Fısıltı HABERLERİ
HV
26 NİSAN Cuma 20:27

Başarı Milletin Malıdır Şahıslara Yüklenemez

Vehbi Kara Dr. ( YAZAR )
Vehbi Kara Dr. ( YAZAR )
Giriş Tarihi : 06-04-2023 10:09

Başarı Milletin Malıdır Şahıslara Yüklenemez

Devlet televizyonu olan TRT kanallarındaki bir dizide milletimizin göstermiş olduğu başarı tek bir şahsa indirgeniyor. Bu şekilde yapılan şahısları aşırı derecede yüceltme ise Milli Mücadelemizdeki başarıyı gölgelemekte ve küçültmektedir.
Hâlbuki başarılar toplumun malıdır. Ne kadar çok kişi ile paylaşılsa o kadar büyür. Ne kadar çok kişiye mal edilip dağıtılırsa o nispette sevinç ve gurur kaynağı olur. Milletin manevi şahsiyeti o derece büyür ve parlar.
Mağlubiyet ve başarısızlık ise yöneticilere ve komutanlara verilir. Bu sayede toplumun manevi gücü sarsılmaz ve korunmuş olur. Nitekim 2. Dünya Savaşı sonucunda Alman toplumu, yaşanılan büyük bozgunu ve mağlubiyeti Hitler’e ve onun kurduğu NAZİ teşkilatına vererek ayakta kalmayı başarmıştır. Bu sayede her iki dünya savaşının en önemli müsebbibi olan Almanlar, kendi gururlarını incitmekten korumuşlardır.
Türkiye Cumhuriyeti çok büyük güçlükler içinde kuruldu. İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan işgalcilerine karşı toplumun maneviyatı ön plana çıkarılarak yıllardan beri çeşitli cephelerde savaşmaktan yorulmuş olan milletimiz gayrete getirildi. Buradaki başarının altında yatan en önemli güç Allah’ın rahmetidir. Bin yıldan beri İslam dinine bayraktarlık yapmış bu toplumu Rabbimiz, inayet ve yardımları ile ayağa kaldırdı.
23 Nisan 1920’de Ankara’da açılan Meclisimiz bir Cuma günü namazdan sonra açıldı. Kuran hatimlerinden başka yüzyıllardır uygulanan Türk geleneklerinden biri olan Buhari hatimleri indirildi. Allah’a dua edilerek “Misak-ı Milli” sınırlarına ulaşıncaya dek savaşmaya yemin edildi. İşte bu gayret ve fedakârlıkların neticesinde rabbimiz, bu kahraman milleti İslam düşmanlarına karşı galip eyledi.
Milli mücadeledeki başarının altında; sayısız askerimizin, insanımızın emeği mevcuttur. Silahları işgal kuvvetlerine teslim etmeyip gizli ikmal yollarından askerlerimize gönderen onlarca “Kuva-i Milliye” teşkilatı vardır. Adı şanı bilinmeyen şehit düşmüş meçhul askerlerimizin sayısı binlercedir. En nihayetinde bazı komutanların beceriksiz ve kötü yönetimlerine rağmen Allah’ın izni ile Yunan kuvvetleri mağlup edilerek ülke dışına atılmıştır.
Bütün bu gerçekleri tek bir şahsın yazmış olduğu ve defalarca tahrif edilerek güncellenmiş olan bir kitaba sığdırmak doğru ve hakkaniyetli değildir. Zaten gerçeklerin bir gün mutlaka meydana çıkma huyu vardır. İstediğiniz kadar resmi tarih belgelerinde tahrifat yapın bunu engelleyemezsiniz.
Tarihçiler ve dizi film senaryoları yazanlar şu hususu iyi bilmelidir ki; tarih övgü ya da sövgü için kullanılan bir bilim dalı değildir. Bir kişiyi kusursuz ve hata etmemiş gibi göstererek göklere yükseltmek çok yanlıştır. Hele hele tek bir şahsa bütün başarıyı tek bir kişiye bağlı kılmak ve o şahsın yazmış olduğu bir kitabı tek başvuru kaynağı görmek; bir toplumu aşağılamak ve küçük görmekten başka bir şey değildir.
Eğer başarı ve galibiyeti büyütmek toplumun bütün kesimlerine yaymak istiyorsak ABD’nin yaptığı gibi yapmak zorundayız. Evet, yine aynı zaman diliminden örneği gösterelim:
2. Dünya savaşında müttefik orduları komutanı olarak büyük bir başarıya imzayı atan ABD’li General Eisenhower’ı kimse doğru dürüst tanımaz. Zaten aklı başında olan bir millet galibiyeti tek bir şahsa indirgemez. Başarıyı; Almanya-Japonya ve İtalya gibi dünyanın en büyük ordularını yenen bütünüyle savaşmış toplumlara verirler.
Amerikalılardan başka diğer galip devletler de bizdeki aynı hatayı yapmamışlardır. İngiliz, Fransız, Kanadalı ve Avustralyalı halklar galibiyeti ordunun başındaki komutanlara değil ülkenin bütün milletine mal ederler. Bu sayede şeref bir çok milletin olup geleceğe daha güvenle bakma imkânı doğmuş olur. Nitekim Batı dünyasının savaş sonrasındaki büyük ekonomik ve sosyal gelişmesi bu sayede olmuştur.
Sovyetler Birliği ise aynı bizde olduğu gibi otoriter bir yapı meydana getirmiş yöneticilerini adeta putlaştırmışlardır. Askerlerini terhis etmedikleri için sırasıyla Polonya, Çekoslovakya ve Macaristan’ı tanklarla ezerek zoraki bir birlik meydana getirmişlerdir. Adına “Varşova Paktı” konulan bu birlik; 50 sene zorbalıkla idare edildikten sonra nihayet 1990 yılında dağılmıştır. Bu komünist otoriter yapının itici gücü Sovyetler Birliği ise 15 parçaya bölünerek bugünkü Rusya sınırlarına kadar küçülmüştür.  
Kendisinden kat kat sayıca üstün Haçlı ordularını Anadolu’nun bağrında yok eden Kılıç Arslanların torunlarına bu küçültücü ve aşağılayıcı yaklaşım hiç yakışmamaktadır. Devlet büyükleri ve tarihçiler artık bu milletimizi hakir gören bu anlayışa bir son vermelidir.
Üniversitelerde tarih kürsülerini işgal eden “otoriter ve tek tipçi düşünceyi benimsemiş” akademisyenler, toplumumuzun ihtiyacı olan manevi ruh ve gücün kuvvetlenmesini istiyorlar ise şu hususu iyi bilmelidir:
Bizim halaskarımız yani gerçek kurtarıcımız Hazreti Muhammed Aleyhissalatü Vesselamdır. Bakın bu gerçeği 1927 senesinde Avrupa’da toplanan bir kongrede batılı aydınlar nasıl ifade etmişler. Fazilet odur ki; düşmanlar dahi onu tasdik etsin…
Kongre Başkanı Shebol, şöyle diyor: “Evet, Garp uleması ve feylesofları itiraf ve ikrar etmişlerdir ki; İslamiyet’in kanunları, yüksek bir tarzda “âlemin ıslahına” kâfidir. Muhammed’in (asm) beşeriyete intisabıyla bütün insanlık elbette iftihar eder. Çünkü o zat, 13 asır evvel, öyle bir şeriat getirmiş ki; biz Avrupalılar, iki bin sene sonra onun kıymetine ve hakikatine yetişsek, en mesut ve saadetli insanlar oluruz”.
Bernard Shaw ise “Ben görüyorum ve itikat ediyorum ki insanlık şunu söylemek zorundadır. Muhammed (asm) insaniyetin halaskarıdır. Ve kurtarıcılık namı ona verilmek lazımdır”. Yine devamla şunları söylüyor: “Ben itikat ediyorum ki, Muhammed’in (asm) misli yani aynı görünüş ve tarzında bir adam şimdiki yeni âleme reis olsa ve hükmetse, bu yeni alemin müşkülatını halledip umumi barış ve saadetin yerleşmesine sebep olacaktır. Evet bu yeni alemin barış ve saadete ne kadar ihtiyacı olduğunu herkes anlar”.
İşte Batı dünyası ve bu coğrafyada yaşayan toplumlar gerçek halaskarı bulamadıkları için suni ve yapmacık kişiliklerin peşlerine takılmış sonrasında belasını da bulmuştur. İslam’ın güzelliklerini ve Peygamberimizin (asm) örnek ahlakını esas olarak almaz isek kurtuluş hayaldir. Daima bocalayacak ve hüsrana düşeceğiz, vesselam…

YORUMLAR
DİĞER YAZILARI Dünyanın en disiplinli ordusu! Erdoğan Silahlı Kuvvetleri İyi Yönetemiyor Müslumanlarin ve materyalistlerin ölüm sonrasına bakışı CHP neden kazandı? Allah İsminin Yüceltilmesi  Ramazan Ayında ne yapmalı? 28 Şubat Muz Cumhuriyeti Bir tane ordumuz var Tuzla Piyade Okulu’nda darbeci tehdit Türk Silahlı Kuvvetlerinde Darbeci Gelenek Devam Ediyor Tarikatlar Hakkında  Hükûmetten kimse lütuf beklemiyor görevini yapsın yeter İnsanlı Ay Yolculuğunda Son Durum Herkes Kendi İsmi İle Çağrılmak İster Gerçek Savaş Gazisi Bediüzzaman Le Monde'ye göre Türkiye'deki darbe kalkişması Ordumuzda darbeci kalkışma dalga dalga yayılıyor Atatürk’ün ve Erdelhun'un Nutukları 2.Abdülhamid'in Putlaştırılması Meçhul asker anıtları ve şehitlere vefa borcu Türkiye'de ve Dünyada Faşizm Nasıl Ortaya Çıktı? Mısır, İsrail ve Yemen ile ilgili kısa hatıralar Rüşdü Erdelhun’un darbeci askerlere karşı nutku ve darbe karargahinin Kara Harp Okulundan Tuzla Piyade Okuluna taşinmasi Faşist Darbeci Kalkışma Yeniden Hortladı Yeni Askeri Darbe Hazırlığı  Birlik ve beraberliği nasıl sağlayabiliriz? Zekât ve Ekonomi Nasihatler niçin tesir etmiyor? Sonsuzluk Ülkesindeki Gerçek Hayat  Hamas Sorgulanmalıdır Türkiye'deki Arap Düşmanlığının Sebebi Nedir? Cifir İlmi ve Ebced Hesabı Nedir? En güzel eserleri nerede buldum? Filistin Müslümanların uyanışına vesile olacak Susun ve sessiz kalın! Hayber ve Allah’ın Arslanı Polemik ve İcraat Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye nin şu andaki en büyük polemik ustasidir. Müslümanların en önemli ihtiyaçları Bediüzzaman Said Nursi kimdir? Cumhuriyet İslâmi Yönetim Şeklidir Bu çürümüş kemik parçalarını kim diriltecek? Trump'ın Çaldığı Dosyalar ve 11 Eylül Ne mutlu namazımı kılıyorum diyene! Kemal mi Kamâl mı ? Hangisi doğru? Bediüzzaman' a dil uzatanlar hakkında Meyveli ağaç taşlanır, bir deyimimizdir. Ordunun Şerefi Kime Aittir? İki sene önce Yeni Akit Gazetesindeki veda yazım. Kayıt Dışı Ekonomi Kalkınmaya Engeldir İnsanlar niçin yaratılmıştır? Hutbe konusunda en önemli husus nedir? Karpuz seçmiyor yönetici seçiyoruz Ay yerine nereye gittiler? Hürriyet ve Sevad-ı Azam Kavramı Mazdek Kavatından Feto'ya geldik 15 Temmuz 2016 ile 28 Şubat İlişkisi Hutbenin aslı Arapçadır Dünya Başkenti İstanbul Dünya Başkenti İstanbul Alemi İslâm ın ve sizin Kurban bayramınızı bütün ruh u canımla tebrik ederim. Hilal ve Yıldız Yüzyılı Bilinmesi gereken en önemli husus nedir? Kat'iyen bil ki; Faşist CHP'nin Dayattığı Uydurma Tarih Son zamanlarda sık sık dile getirilen Türkiye Siyasi Hayatında Karakaşi-Kapani Kavgası Türkiye Yunanistan Savaşı Artık topa girmek gerekmez mi? Rüşdü Erdelhun ve darbeci faşistler Sabetay Aşiretinden Kurtulmamız Gerekiyor Allah’ın güzel isimleri Oyumuzu kullanırken dikkat edeceğimiz hususlar Siyah Beyaz Türkiye'de namaz ibadeti Biz namaz kılanlardan değildik Günahsız hükümet olur mu Rusya Ukrayna Savaşı ve Müslüman Dünyasına Etkileri Bediüzzaman Said Nursi’ye karşı yapılan haksızlıklar Muslümanlara Karşı Şia ve Vahhabi Kıskacı Dinde siyaset ve yöneticilik var mıdır? Deprem gibi afetlerin gerçek sebebi nedir? Nevruz nedir? Nevruza nasıl bakmak gerekir? Para basma hikayesidir nedir? Deprem ve Hikmetleri Deprem ABD işi değildir Ailenin korunması için hükumetin sorumlulukları Ordudaki dindar düşmanları ile mücadelemiz bitmedi Gaspçı Devlet Olur Mu? Kur'an okumanın fazileti Lozan’a giden yolda İngiltere'nin ikiyüzlü politikası Feto Büyücüsünün Marifetleri!... Salavat Nedir ve Ne İçin Okunur? Sabetay tarikatı ve Feto Avrupa'nın çıplak ayaklı çocuk köleleri Katiline âşık olan insanlar Türkiye’nin kurucu ilkeleri nelerdir? Demokrasi neden saltanattan üstündür CHP olmasaydı ne hale düşerdik? Mecliste Generali Öldürdüler Feto denilen İslam düşmanını tanıyalım FETO’nün üç yüzünü göremeyen, Doğu Türkistan ve Çin Müslümanları Demokrasi ve hürriyet fitne midir? Fırtınanın Düşündürdükleri Yılbaşının Düşündürdükleri Şah Kavat'tan günümüze muta nikahı Paris Elçisi Yirmisekiz Mehmet Çelebi’nin Kanal Raporu Serbest piyasa ve devletin fiyatlara müdahale etmesi 2022 Türkiye'nin ekonomi ve teknolojide en hızlı yükseliş dönemi oldu 92 Yıl önce Menemen 'de ne oldu? Yakamoz nedir? Kadına karşı şiddetin en önemli sebebi Niçin memur olmaya can atıyoruz Bediüzzaman'ın Eyalet Sistemi Hakkındaki Düşünceleri Zincir marketler ve serbest piyasa mekanizması Devletin fiyatlara müdahalesi caiz midir? Üzülme Allah İnanlarla Beraberdir Bediüzzaman ismi nereden geliyor? Siyasi mülahazalar ve Ak Parti niçin desteklenmelidir? SEVGİ VE MUHABBET ÜZERİNE... Bediüzzaman’ın dinsiz siyasete bakışı HELÂL DAİREDE YAŞAMAK VE FAİZ