AHLÂKÎ ÇÖKÜNTÜ , TERÖR VE EKONOMİK SIKINTILAR 

   Ahlâkî çöküntü, terör ve ekonomik sıkıntılarla uğraşıyoruz. Öncelikle ahlâkî çöküntüden bahsetmek istiyorum.
  Ahlâk bir insanı insan yapan en temel özellik olmakla beraber ahlâkî yapınız, karşınızdaki insanların size olan davranışlarını belirleyen en temel özelliklerden biridir.
  Güzel ahlâklı olmak herkese nasip olmuyor. Özellikle günümüzde baktığımız zaman kişilikleri oturmamış çocukluğundan itibaren hâlâ kimlik arayışı içerisinde olan yetişkinler, gerçek sevgi ve saygıyı aile dışında arayan evli kadın ve erkekler.
   Bir takım ideallerine ulaşamamış mutsuz ve başkalarının mutsuz olmasından beslenerek tatmin olmaya çalışan makam, mevki yâda hiç bir şey sahibi olmayan yada bir şey sahibi olmak için uğraşmayı tercih etmeyen insanlar.

  Gizli ve ahlâkî olmayan bir çok ilişkiler çalışma hayatındaki stres ve yorgunluklar bahane edilerek girilen çarpık ilişkiler.
  Ya da insanların evlilik te aradığı ilgi ve saygıyı bulamamasından dolayı çok fazla boşanmaların, ayrılıkların yaşanıyor olmasından kaynaklanan mağduriyetlerin oluşması. Bazı kadınların veya, erkeklerin ciddi manada evlilik hayatları yerine günü birlik ilişkiler içerisinde olmasından kaynaklanan toplumsal uyumu ve yaşamı olumsuz etkileyen ahlaka uygun olmayan ve toplum tarafından reddedilen davranışların yapılıyor olmasıdır.

  Terör ise ayrı olarak başlı başına bir beladır .
Eğitimcisi, sağlıkçısı ve esnafı ile en ufak terör olayları karşısında tek yürek, tek bilek olmamız gerekiyor.
  Bizler  hâlâ bu Türk toprakları üzerinde Kürt, Türk ayrımcılığına düşüyor ve birbirimizi  ötekileştirmeye çalışıyorsak burada eğitimcisi, sağlıkçısı, esnafı ile bizler zararlı çıkarız.
   Ben çok iyi biliyorum biri  şehit olduğu zaman Kürt vatandaşların o şehit adına şehit ailesi adına çok üzülüp yas tuttuğuna ama öyle insanlar da gördüm ki ufacık menfaati uğruna tüm ülke yangın yerine dönsün, insanlar ölsün o gitsin,  bu gelsin zihniyeti ile yaşayan ve sırf kötülükten beslenen, kaos ve kargaşadan huzur bulan ve en kötüsü de böyle bir durumun  kendisine faydası  olacağını düşünen insanlar da var.
   Bu ülke tek, bu ülkedeki menfaatler tek.

  Bu ülkeye kötü bir şey olursa,  gideceğimiz böyle bir ülkemiz olmayacak bunu neden göremiyoruz?

   Ekonomik sıkıntılara ise şöyle değinmek istiyorum. 
   Türkiye açısından yaşanmıyor bu ekonomik sıkıntılar. Dünya  genelinde ekonomik sıkıntılar yaşanıyor. Bu ekonomik sıkıntıların ana sebebi ise ne kıtlık, ne kuraklık, nede yokluktur.
   Dünya genelinde bir çok ürüne artık insanlar eskisinden çok rahat ulaşabiliyorlar.
   Buna rağmen zengin ve varlıklı insanların daha çok para  kazanma kazandıkları paraları daha çok harcayarak farklı sektörlere yatırım yaptıkları ve paralarına para kazandırmaya çalışıyor olmalarından kaynaklanmaktadır.

   Ülke yönetimine bakın hiçbir yerde fakir, fukara veya halkın çocukları yoktur.
  Nerede ne kadar zengin ve güçlü aileler varsa onların çocukları yüksek mevkilerde veya ülke yönetimlerinde  söz sahibidir.
  Bir örnek daha vereceğim, biraz daha açıklayıcı olması açısından; ‘Bir gün baktım özel bir sektör ve orada çalışan insanın (Çalışma ahlâkı konusunda çok olumsuz görüşlerim olmadı çünkü aldığım hizmet 100 üzerinden 80 diyebilirim.) yeterliliklerinden bahsediyorum hepsi özel ve para karşılığında temin edilmişti. Gerçekten çok iyi yetiştirilmiş.
 
  Diğer taraftan ise ne kadar zeki ve kabiliyetli olsa dahi ekonomik yetersizliklerden dolayı ömür boyu asgari ücret karşılığında hayatını devam ettirmeye çalışan bir çok insan var.

  Son yıllarda ise genç yaşlı farketmeden yurt dışına müthiş beyin göçü gerçekleşmektedir.
  Özellikle Almanya bu konuda ilk sırada yer almaktadır. İtalya, Amerika, Hollanda, Kanada şeklinde bu beyin göçü gerçekleşmeye devam ediyor.
Çünkü paramızın Euro ve Dolar karşısında bir değeri yok. Alım gücümüz düşerken bir şeyler almak yapmak gittikçe daha pahalı ve lüks olmuştur.

Sevgi ile kalın !
BEDRİYE ARIK ÇAMBEL