazla birlikte, her anımızı, içimizi dışımızı yemiz tutmadır, diyoruz.
DÜNYA TEMİZLİK GÜNLERİMİZİ KUTLARIZ.


Ahmet AYDIN

.."

        Şu an saat 20.39 Hem okuyorum, hem de yazıyorum yaşadıklarımı. Okudum, gezdim, gördüm, etkilendim. Bazen sevindim, bazen de üzüldüm yaşadıklarımdan. Kutsal yerlerimiz kutsal ama bizler sanırım kutsallardan habersiziz. Kutsallık, Kutsal Yaratan Adına Kutsal. Biz ise nefsimizin, şeytanın ve kötülerin tuzaklarına düşüp, onların adımlarını takip ediyoruz bazen. Kendimize yazık ediyoruz, kendimize zulüm ediyoruz.
        Ayakkabılar yerde gezer, ayakkabılar her yere girer, ayakkabılar her yere, her şeye basabilir. Dolayısıyla dış yüzü kirlenir. Necaset bulaşabilir. İçini temiz tutabilirsin, ama dış yüzünü asla. Dış yüzü ıslanırsa, toz, toprak, çamur olur necaset karışır.
        Cenaze namazındayız caminin bahçesinde. İmam efendi tekbir almadan önce bir kaç kelam ediyor ölümle ilgili. Helallik alıyor orada bulunanlardan, "Nasıl tanırsınız" diye soruyor, birazdan cenaze namazını kılacağız. Baktım bazıları ayakkabılarını çıkarıp, ayakkabıların üstüne basıyor. Yani dış kısmına. Ayakkabının necaset bulaşma ihtimali yüksek olan yerine çoraplarıyla basıyor. Çıplak ayağıyla basıyor. Varın siz düşünün. “Ayakkabılarını çıkarma amca” diyemedim. Çünkü, bir değil bir çok kişi öyle yapmıştı. 
        Çocuklarının Türkçe konuşmasını öğrenmeleri için yardım isteyen bir ailenin evine gittim. Ders için evlerine girerken ayakkabılarımı çıkarmak istediğimde, "Ayakkabılarınızı çıkarmayın, böyle durabilirsiniz evin içinde” dediklerinde,”Namaz kılınan yerde ayakkabıyla duramam. Evlerimiz kutsaldır. Ayakkabılarımı çıkarmalıyım" dedim.
        Kâbe'de tavaf edilirken ayakkabılar, terlikler çıkarılır, Sa'y ederken bile ayakkabılar giyilmez. Temiz, kutsal yerlerimiz. Temiz tutmalı, kirletmemeliyiz. Camilerimiz de Kâbe hükmünde. Temiz tutmalı, kirletmemeli. Kirletenler uyarılmalı. Çocuklarımıza kutsal yerlerimizin kutsallığı öğretilmeli elbette, değil mi. 
        İlim öğrenilen yerlere de ayakkabılarla girilmese iyi olur. Okullarımız, Kur'an Kurslarımız, etüt salonlarımız, kütüphanelerimiz ilim öğrenilen mühim yerler. Ayakkabılar sınıflarda kokar, ayakkabılar mikrop taşır, ayakkabılar ses çıkarır, hele hele topuklu ise, tTak tak tak tak” diye. Koridorlarda görmeseniz bile kimin gidip geldiğini bilirsiniz, dikkatiniz dağılır, sinir olursunuz, onun düşüncesiz, saygısız tavrından. İlim öğrenmek ibadettir. İbadeti ifsat edebilir. Kütüphanelerde bile mümkün olsa da ayakkabısız girilse. "Ayakkabılarını çıkar..." uyarısı buralar için de uygulanabilir.
        Hamamlara girerken bile ayakkabılar çıkarılır, dolaba yerleştirilir. Ayaklara terlik giyilir ki, ne yerdeki ayağına bulaşsın, ne de ayağındaki yere bulaşsın. Mantar hastalıkları bulaşıcıdır bildiğiniz gibi. Temizliğe, hijyene çok dikkat etmek gerekir. İslam, Kur'an temizliğe büyük önem vermektedir. İçi, ruhu, İslam’la, Kur’an’la temizlenmeyenin, dış dünyayı temiz tutması mümkün değildir. 
        Yerlere atılan şeyler hayatımızı, yaşamımızı büyük ölçüde tehdit ediyor. Denizleri, sahilleri, piknik alanlarını kirletenler medeni mi sizce. Halbuki çocuklarımıza temizlik ruhunu aşılamak için, “Açık alanlarda kendi atıklarımızı poşete toplama etkinliği” belki de çocuklarımızda kalıcı, güzel düşünceler, olumlu alışkanlıklar, temizlik anlayışı aşılanabilir, babalar, anneler, ailelerce birlikte. 
        Hazreti Ömer'in Müslüman olmasına vesile olan Sure, Allah AZZE ve CELLE'nin Kur'anı Kerimde TA-HA SURESİ,
Bismillahirrahmanirrahim
اِنّ۪ٓي اَنَا۬ رَبُّكَ فَاخْلَعْ نَعْلَيْكَۚ اِنَّكَ بِالْوَادِ الْمُقَدَّسِ طُوًىۜ
“Şüphe yok ki, ben senin Rabbinim. Hemen ayakkabılarını çıkar. Çünkü sen mukaddes vadi Tuvâ’dasın.”
"Allah Teâlâ, Hz. Mûsâ’ya mukaddes Tuvâ vâdîsinde “Ayakkabılarını çıkar!” diye emretti. Çünkü, orası Hak Teâlâ’nın huzûru, yaygısıydı ve oraya ayakkabıyla basılması uygun değildi. Ayrıca orada yalınayak yürümek, tevâzû ve edeb yönünden en münâsip olanıydı. Bu sebepledir ki, ümmet-i Muhammed’in seçkinlerinden Bişr-i Hafî ve benzeri kişiler, yalınayak yürümüşlerdir. Selef-i sâlihîn de, Kâbe’yi yalınayak tavâf ederlerdi." Bu bilgi alıntıdır
        Ayet, bize, kendimizi ve çevremizi, kutsal yerlerimizi temiz tutmamızı emrettiğine apaçık delil değil mi. DÜNYA TEMİZLİK GÜNÜ Müslüman için her gün, her beş vakit namazla birlikte, her anımızı, içimizi dışımızı yemiz tutmadır, diyoruz.
DÜNYA TEMİZLİK GÜNLERİMİZİ KUTLARIZ.


Ahmet AYDIN

YORUMLAR
DİĞER YAZILARI NAMUS NAMUS-U EKBER (Cebrail A.S.) Erkek ile Kadın Ey Esirgeyen Bağışlayan Malikül Mülk Allah'ım, (C.C) ----Ahmey Bey Aç Gözlü! Meyveli Ağaç Gibi        Sabahleyin telefonum çaldı. Telefonu açmakta geciktim. Baktım arkadaşım. Whatsup'ta mesajı var.    -"Bugün müsait misin". Cevabım, Yarın Son Gün        Bugün mutluyum. Bugün daha umutluyum. İnsanlar kazanacak. İnsanlık kazanacak diyorum. Çabalar, gayretler boşa değilmiş. Tam da olması gereken yerde. Çoğu insanın arayıp da bulamadığı, ihtiyaçlarını gider Tövbe        Bugün evde hapis kaldım. Hapis diyorum. Yanlış anlaşılmasın. Rahatsızlığım beni eve hapis yaptı. Lakin bazen evde hapis kalmak da hayra vesile olabiliyor.         Şansımıza HUD SURESİ. Üçüncü ayetinde güzel yaşa Meyveli Ağaç Gibi        Sabahleyin telefonum çaldı. Telefonu açmakta geciktim. Baktım arkadaşım. Whatsup'ta mesajı var.    -"Bugün müsait misin". Cevabım, O Benim Pilanım        Soğuk bir gün. Dışarısı buz kesiyor. İşyerlerinin kapısı soğuk girip de sıcak kaçmasın diye kapalı. Arkadaşımla sözleştiğimiz gibi,   -"Seni binamızın önünde, dışarıda bekliyorum"dedim.  Azîzim, Kadınlar Anadır Olmaz Böyle Şey Çiçek Onlar Hatır İşi Hızlı Gitmek Lazım Kapat! Dinleme! Ya BAL Ya da YAL Bilinciniz Yerinde mi? Ateş Bacayı Sarmadan Tarih Unutmaz Ne Oluyoruz Ya Hu! Böyle Olur mu? Nereye Gitti? Böyle Olur mu? Unutmayın Şükür Rabbime Dikkat! Kedi Var Bir Daha Düşünün Almaz, Çalmaz, Doğrultmaz Kara Yusuf'un Torunları Bir Askerin Günlüğünden Misafir odasının da ışığı yanıyordu. Soran Çocuk: "İyi bilirirdik, İyi bilirdik İyi bilirdik." İman Gücün Var Akıllı mı, Akılsız mı? O Şimdi Cennette Hoş Suluklar Boş AĞAÇ DİKİN, YA DA... Alimler Ölmez Selam Sana Üç Ayetel Kürsi Galatasay'lıydım Susmasam Nere Baksan Gül Açıyor Biraz Sabredin Eğlence Değil Şükretmek ve Şükretmek Sinan Oğanı Dinlerken, Bıkkınlık } "HEZİMET" tir Markamız "Türkiye Yüzyılı" Müslümanı Sevmez SÖYLEYİN YAHU, NE YAPTI SİZE BU ADAM?.. SÖYLEYİN YAHU, NE YAPTI SİZE BU ADAM?.. Sizin İçin Yaşarız Yaşı Küçük Kendi Büyük Kulluk Yaraşır Sana, Sanki 33 Yaşında Emmi Dayı Geceleri saymazsanız 30 Tebrikleşme Günümüz. Baksana Birlikten Kuvvet Doğar Durup Düşünün Hayırlı Ola Inşallah Kolay Kıl Allah'ım . Eline Koluna Diline Sağlık İşini Takip Et Gençlerin Var Senin O ALLAH Kİ,