Fısıltı HABERLERİ
HV
27 NİSAN Cumartesi 09:18

Trump'ın Çaldığı Dosyalar ve 11 Eylül

Vehbi Kara Dr. ( YAZAR )
Vehbi Kara Dr. ( YAZAR )
Giriş Tarihi : 12-09-2023 11:13

Trump'ın Çaldığı Dosyalar ve 11 Eylül 

250 Yıllık ABD tarihinde ilk defa Beyaz Saray büyük çatışmalara sahne olmuştu.

Neler oldu? 

 Şöyle ki; Oy çoğunluğuna rağmen çeşitli delawareler ve katakullilerle Trump'ın seçimi kaybettiği ilan edildi.

Elbette Trump bu derin devlet operasyonunu ve küreselcilerin kahpeliklerine tahammül edemezdi. ABD nin bir çok kirli çamaşırını ele geçirip koz olarak kullanmak istedi. Muhtemelen ikibinden fazla ABD vatandaşının katledildiği 11 Eylül 2001 saldırısı ile ilgili ve sahte insanlı Ay yolculuğu belgelerini Beyaz Saray arşivinden çalarak karşı atağa geçti.

Fakat ABD'nin derin devleti boş durmadı tabii ki. ABD tarihinde ilk defa FBI ajanları eski bir ABD başkanı olan Trump'ın evine baskın düzenleyerek 250'den fazla dosya ve evrağa el koydu.

Devlet bu skandalı örtmek için bu dosyaların nükleer silahlarla ilgili olduğunu söyledi. Yersen tabii. Yalan söyleyip de kim ölmüş ki, ABD derin devleti ölsün. Bunlar yalan söylemenin doktorasını yapmış kimseler.

Bu skandalın perde arkasına bakmak istersek kirli çamaşırların en büyüğünü görebiliriz. Çünkü apaçık bir şekilde İkiz Kulelerde 2900 masum insan patlayıcılarla birlikte öldürülmüştür. Diğer sahte yolculuklar, darbe ve suikastlar bunun yanında solda sıfır kalır.

İşte bu yazıda bu büyük cinayetin aslini öğreneceğiz. Zira bu iddialara aradan 22 yıl geçmesine rağmen ciddi bir yanıt hala verilmemiştir.

21. Yüzyıla girdiğimiz bir anda bütün dünya büyük bir terör saldırısı ile sarsıldı. Çünkü New York’ta bulunan Dünya Ticaret Merkezi çökmüş 343 itfaiyeci ile birlikte 3 bine yakın insan öldürülmüştü.

Peki, böylesine büyük bir saldırı bir terörist örgütü tarafından gerçekleştirilebilir miydi? Hem intihar bombacısı hem amatör bir pilot yetiştirmek ve bunları organize etmek için milyarlarca dolarlık harcama yapmak gerekmez miydi?

Bu saldırı sonucunda daima ABD hükümetinin yapmış olduğu açıklamaları dinlemiştik. Çok az sayıda farklı ses duyulmuştu. İşte yirmi yıldan beri dile getirdiğim ve gerçek suçluların bulunması için gösterilen gayretler nihayet Afganistan saldırısının başarısızlıkla sona ermesinden sonra çok daha açık bir şekilde ortaya çıkmıştır. Bu hususta ABD tarafından yapılacak itirafları beklemeden çok basit olarak 11 Eylül saldırılarını tarihsel süreç ile birlikte analiz edelim:

Yıllar önceki Pearl Harbour baskınında olduğu gibi öncelikli hedefin ABD vatandaşları ve dünya kamuoyu olduğu ortaya çıkmıştır. Acilen yeni bir düşmana ve savaşa ihtiyaç vardı. Çünkü Sovyetler Birliğinin parçalanması ile birlikte soğuk savaş sona ermiş silah fabrikaları iflasın eşiğine gelmişti.

Fakat ABD kamuoyu aynı İkinci Dünya Savaşı esnasında olduğu gibi yine savaş istemiyordu. Zira Birinci Dünya savaşında çok sayıda asker kaybetmiş ve hiçbir kazanç elde edememişlerdi.

ABD kamuoyunu ikna etmek üzere 1941’deki Pearl Harbour Baskını benzeri bir tertip düzenlendi. Japonya ķışkirtilmış ve sonunda ABD’li savaş lobisi çok da başarılı olmuştu. Tam 60 yıl sonra sadece ABD kamuoyu değil bütün NATO ülkeleri yeni düşmanlarını bulmuş ve saldırı için de ikna edilmişlerdi.

Bu arada ABD Başkanı George W. Bush, ağzından baklayı çıkarmıştı. Yeni bir “Crusade” yani haçlı seferi düzenlediğini ve NATO’nun hiç işletilmeyen 5. Maddesini işleteceğini açıklamıştı. Batılı ülkeler ve Türkiye, büyük bir baskı ile karşılaştıkları için mecburen ABD’nin savaş çağrısına olumlu cevap vermek zorunda kaldılar.

Türkiye Batılı ülkeler ve NATO’dan biraz farklı hareket etmişti. Afganistan’a muharip asker göndermemiş sadece havaalanının güvenli bir şekilde işletilmesi için destekte bulunmuştu. Kitle imha silahları bahanesi ile Irak’a yapılan saldırıya ise katılmamıştı.

11Eylül saldırısı ile ilgili olarak neredeyse hiçbir ülke; ABD’nin gerçek maksadını sorgulamamıştı. Hâlbuki 11 Eylül olayları Amerikan hükümeti ve gizli servisleri tarafından uygulanan bir “sahte bayrak” operasyonu idi. Asıl maksat Ortadoğu ve Afganistan’a karşı girişilecek işgal faaliyetlerini meşrulaştırmak, ülke ve dünya kamuoyunun desteğini almaktı.

11 Eylül saldırısında dört uçağın kullanıldığı iddia edilse de fotoğraf ve videolarda sadece bir uçağın görüntüleri yer alıyordu. Senaryo çok güzel bir şekilde işlemiş önce bir fotoğrafı dahi olmayan uçak veya güdümlü mermi İkiz Kulelere çarpmıştı. Hâlbuki yerel saatle 08 46’da yapılan bu saldırı ile ilgili olarak güvenlik kameralarında muhakkak surette bir görüntü olmalıydı. Nedense aradan tam 20 yıl geçtiği halde bütün dünya kamuoyu bunun bir fotoğrafını dahi görememiş ve hala gösterilmemişti.

Sonuçta haydut devlet gibi davranan ABD’den herkes çok korkuyordu. Her ne söylerse inandıklarını deklere edip desteklerini sunmuşlardı. Bu çirkin süreç bir parça azalsa da hala devam etmektedir.

İlk saldırıdan tam 16 dakika sonra bütün kameralar canlı olarak İkiz Kulelere odaklaşmışken American Airlines şirketine ait bir uçağın Güney Kule’ye çarptığı akıllara yerleştirilmişti. Sadece Hollywood filmlerinde yer alan bir sahne; bu sefer bütün dünyadaki insanların gözlerine sokulmuştu. Elbette bütün dünya büyük bir şok yaşadığı gibi büyük bir dehşete kapılmıştı.

Artık senaryonun zor bölümü başarı ile gösterime sokulmuş şimdi görece olarak daha kolay olan ikinci sahneye sıra gelmişti. Fakat bu sahneler nedense doğru dürüst hiç sorgulanmadı. Basına verilen görüntülerde üçüncü ve dördüncü saldırılar ile ilgili olarak net bir sahne de yoktu.

ABD yerel zamanıyla tam 10 03’te Washington DCde bulunan savunma bakanlığı binasına üçüncü bir uçak ve buradan tam 240 kilometre kuzey batıda yani Pensilvanya Shanksville kırsalında dördüncü bir uçağın düştüğü açıklandı. Fakat olay yerine yakın bölgelerde yaşayanlardan böylesine büyük bir uçak enkazlarına rastlandığına dair açıklama yoktu. İşin ilginç tarafı güvenlik kamerası görüntülerine ABD devleti el koymuş yayınlanmasına dahi müsaade etmiyordu. ABD hükümetinin açıklamalarından başka bir bilgi ne hikmetse gazetecilere ulaşmamıştı. Hükümete göre ise olaylar şöyle gelişmişti:

“11 Eylül 2001 Salı günü ABD’de dört yolcu uçağının ikisi New York’taki Dünya Ticaret Merkezi gökdelenlerine, bir diğeri Washington D.C.'de Pentagon’a çarptı. Sonuncu uçak ise yolcular ve uçağı kaçıranlar arasındaki mücadeleden sonra Pensilvanya kırsalında düştü”.

Şimdi sıra üçüncü sahneye gelmişti ve bu sefer en zor ve etkili görüntüler canlı olarak yayınlanacaktı. İkiz kulelerden Güneydeki gökdelen çarpmadan 56 dakika sonra dikine olarak yıkılmaya başladı. Kuzey Kule ise 1 saat 42 dakika sonra aynı şekilde yıkılmıştı.

Maksat hâsıl olmuş bütün dünya canlı yayında yaklaşık 3 bin kişinin öldüğünü görmüştü. Plan ve senaryolar başarı ile uygulanmış ve derhal savaş tamtamları başlamıştı. 3 Bin ABD vatandaşına karşılık olarak yaklaşık 2 milyon Müslüman Afganistan ve Ortadoğu’da öldürüldü. Kimse kısasa kısas uygulayan ABD’den bu vahşetin hesabını soramadı ve hala da sormuyor. Sadece Afganistan’da Taliban örgütü, ABD’ye karşı elde edilen zaferle birlikte adaletin yerine geldiğini söylemektedir.

İkiz Kule saldırısı olarak tarihe geçen bu olaylarla ilgili olarak neredeyse her Eylül ayında bir makale kaleme alarak; bu olayların haydut devlet olarak ABD tarafından tezgâhlandığını ifade ettim. Bu derece büyük bir eylemin hiçbir terörist örgüt tarafından gerçekleştirilemeyeceğini ve ABD ve dünya kamuoyunun dahi hükümetin açıklamalarından tatmin olmadığını dile getirdim.

Zaten saldırılar ile ilgili olarak ABD hükümetinin açıklamalarının somut bilgiler içermediği tek taraflı iddialar olduğu çok açıktır. Çünkü açıklamaların çok büyük çelişkilerle dolu olduğuna dair sayısız iddia ve gerçek vardır. Elbette bu hususlar bir şekilde ortaya çıkacaktır. Çünkü gerçeklerin bir gün mutlaka ortaya çıkma huyu vardır.

Konu hakkında internet bilgilerinden sayfalar dolusu gerçek ve somut bilgiyi öğrenmek mümkündür. Eylemin sahibi olarak gösterilen Usame bin Ladin’in yakalandığı halde mahkemede yargılanmadan ve dünya kamuoyuna bilgi verilmeden denize atılması; muz cumhuriyetlerinde dahi rastlanmayan bir durumdur. Fakat ABD bunu övünerek açıklamıştır.

Saldırıların gerçekte ABD devleti tarafından insansız hava araçları teknolojisi ile gerçekleştirildiği bugün çok rahatlıkla söylenebilmektedir. Ayrıca hükümet tarafından yapılan açıklamaların ne derece gerçeklere aykırı olduğu da belli olmuştur.

Şimdi bu hususlardan sadece 10 tanesini sorarak herkesi düşünmeye ve ABD propagandasına kapılmamaya davet edelim:

İkiz Kuleler neden bu kadar çabuk yıkılmıştır. Birkaç katta çıkan yangın devam ederken bir saatlik bir süre içinde niçin koca gökdelenler kendi içine doğru çökmüştür?
İkiz Kuleler kontrollü patlamalarla mı yıkılmıştır? Çünkü gökdelenlerin yaklaşık 10 saniyede yıkılması, yangınların kısa sürmesi, çöküşten kısa süre önce patlamaları duyanların olması, çöküşün başladığı katlardan çok altlardaki bazı pencerelerde şiddetli enkaz püskürmeleri görülmüştür.
Amatör bir pilot, ticari bir uçağı çok zor bir manevrayla dünyanın en güçlü ordusunun komuta merkezine nasıl çarpabilir? Üstelik bunu olası bir uçak kaçırma uyarısından 78 dakika sonra nasıl başarmıştır? Dünyanın en önemli hava gücü ve istihbarat teşkilatı bu olaylar devam ederken neden seyirci kalmıştır?
Sadece bir Boeing 757’nin çapma görüntüleri vardır. Niçin diğer üç yolcu uçağı ile ilgili güvenlik kamerası görüntüsü yoktur? Diğer üç uçak ile ilgili olarak yayınlanan tek görüntüde ise uçak değil bir Tomahawk füzesinin çarptığı anlaşılıyor. Uçak enkazlarının en azından fotoğraflarının yayınlanması gerekmez mi?
Pensilvanya'nın Shanksville bölgesindeki enkaz alanı neden o kadar küçüktü ve uçağın enkaz parçaları görülmedi? Uçakta bir patlama olsa parçaları çok geniş bir alana yayılırdı. Yoksa gerçekten böyle bir uçak vardı ve füze ile vurulmuş muydu?
Bugüne dek hiçbir çelik kafesli gökdelen yangın yüzünden yıkılmamışken, uçağın çarpmadığı 7 numaralı gökdelen aynı ikiz kuleler gibi nasıl bu kadar çabuk ve simetrik bir şekilde yıkılabilir? Acil durumlar teşkilatları, CIA ve istihbarat servislerinin bulunduğu bu 7 numaralı gökdelenin patlayıcı ve yanıcı maddeler kullanılarak kontrollü bir şekilde yıkıldığına dair sorulara niçin ikna edici bir cevap verilmiyor?
Bir TV söyleşisinde, binanın sahibi olan Larry Silverstein'ın "Çekin" sözleri yayınlanmıştır. Sillverstein, itfaiyecileri geri çekmekten söz ettiği halde niçin 343 itfaiyeci erin ölümüne göz yumulmuştur? Bu itfaiyeci erlerin aileleri dava açmışlar mıdır?
2,25 Saniyede serbest düşüşe geçen binanın çöküş hızı çok basit bir soruyu akla getiriyor. Bu kadar hızlı ve simetrik bir çöküşe ancak patlayıcıların yol açacağı hakkında niçin devlet yetkilileri açıklama yapmıyor? Bilim adamları sadece 7 numaralı binada değil İkiz Kuleler'in içinde de tonlarca alüminyum-demir oksit karışımının ve başka patlayıcıların bulunduğunu söylemektedir.
Resmi söyleme güvenmeyen bazı bilim adamlarının, olay yerinden aldıkları dört ayrı toz örneğini incelediklerini ve ısıtıldığında şiddetli patlamaya yol açan alaşımlar bulduklarını öne sürdükleri halde neden ABD hükümeti ikna edici bir açıklama yapmıyor?
Dünya Ticaret Merkezi kulelerine çarpan uçaktaki eylemcilerden birinin pasaportu uçağın kuleye çarpmasından sonra aşağıya fırlamış ve bölgedeki bir polis tarafından bulunmuştur. Eylemcilerin havaalanına gelirken kullandıkları ve havaalanının otoparkına bıraktıkları araçta uçak kullanım kılavuzu bulunması teröristlerim kimliğinin belirlenmesinde yeterli olabilir mi? Bu durum çok gülünç değil mi?
Vesselam…

YORUMLAR
DİĞER YAZILARI Dünyanın en disiplinli ordusu! Erdoğan Silahlı Kuvvetleri İyi Yönetemiyor Müslumanlarin ve materyalistlerin ölüm sonrasına bakışı CHP neden kazandı? Allah İsminin Yüceltilmesi  Ramazan Ayında ne yapmalı? 28 Şubat Muz Cumhuriyeti Bir tane ordumuz var Tuzla Piyade Okulu’nda darbeci tehdit Türk Silahlı Kuvvetlerinde Darbeci Gelenek Devam Ediyor Tarikatlar Hakkında  Hükûmetten kimse lütuf beklemiyor görevini yapsın yeter İnsanlı Ay Yolculuğunda Son Durum Herkes Kendi İsmi İle Çağrılmak İster Gerçek Savaş Gazisi Bediüzzaman Le Monde'ye göre Türkiye'deki darbe kalkişması Ordumuzda darbeci kalkışma dalga dalga yayılıyor Atatürk’ün ve Erdelhun'un Nutukları 2.Abdülhamid'in Putlaştırılması Meçhul asker anıtları ve şehitlere vefa borcu Türkiye'de ve Dünyada Faşizm Nasıl Ortaya Çıktı? Mısır, İsrail ve Yemen ile ilgili kısa hatıralar Rüşdü Erdelhun’un darbeci askerlere karşı nutku ve darbe karargahinin Kara Harp Okulundan Tuzla Piyade Okuluna taşinmasi Faşist Darbeci Kalkışma Yeniden Hortladı Yeni Askeri Darbe Hazırlığı  Birlik ve beraberliği nasıl sağlayabiliriz? Zekât ve Ekonomi Nasihatler niçin tesir etmiyor? Sonsuzluk Ülkesindeki Gerçek Hayat  Hamas Sorgulanmalıdır Türkiye'deki Arap Düşmanlığının Sebebi Nedir? Cifir İlmi ve Ebced Hesabı Nedir? En güzel eserleri nerede buldum? Filistin Müslümanların uyanışına vesile olacak Susun ve sessiz kalın! Hayber ve Allah’ın Arslanı Polemik ve İcraat Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye nin şu andaki en büyük polemik ustasidir. Müslümanların en önemli ihtiyaçları Bediüzzaman Said Nursi kimdir? Cumhuriyet İslâmi Yönetim Şeklidir Bu çürümüş kemik parçalarını kim diriltecek? Ne mutlu namazımı kılıyorum diyene! Kemal mi Kamâl mı ? Hangisi doğru? Bediüzzaman' a dil uzatanlar hakkında Meyveli ağaç taşlanır, bir deyimimizdir. Ordunun Şerefi Kime Aittir? İki sene önce Yeni Akit Gazetesindeki veda yazım. Kayıt Dışı Ekonomi Kalkınmaya Engeldir İnsanlar niçin yaratılmıştır? Hutbe konusunda en önemli husus nedir? Karpuz seçmiyor yönetici seçiyoruz Ay yerine nereye gittiler? Hürriyet ve Sevad-ı Azam Kavramı Mazdek Kavatından Feto'ya geldik 15 Temmuz 2016 ile 28 Şubat İlişkisi Hutbenin aslı Arapçadır Dünya Başkenti İstanbul Dünya Başkenti İstanbul Alemi İslâm ın ve sizin Kurban bayramınızı bütün ruh u canımla tebrik ederim. Hilal ve Yıldız Yüzyılı Bilinmesi gereken en önemli husus nedir? Kat'iyen bil ki; Faşist CHP'nin Dayattığı Uydurma Tarih Son zamanlarda sık sık dile getirilen Türkiye Siyasi Hayatında Karakaşi-Kapani Kavgası Türkiye Yunanistan Savaşı Artık topa girmek gerekmez mi? Rüşdü Erdelhun ve darbeci faşistler Sabetay Aşiretinden Kurtulmamız Gerekiyor Allah’ın güzel isimleri Oyumuzu kullanırken dikkat edeceğimiz hususlar Siyah Beyaz Türkiye'de namaz ibadeti Başarı Milletin Malıdır Şahıslara Yüklenemez Biz namaz kılanlardan değildik Günahsız hükümet olur mu Rusya Ukrayna Savaşı ve Müslüman Dünyasına Etkileri Bediüzzaman Said Nursi’ye karşı yapılan haksızlıklar Muslümanlara Karşı Şia ve Vahhabi Kıskacı Dinde siyaset ve yöneticilik var mıdır? Deprem gibi afetlerin gerçek sebebi nedir? Nevruz nedir? Nevruza nasıl bakmak gerekir? Para basma hikayesidir nedir? Deprem ve Hikmetleri Deprem ABD işi değildir Ailenin korunması için hükumetin sorumlulukları Ordudaki dindar düşmanları ile mücadelemiz bitmedi Gaspçı Devlet Olur Mu? Kur'an okumanın fazileti Lozan’a giden yolda İngiltere'nin ikiyüzlü politikası Feto Büyücüsünün Marifetleri!... Salavat Nedir ve Ne İçin Okunur? Sabetay tarikatı ve Feto Avrupa'nın çıplak ayaklı çocuk köleleri Katiline âşık olan insanlar Türkiye’nin kurucu ilkeleri nelerdir? Demokrasi neden saltanattan üstündür CHP olmasaydı ne hale düşerdik? Mecliste Generali Öldürdüler Feto denilen İslam düşmanını tanıyalım FETO’nün üç yüzünü göremeyen, Doğu Türkistan ve Çin Müslümanları Demokrasi ve hürriyet fitne midir? Fırtınanın Düşündürdükleri Yılbaşının Düşündürdükleri Şah Kavat'tan günümüze muta nikahı Paris Elçisi Yirmisekiz Mehmet Çelebi’nin Kanal Raporu Serbest piyasa ve devletin fiyatlara müdahale etmesi 2022 Türkiye'nin ekonomi ve teknolojide en hızlı yükseliş dönemi oldu 92 Yıl önce Menemen 'de ne oldu? Yakamoz nedir? Kadına karşı şiddetin en önemli sebebi Niçin memur olmaya can atıyoruz Bediüzzaman'ın Eyalet Sistemi Hakkındaki Düşünceleri Zincir marketler ve serbest piyasa mekanizması Devletin fiyatlara müdahalesi caiz midir? Üzülme Allah İnanlarla Beraberdir Bediüzzaman ismi nereden geliyor? Siyasi mülahazalar ve Ak Parti niçin desteklenmelidir? SEVGİ VE MUHABBET ÜZERİNE... Bediüzzaman’ın dinsiz siyasete bakışı HELÂL DAİREDE YAŞAMAK VE FAİZ