Erdoğan Silahlı Kuvvetleri İyi Yönetemiyor

Vehbi Kara Dr. ( YAZAR )

15-04-2024 18:17

Erdoğan Silahlı Kuvvetleri İyi Yönetemiyor

Türkiye Cumhuriyeti 1960'lı yılların karanlık ve cunta yapılanması ile dolu kötü günlerine dönmüştür. Hükûmet ve Cumhurbaşkanı Erdogan'ın orduda meydana gelen kalkişmalara karşı pasif, aciz ve çekingen tutumu kabul edilemez bir seviyeye gelmiştir.
Özellikle Kara Kuvvetleri komutanlığı ve askeri okullar her geçen gün artan disiplinsizlik olayları ile gündeme gelmekte ülkemizin gelişmiş ve medeni devletler sıralamasında yeri geriye düşmeye devam etmektedir.
Geçen yıl Tuzla Piyade Okulunda yaşanan skandallar karşısında hükümetin gösterdiği pısırık tutum ister istemez önceki darbeleri hatıra getirmektedir.
Ne yazık ki; orduda görev yaparken yaşadığım kötü hatıralar çok fazladır. Fakat yaşanan olaylar ve dindar subaylara karşı söylenen apaçık küfürler ordumuzdaki son durumun feci derecede kötü olduğunu göstermektedir.
Başına yansıyan olaylar buzdaginin küçük bir kısmını göstermekte orduda disiplinsizliğin ayyuka çıktığı fevkalade kötü günler yaşamaya devam etmekteyiz.
Bunun en önemli sebebi Millî Savunma Bakanlığı gibi önemli kabine üyeliklerine darbeci gelenekten gelen asker ve generallerin oturtulmasidir.
Askerlik mesleği; disiplin kurallarının çok önemli olduğu çok acımasız bir meslektir. Bu meslek icra edilirken hatalar affedilmez. Sert bir şekilde cezalandırılarak özellikle disiplinsizlik olaylarının üzerine gitme zorunluluğu vardır.
Türkiye'de askerler daima siyasetin içinde olmuş Balkan harpleri başta olmak üzere askeri darbeler bu ülkenin kanayan yarası haline gelmiştir.
15 Temmuz 2016 darbe kalkışmasından gerekli dersler ne yazik ki çikarilamamistir. Askerler halkın tankların üzerine çıkıp darbeyi başarısızlığa uğratmasının hemen ardından bir iki sene içerisinde yeniden cuntacı faaliyetlerin içine girmişlerdir.
Daha önce darbe karargâhı olarak kullanılan Ankara'daki Kara Harp Okulu yerine bu sefer kritik derecede önemli yolların kesiştiği Tuzla Piyade Okulu karargah seçilmiştir.
Disiplinsizlik olayları o derece çirkin bir boyuta ulaşmıştır ki; hükûmet olayların halka duyurulması konusunda son derece kötü kararlar alarak suskun kalmayı tercih etmiştir.
Durumdan vazife çıkaran ve disiplin kurallarının öğretilemediği onlarca teğmen, dindar olarak tanınan dört subayı darp ederek darbe kalkişmasinın provasını yapmışlardır. Ağza alınmayacak derecede galiz küfürler edilerek eski çirkin günlere geri dönülmüştür.
Buna sebep olanlar utansın...
Bu küfür meselesi 28 Şubat 1997 sürecinde de ayyuka çıkmıştı.
Osman Özbek, Basbakan Erbakan'a kameralar karşısında açıkça küfretmiş "ulan pezevenk" diyerek halkımızın seçtigi bir yoneticiyi aşagilamisti. Aslında bu küfür butun Türk milletine karsi yapilmisti. Çünkü "sizin seçtiğiniz yoneticilere ben bu sekilde hitap ederek saygı duymuyorum" denilmiş generallerin ne seviyede oldugu ve ordunun çetelerini gerceği belli edilmişti.
Bu çirkin kufurbaz  Özbek ve arkadasları hicbir ceza almadiği gibi bir çok faşist generale de mesaj gönderilmişti. Zira bu igrenc hareketi sayesinde Tümgeneral rutbesine yükseltilmiştir.
Erdoğan kendi partisinin liderine hakaret eden bu küfürbaz faşist generale karşı hicbir tutum gelistirememistir. Iktidar oldugu ilk yillarda boyle davranmasini politik olarak degerlendirsek bile 22 yillik bir yoneticinin umursamaz tavri cok üzucudur.
FETO Örgütünün egemen olduğu adalet mekanizması, savcı ve hakimler de bu iğrenç davranısın üzerine gitmemislerdir.
Necmettin Erbakan'in oğlu Fatih Erbakan ise parti kurmuş fakat Osman Özbek'e tek bir söz dahi söyleyememistir. Kendi ailesine karşi islenmis çirkin davranista hukukunu koruyamamiş birisi kalkmış milletimizin hukukunu koruyacağı iddiasında  bulunmakta seçim meydanlarında nutuklar atmaktadır.
Osman Özbek şimdi pasa pasa geziyor, emekliliginin ve küfürbazliğinin tadini cikariyor. Faşist general ve amiraller de bu hayasızlıktan vazife çıkarıp seçilmiş yönetici ve siyasetçilere karşı nasıl davranılması gerektiğini askeri okul ve kislalarde ders olarak öğretiyorlar.
Neden bu çirkin küfürbazligi dile getiriyorum?
Çünkü 28 Şubat darbeci kalkışma sonucunda darbe suçu işleyen faillerden sadece sembolik olarak Batı Çalışma Grubu general ve amiralleri cezalandirilmiş vatanımızın kanını emen soyguncu ve vurguncular ise keyif çatarak gezmeye devam etmektedir.
28 Şubat mağdurlarının hakları ise hala verilmemiştir. Bizzat Erdogan'ın imzalayarak ordudan attığı binlerce asker haklarını almak için mücadele etmeye devam etmektedir.
Erdoğan ve Ak Parti hukumeti 28 Şubat mağdurlarının haklarını verdik diyerek apaçık bir şekilde milletimizi aldatmaktadir. Sadece Yüksek Askeri Şura Kararı ile ordudan atılmiş 1100 subaya emeklilik hakkı verilmiştir. Fakat sayısı 3000 civarında bulunan magdurlarin ve ozellikle başortüsu nedeniyle emeklilige zorlanmış asker ve memurlarin haklari verilmemiş ve Kamu Denetciligi Kurumu tarafından Meclise ve hukumete mağduriyetlerin giderilmesi için gönderilen kararların gereği yapılmamıştır.
Halbuki bizzat Erdoğan tarafından verilmiş sözler vardır. Eşi başörtülü diye suçlayıp ordudan atılan ve emekliliğe zorlanan bu insanlar elbette ruzi mahşerde yapılan haksızlıkların bedelini hukumete ve icra makamında oturan yetkililere ödeteceklerdir.
Böylesine vicdansiz ve ahlaksız durumlar ancak muz cumhuriyetinde olabilir.
Bazı gazeteciler de faşist kamu görevlilerine mesaj vererek igrencliginin kendisine ne gibi kazançlar sağladığını herkese ilan ediyor.
Bütün bu olaylar milletimize karşı işlenen suçlara karşı gereken cezaların verileceği iddiası ile yola çıkan siyasetçilerin durumunu göstermektedir.
İşte Erdoğan in acizliği ve vurdumduymazlığı buradadır. Üstelik bu küfürbaz faşistleri alabildiğince şimartmaktan geri durmamaktadir.
Bir başka acizlik örneği askeri kıslalarda yaşanmaktadır. Erdoğan beş yıl önce NATO standartları gereği Kara, Hava ve Deniz Harp Okullarında bir yıl içinde cami yapılacağı sözünü vermiş olmasına rağmen sadece Deniz Harp Okulunda cami açılmış dine karşı olumsuz tutum sergilenmeye devam edilmiştir.
Buna karşılık askeri garnizon ve kışlalarda bulunan orduevi ve gazinolarda alkollü içkiler ucuz fiyata satılmaktadır. Askerlik görevi için gönderdiğimiz Mehmetçiklere alkollü icki servisi yaptırılmasına devam edilmektedir. 
22 Yıllık iktidarı döneminde bu faşistler azmış da azmış adeta kudurmuştur. İşte Tuzla Piyade Okulunda medyaya yansıyan küfürbaz subayların hali ortadadır. Kamuda bir kaymakam cami imamını dövecek seviyeye kadar ilerlenilmiştir.
Türk Silahlı Kuvvetleri Komuta Kademesi bu küfürbaz faşist subaylara bir günlük hapis cezası bile verememiştir. Sadece 4 subayi ordudan uzaklastirmış bunlarda Özbek gibi şimdi pasa paşa gezmektedirler. Olan bütün suçu namaz kılmak olan zavallı teğmenlere olmuş bunlar da ordudan uzaklastirilmiştir.
Bir baska siyasetçi Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanı iken Küfürbaz Özbek için "Bu bir boşalmadır" diyerek disiplinsizligi mesrulastirmıştır. Diğer siyasetçiler de Demirel'e geri kalmamış Ecevit dahil neredeyse bütün siyasetçiler bu küfurbazlik olayina destek çıkmışlardır. Genelkurmay Başkanı ve diğer generalleri saymıyorum. Bunlar daha beter açıklamalar yapmışlardır.
Ordumuza karşı yapılan bu fenalık elbette unutulmayacaktır. Başörtülüler Suudi Arabistan'a gitsin demek aynı cinayetin devamıdır. Şimdi mezarda bu günahların bedeli muhakkak ödetiliyordur. Fakat asıl mahşerde nasıl cevap verecekler ben de merakla bekliyorum.
İşte ordumuzu çeteleşmiş Silahli Kuvvetleri seviyesine getirenlerin yaptiklari böyle iğrenç isler sayisizdır.
Orduyu bu hale getirenler ne kadar çirkin bir duruma düşmüştür görüp ibret almak gerekiyor.  Çözüm ise basittir. Dirayetli bir sivil siyasetçiyi Milli Savunma Bakanlığı koltuğuna oturtmak öncelikli bir meseledir.
İşin acı tarafı da sudur:
CHP Genel Başkanı için bir eleştiri yapılınca 5816 sayılı kanun acımasızca uygulanarak basın mensupları, akademisyen ve yazarlar acımasızca hapse atilmaktadirlar.
Binlerce vatandaşımız bugün bir siyasetçiyi eleştirdi diye mahkeme kapılarında sürülmektedir. Bende eşcinselligi savunduğu ve dindar insanları rencide ettiği için eleştirdiğim Ak Parti Gurupbaskanvekili özlem Zengin yüzünden karakollarda ifade verip mahkemelerde sürundürülüyorum. Absürtlügun ve gayrımedeniliğin bu kadarına pes denilir.
Bir siyasi parti genel başkanını doğru dürüst elestiremiyorsunuz. Üstelik bu yönetici ölene kadar devleti yönetmiş.  Yetmedi başka hiçbir siyasi partinin yaşamasına müsaade etmemiş hepsini kapatmış.
Şimdi hiç Allah’tan korkmadan ve kuldan da utanmadan bu siyasetçiyi icraatlarından dolayı övgüye herkes sıraya girmiş durumdadır. Hakperest ve demokratik yönetime inanmıs medeni insanlar ise küçük bir eleştiri dahi yapamıyor.
Afrikanın muz cumhuriyetinde bile bir parca kural ve hukuk olur. Maalesef  bizde bu kadarı bile yoktur. Darbecilerin yaptığı ve zorla halkımıza dayattığı anayasada "değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez" hükümlerin bulunması ne derece faşist ve medeniyet tanımaz bir devlet yapısı içinde olduğumuzu göstermektedir.
Buna karşılık hukumet üyeleri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan her konuşmasında CHP Genel başkanına saygı ifadeleri sunmaktadır.
Hala icraatlarinda daima bu anlayışa referanslar vererek faşizmi bir şekilde halkımıza dayatmaktadir.
Elbette bunların hesabı ruzi mahşerde sorulacaktır. Fakat medeni milletlere karşi boylesine utanc verici bir seviyede olmayı içime sindiremiyorum.
Ben bu kadar yazabiliyorum. Fakat aydin veya yazar diye toplum onune çikan insanlar bunun onda birini dahi yapamıyorlar.
İster sağcı ister solcu olsun bu kadar çok şaklaban karşisinda soyleyecek başka bir söz bulamiyorum.
Geçmiş Ramazan Bayramınız kutlu olsun...
Allah ıslah etsin...

DİĞER YAZILARI Malikiyet ve Serbestiyet Devri 01-01-1970 03:00 Dünyanın en disiplinli ordusu! 01-01-1970 03:00 Müslumanlarin ve materyalistlerin ölüm sonrasına bakışı 01-01-1970 03:00 CHP neden kazandı? 01-01-1970 03:00 Allah İsminin Yüceltilmesi  01-01-1970 03:00 Ramazan Ayında ne yapmalı? 01-01-1970 03:00 28 Şubat Muz Cumhuriyeti 01-01-1970 03:00 Bir tane ordumuz var 01-01-1970 03:00 Tuzla Piyade Okulu’nda darbeci tehdit 01-01-1970 03:00 Türk Silahlı Kuvvetlerinde Darbeci Gelenek Devam Ediyor 01-01-1970 03:00 Tarikatlar Hakkında  01-01-1970 03:00 Hükûmetten kimse lütuf beklemiyor görevini yapsın yeter 01-01-1970 03:00 İnsanlı Ay Yolculuğunda Son Durum 01-01-1970 03:00 Herkes Kendi İsmi İle Çağrılmak İster 01-01-1970 03:00 Gerçek Savaş Gazisi Bediüzzaman 01-01-1970 03:00 Le Monde'ye göre Türkiye'deki darbe kalkişması 01-01-1970 03:00 Ordumuzda darbeci kalkışma dalga dalga yayılıyor 01-01-1970 03:00 Atatürk’ün ve Erdelhun'un Nutukları 01-01-1970 03:00 2.Abdülhamid'in Putlaştırılması 01-01-1970 03:00 Meçhul asker anıtları ve şehitlere vefa borcu 01-01-1970 03:00 Türkiye'de ve Dünyada Faşizm Nasıl Ortaya Çıktı? 01-01-1970 03:00 Mısır, İsrail ve Yemen ile ilgili kısa hatıralar 01-01-1970 03:00 Rüşdü Erdelhun’un darbeci askerlere karşı nutku ve darbe karargahinin Kara Harp Okulundan Tuzla Piyade Okuluna taşinmasi 01-01-1970 03:00 Faşist Darbeci Kalkışma Yeniden Hortladı 01-01-1970 03:00 Yeni Askeri Darbe Hazırlığı  01-01-1970 03:00 Birlik ve beraberliği nasıl sağlayabiliriz? 01-01-1970 03:00 Zekât ve Ekonomi 01-01-1970 03:00 Nasihatler niçin tesir etmiyor? 01-01-1970 03:00 Sonsuzluk Ülkesindeki Gerçek Hayat  01-01-1970 03:00 Hamas Sorgulanmalıdır 01-01-1970 03:00 Türkiye'deki Arap Düşmanlığının Sebebi Nedir? 01-01-1970 03:00 Cifir İlmi ve Ebced Hesabı Nedir? 01-01-1970 03:00 En güzel eserleri nerede buldum? 01-01-1970 03:00 Filistin Müslümanların uyanışına vesile olacak 01-01-1970 03:00 Susun ve sessiz kalın! 01-01-1970 03:00 Hayber ve Allah’ın Arslanı 01-01-1970 03:00 Polemik ve İcraat Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye nin şu andaki en büyük polemik ustasidir. 01-01-1970 03:00 Müslümanların en önemli ihtiyaçları 01-01-1970 03:00 Bediüzzaman Said Nursi kimdir? 01-01-1970 03:00 Cumhuriyet İslâmi Yönetim Şeklidir 01-01-1970 03:00 Bu çürümüş kemik parçalarını kim diriltecek? 01-01-1970 03:00 Trump'ın Çaldığı Dosyalar ve 11 Eylül 01-01-1970 03:00 Ne mutlu namazımı kılıyorum diyene! 01-01-1970 03:00 Kemal mi Kamâl mı ? Hangisi doğru? 01-01-1970 03:00 Bediüzzaman' a dil uzatanlar hakkında Meyveli ağaç taşlanır, bir deyimimizdir. 01-01-1970 03:00 Ordunun Şerefi Kime Aittir? 01-01-1970 03:00 İki sene önce Yeni Akit Gazetesindeki veda yazım. 01-01-1970 03:00 Kayıt Dışı Ekonomi Kalkınmaya Engeldir 01-01-1970 03:00 İnsanlar niçin yaratılmıştır? 01-01-1970 03:00 Hutbe konusunda en önemli husus nedir? 01-01-1970 03:00 Karpuz seçmiyor yönetici seçiyoruz 01-01-1970 03:00 Ay yerine nereye gittiler? 01-01-1970 03:00 Hürriyet ve Sevad-ı Azam Kavramı 01-01-1970 03:00 Mazdek Kavatından Feto'ya geldik 01-01-1970 03:00 15 Temmuz 2016 ile 28 Şubat İlişkisi 01-01-1970 03:00 Hutbenin aslı Arapçadır 01-01-1970 03:00 Dünya Başkenti İstanbul 01-01-1970 03:00 Dünya Başkenti İstanbul 01-01-1970 03:00 Alemi İslâm ın ve sizin Kurban bayramınızı bütün ruh u canımla tebrik ederim. 01-01-1970 03:00 Hilal ve Yıldız Yüzyılı 01-01-1970 03:00 Bilinmesi gereken en önemli husus nedir? Kat'iyen bil ki; 01-01-1970 03:00 Faşist CHP'nin Dayattığı Uydurma Tarih Son zamanlarda sık sık dile getirilen 01-01-1970 03:00 Türkiye Siyasi Hayatında Karakaşi-Kapani Kavgası 01-01-1970 03:00 Türkiye Yunanistan Savaşı 01-01-1970 03:00 Artık topa girmek gerekmez mi? 01-01-1970 03:00 Rüşdü Erdelhun ve darbeci faşistler 01-01-1970 03:00 Sabetay Aşiretinden Kurtulmamız Gerekiyor 01-01-1970 03:00 Allah’ın güzel isimleri 01-01-1970 03:00 Oyumuzu kullanırken dikkat edeceğimiz hususlar 01-01-1970 03:00 Siyah Beyaz 01-01-1970 03:00 Türkiye'de namaz ibadeti 01-01-1970 03:00 Başarı Milletin Malıdır Şahıslara Yüklenemez 01-01-1970 03:00 Biz namaz kılanlardan değildik 01-01-1970 03:00 Günahsız hükümet olur mu 01-01-1970 03:00 Rusya Ukrayna Savaşı ve Müslüman Dünyasına Etkileri 01-01-1970 03:00 Bediüzzaman Said Nursi’ye karşı yapılan haksızlıklar 01-01-1970 03:00 Muslümanlara Karşı Şia ve Vahhabi Kıskacı 01-01-1970 03:00 Dinde siyaset ve yöneticilik var mıdır? 01-01-1970 03:00 Deprem gibi afetlerin gerçek sebebi nedir? 01-01-1970 03:00 Nevruz nedir? Nevruza nasıl bakmak gerekir? 01-01-1970 03:00 Para basma hikayesidir nedir? 01-01-1970 03:00 Deprem ve Hikmetleri 01-01-1970 03:00 Deprem ABD işi değildir 01-01-1970 03:00 Ailenin korunması için hükumetin sorumlulukları 01-01-1970 03:00 Ordudaki dindar düşmanları ile mücadelemiz bitmedi 01-01-1970 03:00 Gaspçı Devlet Olur Mu? 01-01-1970 03:00 Kur'an okumanın fazileti 01-01-1970 03:00 Lozan’a giden yolda İngiltere'nin ikiyüzlü politikası 01-01-1970 03:00 Feto Büyücüsünün Marifetleri!... 01-01-1970 03:00 Salavat Nedir ve Ne İçin Okunur? 01-01-1970 03:00 Sabetay tarikatı ve Feto 01-01-1970 03:00 Avrupa'nın çıplak ayaklı çocuk köleleri 01-01-1970 03:00 Katiline âşık olan insanlar 01-01-1970 03:00 Türkiye’nin kurucu ilkeleri nelerdir? 01-01-1970 03:00 Demokrasi neden saltanattan üstündür 01-01-1970 03:00 CHP olmasaydı ne hale düşerdik? 01-01-1970 03:00 Mecliste Generali Öldürdüler 01-01-1970 03:00 Feto denilen İslam düşmanını tanıyalım FETO’nün üç yüzünü göremeyen, 01-01-1970 03:00 Doğu Türkistan ve Çin Müslümanları 01-01-1970 03:00 Demokrasi ve hürriyet fitne midir? 01-01-1970 03:00 Fırtınanın Düşündürdükleri 01-01-1970 03:00 Yılbaşının Düşündürdükleri 01-01-1970 03:00 Şah Kavat'tan günümüze muta nikahı 01-01-1970 03:00 Paris Elçisi Yirmisekiz Mehmet Çelebi’nin Kanal Raporu 01-01-1970 03:00 Serbest piyasa ve devletin fiyatlara müdahale etmesi 01-01-1970 03:00 2022 Türkiye'nin ekonomi ve teknolojide en hızlı yükseliş dönemi oldu 01-01-1970 03:00 92 Yıl önce Menemen 'de ne oldu? 01-01-1970 03:00 Yakamoz nedir? 01-01-1970 03:00 Kadına karşı şiddetin en önemli sebebi 01-01-1970 03:00 Niçin memur olmaya can atıyoruz 01-01-1970 03:00 Bediüzzaman'ın Eyalet Sistemi Hakkındaki Düşünceleri 01-01-1970 03:00 Zincir marketler ve serbest piyasa mekanizması 01-01-1970 03:00 Devletin fiyatlara müdahalesi caiz midir? 01-01-1970 03:00 Üzülme Allah İnanlarla Beraberdir 01-01-1970 03:00 Bediüzzaman ismi nereden geliyor? 01-01-1970 03:00 Siyasi mülahazalar ve Ak Parti niçin desteklenmelidir? 01-01-1970 03:00 SEVGİ VE MUHABBET ÜZERİNE... 01-01-1970 03:00 Bediüzzaman’ın dinsiz siyasete bakışı 01-01-1970 03:00 HELÂL DAİREDE YAŞAMAK VE FAİZ 01-01-1970 03:00