Fısıltı HABERLERİ
HV
29 MART Cuma 07:51
1 Advert

Allah’ın güzel isimleri

Vehbi Kara Dr.
Vehbi Kara Dr.
Giriş Tarihi : 13-05-2023 20:35

 

Birkaç yıldan beri ülkemizde kâinat ve insanın yaratılışını daha iyi anlamak için uluslararası kongreler yapılmaktadır. Birincisi 2017 yılında Harran Üniversitesi’nde düzenlenen “Uluslararası Bilimler Işığında Yaratılış Kongresi'nin” ikincisi, Erzurum’da düzenlenmişti.  Üçüncüsü ise 24-26 Ekim 2019 tarihlerinde ülkemizin en yüksek dağı Ağrı’nın eteklerinde, Iğdır Üniversitesinde yapıldı ve bu kongreye katılma imkânım oldu.

Kongreye katılarak Erzurum Horasan’ı da ziyaret edecek bu sayede baba toprağını da görmüş oldum. Sunduğum metin ise “Hazreti Adem Babamızın mesleği” ile ilgili oldu:”Talim-i Esma Hakikatinin Yaratılış Açısından Değerlendirilmesi”. 

Malumunuz  “talim-i esmâ” yani Allah’ın güzel isimlerinin öğretilmesi, “Cenâb-ı Hakk’ın, Hz. Âdem’e bu isimleri öğretmesi” demektir. Bugünkü makalemizde biraz üzerinde duralım:

Allah, yeryüzünde bir halife yaratacağını meleklere bildirdiğinde, onlar bunu hayretle karşılarlar ve bu ilâhî iradenin hikmetini, kendilerine mahsus bir lisanla sorarlar. Bunun üzerine Rabbimiz, Âdem peygambere bütün isimleri öğretir ve melekleri bir imtihana tâbi tutar.

İşte Âdem babamızın mesleği olduğu gibi bütün canlılardan üstün tutulmamız “talim-i esma” iledir. Kuran’da geçen ayetlerde ve dini kitaplarda bu konuya geniş yer ayrılmıştır.

İnsanın yaratılan bütün varlıklara karşı üstünlüğünü; Bakara Suresi 31. Ayet’te “Ve allemel Ademe esmae külleha” yani “Ve Adem’e bütün isimleri öğretti” meselesini “Adem’e secde edin (Bakara Suresi 61)” ayeti ile anlıyoruz. Fakat İblis, Allah’ın emrine karşı gelerek isyan etti ve dedi ki “Ben çamurdan yarattığın kimseye secde eder miyim! (Bakara Suresi 61)”.

İşte bütün melekler: “Seni bütün noksanlıklardan tenzih ederiz! Senin bize öğrettiklerinden başka hiçbir bilgimiz yoktur. Muhakkak ki sen Âlim ve Hakimsin (Bakara Suresi 32)” diyerek bu talim-i esma hakikatini tasdik ettiği halde Şeytan, Allah’a isyan edecek kadar ileri gitmiştir.

Kendi nevinin üstünlüğünü dava eden İblis; talim-i esma hakikatini anlayamamıştır. Çünkü öyle güçlü bir kibri vardır ki; kendisini ebedi olarak azaba sokmaya sebep olmuştur. Bu sebeple Allah, Şeytanı lanetlemiştir (Nisa Suresi 118).

Ne yazık ki; insanoğlunun büyük bir kısmı dahi bu ayetlerin manasını anlayamamış ve idrak edememiştir. Allah’ın güzel isimlerini öğrenme konusunda çok cahildir. Aynı İblis gibi kendini büyük görerek; talim-i esmayı ve Kuran’ı öğrenmek için çaba sarf etmemektedir. Hâlbuki insan, bütün mahlukatın üzerinde bir makama çıkaracak olan Allah’ın güzel isimlerine yapışsa hem bu dünyada hem de sonsuz ahirette saadete erişecektir.

Yeryüzünü insanın emrine veren Allah, hayat sahipleri içinde en yüksek sureti (Ahsen-i takvim) dahi insana vermiştir (Tin Suresi 4). İnsanı en güzel şekilde yaratan Allah’a ne kadar şükredilse yine azdır. Emaneti kübra yani insanlara verilen büyük emanet; imtihandır. İnsan, imtihanı düşünerek, tefekkür ederek ve Allah’ın güzel isimlerini öğrenerek en yüksek makama çıkabilir.

Bu açıdan isim verme konusunda, İslam düşünürlerine göre; Rabbimizin, insanları üstün tuttuğu, talim-i esma (isimlerin öğretilmesi) ile anlaşılmakta, idrak edilebilmektedir. Bu özelliği sayesinde bir tekâmül ve ilerleme çizgisinde olan insanın, diğer canlılardan ayrışması mümkün olabilmektedir.

Allah’ın güzel isimlerine dayanarak her alanda en yüksek makama çıkma yolu; herkes için açıktır. Bütün sosyal ve pozitif ilimlerde en yüksek seviyeye çıkma istidadı her insanda vardır. Fakat bu konuda gayret ve çaba gereklidir. Zira insana ancak çalıştığının karşılığı vardır (Necm Suresi 39).

Talim-i Esma hakikatını İşaratul İcaz isimli kitabında, Bakara Suresinin 31. Ayetini Nursi şu şekilde tefsir etmiştir: “Şahs-ı Âdem’e talim-i esmâ ünvanıyla nev-i benî-Âdeme ilham olunan bütün ulûm ve fünunun talimini ifade eder” demektedir. Sözler isimli eserinde ise “Hazret-i Âdem’e icmalen talim olunan bütün esmânın bütün meratibiyle tafsilen mazharı (asm)” olmuştur diyerek Hz. Âdem’e öğretilen isimlerin icmalî olduğu, yani çekirdek manasında öz bilgilerden meydana geldiği, bu isimlerin En Büyük Peygamber Hazreti Muhammed’de (asm) ise tafsilatlı ve mükemmel şekilde tahakkuk ettiği ifade edilmektedir.

"Fakat sizin pederiniz (Hz Âdem) bir defa Şeytana aldandı, Cennet gibi bir makamdan rû-yi zemine muvakkaten sukut etti. Sakın siz de terakkiyâtınızda Şeytana uyup hikmet-i İlâhiyenin semâvâtından tabiat dalâletine sukuta vasıta yapmayınız. Vakit be vakit başınızı kaldırıp Esmâ-i Hüsnâma dikkat ederek, o semâvâta uruc etmek için fünununuzu ve terakkiyâtınızı merdiven yapınız. Tâ fünun ve kemâlâtınızın menbaları ve hakikatleri olan esmâ-i Rabbâniyeme çıkasınız ve o esmânın dürbünüyle, kalbinizle Rabbinize bakasınız."

Esma-i hüsna’ya dair özgün çalışmalarıyla bilinen bir zat, son beş yıldır sürdürdüğü psikoterapi çalışmalarını da yanına alarak, esma-i hüsnanın anlamları üzerinden yürüyen bir programı başlatmış. Şöyle diyor:

“Hiçbir insan “şimdi burada” değildir. Geçmişin hüzünleri ve geleceğin korkusuyla yaşar bugünü. Ân’ın içinde, yüzyıllar öncesinin alışkanlıklarını yaşar, yüzyıllar sonrasının hayallerini demler. İnsanın bilinçaltı, geleceği ve geçmişi taşıyan psikolojik nüvesi, zamansız ve mekânsızdır.

Kur’ân’ın esma talimi, insanın tüm zamanlara ve mekanlara uzanan duygulanımlarını kucaklayan, geliş gidişlerine refakat eden, duygusal labirentinin tüm kıvrımlarına dokunan bir gök inşa eder. Esma-i hüsna, dünyanın kuyusuna düşmüş, arzın darlığına mahkûm olmuş insan ruhunun kanatlarına sonsuz bir anlam göğü sunar. İnsan ruhu, esmanın semasından nefeslenir, esmanın anlam ufkundan aydınlanır, esmanın kandilinden ümit devşirir”.

İşte psikolojinin temel kuramlarını yanına alarak, esma-i hüsna’nın kucaklayıcı anlamlarına doğru bir yürüyüş yapılıyor.  Güzel isimlerin sınırsız anlamlarını, içimizde açılmayı bekleyen duygu tohumlarına yağmur yumuşaklığında dokundurarak, heyecanlı bir terapi yolculuğuna çıkıyor.

Bazı kişiler ise Allah’ın güzel isimlerini Batı felsefesinin çirkin üslubu ile ele alarak göstermemiz gereken saygı ve edep ölçülerini yitirmektedirler. Haşa "Allah emek verdi" gibi aciz insanlara mahsus sıfatlarla haşa! Cenab-ı Allah'a acziyet isnat etmektirler.

Halbuki Allah; sonsuz kudret sahibidir, Kadir-i Zülcelaldir. Her şeye gücü yeter. Ol deyince olur. Esma-ı hüsnadan yani onun güzel isimlerinden bir başka ismi Hakim’dir. Hikmetle iş görür. Anlamını bilmesek dahi yaptığı işlerde hikmet ve güzellik vardır.

Allah, Alim'dir. Sonsuz ilim sahibidir. Allah'ı anmak veya ifade etmek lüzumu doğduğunda onun güzel isimlerini kullanmak vaciptir. Sübhanallah dediğimiz zaman Allah'ı her türlü noksaniyetten münezzeh olduğunu ifade ederiz. Hiçbir kusur ona arız olamaz...

Peki, bazı kişilerin esma-i hünsayı kullanmadıkları gibi bir de Hazreti Hatice Annemiz gibi kadınların şeref timsali olan bir hanıma; çirkin yakıştırmalarda bulunması nedendir acaba? Niçin bu ifadeler kullanıyor? Esma-i Hüsna dururken haşa "Allah'ın emeği" gibi acziyet ifade eden isim, sıfat ve fiiller, neden kullanıyor? Esma-i Hüsna'yı ve dahi güzel sıfatları bilmiyorlar mı yoksa?

Bunun cevabı şöyle olsa gerektir. Bu kişiler elbette esma-i hünsayı biliyorlar. Çünkü İlahiyat okuyup Profesör olmuşlar. Lakin İslam âlimlerini, asfiya ve velileri inkâr ettiklerinden, onların kitaplarına müracaat etmeyi enaniyetlerine ve kibirlerine sığdıramadıklarından bu hatayı yapıyorlar. 

Diğer bir sebebi de olsa olsa Hristiyanlık dininden gelen "velediyet" akidesidir. Yani Hıristiyanlar; haşa! Allah'a oğul isnat ettikleri için tarif ederken insanlara ait fiil ve sıfatları kullanıyorlar. Hâşâ Allah'ın oğlu isimlendirdikleri Hz. İsa'yı insani fiilleri ile tahayyül ettiklerinden, Haşa Allah'ı da; insan benzeri bir varlık olarak görüyorlar. 

Bazı İlahiyatçı diye geçinen aslında bir teoloji profesörü olduğu her tarafından belli olan bu kişiler; sahih hadisleri, kıyas-ı fukahayı ve icmayı ümmeti inkar ederler. Hıristiyan felsefesi ile çok fazla ilgilendikleri ve onların etkisinde kaldıkları için bu derece fena işlere imza atıyorlar.

Esma-i Hüsna yani Allah'ı güzel isimleri ile ilgili olan Haşr Suresi 24. Ayette: “O Allah ki; Yaratan’dır, Bâri’dir (yokken var eden), Musavvir’dir (şekil verendir), güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde olanlar O’nu tesbih eder. Ve O; Azîz’dir (yücedir), Hakîm’dir (hüküm ve hikmet sahibidir).

İşte Allah'ı andığımızda O'nu esma-i hüsna ile anmak gerekir. Haşa acziyet isnat eden isim, sıfat ve fiillerden sakınmak bir Müslümanın dikkat etmesi gereken hususlardan bir tanesidir.

Kur’an-ı Kerim’de, Allah’ın güzel isimleri ki; 99 tanesi geçmektedir. İnsanlara ve aciz mahluklara ait isimlerle değil; bu isimlerle Allah’a dua etmeliyiz. Her namazdan sonra tesbihat esnasında bu isimleri okumak sünnettir.

Daha fazlasını isteyenler ise “Cevşen” adlı binden fazla isimle yapılan dua kitabına müracaat etmelidir. Huzur, sükunet ve ferahlanmak isteyenlere tavsiye ederim. Binlerce insan tarafından okunmuş ve halen de okunmakta olan Cevşen duasının güzelliği hakkında söyleyecek kelime bulamıyorum, vesselam…

YORUMLAR
DİĞER YAZILARI Ramazan Ayında ne yapmalı? 28 Şubat Muz Cumhuriyeti Bir tane ordumuz var Tuzla Piyade Okulu’nda darbeci tehdit Türk Silahlı Kuvvetlerinde Darbeci Gelenek Devam Ediyor Tarikatlar Hakkında  Hükûmetten kimse lütuf beklemiyor görevini yapsın yeter İnsanlı Ay Yolculuğunda Son Durum Herkes Kendi İsmi İle Çağrılmak İster Gerçek Savaş Gazisi Bediüzzaman Le Monde'ye göre Türkiye'deki darbe kalkişması Ordumuzda darbeci kalkışma dalga dalga yayılıyor Atatürk’ün ve Erdelhun'un Nutukları 2.Abdülhamid'in Putlaştırılması Meçhul asker anıtları ve şehitlere vefa borcu Türkiye'de ve Dünyada Faşizm Nasıl Ortaya Çıktı? Mısır, İsrail ve Yemen ile ilgili kısa hatıralar Rüşdü Erdelhun’un darbeci askerlere karşı nutku ve darbe karargahinin Kara Harp Okulundan Tuzla Piyade Okuluna taşinmasi Faşist Darbeci Kalkışma Yeniden Hortladı Yeni Askeri Darbe Hazırlığı  Birlik ve beraberliği nasıl sağlayabiliriz? Zekât ve Ekonomi Nasihatler niçin tesir etmiyor? Sonsuzluk Ülkesindeki Gerçek Hayat  Hamas Sorgulanmalıdır Türkiye'deki Arap Düşmanlığının Sebebi Nedir? Cifir İlmi ve Ebced Hesabı Nedir? En güzel eserleri nerede buldum? Filistin Müslümanların uyanışına vesile olacak Susun ve sessiz kalın! Hayber ve Allah’ın Arslanı Polemik ve İcraat Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye nin şu andaki en büyük polemik ustasidir. Müslümanların en önemli ihtiyaçları Bediüzzaman Said Nursi kimdir? Cumhuriyet İslâmi Yönetim Şeklidir Bu çürümüş kemik parçalarını kim diriltecek? Trump'ın Çaldığı Dosyalar ve 11 Eylül Ne mutlu namazımı kılıyorum diyene! Kemal mi Kamâl mı ? Hangisi doğru? Bediüzzaman' a dil uzatanlar hakkında Meyveli ağaç taşlanır, bir deyimimizdir. Ordunun Şerefi Kime Aittir? İki sene önce Yeni Akit Gazetesindeki veda yazım. Kayıt Dışı Ekonomi Kalkınmaya Engeldir İnsanlar niçin yaratılmıştır? Hutbe konusunda en önemli husus nedir? Karpuz seçmiyor yönetici seçiyoruz Ay yerine nereye gittiler? Hürriyet ve Sevad-ı Azam Kavramı Mazdek Kavatından Feto'ya geldik 15 Temmuz 2016 ile 28 Şubat İlişkisi Hutbenin aslı Arapçadır Dünya Başkenti İstanbul Dünya Başkenti İstanbul Alemi İslâm ın ve sizin Kurban bayramınızı bütün ruh u canımla tebrik ederim. Hilal ve Yıldız Yüzyılı Bilinmesi gereken en önemli husus nedir? Kat'iyen bil ki; Faşist CHP'nin Dayattığı Uydurma Tarih Son zamanlarda sık sık dile getirilen Türkiye Siyasi Hayatında Karakaşi-Kapani Kavgası Türkiye Yunanistan Savaşı Artık topa girmek gerekmez mi? Rüşdü Erdelhun ve darbeci faşistler Sabetay Aşiretinden Kurtulmamız Gerekiyor Oyumuzu kullanırken dikkat edeceğimiz hususlar Siyah Beyaz Türkiye'de namaz ibadeti Başarı Milletin Malıdır Şahıslara Yüklenemez Biz namaz kılanlardan değildik Günahsız hükümet olur mu Rusya Ukrayna Savaşı ve Müslüman Dünyasına Etkileri Bediüzzaman Said Nursi’ye karşı yapılan haksızlıklar Muslümanlara Karşı Şia ve Vahhabi Kıskacı Dinde siyaset ve yöneticilik var mıdır? Deprem gibi afetlerin gerçek sebebi nedir? Nevruz nedir? Nevruza nasıl bakmak gerekir? Para basma hikayesidir nedir? Deprem ve Hikmetleri Deprem ABD işi değildir Ailenin korunması için hükumetin sorumlulukları Ordudaki dindar düşmanları ile mücadelemiz bitmedi Gaspçı Devlet Olur Mu? Kur'an okumanın fazileti Lozan’a giden yolda İngiltere'nin ikiyüzlü politikası Feto Büyücüsünün Marifetleri!... Salavat Nedir ve Ne İçin Okunur? Sabetay tarikatı ve Feto Avrupa'nın çıplak ayaklı çocuk köleleri Katiline âşık olan insanlar Türkiye’nin kurucu ilkeleri nelerdir? Demokrasi neden saltanattan üstündür CHP olmasaydı ne hale düşerdik? Mecliste Generali Öldürdüler Feto denilen İslam düşmanını tanıyalım FETO’nün üç yüzünü göremeyen, Doğu Türkistan ve Çin Müslümanları Demokrasi ve hürriyet fitne midir? Fırtınanın Düşündürdükleri Yılbaşının Düşündürdükleri Şah Kavat'tan günümüze muta nikahı Paris Elçisi Yirmisekiz Mehmet Çelebi’nin Kanal Raporu Serbest piyasa ve devletin fiyatlara müdahale etmesi 2022 Türkiye'nin ekonomi ve teknolojide en hızlı yükseliş dönemi oldu 92 Yıl önce Menemen 'de ne oldu? Yakamoz nedir? Kadına karşı şiddetin en önemli sebebi Niçin memur olmaya can atıyoruz Bediüzzaman'ın Eyalet Sistemi Hakkındaki Düşünceleri Zincir marketler ve serbest piyasa mekanizması Devletin fiyatlara müdahalesi caiz midir? Üzülme Allah İnanlarla Beraberdir Bediüzzaman ismi nereden geliyor? Siyasi mülahazalar ve Ak Parti niçin desteklenmelidir? SEVGİ VE MUHABBET ÜZERİNE... Bediüzzaman’ın dinsiz siyasete bakışı HELÂL DAİREDE YAŞAMAK VE FAİZ