Fısıltı HABERLERİ
HV
27 NİSAN Cumartesi 12:03

Herkes Kendi İsmi İle Çağrılmak İster

Vehbi Kara Dr. ( YAZAR )
Vehbi Kara Dr. ( YAZAR )
Giriş Tarihi : 18-01-2024 09:59

Herkes Kendi İsmi İle Çağrılmak İster

Kamâl Atatürk hakkında çok mübalağa yapılır. Öyle ki bir kısım insan kendisini tanrılaştıracak kadar ileri gitmiştir. Peygamber Efendimiz (asm) için yazılan mevlide benzer yazılar yazılmıştır. Hâlbuki böyle bir şeye eğer yaşamış olsa idi en fazla tepki gösterecek kişi bizzat kendisi olurdu.
Mesela bazı tv kanallarına sahip olan bir çakma profesör “sabahlara kadar zikir çekmekten kan ter içinde kalırdı” diyecek kadar işi ileri götürmüştür. Akademik unvanlara sahip olan fakat işi gücü resmi tarih yalanlarını allayıp pullamaktan öte gidemeyen bazı şahıslar ise Kamal Atatürk’ün dindar bir insan olduğunu hiç çekinmeden söyleyebilmektedir.
Yalancılıkta o kadar ileri gidilmiştir ki artık geri dönüp yalanları düzeltme imkânı da kalmamıştır. Zira Grinko’nun dediği gibi “Yalanlarla istediğin yere gidebilirsin fakat geri dönemezsin” O halde yaptıkları, işi çirkefliğe vurup bağırıp çağırmaktan başka çare yoktur.
“Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış” derler. Aynen bu şekilde putperestlere yakışır şekilde insanüstü bir yaratık olarak sunulan Kamal Atatürk aleyhinde tek kelime konuşturmamayı marifet sayan insanlar çoğalmıştır. Bunlar sahip olduğu özel tv kanalları yetmiyormuş gibi kamu kurumu olan devlet kanallarında da mangalda kül bırakmıyorlar. Kamal Atatürk’ü dindar bir insan gibi yutturmaya çalışıp halkımızın aklını karıştırmayı marifet sayıyorlar.
Aziz Nesin, “Gerçek Müslüman Atatürk’ü sevemez. Seviyorsa ya ahmaktır ya sahtekâr” diyerek bu gerçeği anlatmaya çalışmış. Ayrıca  “Atatürk, Müslümanlar açısından sevilecek bir şey yapmadı. Türkiye’de yaşayan ve Atatürk’ü sevdiğini söyleyen Müslümanlar, yalancıdır” diyerek böylesine bir davranışın hiç güzel olmadığını anlatmaya çalışmıştır.
Hayır, ben eski tas eski hamam diyerek “bu sahtekarlığa devam edeceğim” der ise o kişiye zamanı gelince çok mahcup düşeceğini, hatırlatmak isterim. Düşünün bir kere; bir ilkokul öğrencisi geliyor ve soruyor “Amca Atatürk’ün ismi ne?” Şimdi cevap olarak “Atatürk” deseniz ikna olmayacak, diyecek ki “o soy ismi, adı nedir?” Hadi buyurun cenaze namazına…
Şimdi “Kemal” desen, diyecek ki “ama bize müzede gösterilen nüfus kâğıdında Kamâl yazıyor”. Ne diyeceksin? Başlayacak yeniden yalanlar. Yavrum büyük sesli uyumuna göre “Kemal” olmaz o yüzden.
“Kamâl” da olmaz ama çünkü â’nın üzerinde inceltme işareti var. Hımm! Tabi haklısın. Bir de Kamal, eski dilde “kale” demekmiş ondandır.
İyi ama “kamal” eski dilde şaman rahiplere deniliyor kaleye başka isimler verilmiş.
Şöyle sormaya devam ettiğini düşünün:
Bir yazar amca “Kamâl” demek İbranice “tanrının gücü” demektir, diye yazmış. Çok kullanılan İbranice sözlükte “Kamael- כמאל, Meaning: The strength of God” şeklinde yazılıyormuş. Cevap “irtica, gericilik vs.” Bu olmazsa “asacaksın bunları Taksim’e bak bakalım konuşabiliyorlar mı?”
Zaten gençleri ve çocukları da korkutan bu davranışlardır. İşte o zaman güvenirliğinizi tamamen kaybedebilirsiniz…
Bunun yerine gerçekleri söylesen ne kaybedersin. İşte bir parça araştırma yapan Kamal Atatürk’ün gerçek mahiyetini anlayabilir. Zira İnternette her türlü bilgiye erişim imkânı vardır. Bir iki tuşa basarak resmi tarih yalanlarını kolayca boşa çıkarmak mümkündür.
O halde yalanı dolanı sahtekârlığı bir tarafa bırakarak tarihimizle ve gerçeklerle yüzleşelim. Bundan korkmayalım. Zaten gerçeklerin bir gün mutlaka ortaya çıkma huyu vardır. Nereye kadar kendimizi ve insanları kandırabiliriz ki?
Bir de şu soruyu sormamız icap eder. Yahu Kamal Atatürk gerçekten yaşasa idi kendisi hakkında söylenen sözleri ve özellikle de dindar olduğu yakıştırmasını kabul eder miydi?
Edeceğini hiç zannetmiyorum. Fakat şurası çok açıktır ki 1935’ten öldüğü 1938 yılına kadar kullandığı “Kamâl” ismi yerine hala “Kemal” denilmesini hiç hazmedemezdi. Yaşadığı yıllarda ideoloji olarak “Kamalizm” adını kullanan ve kitaplar yazdıran bir insana yapılabilecek en büyük kötülüklerden bir tanesi işte budur.
Kendi istediği isimle çağrılmak yerine kullanılmasını istemediği önceki ismi kullanmak ve onunla çağırmak, hatırasına aykırı bir durumdur. Eğer gerçekten Kamal Atatürk’ü seviyor ve hatırasına hürmet etmek istiyorlar ise benim yaptığım gibi yapsınlar. Onu kendi çağrılmak istediği gibi yani “Kamal Atatürk” diye çağırsınlar, vesselam…

YORUMLAR
DİĞER YAZILARI Dünyanın en disiplinli ordusu! Erdoğan Silahlı Kuvvetleri İyi Yönetemiyor Müslumanlarin ve materyalistlerin ölüm sonrasına bakışı CHP neden kazandı? Allah İsminin Yüceltilmesi  Ramazan Ayında ne yapmalı? 28 Şubat Muz Cumhuriyeti Bir tane ordumuz var Tuzla Piyade Okulu’nda darbeci tehdit Türk Silahlı Kuvvetlerinde Darbeci Gelenek Devam Ediyor Tarikatlar Hakkında  Hükûmetten kimse lütuf beklemiyor görevini yapsın yeter İnsanlı Ay Yolculuğunda Son Durum Gerçek Savaş Gazisi Bediüzzaman Le Monde'ye göre Türkiye'deki darbe kalkişması Ordumuzda darbeci kalkışma dalga dalga yayılıyor Atatürk’ün ve Erdelhun'un Nutukları 2.Abdülhamid'in Putlaştırılması Meçhul asker anıtları ve şehitlere vefa borcu Türkiye'de ve Dünyada Faşizm Nasıl Ortaya Çıktı? Mısır, İsrail ve Yemen ile ilgili kısa hatıralar Rüşdü Erdelhun’un darbeci askerlere karşı nutku ve darbe karargahinin Kara Harp Okulundan Tuzla Piyade Okuluna taşinmasi Faşist Darbeci Kalkışma Yeniden Hortladı Yeni Askeri Darbe Hazırlığı  Birlik ve beraberliği nasıl sağlayabiliriz? Zekât ve Ekonomi Nasihatler niçin tesir etmiyor? Sonsuzluk Ülkesindeki Gerçek Hayat  Hamas Sorgulanmalıdır Türkiye'deki Arap Düşmanlığının Sebebi Nedir? Cifir İlmi ve Ebced Hesabı Nedir? En güzel eserleri nerede buldum? Filistin Müslümanların uyanışına vesile olacak Susun ve sessiz kalın! Hayber ve Allah’ın Arslanı Polemik ve İcraat Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye nin şu andaki en büyük polemik ustasidir. Müslümanların en önemli ihtiyaçları Bediüzzaman Said Nursi kimdir? Cumhuriyet İslâmi Yönetim Şeklidir Bu çürümüş kemik parçalarını kim diriltecek? Trump'ın Çaldığı Dosyalar ve 11 Eylül Ne mutlu namazımı kılıyorum diyene! Kemal mi Kamâl mı ? Hangisi doğru? Bediüzzaman' a dil uzatanlar hakkında Meyveli ağaç taşlanır, bir deyimimizdir. Ordunun Şerefi Kime Aittir? İki sene önce Yeni Akit Gazetesindeki veda yazım. Kayıt Dışı Ekonomi Kalkınmaya Engeldir İnsanlar niçin yaratılmıştır? Hutbe konusunda en önemli husus nedir? Karpuz seçmiyor yönetici seçiyoruz Ay yerine nereye gittiler? Hürriyet ve Sevad-ı Azam Kavramı Mazdek Kavatından Feto'ya geldik 15 Temmuz 2016 ile 28 Şubat İlişkisi Hutbenin aslı Arapçadır Dünya Başkenti İstanbul Dünya Başkenti İstanbul Alemi İslâm ın ve sizin Kurban bayramınızı bütün ruh u canımla tebrik ederim. Hilal ve Yıldız Yüzyılı Bilinmesi gereken en önemli husus nedir? Kat'iyen bil ki; Faşist CHP'nin Dayattığı Uydurma Tarih Son zamanlarda sık sık dile getirilen Türkiye Siyasi Hayatında Karakaşi-Kapani Kavgası Türkiye Yunanistan Savaşı Artık topa girmek gerekmez mi? Rüşdü Erdelhun ve darbeci faşistler Sabetay Aşiretinden Kurtulmamız Gerekiyor Allah’ın güzel isimleri Oyumuzu kullanırken dikkat edeceğimiz hususlar Siyah Beyaz Türkiye'de namaz ibadeti Başarı Milletin Malıdır Şahıslara Yüklenemez Biz namaz kılanlardan değildik Günahsız hükümet olur mu Rusya Ukrayna Savaşı ve Müslüman Dünyasına Etkileri Bediüzzaman Said Nursi’ye karşı yapılan haksızlıklar Muslümanlara Karşı Şia ve Vahhabi Kıskacı Dinde siyaset ve yöneticilik var mıdır? Deprem gibi afetlerin gerçek sebebi nedir? Nevruz nedir? Nevruza nasıl bakmak gerekir? Para basma hikayesidir nedir? Deprem ve Hikmetleri Deprem ABD işi değildir Ailenin korunması için hükumetin sorumlulukları Ordudaki dindar düşmanları ile mücadelemiz bitmedi Gaspçı Devlet Olur Mu? Kur'an okumanın fazileti Lozan’a giden yolda İngiltere'nin ikiyüzlü politikası Feto Büyücüsünün Marifetleri!... Salavat Nedir ve Ne İçin Okunur? Sabetay tarikatı ve Feto Avrupa'nın çıplak ayaklı çocuk köleleri Katiline âşık olan insanlar Türkiye’nin kurucu ilkeleri nelerdir? Demokrasi neden saltanattan üstündür CHP olmasaydı ne hale düşerdik? Mecliste Generali Öldürdüler Feto denilen İslam düşmanını tanıyalım FETO’nün üç yüzünü göremeyen, Doğu Türkistan ve Çin Müslümanları Demokrasi ve hürriyet fitne midir? Fırtınanın Düşündürdükleri Yılbaşının Düşündürdükleri Şah Kavat'tan günümüze muta nikahı Paris Elçisi Yirmisekiz Mehmet Çelebi’nin Kanal Raporu Serbest piyasa ve devletin fiyatlara müdahale etmesi 2022 Türkiye'nin ekonomi ve teknolojide en hızlı yükseliş dönemi oldu 92 Yıl önce Menemen 'de ne oldu? Yakamoz nedir? Kadına karşı şiddetin en önemli sebebi Niçin memur olmaya can atıyoruz Bediüzzaman'ın Eyalet Sistemi Hakkındaki Düşünceleri Zincir marketler ve serbest piyasa mekanizması Devletin fiyatlara müdahalesi caiz midir? Üzülme Allah İnanlarla Beraberdir Bediüzzaman ismi nereden geliyor? Siyasi mülahazalar ve Ak Parti niçin desteklenmelidir? SEVGİ VE MUHABBET ÜZERİNE... Bediüzzaman’ın dinsiz siyasete bakışı HELÂL DAİREDE YAŞAMAK VE FAİZ