Polemik ve İcraat
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye nin şu andaki en büyük polemik ustasidir.
Çünkü Milli Selamet Partisinin gençlik kollarından başlayarak siyasetin her kademesinde görev yapmıştır. Çekirdekten yetişmedir. Elbette buralardaki tecrübeleri sayesinde siyasi refleksleri çok güçlüdür.
Parti içindeki ve dışındaki muhaliflerini ustaca konuşmalarla istediği noktaya getirir. Yapabiliyor ise isim ve lakaplar takarak önce alaya alır sonra rakiplerinin zaaflarını bularak o noktadan saldırıya başlar. Öyle bir noktaya getirir ki sonunda rakiplerini hakaret etme noktasına getirir.
Birçok muhalif siyasetçiyi mahkemelerde hakaret nedeniyle tazminat ödemeye mahkûm ettirmiştir.
Fakat Erdoğan'ı dünyanın gelişmiş ülkelerinde olduğu gibi bir açık oturumda siyasi rakipleri ile tartışmaya girerken göremezsiniz. Çünkü 22 yıldan beri sahip olduğu koltuğun kıymetini iyi bilir ve o koltuğun üstünlüklerinden sonuna kadar yararlanmaktan çekinmez.
Bütün bu özelliklerine rağmen bir yöneticiden beklentimiz bu değildir. Biz icraatın başında olması yani Cumhurbaşkanı olması nedeniyle millet olarak kendisinden daha önemli işler bekliyoruz.
Bize polemik üstadı siyasetçiler değil vatana millete hayırlı işler yapacak yöneticiler gereklidir.
Peki, Erdoğan güzel işler yapmadı mı?
Elbette çok güzel icraatlar yaptı. Türkiye'nin yanına iki Türkiye daha koydu. 80 yılda yapılmayan icraatların kat kat fazlasını yaptı.
Ayasofya'yı cami olarak açtı ki bunun önemini anlatmaktan acizim.
Fakat bunlar yeterli değildir. Kendisinden ustalık dönemi dediği bu döneminde daha fazla icraat bekliyoruz.
Birkaç tanesini arz edeyim:
Filistin'de akan Müslüman kanını durdurması lazımdır. İran gibi hamasi nutuklar atıp Müslümanların öldürülmesine seyirci kalmak biz Türklere yakışmaz. Bu toprakları 1000 yıl yönetmiş bir millet olarak sorumluluklarımız vardır.
İkinci olarak ülkemizin içine düştüğü ekonomik krizin üstesinden gelmesi gerekiyor. Şu ana kadar izlenen katı devletçi politikalardan vaz geçilmelidir. Serbest piyasa ekonomisinin gereklerini yerine getirmeden ekonomide iyileşme olamayacağı çok nettir.
Memuriyeti geçim yeri olmaktan çıkarıp hizmet kurumu yapması gereklidir. Türkiye'deki memurlar halkın işini yapmamak veya halka zorluk çıkarmak için maaş aldıklarını zannetmektedirler. Bunları kovup yerine sıfır hata ile çalışan bilgisayarları koymalıdır.
Devlet altyapı yatırımları, savunma ve sağlık harcamaları yapmalı don, gömlek, gıda ve ayakkabı üretmemelidir.
Savunma şirketlerimizin başarıları bütün dünyada göz kamaştırmaktadır. Aynı şekilde sanayi, hizmet ve ticaret alanında dünyada söz sahibi olacak şirketlerimizin önü açılmalıdır. Kökeni ve dini aidiyetine bakılmaksızın bu vatana gelir kazandıran her iş adamına saygı gösterilmeli ve her alanda teşvik edilmelidir.
Daha söylenecek çok söz var elbette. Lakin sözden çok icraata ihtiyacımız vardır.
Kuru polemik ve hamasi sözleri bırakıp icraata yönelmek Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın en önemli vazifesidir, vesselam...