BAŞARI; ALTIN KAFESTE SUNULAN KADEH MİSALİDİR!

Asiye Tanrıöver Türkan ( YAZAR )

17-11-2022 11:02

BAŞARI; ALTIN KAFESTE SUNULAN KADEH MİSALİDİR!

Allah Teala, ölümü ve hayatı kimin daha güzel işler yapacağını denemek için yıpratıcı bir imtihan için yaratmıştır. Hayat her zaman sürprizlere gebedir. Her sürpriz insana ya büyük imkânlar ya da  içinde ateşten bir top sunmaktadır.

Başarı basamaklarında tek tek ilerleyen, fırsatları iyi değerlendiren, dünya mutluluğuna erip farkında olan her birey, bunca nimetlerin imtihan vesilesi olduğunu bilmelidir. 

Aksi takdirde vahyin belirttiği Karunlardan olma ihtimali yüksektir. O ki; Kassas suresi 78. ayetinde “ bunlar bana bendeki bir bilgi ve beceriden dolayı verilmiştir” demiştir.

Her arayanın aradığını bulması, istediği ne ise bilmesi ile mümkündür. Hayali büyük olan da hayali doğrultusunda gayret vermelidir. 

Ödüllerle ya da mutlulukla başarının tadını tatmış her birey “neden ben?” diye sormazken, başarısızlıklarında ve mutsuzluklarında “neden ben?” demektedir.

50 yaşında AIDS hastalığı yüzünden hayatı sonlanan ünlü tenisçi Arthur Ashe, hayranlarından gelen “Tanrı neden bu kötü hastalık için seni seçti?” sorusuna tarihe iz bırakacak sözlerle cevap vermiştir.

"Tüm dünyada 50 milyon çocuk tenis oynamaya başlar, 5 milyonu tenis oynamayı öğrenir, 500 bini profesyonel tenisi öğrenir, 50 bini yarışmalara girer, 5 bini büyük turnuvalara erişir, 50'si Wimbledon'a kadar gelir, 4'ü yarı finale, 2'si finale kalır.

Başarının kendisine ait olduğunu düşünen insanoğlu kimseyle başarısını paylaşmak istemez. Lakin başarısızlıkları için bin bir mazereti vardır. Devamında söyleyecekleri de kulaklara küpe misalidir;

“Elimde şampiyonluk kupasını tutarken Tanrı'ya 'Neden ben?' diye hiç sormadım.
Ve bugün sancı çekerken, Tanrı'ya 'Niye ben?' mi demeliyim?” 

Mutluluk insanı tatlı yapar. Zorluklar güçlü yapar. Hüzün ise insan yapar. Yenilgi mütevazi yapar. Başarı insanı ışıldatır. Ama yalnız Tanrı, yolumuza devam etmemizi sağlar. 

Tanrı'ya asla 'Niye ben?' diye sormayın... Ne olacaksa olacak. O'nun kendine has usulleri vardır. Her şey kendi iyiliği için olur. İnancınızı koruyun..."

Yaşananlara güzel bakmak çoğunlukla mutlu olmanın sonucudur. İmtihanı ile barışık olmayan daima bardağın boş yerini görecektir.

Güçlü olmak zorlukların getirisi iken insan olmak da zorluklar karşısında takılan tavırların sonucudur. Her zaman kazanan, kaybetmenin acısını tatmayan alçak gönüllü olamaz. Başarı altın kafeste sunulan kadeh gibidir. İçki bardakta durduğu gibi durmaz. 

Başarı sarhoşluğu ise insanı insanlıktan çıkarabilir. Asıl olan ise; Rahman’ın verdiği imkanları görerek, teşekkür ederek yola devam edebilmektir. 


Elden gittikten sonra anlaşılan en büyük nimet maddi sağlık ve manevi güvendir. Sağlığı ve güveni olmayan ne kadar isteği ve gayreti olsa da hareket edememektedir. Zira hareket sağlıklı bir bedenle ve güvenle mümkündür.

Elden giden imkanlar bir daha geri dönmezken, eldeyken de kıymeti bilinmemektedir. Hakkı verilmeyen her nimet de kaybedilmeye mahkumdur. 

Verilen nimetlerin farkında olmayıp nankörlük yapmanın cezası elbette olacaktır. Geçmiş mazi, gelecek ise kaçınılmazdır. Anda bunu fark etmeyenin gelecekte görmesi de mümkün değildir. 

Cenneti bir hayatın zıddı olan cehennemi hayat da bu dünyadadır. Başarı ve güven bir inancın ürünüdür. İç huzurun yakalanması ise asıl başarıdır. Şuan iç huzuru yakalayamayan, altın kafesle sunulan başarı anında da sarhoş olup insanlıktan da çıkabilecektir. 

Alemlerin sahibi hiç kimseye muhtaç değildir. Her kim ne yaparsa kendisi için yapmaktadır. Hiç kimseye ne yakın olan şuan da ne de gelecekte haksızlık yapılmayacaktır.

Gayret edip mücadelesini doğru yapana Rahman yeni yollarla önünü açacaktır. Şüphesiz Allah, Ankebut suresi son ayetinde buyurduğu gibi; “iyi ve yararlı işleri en güzel şekilde yapanlarla beraberdir… 

Aile Danışmanı: Asiye Tanrıöver Türkan

DİĞER YAZILARI SUYUMUZU BOZARSAK  DURU BAKIŞIMIZ OLMAZ! KUMANDAN TALUT  NEHİRDEN İÇME! 01-01-1970 03:00 SUYUMUZU BOZARSAK  DURU BAKIŞIMIZ OLMAZ! KUMANDAN TALUT  NEHİRDEN İÇME! 01-01-1970 03:00 ZULÜMDEN YORGUN DÜŞEN BİZLER!  01-01-1970 03:00 DUALARIMIZ NEDEN KABUL OLMUYOR? 01-01-1970 03:00 DUALARIMIZ NEDEN KABUL OLMUYOR? 01-01-1970 03:00 GÖZ AYDINLIĞI EŞLER VE EVLATLAR! 01-01-1970 03:00 DUALARIMIZ NEDEN KABUL OLMUYOR? 01-01-1970 03:00 ZALİMİN ZULMÜ VARSA MAZLUMUN DA ALLAH’I VARDIR! 01-01-1970 03:00 ALGILARIMIZLA MI OYNANIYOR? 01-01-1970 03:00 OYUN BAŞLADI! ROLÜNE HAZIR MISIN? 01-01-1970 03:00 OYUN BAŞLADI! ROLÜNE HAZIR MISIN? 01-01-1970 03:00 BAYRAM VE HALİMİZ! 01-01-1970 03:00 AF ET BİZİ YA RAB! 01-01-1970 03:00 ZALİMİN ZULMÜ VARSA MAZLUMUN DA ALLAH’I VARDIR! 01-01-1970 03:00 RAHMET AYI RAMAZAN, HOŞGELDİN... 01-01-1970 03:00 TEK BİLEK, TEK YÜREK, AYNI SAFTA KIYAMDA OLMAK! 01-01-1970 03:00 FARKINDALIĞIN FARKINDALIĞINI YAKALAMAK! 01-01-1970 03:00 GÖNLÜM UÇMAK İSTİYOR! 01-01-1970 03:00 ACILARI YÖNETMEK RIZAYLADIR! 01-01-1970 03:00 BİR DAKİKA! 01-01-1970 03:00 KENDİMİZİ Mİ KANDIRIYORUZ? 01-01-1970 03:00 NASIL BİR AİLENİZ OLMASINI İSTERSİNİZ? 01-01-1970 03:00 KIYAMDA OLMAYAN KAYYUM OLAMAZ! 01-01-1970 03:00 THE SECRET, SIRRA VAKIF OLMAK! 01-01-1970 03:00 The secret özelinde kişisel gelişim kitaplarına kısa bir bakış yapmaya ne dersiniz? 01-01-1970 03:00 KUYUYA ATILAN TAŞLAR! 01-01-1970 03:00 AMAÇ, ARAÇ VE SEMBOLLER! 01-01-1970 03:00