Fısıltı HABERLERİ
HV
27 NİSAN Cumartesi 16:09

Türkiye'deki Arap Düşmanlığının Sebebi Nedir?

Vehbi Kara Dr. ( YAZAR )
Vehbi Kara Dr. ( YAZAR )
Giriş Tarihi : 30-11-2023 16:08

Türkiye'deki Arap Düşmanlığının Sebebi Nedir?

Batılı emperyalist ülkelerin, Türkiye’de Araplara düşmanlık yapılması ve Arap ülkelerinde de Türk düşmanlığı için çaba göstermesi, bilinen en önemli acı gerçeklerden bir tanesidir. Maalesef bu konuda oldukça başarılı olmuşlardır. Bu makalemizde nedenlerinin bir kısmına değinerek bazı güncel tartışmalara cevap arayacağız.
Türk ve Arapların toplam nüfusu 500 milyondan fazla olup Ortadoğu’nun en önemli iki unsurudurlar. Müslümanlık her iki toplumda yaygın olup neredeyse % 95 seviyesindedir. Bu iki toplumun birlikte hareket etmesi, bütün dünyada güç dengelerini sarsacağı için özellikle Batılı ülkeler tarafından son birkaç yüzyıldan beri araya nifak tohumları atılmaktadır.
Ne acıdır ki; 1960’lı yıllara kadar Batılı ülkelerin sömürgesi olan Müslüman toplumlar bağımsızlığına kavuştukları anda tepelerinde Batılı ülkelere köle olmuş zalim diktatörleri bulmuşlardır. Son 50 yıl; vatanını emperyalist devletlere peşkeş çeken hain yöneticilerle Müslüman halkın mücadelesi içinde geçmiştir.  
Nihayetinde hürriyet ve özgürlüklerinden nasibini alan Türk ve Arap toplumları Batılı toplumlara köle olmuş kral ve diktatörlerden kurtulmaya başladılar. “Arap Baharı” adı verilen özgürlük mücadelesinin temelinde yatan neden budur. İnsanca ve özgürce yaşama çabaları önemli olmakla birlikte bu yazıda fazlaca girmeyeceğiz zira maksadımız “Arap düşmanlığı” altında yatan nedenleri tespit etmektir.
Türkiye’de Arap düşmanlığı yapan kişileri mercek altına alıp incelediğimizde karşımıza çıkan en önemli gerçek; bunların çok büyük çoğunluğunun Yahudi, Ermeni ve Rum dönmesi olduğudur. Gerçekten de son 350 senede Selanik, İzmir ve İstanbul Yahudileri, Sabetay Sevi önderliğinde Türk toplumunun içine sızmış başta Osmanlı ordusu olmak üzere devletin en önemli kurumlarının başına geçmeye muvaffak olmuşlardır.
Allah’a şükürler olsun ki; bu Sabetaycılar arasındaki kan davaları devam ettiği için Türklerin bir kısmı, içine düşürüldüğümüz tuzağın farkına varmışlardır. Yakubi-Karakaşi-Kapani grupları arasında birbirlerini idam ettirecek kadar düşmanlıklar olmasa idi durumumuz çok daha fena olurdu.
Son yüzyılda Sabetay Yahudilerinin arasına Ermeni ve Rum dönmeleri de katılmıştır. Soyadı kanunu sayesinde geçmiş kimliklerini gizleyerek Türk isimleri almışlardır. Bunların içinde gerçekten de Türkleşenler olduğu gibi hala eski inançlarını yani Yahudi ve Hristiyanlık ibadetlerini yapanlara da rastlayabilmekteyiz. Hatta gerçek kimliklerini gizlemek için Cuma namazlarına gitmeye çalışanlar vardır. “Benzet fakat benzeme” prensibi, Sabetay Sevi’nin öğretmiş olduğu en önemli işlerden bir tanesidir. Alevilerdeki “takıyyecilik” benzeri hallere bunlarda çokça rastlayabilirsiniz.
İşte bu dönmeler, Türk toplumunu İslam dışına çıkarmak için her türlü desiseyi kullanmışlardır. Direkt olarak İslam’a saldırmayı göze alamadıkları için “Arap düşmanlığı” yapmaya başlamışlardır. Nihayet, sahte düşmanlıklar üreterek bin yıldan beri birlikte yaşayan Türk ve Arapları birbirine düşman etmeyi de başarmışlardır. Bunlara sözüm yoktur. Çünkü samimi Müslüman değillerdir. İslam kılığına girmiş sinsi soytarılara sadece acımak gerekiyor…
Fakat asıl üzülecek husus Müslüman bir anne babadan doğduğu halde diğer Müslümanlara düşman olan kişilerin yaptığı davranışlardır. Hucurat Suresi 10. Ayetteki “İnnemel mu'minune ihvetun fe aslihu beyne ehaveykum vettekullahe leallekum turhamun” yani “Mü’minler-inananlar ancak kardeştir. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah'a karşı takva sahibi olun. Umulur ki böylece merhamet olunursunuz” açık emrine aykırı hareket ettiklerinin farkında değillerdir.
Güncel bir örneği buna en güzel delillerden bir tanesi olarak sunabiliriz. Bir Türk firması Katar ile ortak olarak savunma sanayimiz için önemli olan “Altay” tanklarının üretimine soyunmuştur. Bu maksatla 4 Mart 2019’da alınan bir kararla fabrikanın mülkiyeti Milli Savunma Bakanlığında kalmak üzere işletmesi ASFAT ve BMC isimli fabrikalara verilmiştir.
İşin ucunda dost ve müttefik Katar devleti olduğu için görünüşte Arap fakat aslında İslam düşmanı kişiler hep birlikte bu projeye karşı çıkmaya başlamışlardır. Gören de diyecek ki bu fabrikada bir kısım parçaları üretilecek Altay tankları; Yunanistan veya İsrail’e verilecek. Öyle ya sonra bu tanklar Türkiye’ye karşı kullanılırsa!
İşte neresinden bakarsanız bakın çok büyük bir ahmaklık söz konusudur. Alman ve ABD’nin külüstür tanklarını dahi alamıyor iken kendi tanklarımızı üretmemize dahi karşı çıkacak kadar kafasız insanlarla karşı karşıya kalmış durumdayız…
Özellikle CHP içinden çıkan ve bütün güçleri ile her ne pahasına olursa olsun gerekirse ülkemizin zararına dahi olsa hükümeti yıkmayı amaç edinmiş bu güruha cevap vermek dahi zuldür, ayıptır. Bunları ciddiye almak dahi insanı küçük düşürür. Fakat medyayı ellerine geçiren ve halkımızı kandırmış oldukları için bir kısım insanımıza şunları söylemek gerekiyor:
Ülkemizin savunma sanayini kurmak ve bunları ihraç eder hale getirmek için yabancı sermayeye ihtiyacımız vardır. Çünkü yeterli miktarda kaynağımız yoktur. Ya yabancı ülkelerden yüksek faizle borç alacaksınız veya tasarruf miktarlarınızı arttırıp dişinizden arttırdığınız sermaye ile bu tesisleri kuracaksınız. Başka bir çare ise yabancı sermayeyi ülkemize davet etmektir.
Sermayenin ülkesi, dini ve milliyeti yoktur. Önemli olan sanayi tesislerini kurmaya yetecek kadar kaynağı temin etmektir. Sonunda ülkemizde kurulacak tesislerde başta kendi ihtiyacımız olan silah araç ve gereçleri üretilecektir. Üstelik binlerce insanımızı istihdam edip ülkemize vergi geliri kazandırılacaktır.
Bu sermaye, Katar’dan değil de örneğin Almanya’dan gelse bu koro halinde “istemezüük” diyen yobazlar karşı çıkmazlar. Nitekim büyük bir Alman Otomotiv firmasının Türkiye’de yatırım yapması için her türlü teşvik verildiği halde hala ikna edemedik. Manisa’da kurulması beklenen fabrika ne yazık ki ertelendi.
Demek ki maksat iyi niyetli değil. Türkiye’nin savunma sanayisinde atmış olduğu önemli adımlar, bazılarını çok rahatsız etmiş olmalıdır. Batıya hayran ve alçaklık kompleksi içindeki zavallı insanlara ne denir ki? Allah akıl ve izan nasip etsin.
Bu arada Hükümetin devamlı surette dile getirdiği “Biz Arifiye’deki Tank Palet Fabrikasını satmadık, 25 yıllığına işletme hakkı verdik” sözü üzerinde de durmak istiyorum.
Yahu! bir kamu tesisini satmak veya özelleştirmek suç mudur? Hantal ve beceriksiz devlet firmalarının özelleştirilmesi için yıllarca dil döken akademisyenlerin eserlerinden hiç bir şey öğrenemeyecek misiniz? Özel sektörün önemini anlamak için Avrupa’ya gitmek mi lazım.
Devletçiliğin bir çeşit yağmacılık ve rantiyecilik olduğunu anlayabilmek için daha ne kadar bekleyeceğiz? Yıllardır en büyük işveren devlet olduğu için gerekli kalkınmayı gerçekleştiremediğimizi anlamak için daha neler söylemek gerekiyor? Orta gelir tuzağından 10 yıldan beri kurtulamıyoruz. Bunun temel sebebi, devletçi anlayış olmasın sakın!
Hayatının merkezine düşmanlığı yerleştiren ve sevgiden nasipsiz insanlara dert anlatmak zordur. Özellikle de İslam’a olan düşmanlıklarını gizleyerek “Arap nefreti” yayanlara karşı da ciddi olarak cevap vermek; hakikate karşı bir cinayet olacağından bu zavallıları muhatap almamaya gayret ediyorum.
Fakat burada dile getirdiğim hususlar vatanperver ve hamiyetli insanlar için çok önemlidir. Yahudi dönmelerinin tuzaklarına düşerek memleketimizin menfaatlerini görmeyen insanlara bu konuları izah etmeye çalışıyorum. Keşke güncel siyasi mevzular dışına çıkarak temel iktisadi kavramları anlatacak fırsatları bulabilsek. Şimdilik bu kadarı ile yetinelim, vesselam…

YORUMLAR
DİĞER YAZILARI Dünyanın en disiplinli ordusu! Erdoğan Silahlı Kuvvetleri İyi Yönetemiyor Müslumanlarin ve materyalistlerin ölüm sonrasına bakışı CHP neden kazandı? Allah İsminin Yüceltilmesi  Ramazan Ayında ne yapmalı? 28 Şubat Muz Cumhuriyeti Bir tane ordumuz var Tuzla Piyade Okulu’nda darbeci tehdit Türk Silahlı Kuvvetlerinde Darbeci Gelenek Devam Ediyor Tarikatlar Hakkında  Hükûmetten kimse lütuf beklemiyor görevini yapsın yeter İnsanlı Ay Yolculuğunda Son Durum Herkes Kendi İsmi İle Çağrılmak İster Gerçek Savaş Gazisi Bediüzzaman Le Monde'ye göre Türkiye'deki darbe kalkişması Ordumuzda darbeci kalkışma dalga dalga yayılıyor Atatürk’ün ve Erdelhun'un Nutukları 2.Abdülhamid'in Putlaştırılması Meçhul asker anıtları ve şehitlere vefa borcu Türkiye'de ve Dünyada Faşizm Nasıl Ortaya Çıktı? Mısır, İsrail ve Yemen ile ilgili kısa hatıralar Rüşdü Erdelhun’un darbeci askerlere karşı nutku ve darbe karargahinin Kara Harp Okulundan Tuzla Piyade Okuluna taşinmasi Faşist Darbeci Kalkışma Yeniden Hortladı Yeni Askeri Darbe Hazırlığı  Birlik ve beraberliği nasıl sağlayabiliriz? Zekât ve Ekonomi Nasihatler niçin tesir etmiyor? Sonsuzluk Ülkesindeki Gerçek Hayat  Hamas Sorgulanmalıdır Cifir İlmi ve Ebced Hesabı Nedir? En güzel eserleri nerede buldum? Filistin Müslümanların uyanışına vesile olacak Susun ve sessiz kalın! Hayber ve Allah’ın Arslanı Polemik ve İcraat Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye nin şu andaki en büyük polemik ustasidir. Müslümanların en önemli ihtiyaçları Bediüzzaman Said Nursi kimdir? Cumhuriyet İslâmi Yönetim Şeklidir Bu çürümüş kemik parçalarını kim diriltecek? Trump'ın Çaldığı Dosyalar ve 11 Eylül Ne mutlu namazımı kılıyorum diyene! Kemal mi Kamâl mı ? Hangisi doğru? Bediüzzaman' a dil uzatanlar hakkında Meyveli ağaç taşlanır, bir deyimimizdir. Ordunun Şerefi Kime Aittir? İki sene önce Yeni Akit Gazetesindeki veda yazım. Kayıt Dışı Ekonomi Kalkınmaya Engeldir İnsanlar niçin yaratılmıştır? Hutbe konusunda en önemli husus nedir? Karpuz seçmiyor yönetici seçiyoruz Ay yerine nereye gittiler? Hürriyet ve Sevad-ı Azam Kavramı Mazdek Kavatından Feto'ya geldik 15 Temmuz 2016 ile 28 Şubat İlişkisi Hutbenin aslı Arapçadır Dünya Başkenti İstanbul Dünya Başkenti İstanbul Alemi İslâm ın ve sizin Kurban bayramınızı bütün ruh u canımla tebrik ederim. Hilal ve Yıldız Yüzyılı Bilinmesi gereken en önemli husus nedir? Kat'iyen bil ki; Faşist CHP'nin Dayattığı Uydurma Tarih Son zamanlarda sık sık dile getirilen Türkiye Siyasi Hayatında Karakaşi-Kapani Kavgası Türkiye Yunanistan Savaşı Artık topa girmek gerekmez mi? Rüşdü Erdelhun ve darbeci faşistler Sabetay Aşiretinden Kurtulmamız Gerekiyor Allah’ın güzel isimleri Oyumuzu kullanırken dikkat edeceğimiz hususlar Siyah Beyaz Türkiye'de namaz ibadeti Başarı Milletin Malıdır Şahıslara Yüklenemez Biz namaz kılanlardan değildik Günahsız hükümet olur mu Rusya Ukrayna Savaşı ve Müslüman Dünyasına Etkileri Bediüzzaman Said Nursi’ye karşı yapılan haksızlıklar Muslümanlara Karşı Şia ve Vahhabi Kıskacı Dinde siyaset ve yöneticilik var mıdır? Deprem gibi afetlerin gerçek sebebi nedir? Nevruz nedir? Nevruza nasıl bakmak gerekir? Para basma hikayesidir nedir? Deprem ve Hikmetleri Deprem ABD işi değildir Ailenin korunması için hükumetin sorumlulukları Ordudaki dindar düşmanları ile mücadelemiz bitmedi Gaspçı Devlet Olur Mu? Kur'an okumanın fazileti Lozan’a giden yolda İngiltere'nin ikiyüzlü politikası Feto Büyücüsünün Marifetleri!... Salavat Nedir ve Ne İçin Okunur? Sabetay tarikatı ve Feto Avrupa'nın çıplak ayaklı çocuk köleleri Katiline âşık olan insanlar Türkiye’nin kurucu ilkeleri nelerdir? Demokrasi neden saltanattan üstündür CHP olmasaydı ne hale düşerdik? Mecliste Generali Öldürdüler Feto denilen İslam düşmanını tanıyalım FETO’nün üç yüzünü göremeyen, Doğu Türkistan ve Çin Müslümanları Demokrasi ve hürriyet fitne midir? Fırtınanın Düşündürdükleri Yılbaşının Düşündürdükleri Şah Kavat'tan günümüze muta nikahı Paris Elçisi Yirmisekiz Mehmet Çelebi’nin Kanal Raporu Serbest piyasa ve devletin fiyatlara müdahale etmesi 2022 Türkiye'nin ekonomi ve teknolojide en hızlı yükseliş dönemi oldu 92 Yıl önce Menemen 'de ne oldu? Yakamoz nedir? Kadına karşı şiddetin en önemli sebebi Niçin memur olmaya can atıyoruz Bediüzzaman'ın Eyalet Sistemi Hakkındaki Düşünceleri Zincir marketler ve serbest piyasa mekanizması Devletin fiyatlara müdahalesi caiz midir? Üzülme Allah İnanlarla Beraberdir Bediüzzaman ismi nereden geliyor? Siyasi mülahazalar ve Ak Parti niçin desteklenmelidir? SEVGİ VE MUHABBET ÜZERİNE... Bediüzzaman’ın dinsiz siyasete bakışı HELÂL DAİREDE YAŞAMAK VE FAİZ