Ordudaki dindar düşmanları ile mücadelemiz bitmedi

Vehbi Kara Dr. ( YAZAR )

04-02-2023 17:20

Ordudaki dindar düşmanları ile mücadelemiz bitmedi

Önemli gördüğüm bir meselede düşüncelerimi arz edeyim.
Tam 41 yıldır orduda yapılan din düşmanlığı ile mücadele ediyorum. Bu mücadele ne yazık ki olumlu bir noktaya gelmesine rağmen bitmedi. Özellikle Sabetaycı dönmeler ve kripto Fetocular hala çok güçlüler.  
6191 sayılı kanun ile bazı haklarımızı aldık. Bu konuda Erdoğan ve hükûmete müteşekkiriz. Bunu defalarca dile getirdik. Lakin kanayan yara kapanmadı. Çünkü Resen emekli arkadaşlarımız zırnık dahi alamadılar.
Bazı fena insanlar diyor ki, " Efendim resen emekli olup haklarını alamayanlar PKK'lı ve uyuşturucu gibi suç işlemiş insanlardır. Bunlara hakları verilmemelidir" 
Bu şekilde esen emekli arkadaşlarımızın büyük bir çoğunluğunun eşi başörtülü olduğu gerçeğini inkâr ediyorlar.
Bu çok yanlış bir söz ve değerlendirmedir. Doğrusu şudur:
Resen emekli askerlerin büyük çoğunluğu eşi başörtülü olan askerlerdir. Bunlar Yüksek Askeri Şura gündemi yoğun olduğu için 2li ve 3lu kararname ile ordudan atılmışlardır. Yargı yolu açık olsa da askeri yargı bu zulmü hukuksuz bir şekilde tasdik etmiştir.
28 Şubat 1997 zulmünün baş aktörü generaller 25 yılın sonunda hapse atılıp rütbeleri sökülerek cezalandırıldılar. Bunda bizim de dahil olduğumuz büyük bir mücadele söz konusudur. Fakat zulüm hala devam etmektedir. Çünkü 1200 civarında emekliliğini kazanmış asker arkadaşımıza karşılık binlerce asker arkadaşımız hakkını hala alamamıştır.
Bunun müsebbibi ise Sabetayci ve ABD uşağı bazı insanların kara propagandasidir. Zira açıkça binlerce asker arkadaşımıza yapılan zulmü reddedip haksızlığın sona erdiğini ifade etmekte ve konuşmaktadırlar. Emekli bir generalin itirafları ortadadır. Açıkça resen emekli arkadaşlarımızın eşleri baş örtülü ve dindar olduğu için değil disiplinsiz oldukları gerekçesi ile ordudan atıldığını iddia edecek kadar pervasızca hareket etmektedirler.
Sanki bizi ordudan atarken başka gerekçe bulmuşlardı. Ben de disiplinsizdim üstelik sakıncalı bir subaydım.
Şimdi anlaşıldı ki 6191 sayılı kanunu çıkaran insanların bir amacı bizleri bölmeye çalışmakmış. Çünkü büyük bir çoğunluk haklarını alamamıştır. Fakat kamuoyunda gerçek dışı bir propaganda yapılmıştır. Şöyle ki:
" Artık ordudan eşi başörtülü diye atılan bir asker kalmamıştır. Mağdur askerler ise haklarını ve tazminatlarını almışlardır."
Bu koca bir yalandır. Bu propagandaya milletimizin çoğunluğu inandırılmıştır.
Ne acıdır ki ; on bine yakın eşi başörtülü asker ordudan atılınca daha atılacak bir kimse kalmadığı için halkımızla alay edilerek; bakın artık ordudan kimse atılmıyor, denilmiştir.
Bu Allah’tan korkmaz kuldan utanmaz kişiler dindar kıyımı yapıp FETÖ'cü askerlere yol açtıkları yetmemiş gibi dindar askerlerle yani bizimle alay etmeyi hala sürdürmektedirler. Ak Parti maalesef 2007 tarihine kadar orduda eşi başörtülü asker kıyımı zulmüne ortak olmuştur. O dönemde yaptıkları tek husus hiçbir işe yaramayan "şerh koymaktan " ibarettir.
Şimdi seçim zamanı yaklaştı. Bazı arkadaşlarımız Ak Parti ve MHP aracılığı ile mağdur arkadaşlarımızın haklarını almak için Mecliste uğraşıyor. Fakat FETÖ ve ABD nin uşaklığını yapan bazı derin güçler buna mâni olmaya çalışıyor.
Allah in izni ile muvaffak olmayacaklardır. Çünkü mızrak çuvala sığmamaktadır. Eğer mağdur asker arkadaşlarımız için hazırlanan yasa tasarısı Meclisten geçmez ise Ak Partinin bu konuda çok zor günler yaşayacağı kesindir.
Çünkü "Zulme rıza zulümdür." Buna sebep olanlar hem dünyada hem de ruzi mahşerde azap çekeceklerdir.
 Bu nedenle kuruluş tüzüğünde 28 Şubat 1997 mağdurları asker arkadaşlarımızın haklarının alınmasını esas tutan ASDER gibi kuruluşların çalışmaları önemlidir. Bu konuda 6 Ocak 2022 tarihinde ASDER Yönetim Kurulu Başkan Yrd. M. Hacımustafaoğluları'nın Dernek adına yaptığı basın açıklamasını önemli buluyorum.
Basın açıklaması şöyledir:
 +90 212 526 11 31
BASIN AÇIKLAMASI
Cuma, 06 Ocak 2023 18:23
BASIN AÇIKLAMASI
ASDER Genel Merkezi

DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI
Sayın Cumhurbaşkanımız, 03.01.2023 tarihinde, Sözleşmeliye Kadro Şöleni Programı’nda Yaptıkları Konuşmada, geçmişten bugüne kadar yaptıklarını sayarken; “YAŞ kararları ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ilişiği kesilen subay ve astsubayların haklarını iade ettiklerini”, ifade etmiştir.
Konunun tam anlaşılması için açıklama yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.
22 Mart 2011 tarihinde yürürlüğe giren 6191 Sayılı Kanun’la; 1542 subay, astsubayın hakları kısmen iade edilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımıza müteşekkiriz.
Bahsi geçen kısmi hakları düzenleyen 6191 s.k. gerekçesi; “Tasarı ile, YAŞ kararıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiği kesilip, bu kararların yargı denetimine kapalı olması nedeniyle hukuken haklarını arayamayan kişilerin, yoksun bırakıldığı hakların geri verilmesine ilişkin düzenleme yapılmaktadır. Bu şekilde yapılan düzenlemeyle, bir yandan hukuk devletinin gerekleri yerine getirilmeye çalışılırken, diğer yandan da devlet tarafından mağdur edildiğini düşünen kişilerin, hukuk devletine olan inançlarının pekiştirilmesi amaçlanmıştır”, şeklindedir.
Ancak, kanunun çıktığı dönemdeki şartlar sebebiyle mağdurların yoksun bırakıldığı hakların tümü iade edilememiştir.
Verilen haklar; emsalleri gibi emeklilik, emekliliği gelmeyenlere Araştırmacı Kadrosunda çalışma, ayrıldıkları rütbede kimlik kartı, pasaport ve silah ruhsatı haklarıdır.
Malum olduğu üzere, benzer mağduriyete maruz kalan kumpas davası mağdurlarına geçmişe dönük mali ve özlük hakları, göreve geri dönme, rütbe ve kıdemce emsallerine eşitlenme, terfi, emsalleri rütbesinden kimlik alma ve OYAK hakları iade edilmiştir.
Aynı kumpasa maruz kalarak ihraç edilen YAŞ mağduru olan bizlerin ise, yukarıda emsal gösterdiğimiz personele iade edilen haklardan mahrumiyetimiz devam etmektedir.
Söz konusu mağduriyetlerin giderilmesi için, ASDER tarafından iki Kanun Tasarısı taslağı hazırlanmıştır.
Birincisi; 6191 s.k.’dan faydalanan YAŞ mağdurlarının eksik kalan haklarının telafisi için hazırlanan Kanun Taslağı, İkincisi; Yargıya açık idari işlemlerle TSK'dan ilişiği kesilen, emekli ve istifaya zorlanan, 6191 Sayılı Yasa kapsamında olmayan Subay, Astsubay, Uzman personelin ve Askeri Öğrencilerin mağduriyetlerinin giderilmesi hakkındaki Kanun Taslağıdır.
Üçlü kararnameyle ilişiği kesilenlerin ayırma işlemine karşı dava açma haklarının bulunduğu, bir kısmının açtıkları davaların kesin olarak reddedildiği belirtilmekte ise de; 28 Şubat darbe dönemindeki yargının hali ile AYİM’nin 3 hakim ve 2 kurmay subaydan teşekkül etmesi sebebiyle, bu durumun, sonradan insan haklarına, usul ve kanunlara , “tabii hakim ilkesi”ne aykırı bulunarak değiştirilmiş olması dikkate alındığında, o tarihte verilen kararların adaletli olduğundan bahsedilmesi mümkün değildir.
Sayın Cumhurbaşkanımız, 18 Ocak 2016’da Genel Başkanımız Prof. Dr. Nevzat TARHAN ve Onursal Başkanımız Tuğg. Adnan TANRIVERDİ'nin bulunduğu ASDER heyetine; bu konuların çözülmesi talimatını vereceğini beyan etmiş, ancak hükümet değişikliği, 15 Temmuz hain darbe girişimi vb. yurtiçi-yurtdışı ülkemizin olağandışı gündemi sebebiyle, bugüne kadar çözüm üretilememiştir.
Sayın Cumhurbaşkanımızdan randevu talebimiz devam etmektedir.
Saygıyla, kamuoyuna arz olunur.
Mustafa Hacımustafaoğulları
ASDER BASIN SÖZCÜSÜ"
Bu konuda Resen Emekliler Derneği REDER Başkanı Süleyman Göncü beyefendi de büyük bir gayret sarf etmektedir. Allah verilen çabanın sonucunu almayı nasip etsin.
Vesselam...

DİĞER YAZILARI Malikiyet ve Serbestiyet Devri 01-01-1970 03:00 Dünyanın en disiplinli ordusu! 01-01-1970 03:00 Erdoğan Silahlı Kuvvetleri İyi Yönetemiyor 01-01-1970 03:00 Müslumanlarin ve materyalistlerin ölüm sonrasına bakışı 01-01-1970 03:00 CHP neden kazandı? 01-01-1970 03:00 Allah İsminin Yüceltilmesi  01-01-1970 03:00 Ramazan Ayında ne yapmalı? 01-01-1970 03:00 28 Şubat Muz Cumhuriyeti 01-01-1970 03:00 Bir tane ordumuz var 01-01-1970 03:00 Tuzla Piyade Okulu’nda darbeci tehdit 01-01-1970 03:00 Türk Silahlı Kuvvetlerinde Darbeci Gelenek Devam Ediyor 01-01-1970 03:00 Tarikatlar Hakkında  01-01-1970 03:00 Hükûmetten kimse lütuf beklemiyor görevini yapsın yeter 01-01-1970 03:00 İnsanlı Ay Yolculuğunda Son Durum 01-01-1970 03:00 Herkes Kendi İsmi İle Çağrılmak İster 01-01-1970 03:00 Gerçek Savaş Gazisi Bediüzzaman 01-01-1970 03:00 Le Monde'ye göre Türkiye'deki darbe kalkişması 01-01-1970 03:00 Ordumuzda darbeci kalkışma dalga dalga yayılıyor 01-01-1970 03:00 Atatürk’ün ve Erdelhun'un Nutukları 01-01-1970 03:00 2.Abdülhamid'in Putlaştırılması 01-01-1970 03:00 Meçhul asker anıtları ve şehitlere vefa borcu 01-01-1970 03:00 Türkiye'de ve Dünyada Faşizm Nasıl Ortaya Çıktı? 01-01-1970 03:00 Mısır, İsrail ve Yemen ile ilgili kısa hatıralar 01-01-1970 03:00 Rüşdü Erdelhun’un darbeci askerlere karşı nutku ve darbe karargahinin Kara Harp Okulundan Tuzla Piyade Okuluna taşinmasi 01-01-1970 03:00 Faşist Darbeci Kalkışma Yeniden Hortladı 01-01-1970 03:00 Yeni Askeri Darbe Hazırlığı  01-01-1970 03:00 Birlik ve beraberliği nasıl sağlayabiliriz? 01-01-1970 03:00 Zekât ve Ekonomi 01-01-1970 03:00 Nasihatler niçin tesir etmiyor? 01-01-1970 03:00 Sonsuzluk Ülkesindeki Gerçek Hayat  01-01-1970 03:00 Hamas Sorgulanmalıdır 01-01-1970 03:00 Türkiye'deki Arap Düşmanlığının Sebebi Nedir? 01-01-1970 03:00 Cifir İlmi ve Ebced Hesabı Nedir? 01-01-1970 03:00 En güzel eserleri nerede buldum? 01-01-1970 03:00 Filistin Müslümanların uyanışına vesile olacak 01-01-1970 03:00 Susun ve sessiz kalın! 01-01-1970 03:00 Hayber ve Allah’ın Arslanı 01-01-1970 03:00 Polemik ve İcraat Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye nin şu andaki en büyük polemik ustasidir. 01-01-1970 03:00 Müslümanların en önemli ihtiyaçları 01-01-1970 03:00 Bediüzzaman Said Nursi kimdir? 01-01-1970 03:00 Cumhuriyet İslâmi Yönetim Şeklidir 01-01-1970 03:00 Bu çürümüş kemik parçalarını kim diriltecek? 01-01-1970 03:00 Trump'ın Çaldığı Dosyalar ve 11 Eylül 01-01-1970 03:00 Ne mutlu namazımı kılıyorum diyene! 01-01-1970 03:00 Kemal mi Kamâl mı ? Hangisi doğru? 01-01-1970 03:00 Bediüzzaman' a dil uzatanlar hakkında Meyveli ağaç taşlanır, bir deyimimizdir. 01-01-1970 03:00 Ordunun Şerefi Kime Aittir? 01-01-1970 03:00 İki sene önce Yeni Akit Gazetesindeki veda yazım. 01-01-1970 03:00 Kayıt Dışı Ekonomi Kalkınmaya Engeldir 01-01-1970 03:00 İnsanlar niçin yaratılmıştır? 01-01-1970 03:00 Hutbe konusunda en önemli husus nedir? 01-01-1970 03:00 Karpuz seçmiyor yönetici seçiyoruz 01-01-1970 03:00 Ay yerine nereye gittiler? 01-01-1970 03:00 Hürriyet ve Sevad-ı Azam Kavramı 01-01-1970 03:00 Mazdek Kavatından Feto'ya geldik 01-01-1970 03:00 15 Temmuz 2016 ile 28 Şubat İlişkisi 01-01-1970 03:00 Hutbenin aslı Arapçadır 01-01-1970 03:00 Dünya Başkenti İstanbul 01-01-1970 03:00 Dünya Başkenti İstanbul 01-01-1970 03:00 Alemi İslâm ın ve sizin Kurban bayramınızı bütün ruh u canımla tebrik ederim. 01-01-1970 03:00 Hilal ve Yıldız Yüzyılı 01-01-1970 03:00 Bilinmesi gereken en önemli husus nedir? Kat'iyen bil ki; 01-01-1970 03:00 Faşist CHP'nin Dayattığı Uydurma Tarih Son zamanlarda sık sık dile getirilen 01-01-1970 03:00 Türkiye Siyasi Hayatında Karakaşi-Kapani Kavgası 01-01-1970 03:00 Türkiye Yunanistan Savaşı 01-01-1970 03:00 Artık topa girmek gerekmez mi? 01-01-1970 03:00 Rüşdü Erdelhun ve darbeci faşistler 01-01-1970 03:00 Sabetay Aşiretinden Kurtulmamız Gerekiyor 01-01-1970 03:00 Allah’ın güzel isimleri 01-01-1970 03:00 Oyumuzu kullanırken dikkat edeceğimiz hususlar 01-01-1970 03:00 Siyah Beyaz 01-01-1970 03:00 Türkiye'de namaz ibadeti 01-01-1970 03:00 Başarı Milletin Malıdır Şahıslara Yüklenemez 01-01-1970 03:00 Biz namaz kılanlardan değildik 01-01-1970 03:00 Günahsız hükümet olur mu 01-01-1970 03:00 Rusya Ukrayna Savaşı ve Müslüman Dünyasına Etkileri 01-01-1970 03:00 Bediüzzaman Said Nursi’ye karşı yapılan haksızlıklar 01-01-1970 03:00 Muslümanlara Karşı Şia ve Vahhabi Kıskacı 01-01-1970 03:00 Dinde siyaset ve yöneticilik var mıdır? 01-01-1970 03:00 Deprem gibi afetlerin gerçek sebebi nedir? 01-01-1970 03:00 Nevruz nedir? Nevruza nasıl bakmak gerekir? 01-01-1970 03:00 Para basma hikayesidir nedir? 01-01-1970 03:00 Deprem ve Hikmetleri 01-01-1970 03:00 Deprem ABD işi değildir 01-01-1970 03:00 Ailenin korunması için hükumetin sorumlulukları 01-01-1970 03:00 Gaspçı Devlet Olur Mu? 01-01-1970 03:00 Kur'an okumanın fazileti 01-01-1970 03:00 Lozan’a giden yolda İngiltere'nin ikiyüzlü politikası 01-01-1970 03:00 Feto Büyücüsünün Marifetleri!... 01-01-1970 03:00 Salavat Nedir ve Ne İçin Okunur? 01-01-1970 03:00 Sabetay tarikatı ve Feto 01-01-1970 03:00 Avrupa'nın çıplak ayaklı çocuk köleleri 01-01-1970 03:00 Katiline âşık olan insanlar 01-01-1970 03:00 Türkiye’nin kurucu ilkeleri nelerdir? 01-01-1970 03:00 Demokrasi neden saltanattan üstündür 01-01-1970 03:00 CHP olmasaydı ne hale düşerdik? 01-01-1970 03:00 Mecliste Generali Öldürdüler 01-01-1970 03:00 Feto denilen İslam düşmanını tanıyalım FETO’nün üç yüzünü göremeyen, 01-01-1970 03:00 Doğu Türkistan ve Çin Müslümanları 01-01-1970 03:00 Demokrasi ve hürriyet fitne midir? 01-01-1970 03:00 Fırtınanın Düşündürdükleri 01-01-1970 03:00 Yılbaşının Düşündürdükleri 01-01-1970 03:00 Şah Kavat'tan günümüze muta nikahı 01-01-1970 03:00 Paris Elçisi Yirmisekiz Mehmet Çelebi’nin Kanal Raporu 01-01-1970 03:00 Serbest piyasa ve devletin fiyatlara müdahale etmesi 01-01-1970 03:00 2022 Türkiye'nin ekonomi ve teknolojide en hızlı yükseliş dönemi oldu 01-01-1970 03:00 92 Yıl önce Menemen 'de ne oldu? 01-01-1970 03:00 Yakamoz nedir? 01-01-1970 03:00 Kadına karşı şiddetin en önemli sebebi 01-01-1970 03:00 Niçin memur olmaya can atıyoruz 01-01-1970 03:00 Bediüzzaman'ın Eyalet Sistemi Hakkındaki Düşünceleri 01-01-1970 03:00 Zincir marketler ve serbest piyasa mekanizması 01-01-1970 03:00 Devletin fiyatlara müdahalesi caiz midir? 01-01-1970 03:00 Üzülme Allah İnanlarla Beraberdir 01-01-1970 03:00 Bediüzzaman ismi nereden geliyor? 01-01-1970 03:00 Siyasi mülahazalar ve Ak Parti niçin desteklenmelidir? 01-01-1970 03:00 SEVGİ VE MUHABBET ÜZERİNE... 01-01-1970 03:00 Bediüzzaman’ın dinsiz siyasete bakışı 01-01-1970 03:00 HELÂL DAİREDE YAŞAMAK VE FAİZ 01-01-1970 03:00