Bediüzzaman'ın Eyalet Sistemi Hakkındaki Düşünceleri

Vehbi Kara Dr. ( YAZAR )

14-12-2022 16:14

Bediüzzaman'ın Eyalet Sistemi Hakkındaki Düşünceleri
   

Türkiye’nin yetiştirdiği en büyük İslam alimlerden birisi Bediüzzaman Said Nursi’dir. Bitlis’in Hizan ilçesinin Nurs köyünde doğmuş ve bölge insanını maddi ve mavevi yönden irşad etmiştir. Aynı zamanda Birinci Dünya Savaşında Gönüllü Alay Komutanı olarak Ruslara karşı savaşmış ve başarılarından dolayı savaş madalyası almıştır.

Bediüzzaman, Osmanlı Devleti zamanında medrese hocası olarak yüzlerce talebe yetiştirdikten sonra şarkta din ve fen ilimlerinin okutulduğu bir darülfünun yani bugünkü adıyla bir üniversite kurmak için çalışmıştı. Cumhuriyet kurulduktan sonra da Meclisten bu konuda karar çıkarmışsa da “tekke ve medreselerin kapatılması” bahane edilerek bu çok hayırlı ve güzel çaba başarılı olamamıştır.

Bediüzzaman, Türkiye’nin siyasi hayatına çok büyük katkılar sunmuştur. Bunlardan sadece bir tanesi de devletin üniter yapısının muhafaza edilmesi olmuştur. Ademi merkeziyete yani eyalet sistemine karşı çıkarak Müslümanların birlik ve beraberlik içinde kalması için çalışmıştır.

Bundan 110 yıl önce de aynı görüşler dile getirilmekteydi. Özellikle “Ahrar” partisinin kurucu ve yöneticilerinden olan Prens Sabahattin, eyalet sistemini savunuyor bunun için kamuoyu meydana getirmeye çalışıyordu.

Yerinden yönetim ve daha çabuk karar alma konularında ileri sürülen faydalarına karşılık ülkemizin bölünüp parçalanmasını önlemek adına eyalet sisteminin son derece zararlı olduğunu gören Bediüzzaman, Prens Sabahattin’i gayet nazik bir şekilde uyarmıştır. Ademi merkeziyetin “zenb-i azim” yani “büyük günah” olduğunu dile getiren Bediüzzaman, Batılı ülkelerin Müslümanları bölüp parçalayarak ortadan kaldırma planlarına bu şekilde karşı çıkmıştır.

Günümüzde de neredeyse aynı plan ve bölücülük emelleri yürürlüktedir. 300 milyonluk Türk ve yine 300 milyonluk Arap dünyası halen karmakarışık bir vaziyette gayrimüslim devletlerin oyuncağı olmuş durumdadır. Bu devletler ve süper güçler diş geçirmekte en çok zorlandıkları Türkiye’yi parçalayabilmek için akla gelmedik yöntemleri uygulamaktadırlar.

Bunlardan sadece bir tanesi çeşitli ülkelere dağılmış Kürt Müslümanlarına bir devlet vaat ederek İslam aleminin en karmaşık coğrafyası olan Ortadoğu’yu yine kan gölüne çevirmek istemektedirler. Türkiye, İran, Suriye ve Irak’ta diğer Müslümanlarla kaynaşmış olan Kürtleri, “Büyük Kürdistan” devleti adı altında bir hayalle kandırmaya çalışmaktadırlar.

İslam düşmanları karşılarında bu coğrafyayı ve insanlarını çok iyi tanıyan Bediüzzaman Said Nursi’yi bulmuş hayallerine bir türlü ulaşamamışlardır. Bu konuda yani eyalet sisteminin zararlarının anlaşılması için Bediüzzaman’ın eserlerinden istifade ederek çok sayıda makale kaleme aldım. İsteyenler Yeni Akit Gazetesinin internet arşivlerinden okuyabilirler. Burada kısa olarak özetlemek gerekirse; şu hususları tekrarlayabiliriz.

Ülkemizde çok farklı unsurlardan meydana gelmiş kökenleri ve dilleri farklı çok sayıda halk yaşamaktadır. Etnik köken olarak çok farklı kültürden gelen bu insanları tek vatan ve bayrak altında birleştirecek en önemli unsur din birliğidir.

Devletimizin ve üniversitelerin “Bu zamanın en önemli farz vazifesi İttihadı İslam’dır (İslam Birliğidir)” diyen Bediüzzaman’a artık daha fazla rağbet etmelidir. Bu konuda yazmış olduğu eserler yüz yıldan fazla bir zamandan beri kamuoyunun önünde ve milyonlarca kişi tarafından okunmaktadır. Fakat ne yazık ki İslam’a olan gönül bağından ve dolayı Bediüzzaman’ın eserleri, bir çok kişi tarafından görmezlikten gelinmektedir.

Allah, Cumhurbaşkanımız Erdoğan’dan razı olsun. Bediüzzaman’ın eserlerini Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından neşredilmesinde büyük emeği geçmiştir. Ayasofya’yı da ibadete açtığı için kendisine bir çok kişi gibi minnettarım. Siyasi konulardaki eleştirilerimden dolayı siyasetçiler ne kadar tepki gösterirlerse göstersinler ölene kadar yine oyumu seve seve Erdoğan lehinde kullanırım. Burası çok açıktır.

Devlet vazifesini yapmıştır. Lakin üniversite ve araştırma kuruluşları dünyada eşi görülmemiş bir bağnazlık içerisindedir. Bediüzzaman gibi bir büyük İslam aliminin eserlerinden istifade etmeyi hala düşünmemektedirler.

Ülkemizin birlik ve beraberlik içinde bulunması ve 40 yıldan beri PKK terör örgütü tarafından akıtılan kanın durdurulması açısından en önemli kaynaklarımızdan biri Risale-i Nur eserleridir. Bu muhteşem külliyatı, iman konusundaki yoğunluğundan dolayı isterlerse sevmesinler. Kimsenin benim gibi hayran olması gerekmez. Fakat Bediüzzaman Said Nursi’nin bu eserlerinden istifade etmek bu vatanda yaşayan insanların üzerine bir borçtur.

Belki de bugün Bediüzzaman olmasa idi Güneydoğu illerimiz kan gölü haline gelecekti. Çünkü ABD başta olmak üzere Batılı ülkeler bu bölgede bir Kürdistan eyaleti meydana getirmek için yıllar boyunca oluk gibi para dökmüşlerdir. Eyalet kurulduktan sonraki adımda ise devlet şekline dönüşecek bir yapı ve sonrasında dünyanın bir çok bölgesinde olduğu gibi bitmeyecek savaşların meydana gelmesidir.

Halbuki böylesine tehlikeli bir hayale gerek yoktur. Bin yıldan fazla bir zamandan beri kurulan Türk Devletleri içerisinde huzur ve barış içinde yaşayan diğer küçük unsurlar gibi Kürtlerinde aynı ülkede barış içinde yaşaması için çalışmak gereklidir. Ay Yıldızlı bayrak sadece Türk milletinin değil; bütün Müslümanların ortak bayrağıdır. Zira “Hilal” İslam’ı sembolize etmektedir.

Anadolu Selçuklu Devleti yıkıldıktan sonra neredeyse iki yüzyıl boyunca Anadolu’da kan gövdeyi götürmüştür. “Tavaif-i mülük kavgası” adı verilen yani kardeşler arasında malın mülkün paylaşılamamasından doğan savaşlar, İslam’ın cihangir ordusu olan Türkleri yiyip bitirmiştir. Nihayetinde Birinci (Çelebi) Mehmet, İkinci (Fatih) Mehmet ve Yavuz Sultan Selim Han, Osmanlı Devletini derleyip toparlayarak ülkeyi tek bir çatı halinde tutmayı becerebilmişlerdir. Allah onlardan da razı olsun…

İşte, huzur ve güvenlik içinde yaşamanın en önemli şartlarından bir tanesi üniter yapı iledir. Adem-i merkeziyet gibi yani merkezden bağımsız eyaletlerin ortaya çıkması ülkemizi yeniden karışıklığa ve kan gölüne çevirecektir.

Bu hususu Amerikan İç savaşı örneği ile ayrıca izah edebiliriz. Savaşı Kuzeyliler yani Birleşik Devletler kazanmıştı lakin kayıplar ise korkunçtu. 110.000 kişisi çatışmada olmak üzere toplam 360.000 ölü ve 275.000 yaralı ve kayıp vermişlerdi. Konfederasyon’un da kayıpları büyüktü; 93 bini çatışmada olmak üzere toplam 260.000 ölü ve 137.000 yaralı ve kayıp vermişlerdi. Kısaca bir milyon insan kaybedilmişti. Bu yıkım ne yazık ki hala kimse tarafından dikkate alınmamaktadır. Tarih ibret alınsa tekerrür eder mi hiç?

Amerikan İç Savaşına karşılık bölgesel farklılıkları olmayan Avrupa'da tersine sonuçlar alınıyordu. Örneğin Almanya’da  homojen bir yapı mevcuttu. Ülkenin kuzey veya güneyi ile doğu veya batısı arasında bir fark yoktu. Yüzlerce küçük devletçiklerden meydana gelen Alman prenslikleri, Prusya’nın önderliğinde “Almanya” adıyla birleşmişti. İki büyük dünya savaşından yenik olarak ayrılmasına rağmen eyalet sistemi bu ülkede başarılı sonuçlar doğurmuştu. Halen AB’nin motoru olan ve her bakımdan üstünlüğünü kuran Almanya, dünyanın büyük ve güçlü ülkelerinden bir tanesi olmuştur.

İşte eyalet sistemi ülke bölgesel farklılıklar giderildiğinde yani sosyal ve kültürel yönden birlik ve beraberlik içinde olduğu takdirde başarılı sonuçlar vermesi söz konusu olabilir. Böyle bir durumda ancak adem-i merkeziyet desteklenebilir ve başarılı sonuçlar doğuracağı beklenebilir.

Lakin Türkiye topraklarında Selçuklu Devletinin yıkılması ile ortaya çıkan ve 300 yıl devam eden beylikler arasındaki mücadeleye tekrar tanık olmak da mümkündür. Tavaif-i Mülük Kavgası adı verilen bu Türkler arasındaki iç savaşta; onca Müslümanın kanı akmış insanlar perişan olmuştu. Nihayet Osmanlı Devletinin sağduyulu padişahları birliği sağladı ve bugünlere kadar geldik. Eğer Yavuz Sultan Selim Han’ın;

İhtilâf u tefrika endişesi
Kûşe-i kabrimde hattâ bîkarar eyler beni.
İttihadken savlet-i a’dâyı def’e çaremiz,
İttihad etmezse millet, dağ-dar eyler beni.

Diyerek dile getirdiği İttihad yani birlik ve beraberlik sağlanamamış olsaydı çok büyük acıları yine yaşayabilirdik. İşte bu nedenlerden dolayı üniter yapıyı muhafaza etme zorunluluğumuz vardır. Aksi takdirde aç kurtlar gibi ülkemizi parçalayarak bölmeye çalışan düşmanlara yem olma ihtimalimiz vardır.

Vakta ki; Türkiye, Almanya gibi homojen bir yapıya sahip olur yani kuzeyi, güneyi, doğu ve batısı ile birlikte bütünlük içinde olur, bölgesel farklılıklar giderilir, sosyal ve kültürel bakımdan eşitlik sağlanır işte o zaman eyalet sistemine geçilebilir. Aksi takdirde Prens Sabahattin’e yazılan mektuplarda olduğu gibi büyük bir günah işlenmiş olur, vesselam…

DİĞER YAZILARI Dünyanın en disiplinli ordusu! 01-01-1970 03:00 Erdoğan Silahlı Kuvvetleri İyi Yönetemiyor 01-01-1970 03:00 Müslumanlarin ve materyalistlerin ölüm sonrasına bakışı 01-01-1970 03:00 CHP neden kazandı? 01-01-1970 03:00 Allah İsminin Yüceltilmesi  01-01-1970 03:00 Ramazan Ayında ne yapmalı? 01-01-1970 03:00 28 Şubat Muz Cumhuriyeti 01-01-1970 03:00 Bir tane ordumuz var 01-01-1970 03:00 Tuzla Piyade Okulu’nda darbeci tehdit 01-01-1970 03:00 Türk Silahlı Kuvvetlerinde Darbeci Gelenek Devam Ediyor 01-01-1970 03:00 Tarikatlar Hakkında  01-01-1970 03:00 Hükûmetten kimse lütuf beklemiyor görevini yapsın yeter 01-01-1970 03:00 İnsanlı Ay Yolculuğunda Son Durum 01-01-1970 03:00 Herkes Kendi İsmi İle Çağrılmak İster 01-01-1970 03:00 Gerçek Savaş Gazisi Bediüzzaman 01-01-1970 03:00 Le Monde'ye göre Türkiye'deki darbe kalkişması 01-01-1970 03:00 Ordumuzda darbeci kalkışma dalga dalga yayılıyor 01-01-1970 03:00 Atatürk’ün ve Erdelhun'un Nutukları 01-01-1970 03:00 2.Abdülhamid'in Putlaştırılması 01-01-1970 03:00 Meçhul asker anıtları ve şehitlere vefa borcu 01-01-1970 03:00 Türkiye'de ve Dünyada Faşizm Nasıl Ortaya Çıktı? 01-01-1970 03:00 Mısır, İsrail ve Yemen ile ilgili kısa hatıralar 01-01-1970 03:00 Rüşdü Erdelhun’un darbeci askerlere karşı nutku ve darbe karargahinin Kara Harp Okulundan Tuzla Piyade Okuluna taşinmasi 01-01-1970 03:00 Faşist Darbeci Kalkışma Yeniden Hortladı 01-01-1970 03:00 Yeni Askeri Darbe Hazırlığı  01-01-1970 03:00 Birlik ve beraberliği nasıl sağlayabiliriz? 01-01-1970 03:00 Zekât ve Ekonomi 01-01-1970 03:00 Nasihatler niçin tesir etmiyor? 01-01-1970 03:00 Sonsuzluk Ülkesindeki Gerçek Hayat  01-01-1970 03:00 Hamas Sorgulanmalıdır 01-01-1970 03:00 Türkiye'deki Arap Düşmanlığının Sebebi Nedir? 01-01-1970 03:00 Cifir İlmi ve Ebced Hesabı Nedir? 01-01-1970 03:00 En güzel eserleri nerede buldum? 01-01-1970 03:00 Filistin Müslümanların uyanışına vesile olacak 01-01-1970 03:00 Susun ve sessiz kalın! 01-01-1970 03:00 Hayber ve Allah’ın Arslanı 01-01-1970 03:00 Polemik ve İcraat Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye nin şu andaki en büyük polemik ustasidir. 01-01-1970 03:00 Müslümanların en önemli ihtiyaçları 01-01-1970 03:00 Bediüzzaman Said Nursi kimdir? 01-01-1970 03:00 Cumhuriyet İslâmi Yönetim Şeklidir 01-01-1970 03:00 Bu çürümüş kemik parçalarını kim diriltecek? 01-01-1970 03:00 Trump'ın Çaldığı Dosyalar ve 11 Eylül 01-01-1970 03:00 Ne mutlu namazımı kılıyorum diyene! 01-01-1970 03:00 Kemal mi Kamâl mı ? Hangisi doğru? 01-01-1970 03:00 Bediüzzaman' a dil uzatanlar hakkında Meyveli ağaç taşlanır, bir deyimimizdir. 01-01-1970 03:00 Ordunun Şerefi Kime Aittir? 01-01-1970 03:00 İki sene önce Yeni Akit Gazetesindeki veda yazım. 01-01-1970 03:00 Kayıt Dışı Ekonomi Kalkınmaya Engeldir 01-01-1970 03:00 İnsanlar niçin yaratılmıştır? 01-01-1970 03:00 Hutbe konusunda en önemli husus nedir? 01-01-1970 03:00 Karpuz seçmiyor yönetici seçiyoruz 01-01-1970 03:00 Ay yerine nereye gittiler? 01-01-1970 03:00 Hürriyet ve Sevad-ı Azam Kavramı 01-01-1970 03:00 Mazdek Kavatından Feto'ya geldik 01-01-1970 03:00 15 Temmuz 2016 ile 28 Şubat İlişkisi 01-01-1970 03:00 Hutbenin aslı Arapçadır 01-01-1970 03:00 Dünya Başkenti İstanbul 01-01-1970 03:00 Dünya Başkenti İstanbul 01-01-1970 03:00 Alemi İslâm ın ve sizin Kurban bayramınızı bütün ruh u canımla tebrik ederim. 01-01-1970 03:00 Hilal ve Yıldız Yüzyılı 01-01-1970 03:00 Bilinmesi gereken en önemli husus nedir? Kat'iyen bil ki; 01-01-1970 03:00 Faşist CHP'nin Dayattığı Uydurma Tarih Son zamanlarda sık sık dile getirilen 01-01-1970 03:00 Türkiye Siyasi Hayatında Karakaşi-Kapani Kavgası 01-01-1970 03:00 Türkiye Yunanistan Savaşı 01-01-1970 03:00 Artık topa girmek gerekmez mi? 01-01-1970 03:00 Rüşdü Erdelhun ve darbeci faşistler 01-01-1970 03:00 Sabetay Aşiretinden Kurtulmamız Gerekiyor 01-01-1970 03:00 Allah’ın güzel isimleri 01-01-1970 03:00 Oyumuzu kullanırken dikkat edeceğimiz hususlar 01-01-1970 03:00 Siyah Beyaz 01-01-1970 03:00 Türkiye'de namaz ibadeti 01-01-1970 03:00 Başarı Milletin Malıdır Şahıslara Yüklenemez 01-01-1970 03:00 Biz namaz kılanlardan değildik 01-01-1970 03:00 Günahsız hükümet olur mu 01-01-1970 03:00 Rusya Ukrayna Savaşı ve Müslüman Dünyasına Etkileri 01-01-1970 03:00 Bediüzzaman Said Nursi’ye karşı yapılan haksızlıklar 01-01-1970 03:00 Muslümanlara Karşı Şia ve Vahhabi Kıskacı 01-01-1970 03:00 Dinde siyaset ve yöneticilik var mıdır? 01-01-1970 03:00 Deprem gibi afetlerin gerçek sebebi nedir? 01-01-1970 03:00 Nevruz nedir? Nevruza nasıl bakmak gerekir? 01-01-1970 03:00 Para basma hikayesidir nedir? 01-01-1970 03:00 Deprem ve Hikmetleri 01-01-1970 03:00 Deprem ABD işi değildir 01-01-1970 03:00 Ailenin korunması için hükumetin sorumlulukları 01-01-1970 03:00 Ordudaki dindar düşmanları ile mücadelemiz bitmedi 01-01-1970 03:00 Gaspçı Devlet Olur Mu? 01-01-1970 03:00 Kur'an okumanın fazileti 01-01-1970 03:00 Lozan’a giden yolda İngiltere'nin ikiyüzlü politikası 01-01-1970 03:00 Feto Büyücüsünün Marifetleri!... 01-01-1970 03:00 Salavat Nedir ve Ne İçin Okunur? 01-01-1970 03:00 Sabetay tarikatı ve Feto 01-01-1970 03:00 Avrupa'nın çıplak ayaklı çocuk köleleri 01-01-1970 03:00 Katiline âşık olan insanlar 01-01-1970 03:00 Türkiye’nin kurucu ilkeleri nelerdir? 01-01-1970 03:00 Demokrasi neden saltanattan üstündür 01-01-1970 03:00 CHP olmasaydı ne hale düşerdik? 01-01-1970 03:00 Mecliste Generali Öldürdüler 01-01-1970 03:00 Feto denilen İslam düşmanını tanıyalım FETO’nün üç yüzünü göremeyen, 01-01-1970 03:00 Doğu Türkistan ve Çin Müslümanları 01-01-1970 03:00 Demokrasi ve hürriyet fitne midir? 01-01-1970 03:00 Fırtınanın Düşündürdükleri 01-01-1970 03:00 Yılbaşının Düşündürdükleri 01-01-1970 03:00 Şah Kavat'tan günümüze muta nikahı 01-01-1970 03:00 Paris Elçisi Yirmisekiz Mehmet Çelebi’nin Kanal Raporu 01-01-1970 03:00 Serbest piyasa ve devletin fiyatlara müdahale etmesi 01-01-1970 03:00 2022 Türkiye'nin ekonomi ve teknolojide en hızlı yükseliş dönemi oldu 01-01-1970 03:00 92 Yıl önce Menemen 'de ne oldu? 01-01-1970 03:00 Yakamoz nedir? 01-01-1970 03:00 Kadına karşı şiddetin en önemli sebebi 01-01-1970 03:00 Niçin memur olmaya can atıyoruz 01-01-1970 03:00 Zincir marketler ve serbest piyasa mekanizması 01-01-1970 03:00 Devletin fiyatlara müdahalesi caiz midir? 01-01-1970 03:00 Üzülme Allah İnanlarla Beraberdir 01-01-1970 03:00 Bediüzzaman ismi nereden geliyor? 01-01-1970 03:00 Siyasi mülahazalar ve Ak Parti niçin desteklenmelidir? 01-01-1970 03:00 SEVGİ VE MUHABBET ÜZERİNE... 01-01-1970 03:00 Bediüzzaman’ın dinsiz siyasete bakışı 01-01-1970 03:00 HELÂL DAİREDE YAŞAMAK VE FAİZ 01-01-1970 03:00