Fısıltı HABERLERİ
HV
24 NİSAN Çarşamba 07:39

Ordudaki dindar düşmanları ile mücadelemiz bitmedi

Vehbi Kara Dr. ( YAZAR )
Vehbi Kara Dr. ( YAZAR )
Giriş Tarihi : 04-02-2023 17:20

Ordudaki dindar düşmanları ile mücadelemiz bitmedi

Önemli gördüğüm bir meselede düşüncelerimi arz edeyim.
Tam 41 yıldır orduda yapılan din düşmanlığı ile mücadele ediyorum. Bu mücadele ne yazık ki olumlu bir noktaya gelmesine rağmen bitmedi. Özellikle Sabetaycı dönmeler ve kripto Fetocular hala çok güçlüler.  
6191 sayılı kanun ile bazı haklarımızı aldık. Bu konuda Erdoğan ve hükûmete müteşekkiriz. Bunu defalarca dile getirdik. Lakin kanayan yara kapanmadı. Çünkü Resen emekli arkadaşlarımız zırnık dahi alamadılar.
Bazı fena insanlar diyor ki, " Efendim resen emekli olup haklarını alamayanlar PKK'lı ve uyuşturucu gibi suç işlemiş insanlardır. Bunlara hakları verilmemelidir" 
Bu şekilde esen emekli arkadaşlarımızın büyük bir çoğunluğunun eşi başörtülü olduğu gerçeğini inkâr ediyorlar.
Bu çok yanlış bir söz ve değerlendirmedir. Doğrusu şudur:
Resen emekli askerlerin büyük çoğunluğu eşi başörtülü olan askerlerdir. Bunlar Yüksek Askeri Şura gündemi yoğun olduğu için 2li ve 3lu kararname ile ordudan atılmışlardır. Yargı yolu açık olsa da askeri yargı bu zulmü hukuksuz bir şekilde tasdik etmiştir.
28 Şubat 1997 zulmünün baş aktörü generaller 25 yılın sonunda hapse atılıp rütbeleri sökülerek cezalandırıldılar. Bunda bizim de dahil olduğumuz büyük bir mücadele söz konusudur. Fakat zulüm hala devam etmektedir. Çünkü 1200 civarında emekliliğini kazanmış asker arkadaşımıza karşılık binlerce asker arkadaşımız hakkını hala alamamıştır.
Bunun müsebbibi ise Sabetayci ve ABD uşağı bazı insanların kara propagandasidir. Zira açıkça binlerce asker arkadaşımıza yapılan zulmü reddedip haksızlığın sona erdiğini ifade etmekte ve konuşmaktadırlar. Emekli bir generalin itirafları ortadadır. Açıkça resen emekli arkadaşlarımızın eşleri baş örtülü ve dindar olduğu için değil disiplinsiz oldukları gerekçesi ile ordudan atıldığını iddia edecek kadar pervasızca hareket etmektedirler.
Sanki bizi ordudan atarken başka gerekçe bulmuşlardı. Ben de disiplinsizdim üstelik sakıncalı bir subaydım.
Şimdi anlaşıldı ki 6191 sayılı kanunu çıkaran insanların bir amacı bizleri bölmeye çalışmakmış. Çünkü büyük bir çoğunluk haklarını alamamıştır. Fakat kamuoyunda gerçek dışı bir propaganda yapılmıştır. Şöyle ki:
" Artık ordudan eşi başörtülü diye atılan bir asker kalmamıştır. Mağdur askerler ise haklarını ve tazminatlarını almışlardır."
Bu koca bir yalandır. Bu propagandaya milletimizin çoğunluğu inandırılmıştır.
Ne acıdır ki ; on bine yakın eşi başörtülü asker ordudan atılınca daha atılacak bir kimse kalmadığı için halkımızla alay edilerek; bakın artık ordudan kimse atılmıyor, denilmiştir.
Bu Allah’tan korkmaz kuldan utanmaz kişiler dindar kıyımı yapıp FETÖ'cü askerlere yol açtıkları yetmemiş gibi dindar askerlerle yani bizimle alay etmeyi hala sürdürmektedirler. Ak Parti maalesef 2007 tarihine kadar orduda eşi başörtülü asker kıyımı zulmüne ortak olmuştur. O dönemde yaptıkları tek husus hiçbir işe yaramayan "şerh koymaktan " ibarettir.
Şimdi seçim zamanı yaklaştı. Bazı arkadaşlarımız Ak Parti ve MHP aracılığı ile mağdur arkadaşlarımızın haklarını almak için Mecliste uğraşıyor. Fakat FETÖ ve ABD nin uşaklığını yapan bazı derin güçler buna mâni olmaya çalışıyor.
Allah in izni ile muvaffak olmayacaklardır. Çünkü mızrak çuvala sığmamaktadır. Eğer mağdur asker arkadaşlarımız için hazırlanan yasa tasarısı Meclisten geçmez ise Ak Partinin bu konuda çok zor günler yaşayacağı kesindir.
Çünkü "Zulme rıza zulümdür." Buna sebep olanlar hem dünyada hem de ruzi mahşerde azap çekeceklerdir.
 Bu nedenle kuruluş tüzüğünde 28 Şubat 1997 mağdurları asker arkadaşlarımızın haklarının alınmasını esas tutan ASDER gibi kuruluşların çalışmaları önemlidir. Bu konuda 6 Ocak 2022 tarihinde ASDER Yönetim Kurulu Başkan Yrd. M. Hacımustafaoğluları'nın Dernek adına yaptığı basın açıklamasını önemli buluyorum.
Basın açıklaması şöyledir:
 +90 212 526 11 31
BASIN AÇIKLAMASI
Cuma, 06 Ocak 2023 18:23
BASIN AÇIKLAMASI
ASDER Genel Merkezi

DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI
Sayın Cumhurbaşkanımız, 03.01.2023 tarihinde, Sözleşmeliye Kadro Şöleni Programı’nda Yaptıkları Konuşmada, geçmişten bugüne kadar yaptıklarını sayarken; “YAŞ kararları ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ilişiği kesilen subay ve astsubayların haklarını iade ettiklerini”, ifade etmiştir.
Konunun tam anlaşılması için açıklama yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.
22 Mart 2011 tarihinde yürürlüğe giren 6191 Sayılı Kanun’la; 1542 subay, astsubayın hakları kısmen iade edilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımıza müteşekkiriz.
Bahsi geçen kısmi hakları düzenleyen 6191 s.k. gerekçesi; “Tasarı ile, YAŞ kararıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiği kesilip, bu kararların yargı denetimine kapalı olması nedeniyle hukuken haklarını arayamayan kişilerin, yoksun bırakıldığı hakların geri verilmesine ilişkin düzenleme yapılmaktadır. Bu şekilde yapılan düzenlemeyle, bir yandan hukuk devletinin gerekleri yerine getirilmeye çalışılırken, diğer yandan da devlet tarafından mağdur edildiğini düşünen kişilerin, hukuk devletine olan inançlarının pekiştirilmesi amaçlanmıştır”, şeklindedir.
Ancak, kanunun çıktığı dönemdeki şartlar sebebiyle mağdurların yoksun bırakıldığı hakların tümü iade edilememiştir.
Verilen haklar; emsalleri gibi emeklilik, emekliliği gelmeyenlere Araştırmacı Kadrosunda çalışma, ayrıldıkları rütbede kimlik kartı, pasaport ve silah ruhsatı haklarıdır.
Malum olduğu üzere, benzer mağduriyete maruz kalan kumpas davası mağdurlarına geçmişe dönük mali ve özlük hakları, göreve geri dönme, rütbe ve kıdemce emsallerine eşitlenme, terfi, emsalleri rütbesinden kimlik alma ve OYAK hakları iade edilmiştir.
Aynı kumpasa maruz kalarak ihraç edilen YAŞ mağduru olan bizlerin ise, yukarıda emsal gösterdiğimiz personele iade edilen haklardan mahrumiyetimiz devam etmektedir.
Söz konusu mağduriyetlerin giderilmesi için, ASDER tarafından iki Kanun Tasarısı taslağı hazırlanmıştır.
Birincisi; 6191 s.k.’dan faydalanan YAŞ mağdurlarının eksik kalan haklarının telafisi için hazırlanan Kanun Taslağı, İkincisi; Yargıya açık idari işlemlerle TSK'dan ilişiği kesilen, emekli ve istifaya zorlanan, 6191 Sayılı Yasa kapsamında olmayan Subay, Astsubay, Uzman personelin ve Askeri Öğrencilerin mağduriyetlerinin giderilmesi hakkındaki Kanun Taslağıdır.
Üçlü kararnameyle ilişiği kesilenlerin ayırma işlemine karşı dava açma haklarının bulunduğu, bir kısmının açtıkları davaların kesin olarak reddedildiği belirtilmekte ise de; 28 Şubat darbe dönemindeki yargının hali ile AYİM’nin 3 hakim ve 2 kurmay subaydan teşekkül etmesi sebebiyle, bu durumun, sonradan insan haklarına, usul ve kanunlara , “tabii hakim ilkesi”ne aykırı bulunarak değiştirilmiş olması dikkate alındığında, o tarihte verilen kararların adaletli olduğundan bahsedilmesi mümkün değildir.
Sayın Cumhurbaşkanımız, 18 Ocak 2016’da Genel Başkanımız Prof. Dr. Nevzat TARHAN ve Onursal Başkanımız Tuğg. Adnan TANRIVERDİ'nin bulunduğu ASDER heyetine; bu konuların çözülmesi talimatını vereceğini beyan etmiş, ancak hükümet değişikliği, 15 Temmuz hain darbe girişimi vb. yurtiçi-yurtdışı ülkemizin olağandışı gündemi sebebiyle, bugüne kadar çözüm üretilememiştir.
Sayın Cumhurbaşkanımızdan randevu talebimiz devam etmektedir.
Saygıyla, kamuoyuna arz olunur.
Mustafa Hacımustafaoğulları
ASDER BASIN SÖZCÜSÜ"
Bu konuda Resen Emekliler Derneği REDER Başkanı Süleyman Göncü beyefendi de büyük bir gayret sarf etmektedir. Allah verilen çabanın sonucunu almayı nasip etsin.
Vesselam...

YORUMLAR
DİĞER YAZILARI Dünyanın en disiplinli ordusu! Erdoğan Silahlı Kuvvetleri İyi Yönetemiyor Müslumanlarin ve materyalistlerin ölüm sonrasına bakışı CHP neden kazandı? Allah İsminin Yüceltilmesi  Ramazan Ayında ne yapmalı? 28 Şubat Muz Cumhuriyeti Bir tane ordumuz var Tuzla Piyade Okulu’nda darbeci tehdit Türk Silahlı Kuvvetlerinde Darbeci Gelenek Devam Ediyor Tarikatlar Hakkında  Hükûmetten kimse lütuf beklemiyor görevini yapsın yeter İnsanlı Ay Yolculuğunda Son Durum Herkes Kendi İsmi İle Çağrılmak İster Gerçek Savaş Gazisi Bediüzzaman Le Monde'ye göre Türkiye'deki darbe kalkişması Ordumuzda darbeci kalkışma dalga dalga yayılıyor Atatürk’ün ve Erdelhun'un Nutukları 2.Abdülhamid'in Putlaştırılması Meçhul asker anıtları ve şehitlere vefa borcu Türkiye'de ve Dünyada Faşizm Nasıl Ortaya Çıktı? Mısır, İsrail ve Yemen ile ilgili kısa hatıralar Rüşdü Erdelhun’un darbeci askerlere karşı nutku ve darbe karargahinin Kara Harp Okulundan Tuzla Piyade Okuluna taşinmasi Faşist Darbeci Kalkışma Yeniden Hortladı Yeni Askeri Darbe Hazırlığı  Birlik ve beraberliği nasıl sağlayabiliriz? Zekât ve Ekonomi Nasihatler niçin tesir etmiyor? Sonsuzluk Ülkesindeki Gerçek Hayat  Hamas Sorgulanmalıdır Türkiye'deki Arap Düşmanlığının Sebebi Nedir? Cifir İlmi ve Ebced Hesabı Nedir? En güzel eserleri nerede buldum? Filistin Müslümanların uyanışına vesile olacak Susun ve sessiz kalın! Hayber ve Allah’ın Arslanı Polemik ve İcraat Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye nin şu andaki en büyük polemik ustasidir. Müslümanların en önemli ihtiyaçları Bediüzzaman Said Nursi kimdir? Cumhuriyet İslâmi Yönetim Şeklidir Bu çürümüş kemik parçalarını kim diriltecek? Trump'ın Çaldığı Dosyalar ve 11 Eylül Ne mutlu namazımı kılıyorum diyene! Kemal mi Kamâl mı ? Hangisi doğru? Bediüzzaman' a dil uzatanlar hakkında Meyveli ağaç taşlanır, bir deyimimizdir. Ordunun Şerefi Kime Aittir? İki sene önce Yeni Akit Gazetesindeki veda yazım. Kayıt Dışı Ekonomi Kalkınmaya Engeldir İnsanlar niçin yaratılmıştır? Hutbe konusunda en önemli husus nedir? Karpuz seçmiyor yönetici seçiyoruz Ay yerine nereye gittiler? Hürriyet ve Sevad-ı Azam Kavramı Mazdek Kavatından Feto'ya geldik 15 Temmuz 2016 ile 28 Şubat İlişkisi Hutbenin aslı Arapçadır Dünya Başkenti İstanbul Dünya Başkenti İstanbul Alemi İslâm ın ve sizin Kurban bayramınızı bütün ruh u canımla tebrik ederim. Hilal ve Yıldız Yüzyılı Bilinmesi gereken en önemli husus nedir? Kat'iyen bil ki; Faşist CHP'nin Dayattığı Uydurma Tarih Son zamanlarda sık sık dile getirilen Türkiye Siyasi Hayatında Karakaşi-Kapani Kavgası Türkiye Yunanistan Savaşı Artık topa girmek gerekmez mi? Rüşdü Erdelhun ve darbeci faşistler Sabetay Aşiretinden Kurtulmamız Gerekiyor Allah’ın güzel isimleri Oyumuzu kullanırken dikkat edeceğimiz hususlar Siyah Beyaz Türkiye'de namaz ibadeti Başarı Milletin Malıdır Şahıslara Yüklenemez Biz namaz kılanlardan değildik Günahsız hükümet olur mu Rusya Ukrayna Savaşı ve Müslüman Dünyasına Etkileri Bediüzzaman Said Nursi’ye karşı yapılan haksızlıklar Muslümanlara Karşı Şia ve Vahhabi Kıskacı Dinde siyaset ve yöneticilik var mıdır? Deprem gibi afetlerin gerçek sebebi nedir? Nevruz nedir? Nevruza nasıl bakmak gerekir? Para basma hikayesidir nedir? Deprem ve Hikmetleri Deprem ABD işi değildir Ailenin korunması için hükumetin sorumlulukları Gaspçı Devlet Olur Mu? Kur'an okumanın fazileti Lozan’a giden yolda İngiltere'nin ikiyüzlü politikası Feto Büyücüsünün Marifetleri!... Salavat Nedir ve Ne İçin Okunur? Sabetay tarikatı ve Feto Avrupa'nın çıplak ayaklı çocuk köleleri Katiline âşık olan insanlar Türkiye’nin kurucu ilkeleri nelerdir? Demokrasi neden saltanattan üstündür CHP olmasaydı ne hale düşerdik? Mecliste Generali Öldürdüler Feto denilen İslam düşmanını tanıyalım FETO’nün üç yüzünü göremeyen, Doğu Türkistan ve Çin Müslümanları Demokrasi ve hürriyet fitne midir? Fırtınanın Düşündürdükleri Yılbaşının Düşündürdükleri Şah Kavat'tan günümüze muta nikahı Paris Elçisi Yirmisekiz Mehmet Çelebi’nin Kanal Raporu Serbest piyasa ve devletin fiyatlara müdahale etmesi 2022 Türkiye'nin ekonomi ve teknolojide en hızlı yükseliş dönemi oldu 92 Yıl önce Menemen 'de ne oldu? Yakamoz nedir? Kadına karşı şiddetin en önemli sebebi Niçin memur olmaya can atıyoruz Bediüzzaman'ın Eyalet Sistemi Hakkındaki Düşünceleri Zincir marketler ve serbest piyasa mekanizması Devletin fiyatlara müdahalesi caiz midir? Üzülme Allah İnanlarla Beraberdir Bediüzzaman ismi nereden geliyor? Siyasi mülahazalar ve Ak Parti niçin desteklenmelidir? SEVGİ VE MUHABBET ÜZERİNE... Bediüzzaman’ın dinsiz siyasete bakışı HELÂL DAİREDE YAŞAMAK VE FAİZ