"HER ÜREN İTİN AĞZINA TAŞ ATSAN DÜNYADA TAŞ KALMAZ."
Yeni mi?
Hayır!!!
Bundan sonra olmayacak mı?
Hayır.!!!
Gene olacak, gene olacak.
Zira geçmişten bugüne gelinceye kadar baktığımızda bu tür haddini aşan kendini bilmez güruha en güzel cevabı gene o hor gördükleri millet sandıkta vermesini bildi.
Kimden mi bahsediyorum.
Haddini aşan Doğu Perinçek'ten.
Doğu Perinçek, geçen günler içerisinde
"Hz.Muhammed 1 yılda ancak 40 kişiyi buldu, hiç olmazsa biz 40 bin kişiyi bulduk. Hz. Muhammed'den çok ileri bir noktadayız"
diyerek toplumun yüzde 99'nun Müslüman olan kesimin âdeta sinir uçları ile oynayan ifadeleri kullandı.
Doğu Perinçek'in bu ifadeleri geçen hafta sanatçı (!) Gülşen'in alçakça ve toplumun sinir uçlarına dokunan sözlerinden daha mı seviyeli idi ki; Gülşen'e yapılan tepkilerden daha az bir tepkiyle karşılaştı.
Gülşen 4 günlük hapisten tahliye edilinceye kadar toplumun her kesiminden haklı olarak bir tepki gelirken, ulusal kanalların tartışma programlarının tek konusu olurken, ne oldu da aynı tepkiyi Doğu Perinçek için gösteremedik, gösteremediler
Nerede ilahiyatçılar???
Nerede Diyanet...
Nerede İmam Hatipliler...
Nerede STK'lar ..
Nerede vakıflar...
Nerede platformlar...
Yoksa Doğu Perinçek'in ifadeleri çok mu masumdu?
Devletimizin siyasilerin (hangi partiden olduğu önemli değil hepsi bu kategoriye dahil) sessiz kalınmamasını talep ediyoruz.
Gülşen'e medeni kalıplar içerisinde tenkit hakkımızı kullandık ise Perinçek içinde aynısını yapmamız gerekmiyor mu idi?
Elbette Allah(c.c) için buğzedeceğiz.
Yeni yetmeler bilmeyebilirler. Normaldir. Hele yaşı yirmi (20) olanların bilmesi hiç mümkün değil.
Bizim gibi orta yaştaki gençler(!) iyi bilir. Hatırlarsanız zamanında bunlardan birisi Cem Boyner, siyasi bir hareket başlatırken;
"REFERANSIMIZ NE KARL MAKS, NE HZ. MUHAMMED"
demişti.
Peki akıbeti ne oldu?
Ağzı kokuyor...
Çoban...
Diye horlanan, aşağılanan bu necip millet gereken dersi öyle bir verdi ki bugün ağzını dahi açmıyor.
Zira bu necip millet,
Dini ile...
Kur'an'ı Kerim'i ile...
Peygamberi ile alay eden, aşağılayan o alçaklara toplum
öyle güzel bir ders verdi ki bugün ne Cem Boyner'in, ne de partisinin isminin asemesi okunmaz.
Çünkü bu millet onu, TARİHİN ÇÖPLÜĞÜNE GÖMDÜ.
Eskilerin meşhur güzel bir sözü vardır, derler ki:
"Her üren itin ağzına taş atsan dünyada taş kalmaz."
demişler.
Bırakın kendi pisliklerinde debelenip boğulsunlar. Bize düşen ise medeni kalıplar içerisinde tepkimizi göstermek. Bu tepkiyi ve yanlışı ister iktidar cenahı yapsın, ister karşı mahallenin çocukları.
Karşı cenahın delikanlıları gerçekten samimi iseler bu imtihanı bihakkın verirler. Halil Konakçı hocayı aldıkları tek gidişlik bileti acaba Doğu Perinçek içinde alabilirler mi?
Sözün güzelliği kısasındadır derler. O halde kısa kesip; sözün, sözlerin en güzeli ile yazımızı bitirelim.
"Bir kötülük gördüğünüz zaman elinizle, gücünüz yetmezse dilinizle, ona da gücünüz yetmezse kalben buğz ediniz.” (Tirmizi)
Selâm ve dua ile
Bülent Ertekin